/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +207 -80
    hı"""ön edit: """"
    hafızamı biraz daha zorlayarak anlattıklarımı biraz daha detaylandırdım.
    bazı hayatların sıraları değişti. gecikme için ayrıca özür dilerim.
    """"ön edit: """"

    NiCK 6 : (bkz: Mid Den yannan)

    Edit:Beyler an itibariyle tredneyiz gören 1 şuku bıraksın diğer kardeşlerimizde okusun.

    hatırladığım ilk hayat tarih öncesi çağlara ait
    bundan öncesi yok. siz nasıl hatırlamıyorsanız önceki hayatlarınızı, ben de bundan öncesini hatırlamıyorum.

    siyahlarla dolu bir hayat.
    toplasan 20 kişi var etrafımda. ateşin etrafında toplaşıp, iniltili şarkılar söylediğimizi hatırlıyorum.
    akrabalık derecemi bilmediğim 20 kişi...
    kadın erkek sayısı yarı yarıya. hangisi anam, hangisi bacım bilmiyorum *

    babam belli gibi...
    adı "kül"
    grubun en irisi, en cesuru,
    gözlerinin içine bakmaya korkuyor herkes.
    bazen gidiyor bir yerlere... bir süre gelmiyor.
    bazen bir geliyor, ağzı burnu kanlar içinde, topal, yaralı.
    bazen bir geliyor, yanında bir kadın, kadının elinde parlak taşlar ve et.
    yeri hep belli Kül'ün. mağaranın en üst basamağı onun.
    oraya kıvrılıp yatıyor kül.
    homurdayarak uyuyuor ve bazen bağırarak uyanıyor. ya da uyandıktan sonra bağırıyor. bilemiyorum.
    kadınlar onun, herşey onun.
    boyum uzadığında ( yani mağaranın girişinden eğilerek geçecek kadar olduğumda ) kül uzaklara daha az gider olmuştu.
    artık daha sık aidiyet bildiriyordum ona.
    kafasını bir anda getirip alnıma vuruyordu, gözlerimin içine bakmaya çalışıyor, orada bir şeyler arıyordu sanki.
    daha önce gruptaki ergen erkeklerden biri onun bu ritüeline homurdanarak cevap vermişti, hatırlıyorum. anında burnunu ısırıp sonrasında öldürene kadar kafasını taşlara vurmuştu.
    ne yapmamam gerektiğini biliyordum.
    sadakatimi sunmuştum her seferinde.
    ama bir gün bunun yeterli olmadığına karar verdi sanırım.
    göğsünü şişirip şişirip beni itekledi.
    gitmenin zamanı geldi diye düşünüyorduk ikimiz de.
    o gitmemi istiyordu, ben gitmek zorunda olduğumu biliyordum.
    kaçtım...
    dışarıda 3 güneş doğuşu ve batışı süren bir yağmur vardı.
    yuvarlanarak veya zıplayarak, kayalardan aşağı indim.
    kısa ağaçların olduğu alana geldiğimde güneş doğmuştu artık.
    akşama kadar yürüdüm.
    hava kararırken ileriden gelen ateşler gördüm.
    saklanmak yerine onlara da aidiyet sergilemeliyim diye düşündüm.
    ama 4 ateş huzmesi daha bana tam yaklaşmamıştı ki, ince bir ıslıkla gökte süzülen mızrağı gördüm.
    omzumdan giren mızrak arka taraftan çıkmıştı.
    bağırmadım, sızlanmadım. Kül'ün öğrettiği birşey di bu. bağırırsam gelenler daha da sinirlenecekti.
    dizlerimin üstüne çöktüğümde geldiler.
    birisi bu başarılı atışını kutlarcasına zıplıyor ve kahkahalar atıyordu.
    en iri yarı olanı gelip saçlarımdan tuttu. kafamı kaldırıp yüzüme baktı.
    ben gözlerine bakmadım.
    beni yere itti.
    bir diğeri elindeki mızrağı kalçama sapladı.
    artık hiç hareket edemiyordum.
    iri yarı olanı sırtındaki kurt postunun içinden keskin ve sivri bir taş çıkardı.
    boğazıma sapladı.
    ellerine ve yüzüne sıçrayan kanı silmedi, bağırmadı.
    gözlerim kararırken diğerlerinin zafer çığlıkları kulaklarımı son kez dolduruyordu.
    sonrası karanlık zaten, tahmin edersiniz.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +206 -4
    36 baban var demek
    ···
    1. 1.
      +7
      @1 36. Kez dünyaya gelsen buraya üye olmak gibi bir hata yapmazdın
      ···
    2. 2.
      +2
      Aynı mantıkla 36tanede annesi var ve ben o annelerini skeyim huur evladı
      ···
    3. 3.
      0
      Biraz daha zorlasak paylaşındaki şukuyu geççek
      ···
    4. 4.
      0
      Kardeşsiniz
      ···
    5. diğerleri 2
  3. 3.
    +82 -6
    36 hayatında da ananı gibtim

    yiğit bir ermeni erkeği
    arap ırkını taparcasına seviyor
    sonuna kadar lgbti destekçisi
    bir rte aşığı
    azılı bir gençhane reis fanı

    (bkz: gray mad)
    kulağıma nick6 lar fısıldayın..
    ···
    1. 1.
      0
      anancılığa müsait başlık
      ···
      1. 1.
        0
        Ulan kuran çarpsın nickini gördüm orjinali sandım heyecanlandım amk
        ···
  4. 4.
    +55 -5
    Ulan o kadar hazırlıyoruz buda tutmuyor gibicem
    ···
    1. 1.
      +6
      Okuyorum devam et de nedir bu kalca olayı bilader
      ···
    2. 2.
      0
      Devam reiz
      ···
    3. 3.
      0
      Yazıyorum beyler
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 5.
    +51 -1
    8 nci kez hayata yine kadın olarak geldim.
    daha çok küçük yaşlardayken seviştiğimi, sonrasında sürekli seviştiğimi, başka başka adamlarla seviştiğimi hatırlıyorum.
    muhtemelen bir fahişeydim. ya da sürekli tecavüze uğruyordum.
    bu size çok ekstrem gelebilir ama, tarih kadınların mal gibi alınıp satıldığı ve sadece fahişe muamelesi gördüğü çok fazla hikaye içeriyor. yani kadınların günümüzdeki haklara sahip olması çok kısa bir dönemden ibaret. daha öncesinde hep taciz, hep tecavüz.
    bana inanın, bu anormal değil.

    neyse.
    iki katlı bir evdeyim. bazen dayak yiyor, bazen kırbaçlanıyorum. yer muhtemelen ispanya. uzun çiçekli elbiseler var üzerimde. muhtemelen çingeneyim. altın dişli bir adamdan çok korkuyorum. beni en çok o incitiyor. hatta en son o incitiyor. atla bir yerlerden kaçmaya çalışırken bir ağaca takılıyorum. attan düşüyorum. kalçamın üzerine o kadar sert düşüyorum ki kemiklerimin sesi geliyor. sonra bu altın dişli adamın karşısına zütürüyorlar beni. ben bir tahtanın üzerinde yatıyorum. gibini çıkarıp üzerime işiyor. susuz ve açım. ama hareket edemeyecek kadar ağır durumdayım. kocaman bir çekiçle omzuma vuruyor. son darbe gözümün üstüne geliyor. sonrası yok.
    ···
    1. 1.
      +5
      kardeş sen de hiç ecelinle ölmemişsin ha
      ···
    2. 2.
      0
      bende o hayatında vardım o altın dişli adamım kocaman olan çekiç değildi o kısım yanlış
      ···
    3. 3.
      0
      Hep omuz ve kalçadan ölüyosun amk
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 6.
    +47 -1
    BAŞLIK ÇALINTI AMK (bkz: 36 kez dünyaya geldim anlatıyorum)
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      helal et

      kesin yaşanmıştır bu..
      ···
      1. 1.
        +1
        Sen buralara gelirmiydin panpa (:
        ···
      2. 2.
        0
        Sen buralara gelirmiydin panpa (:
        ···
      3. 3.
        0
        arada uğruyoz işte .fd
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      0
      @1 kesin yaşanmıştır çugu
      ···
      1. 1.
        +1
        Yok Hz. muhafazid'in sahabisiydim de ebu cehile haksızlık yaptı yok ingiliz subayıydım da Atatürk geldi konuştuk gibtir pekekent seni
        ···
    3. 3.
      0
      başlık çalıntı (bkz: 36 kez dünyaya geldim anlatıyorum)
      ···
    4. 4.
      0
      (bkz: buda benim zombi hikayem doluşun)
      ···
    5. diğerleri 2
  7. 7.
    +47
    Güzel kardeşim, neden sürekli kalçandan darbe alma isteği duyuyorsun? Bir sıkıntın varsa paylaş.
    ···
    1. 1.
      0
      Bende düşümdüm pnp
      ···
    2. 2.
      0
      Aklima gelmisti
      ···
    3. 3.
      0
      son hayatında bunu gibe gibe öldürecekler herhalde
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 8.
    +23 -17
    10 ncu hayatım arap yarım adasında geçiyor.
    belki de en kayda değer hayatım bu.
    10 ncu hayatımda yaşadıklarımı bir kaç yerde anlatma gibi bir şapşallığım oldu.
    bu yüzden çk insandan tehditler aldım. bir dönem hakkımda dava bile açıldı.

    evet tahmin ettiğiniz gibi...
    10 ncu hayatımı hz.muhafazid'in sahabelerinden biri olarak yaşadım.
    ona ilk başta inanmamıştık. kimse inanmamıştı. ben yaş olarak ondan büyüktüm. söyledikleri hepimizin , hatta atalarımızın söylediklerini reddeder nitelikteydi. ona inanmaktan başka çarem olmadığı için ona inananlardan biriydim ben. ölene kadar da ona olan inancım şüphe içerisindeydi. ama anlattıkları bize , toplumumuza huzur veriyordu. bu bir tercihti. ondan öncekileri reddetmekle çok şey kaybetmemiştik. ona iman etmekle de çok şey kazanmamıştık. dediğim gibi , birbirine yakın iki seçenekten biriydi o. ben de diğer seçeneğin tamamen ekarte olacağını önceden gördüğüm için ona iman etmiştim.
    kardeşim Amr bin hişam dı. sizin bildiğiniz adıyla ebu cehil. muhafazidin ona yaptığı haksızlığı anlattığım için başım o kadar derde girdi ki anlatamam. burada da anlatmayacağım.

    10 ncu hayatımdan biraz bahsettiğimde herkes hz. muhafazid'in nasıl biri olduğunu sorar.
    siz sormadan ben anlatayım.
    çok sessiz biriydi. gözleri sürekli uzaklara bakardı. az konuşur, hiç gülmez sadece tebessüm ederdi. hiçbirşey onu kızdıramazdı. ama anlatılan efsanelerdeki gibi birisi de değildi. senin gibi benim gibi birisiydi. ince uzun bir yüzü vardı. elleri narindi. saçları ilk zamanlar uzunken, cihad ile ilgili ayeti açıkladığı günün ertesinde saçlarını kazıttı. yeşil cübbe giydi.

    cihad için çıktığımız bir seferde hayatımı yitirdim.
    daha fazla ayrıntıya da gerek yok sanırım
    ···
    1. 1.
      +2
      10. Hayatında ebu cehilin kardeşiyim diyorsun yani o haytında hamza bin abdulmuttalip miydin sen amk?
      ···
    2. 2.
      0
      Panpa özelden o haksızlığı anlatır mısın?
      ···
    3. 3.
      0
      Panpa özelden o haksızlığı anlatır mısın?
      ···
    4. 4.
      0
      Omzunu ve kalçasını gibtiğim, islamda reankarnasyon diye bir şey yok sen nasıl sahabesin?
      ···
      1. 1.
        +1
        ya huur çocuğu adamın 36 hayat yaşaması herşey normalmiş de tek garip olan şey sahabe olması dimi amk
        ···
      2. 2.
        +1
        Yok sahabe olmasına da eyvallah dinimizde reankarnasyon yok amk
        ···
      3. diğerleri 0
    5. 5.
      +1
      Bu başlığı daha önce okudum. Bunu anlat.
      ···
    6. 6.
      0
      Ayrıntı istiyorum. Gerekiyorsa Pm den anlat.
      ···
    7. 7.
      0
      Usta pmden anlatır mısın ayrıntı istiyorum çok merak ediyorum reenkarnasyonu
      ···
    8. diğerleri 5
  9. 9.
    +37 -2
    4 numara çok kısa sürmüş anlaşılan.
    sadece salıncak hatırlıyorum.
    muhtemelen çocuk yaşta öldüm.
    ben ölürken gidip gelen tahta bir salıncak.
    sadece bu
    ···
  10. 10.
    +39
    15 nci hayatımda kadındım.
    çok şatafatlı bir sarayda beyazlar içinde bir çocukluk hatırlıyorum.
    kırmızı, beyaz ve lacivert içerin bir bayrak var her yerde ( ingiltere veya onun sömürgelerinden biri olabilir )
    iki beyaz atın çektiği krmızı bir arabanı arkasında omzunda apoletler olan bir adamla evleniyorum.
    günlerce, gecelerce sevişiyoruz. başımızda uşaklar var. bazı pozisyonlarda uşaklar elimden tutup yardım ediyorlar falan.
    ( nasıl bir fantezi lan bu )
    kocam olan adam hayli yakışıklı. belli ki saray eşrafından biri.
    yarı çıplak dolaşıyoruz sarayın bahçesinde. çıplak ata biniyoruz falan.
    daha esmer bir erkekle sevişiyorum sonra. belli ki kocamı falan aldatıyorum. ( daha esmer olan bana daha derin şeyler hissettiriyor )
    sonrasında çok fazla duman çıkaran tüfekler ile birlikte bir manga asker nişan alıyor bize. gözlerimin bağlanmasını istemiyorum.
    ilk kurşun kasığımdam girip kalçamdan çıkıyor. sonraki omzumdan girip sırtımdan.
    dizlerimin önüne çökerken tüfekler birkaç saniye sonra ikinci kez dolduruluyor. burnuma ve ağzıma dolan kan yüzünden nefes alamıyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Nedense aklıma withcer geldi
      ···
    2. 2.
      0
      Bu sefer omuz ve kalcayida burun ve agizda gelmiş bide sirt
      ···
  11. 11.
    +37 -1
    7 nci hayatım da epeyce uzun.
    ama hatırlanacak çok birşey yok.
    çünkü bir rahiptim.
    isa mesih'ın heykeli önünde günlerce gecelerce dua ettim.
    mum ışığı ve uzun tespihlerden başka bir şey yok hayatımda.
    bir de haçlı ordusu.
    üzerinde kırmızı bir haç işareti olan ince zincirlerden yapılmış bir zırh giyiyorum.
    atsızım. elimde uzun bir mızrak.
    günlerce gecelerce yürüyoruz.
    hep latince dua ediyorum.
    başka hiçbirşey konuşmuyor, çok az yemek yiyorum.
    çok yüksek bir kaleye tırmanırken omzuma batan bir mızrak yüzünden aşağı düşüyorum.
    kalçam ve omzum acırken üstüme başka cesetler yığılıyor.
    son nefesimde güneşi göremiyorum.
    ···
    1. 1.
      +1
      Battal gazi zütünden mızrakla vurmuş
      ···
  12. 12.
    +36 -1
    24 ncü hayatımı anlatıyorum.

    çamurdan yapılmış bir mevzinin içindeyiz.
    makineli tüfek az önce susmuş.
    derinden burnunu çekiyor bir asker. belli ki ağlıyor.
    gözlerimde karıncalanma, kulağımda gün boyunca patlayan bombaların pası, isi, uğursuzluğu...
    böyle zamanlarda nasıl öleceğini merak ediyor insan. neresinden, neyle vurulacağını merak ediyor, acı çekip çekmeyeceğini merak ediyor.

    çimen kokusu vardı buraya ilk geldiğimizde halbuki. yaz bitiyordu. denizde balık hissediyorduk. tutanlarımız olmuştu.
    şimdi ise zift ve ceset kokuyor. ( kaç gündür şu genç adam orada yatıyor da gidip alamıyoruz cesedini. )
    burası onların yurdu, ya senin ? demişti bir subay arkadaşım. cevap verememiştim. çok sordum kendime bu soruyu. üstelik sormamam emredilmişken.

    bekliyorduk... tek bir mermi, tek bir el bombası geriye çekilmemize veya ileriye hücum etmemize neden olacaktı. hangisini yapacağımıza ise ben karar verecektim. o kadar zordu ki yıllarca eğitimini aldığım halde birilerini ölüme itmek.

    askeri okuldayken tek bir kırışık uğruna ceza yediğim üniformam çamur ve kan içerisindeydi. ne yazık !!!
    tören kıyafetleriyle savaşmaya gidilmiyorsa, neden giydirilir ki askerlere o şatafatlı elbiseler. ne saçma !!!

    şatafatımızı ve ümidimizi kaybetmiştik.
    uykumuzu çoktan yitirmiş, açlıktan kendi midemizi sindirmiştik.
    berbat bir haldeydik.

    ç a n a k k a l e' d e y d i k

    küçücük göğüsleri avucumun içini doldurmayan kadınımı geride bırakıp gelmiştim.
    güneşin boynunu gümüş ışıltılarla süslemeye can attığı atımı bırakıp gelmiştim.
    londra'nın ve banliyölerinin güzel biralarını, selülitli fahişelerini geride bırakıp gelmiştim
    sırf onlar bizi bu boğazdan geçirmeyi reddediyorlar diye, sırf kraliçenin menfaatleri bunu gerektiriyor diye, sırf o patlıcan burunlu osurukçu churchill'in planları böyle diye gelmiştim.
    evet, bir ingiliz subayıydım ben.

    hangi maaş, hangi vaat, hangi rüşvet getirebilirdi ki bir insanı bu yapışkan çukurun içine.
    üstelik kendi evinden çok ama çok uzaklara... üstelik başkasının topraklarına...

    olan olmuştu.
    ya onurumuzla ölecektik, ya geriye manevra yaparken ölecektik.
    tarih yazacaksa kahraman (!) diye yazsındı...

    hücum emri verdim.
    yanımdakiler göz ucuyla baktılar çektiğim revolverime.
    emirdi... demiri kesecekti...
    biraz patinaj çekti bazıları.
    türkler nişancıydı. savundukları vatanlarıydı.
    daha mevziden çıkmadan vurdular bir kaçımızı... kaşımızdan, gözümüzden, boynumuzdan...
    ölmek daha bir kolaydı, kabullenilebilirdi, vuranın haklılığı düşünüldüğünde...

    peki ya gençliğimiz,
    peki ya geleceklerimiz,
    daha yola çıkarken yitirmiştik sanırım.

    omzumdan vurdular önce... sonra yanı başımda patlayan bir bomba kopardı bacağımın tekini, kalçadan aşağı...

    ölmedim o an... sırtüstü yatıyordum... gökyüzü dönüyordu, evren genişliyordu, ben de bir parçasıydım... sonra yumdum gözlerimi... ağzımda çamur ve tahta parçaları vardı...

    gözlerimi açtığımda bir elim karyolaya kelepçeliydi... etrafımda beyazlar giyinmiş kadınlar vardı... göğüslerinde kırmızı bir hilal vardı... bana su ve acı ilaç içirdiler... düşmanın elindeydim... bir türk subayı geldi başucuma... birşeyler söyledi ingilizce... gariptir... hala o an ingilizce ne konuştuklarını anlayamıyorum ama türkçe konuştuklarını hatırlayabiliyorum... "dayanabilir mi" dedi türk subayı... hemşire "sanmam miralayım" dedi...
    sarı saçlı bir subaydı... bir eli belindeki tabancada, diğer eli üniformasının üstten ikinci düğmesini okşuyordu.
    elindeki kırık kostaklı saate baktı bir süre... ben boynumu çeviremiyordum, sadece gözlerimle takip ediyordum onu.
    aynı beyazlı adam geldi sarışın subayın yanına. bir süre birşeyler konuştular. elini beyazlı adamın omzuna koydu, teselli eder gibi.

    sarı saçlı, mavi gözlü bu subay bir süre daha çadırda kalsın, bana birşey sorsun istiyordum.
    özür dilemek istiyordum.
    ölmek istiyordum.
    onun önünde ölerek özür dilemek istiyordum.

    başka bir askerin başında daha durdu. döndü bir anda. başucuma geldi.
    gülümsemek bile acı veriyordu bana. en azından tebessümümü görür de o da tebessüm eder diye umuyordum.
    gözlerim kararmaya başladığında mavi gözleriyle içimdeki son bombanın pimini çekti miralay...
    "keşke gelmeseydiniz çocuk"
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Biliyorum çok meşgulsün lakin 2 dakika mesaja gelir misin panpa?
      ···
    2. 2.
      +1
      Atatürk bee...
      ···
    3. 3.
      0
      atammmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm kudurun amk yobazları içimizdeki atatürk aşkını asla öldüremezsiniz.
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 13.
    +36 -1
    5 nci hayatımda bir kadındım.
    çinli olduğuma eminim.
    doğum yaparken çektiğim acıyı hatırlıyorum. fenaydı gerçekten
    savaş veya başka bir nedenle günlerce yürüdüğümüzü, başka bir yere göç ettiğimizi hatırlıyorum.
    dayak yiyorum kocamdan. belli aralıklarla dövüyordu beni. ağzımı burnumu kan içinde bırakıyordu.
    yine böyle bir dayak esnasında yüksek bir yerden düştüm. kucağımda bir bebekle beraber.
    bebek altımda kalmasın diye havada dönmeye çalışıyorum.
    ama nafile.
    yine kalçamda ve omzumda inanılmaz bir acı.
    bebeğimin kanlı yüzüne bakarak yumuyorum gözlerimi
    ···
    1. 1.
      +1 -3
      Kusura bakmada güldüm hacı helal et :D
      ···
    2. 2.
      +1
      Ortalık olmuşsun lan her gelen zütünden gibiyor ahahahha
      ···
    3. 3.
      +1 -1
      ben de o hayatda kocandım ama sade ağızını burnunu kan içinde bırakmıyodum diğer yerinide yaz.
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 14.
    +26 -9
    Beyler kimse yok sanırım rez var şuku yok emek karşılığı herkes 1 şuku bırakırsa daha iyi yazıcağıma inanıyorum
    ···
    1. 1.
      +1
      kimse yok dediğin konu trendde amk
      ···
    2. 2.
      0
      At yalanını gibeyim inananı aq
      ···
    3. 3.
      0
      Trenddesin aq
      ···
    4. 4.
      0
      Kalça ve omuz dışında yerlerinede darbe gelirse sevinirim
      ···
    5. 5.
      +1
      trenddesin. Ayrıca çalıntı hikaye dıbınakoyum.
      ···
    6. 6.
      +1
      Calinti demeden okuduk daha ne istiyon trenddesin
      ···
    7. diğerleri 4
  15. 15.
    +33 -2
    3 ncü hayatımda sapsarı yerlerdeydim.
    toprak sarı, topladığımız şeyler sarı, biz sarı.
    otlardan veya sazlardan yapılmış bir kulübede yaşıyoruz.
    kadınım ve çocuklarım var.
    sakallarım ve havyan derisinden elbiselerimiz var.
    sıcak zamanlarda suları yönlendiriyorum sarı bitkilerin arasında çapayla,
    soğuk zamanlarda ateş karıştırıyorum ince bir sopayla.
    arada çıkıyorum kulübeden dışarı, mızrağımla domuz benzeri bir şey kovalıyorum.
    adına Çalı dediğim bir domuz var.
    ne zaman yaklaşsam izine, alay eder gibi kaçıveriyor yanımdan.
    kurduğum bütün tuzakları bir bir yıkıveriyor.
    bir gün dar bir geçitte kıstırıyorum bunu.
    mızrağımı gözlerinin hizasında tutmaya çalışıyorum.
    benden ağır ve güçlü Çalı.
    koşarak yaklaşıyor.
    önce mızrağı, sonra kollarımı, sonra omzumu delip geçiyor sarı dişleriyle.
    dönüp bir hamle daha yapıyor.
    kaygan yerden kalkamayınca ikinci darbeyi kalçamdan alıyorum.
    defalarda geçiyor üstümden bedenimin yerini de değiştirerek.
    buz, çamur ve yaprakların içinde dalıyorum karanlığa yine
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      Sende hep önce omzundan sonra zütünden darbe alıyon be panpa. Neyse güzel yazıyorsun rez.
      ···
    2. 2.
      +7
      anlamıyorum ki arkadan vurdurmak mı hoşuna gidiyor *
      ···
  16. 16.
    +32 -2
    19 ncu hayatımda sıradan bir çobandım yine. muhtemelen kuzey afrika civarlarında biryer. çünkü ezan sesi hatırlıyorum.
    sonra kitap hatırlıyorum. sağ taraftan sola doğru okuyor olmam yine arapça etkisi altındaki bir ülkede olduğumu gösteriyor.
    mısır veya cezayir olabilir. belki de filistin.
    çok kitap okuyorum geceleri. gündüzleri de keçilerin peşinden koşuyorum.
    biraz büyüdüğümde başımda daha büyük bir sarık görüyorum. önümde bir sürü öğrenci.
    ben okuyorum, onlar tekrar ediyor.
    akşamları büyükçe bir avluda oturuyoruz. ben anlatıyorum, herkes dinliyor. tıpkı şu an yaptığım gibi. ne anlattığımı hatırlamıyorum. ama herkesin anlattıklarıma çok önem verdiği belli.
    yüksekçe bir ağaçtan düşerek ölüyorum sonra. tabi ki omzumdan ve kalçamdan yara alarak.
    ···
    1. 1.
      +5
      Tabi olum diger yerlerim ölümsüz
      ···
    2. 2.
      0
      Yarildim mk
      ···
  17. 17.
    +33
    12 nci hayatımda muhtemelen bebekken öldüm.
    hatırladığım tek şey kocaman bir çift meme, ve tatlı ninniler söyleyen şişman bir kadın.
    başka hiçbirşey yok.
    ···
    1. 1.
      +7
      Kalktı amk
      ···
      1. 1.
        0
        Ya amuna koyum
        ···
    2. 2.
      +1
      Adsdas hatırladigi seye bak aq
      ···
    3. 3.
      +2
      Kalça ve omzuna bişey olmadı mı bu sefer
      ···
    4. diğerleri 1
  18. 18.
    +32 -1
    13 ncü hayatımda bir sürü çıplak zenci hatırlıyorum.
    hemen puştluğa çekmeyin olayı.
    çünkü muhtemelen afrika kabilelerinden birinde yaşadım.
    yaşıtım kızlarla duman dolu bir barakanın içinde seviştiğimizi hatırlıyorum.
    gözlerim yanıyordu dumandan. haşhaş veya esrar tütüsülüyorduk deme ki.
    kızlı erkekli grup yapmamız da dinsel bir ritüeldi galiba.
    vahşi bir hayvan taraından öldürüldüğümü ve daha o sırada çok genç olduğumu hatırlıyorum. hiç acı hatırlamıyor olmam muhtemelen o uyuşturucu duman yüzünden.
    ···
    1. 1.
      0
      rez atayım şuraya bi
      ···
    2. 2.
      0
      En azinda gibismissin
      ···
    3. 3.
      0
      Hepde gibisleri yazmaya basladi
      ···
    4. 4.
      0
      Kalçayla omzundan darbe almışsındır panpa hissetmemiş olsan da kesin öyle öldün
      ···
    5. diğerleri 2
  19. 19.
    +32
    2 nci hayatımda biraz daha kalabalık bir grubun üyesiydim.
    kadınlar ile birlikte ağaçların arasında dolaşıyorduk sürekli.
    her yer yeşil.
    ağaçlardan meyveler topluyor, yerlerden bitkiler yoluyorduk.
    fazla uzun sürmeyen bir hayat olmuş sanırım.
    derenin altını oyduğu toprak parçası koptuğunda kendimi suyun içinde buldum.
    kadınlar bağırıyordu.
    suda sürüklenirken önce omzum çarptı bir kayaya, sonra kalçam.
    sonra muhtemelen başımı vurdum bir yerlere.
    kulaklarım çınladı, gözlerimde karıncalar yürüdü.
    nefes yerine su giriyordu ciğerlerime.
    döne döne, bata çıka yok olup gittim sonra.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerveddd
      ···
    2. 2.
      0
      Omuz kalça uyumu yine hat safhada
      ···
  20. 20.
    +32
    6 ncı hayatımda da kadın oldum.
    sıradan ve uzun bir hayat hatırlıyorum.
    anlatılacak pek birşey yok.
    muhtemelen yine avrupa içinde bir yer.
    kahverengi bir hayat düşünün.
    kocam kahverengi, ben kahverengi, evimiz eşyalarımız herşey kahverengi.
    keman çaldığımı ve nota yazdığımı hatırlıyorum.
    şu anki hayatımda notaları çok çabuk öğrenmemi buna bağlarım mesela.
    kocama ceketini giydirirken görüyorum kendimi bazen.
    yüzüğünü öpüp ( ne alakaysa ) uğurluyorum kapıdan.
    balkondaki begonvilleri sularken düşüveriyorum boşluğa.
    önce omzum vuruyor bir yerlere, sonra kalçamın üzerine çakılıyorum betona.
    at arabaları geçerken kararıyor gözlerim.
    ( at arabaları ve kahverengi ağırlıklı bir yaşam... muhtemelen italya veya doğu avrupa ülkelerinden biri
    ···
    1. 1.
      +4
      Olum kalcani gibcem sonunda
      ···