3buçuk aylık aşk maceram ibretlik

neyse derken günler geçti yarıyıl tatili geldi çattı. bizim murata falanda daha başından beridir olm ayrılıcam bu kızdan ben diyodum. oda ayrılmıştı sevgilisinden bi süre önce.

yarıyıl tatiline çıktık ve memleketlerimize döndük. arada telefonda konuşuyoduk. hani kızlar küçük çocuk gibi konuşur ya bazen telefonda öyle konuşup tahrik edip duruyodu beni amk. ama memlekete dönmeden önce bi gece bacaklarını falan okşamıştım elimi çekmişti. bu nası çelişki lan. yapma diyodum inatla tahrik ediyodu. çıldırtıyodu. hatta o sıralar bana adet dönemlerini söylemeye başlamıştı. vay be dedim güveninni kazanıyorum artık. gülmeyin beyler bazı kızlar anlatmaz öyle hemen herşeyini. buda onlardan biriydi.

özet geç bin uykum var

la biraz hızlı yaz yatacam dıbına koyim ya

2008 yılbaşı gecesi aramız biraz limoniydi bu olaydan dolayı. bunlar kızlarla geldiler bizde sonradan geldik. bi arkadaşın evinde kutlacaz bizim sınftakiler ve extra eş dost işte.

içtim sıçtım falan. baya da içtim. ama neyseki sapıtmıyorum içince. dizlerine yattım başım dönmeye başladı. hatun gene saf maf ama baya içmişti. sünger gibi çıktı amk. tabi o gece özür falan da diledim. öpüştük barıştık.

sonra yattım bi köşeye ben.

sabah bi uyandım. beynim gibilmiş. nasıl kötüyüm. 20 kere falan tuvalete gittim kusmaya. abartmıyorum beyler. içkiyi icad edenin sövmediğim bi akrabası kalmadı o gün. bide bizim elemanlar diyolar olm kalk lan kalk git sevgiline kahve al. sarhoş deilim ama bunlar sarhoş zannediyolar beni bende gülsünler diye olm sokarım kahvesine ya diyorum. sonra babası geliyomuş motorla diyolar sokarım motoruna ya diyorum. gülüyoruz falan ama. iflahım gibilmiş hayatımda hiç bu kadar kötü olmamıştım amk.

neyse zar zor yurduma gittik falan ordan poaça aldım bi 10 sefer daha kusmaya gittikten sonra zıbarmışım. uyandığımda kendime gelmiştim.

tabi dedim naptın sen amk. utandım lan bi erkek olarak o günden beridir çok içmiyorum.

işte bundan sonra biraz daha kendine özen göstermeye başladı. bi gün hatta bi geldi dar bi pantolon converse ler halka küpeler(çok sevdiimi biliyodu) bi gördüm çıldırdım. bide yurdun önüne gelmiş. gıdıklıyo falan dedim yapma fena oluyorum. azdırdı azdırdı sonra gitti amk.

bi süre daha problemsiz devam ettik ilişkiye.

bi kitap okumus kadar yoruldum

hadi lan

hala canımı sıkan bişeyler vardı. onun beni sevdiği kadar onu sevemiyodum. ve kendimi suçlu hissediyodum. bide hala giyim kuşdıbına özen göstermiyodu. ben zorla bişeyler yaptırmaya başlamıştım yani.

ulan insan sevgilisinin yanına gelirken kendine biraz bakım yapar makyaj yapar ne bileyim. tamam tertemiz kızdı hatta elini tuttuğumda ellerim krem kokardı mis gibi ama muratın sevgilisine bakıyodum sonra bide benimkine, sinirlerim bozuluyodu.

bu hep hafif tartıştığımızda kızma hayatım derdi bana. bende kızmıyorum konuşuyoruz derdim. ve bana senin kızgın halini merak ediyorum derdi.

bi gece bu süs püs olayından dolayı baya sinirliydim. sert çıktım. artık biterse bitsin içimden diyorum böyle gitmez. hatta o gece ayrılırken sana bi kere sarılsam dedi, hayır dedim ve şimdi yurda gidince de sakın ağlama. öyle yolladım kızı.

sonra gelen bi msj senin kızgın halini merak ediyodum ya artık hiç merak etmiyorum...

yaptığımın ne kadar büyük bi çocukluk olduğunun sonradan farkına vardım tabi. hata yapa yapa öğreniyo insan acı çeke çeke büyüyo...

biraz seri panpa

olum bu kadar gibik hikaye olmaz ya bu ne aq

biraz seri panpa

1. ayımızı kutlarken önce pastahaneye gittik. bu üzerinde mum olan iki dilim pasta hazırlattı gitti aşağı konuştu falan. sen dur dedi bana. pastalarımızı yedik hediye muhabbeti oldu falan işte. ordan rock çalan bi yer vardı dedim bu saaatte boştur oraya gidelim içimden.

neyse oraya gittik. bişeyler içip konuşuyoruz. benden izin istedi kucağıma yatmak için. ulan sevgilinim ben senin izin istemeye ne gerek var dimi? neyse bi yandan öpüşüyoruz falan bi yandan kucağıma yattı. öpüşürken keşke bu an hiç bitmese falan diyo. arkadan güzel müzikler falan. arada buna anlatıyorum bak şu çalan şu bu çalan bu. şu şöyle çalar bu böyle. artistik yapıyorum aklımca. bide esmerdi kırmızı bi ruj sürmüş ne kadar yakışmıştı ona..

çok sevdiği bi şarkı vardı turn the page. tam o sırada çalmaya başladı bu kadar zamanlama istesen olmaz amk. o andan itibaren ikimizin şarkısı olsun dedim bende. kabul etti..

anlat kanka

ok kib bb

bu olaydan sonra bende inandım dedim herhalde bi sorun yok ortada. sonra 1. ayımızı kutlama zamanı geldi çattı.

hediyelerimizi verdik falan. bi açtım takvim çıktı. bu kendi hazırlamış. içinde gitar resimleri mor ve ötesinin resimleri benim ve onun resimlerimiz. içinede iyi sözler falan yazmış işte.

o zaman içimden dedim hay amk senin bu ne lan ortaokul resim iş ödevi gibi. çok sonraları anladım tabi..

meerse bana karşı soğukluğu falan yokmuş. kız o aptal takvimi hazırlamakla uğraşmış 1 hafta...

helal kanka büyüksün, anlat cidden

bana sıklıkla kuzenini anlatıyodu. kuzenini istemeye gelmişler zor almışlar falan filan. bizim aileden kız almak kolay deildir deyip duruyodu. kız demekki evlilik hayali kurmaya başlamış diyodum tırsıyodum hafiften. babasınıı falan anlatıyodu. eyvah yandım olm diyodum kendi kendime.

o kadar dolu dolu yaşıyoduk ki ilişkiyi. bu kadar kısa zamanda nasıl bu hale geldik diyodum. hergün buluşuyoduk.

1 ayımızı kutlamaya 1 hafta falan kaldı. bu bana karşı soğuklaştı gibi hissettim. bazen buluşmaya gelmiyodu. mesela elini hep ben tutuyodum. her taku ilk ben yapıyodum.

sonra dedim sorun ne? oda yok bişey falan filan deyip geçiştiriyodu ama bişeyler saklıyodu anladım.

hep senin dediğin olur benim dediğim olur muhabbeti yapardık. işte bu soğuk zamanımızda kafeden çıktık yurduna zütürüyorum ve dedim niye böyle davranıyosun yok bişey dedi geçirtirdi. sonra bu senin-benim dediğim muhabbeti oldu. en son dedim benim dediğim olur ve bu bi çekti beni dudaklarıma yapıştı sokak ortasında. şimdi söyle bakalım kimin dediği olurmuş dedi.. ben kalakaldım... köhne bir binanın yanındaki tek lamba ışığının altındaki eskimiş bi börekçi arabasının orada..

bu safcan mısırı çok severdi her sinemaya gittiğimizde mısırda mısır diye tuttururdu illa. bi sefer üstüme devirmişti. ama alışmıştım artık her zamanki sakilliklerinden biri diyodum.

günler geçtikçe diyodum ulan acaba ne zaman öpücem falan. sonra bi gece yurdun arka sokaklarından birine girdik. artık el eleyiz ama nası bi acaip oluyorum. dier hatunun yüzünden bayadır kimseyle çıkmamıştım. dedim ben bu kızı öpücem burada. kiminiz dicek ulan öpücük ne amk bin her gece farklı hatun gibiyorum. böyle diyenler işlerine devam etsin.

ve beyler o gece hakkaten öptüm kızı. dedim ya köylü saflığı var kızda. böyle duvar gibi oldu öperken yani. sonra aradım yurda dönünce kızdın mı dedim. hayır ama bazı şeylerin ilki özel olmalıdır dedi bana. yani kız ilk defa benle öpüşmüş bunu da öğrendim. bundan sonra iyice sahiplendim hatunu.

unutamıyorum. yolda bi mendilci çocuk görmüştük. bu yanına gitti çocukla konuşuyo. ama nasıl seviyo ufaklığı. kızın o hallerini gördüm. aşık olmaya başlıyodum sanırım...

eskiden hatunlara hep fiziksel güzelliklerinden dolayı asılan ben ilk defa bi kıza iç güzelliğinden dolayı aşık oluyordum... hep korkardım bunu asla yapamam diye ama oluyodu...

birde çok unutkanlık başlamıştı bende. bir ara depresyon ilacı kullanmıştım. düzensiz kullandım ve pat diye bıraktım. sonra da acaip bi unutkanlık başlamıştıki normalde en eski şeyleri bile hatırlardım ben. neyse işte bu huyumu biliyorum diye birde kızlar özel şeyleri unutmaz diye bende dedim hiç bi taku unutmayayım günlük tutayım.

ama günlük tamamen kızla yaşadığım şeyleri içeriyodu.

neyse çıkmaya başladık hep görüşüyoruz tabi. ben resmen pgibolojik deney yapmaya başladım amk. nasıl olsa kız deli gibi aşık bana. diyodum ki şu gün şunu yapıcam hakkaten yapıyodum. mesela o sıralar bi film vardı mahsun kırmızıgülün çektiği. ona gittik. dedim ki bu kızın elini bu gece tutarım. ve gerçekten o gece elini tuttum. adeta herşeyi adım adım uyguluyodum.

olm sen harbiden saf delikanlı bi çocuksun lan. ruhunda binlik yok aferim sevdim seni amk bozulma sakın