35 yaşında adamım

selam,

burada en çok canımı sıkan şey şu : kişisel gelişim kimsenin gibinde değil, birşeyin parçası olma zorunluluğu hissediyor herkes. sözlükteki nesilcilik denen salaklık tam da buna örnek işte. tam anlamıyla birey olabileceği, küfrün bile doğal kabul edildiği bu ortamda kürt olmak türk olmak veya akp li chp li olmak, birşeye taraf olmak veya karşısında olmak gibi bir görev verilmişçesine herkes kendini yüceltmeye çalışıyor. sanıyor ki savunduğu düşünce sistemi mükemmel ve ona inanmakla kendisi de yüceliyor. kendisine mükemmel gelmesi de doğal tabii, ben salağım ve buna inanıyorum diyen adama rastlanmaz heralde. sen türk olmakla kürtten (veya tam tersi) yüceysen elin ingilizine almanına beslediğin hayranlıkla da üst limtini çiziyorsun ve geriye birşey kalmıyor. evli olan olmayana öykünüyor, bekar olan da evliye. bunlar sadece tercih ve doğruluğunu ya da yanlışlığını zaman gösterecek. hatta o zaman denen hıyar canı sıkılırsa sana zamanı gelince öyle bir şey yapar ki sadece sıkılmış yumruğun işaret ve orta parmakları arasından doğrulmuş bir başparmak görürsün, o kadar. herkes bir paradigmaya ait olmaya çalıştığında sözlüğün köy kahvesinden farkı da kalmıyor. dolayısıyla buraya yazmam anlamsız gelse de başka yapacak bişey bulamadığımdan mıdır nedir sallıyorum işte. bu rahatlık da beni burada bile yanlızlığa itiyor, muhabbetinden keyif aldığım bir arkadaşa geçerken yol uğrattım diyelim. inci sözlük rahat sözlük taam da taku çıktı be kardeşim, beynindeki nöronları içinde fosfor var diye kibrite sürüp patlatan bir güruh artık buralar, öyle çok eğlenceli oluyor çünkü osuruktan daha iyi yanıyor beyin.

biraz da tespit ekleyelim, sos kıvama gelsin dikkat çekerse birbiriyle dalaşana kadar düşünen düşünsün :

1) temelinde kadın olmayan herhangi bir ideoloji, devrim, toplumsal olay tarihte yok. bu kadınlar cidden möhüm yaratıklar olabilir. belki de iyi satıcının dile gelip bülbül gibi şakıyarak kurbanının koltukaltına ürünü yerleştirip parayı cüzdandan kasaya olan kısa yolculuğuna başlatabilecek dinamiklere içgüdüsel olarak sahipler ki bu daha da kötü bişey. çünkü bu durumda hiçbir silahımız kalmamış oluyor, onca lafı erkek aklı almaz kendi yazdığımdan yoruldum bikerede olmasa biri anlatsa dinleyemezdim o derece taktan bir aptallığımız var erkek olmakla. biraz sabırlı olup kadınları sonuna kadar dinleyebilseydik, stratejilerini çözüp onları yönetenler biz olabilirdik ama gibimde değil, aptalca umursamazlığımı tercih ediyorum ve kadınları dinlememeye devam ediyorum bunun sonu yok karı gibi yazmıcam, yeter, dur, bidakka şunu da araya, komşular arabayı yenilemiş hayatım bu arada biliyormuydun,hay allah elimden şeyettir...

2) insanlar kanserli hücreler gibi arsızca çoğalmaya devam edecekler ve bunun sonucunda aynı dertlerden muzdarip insan sayısı da, birbirine tahammülsüz adeta düşmanca birlikte yaşayan insan sayısı da artacak ve bunlar birbirleriyle yoğunluğun getirisi olarak daha sık görüşmek zorunda kalacaklar. dostların arası açılacak, düşmanlıklar bilenecek. kapalı kaptaki gazın basıncı sıcaklıkla doğru orantılıdır, bernoulli miydi pascal mıydı veya entalpinin bi altın kuralı mıydı neydiyse onun bende uyandırdığı düşünce bu işte.

3) en güzel tespit üç maddeden oluşur.

elveda, yüzyıl sonra yazıcam saatleri ayarlayın.