32 yaşındayım evliyim

@66 aslında aşk diye birşey var.

içimizde büyük bir boşluk var.

durup dururken elin kızını neden seversin ya.

hani hiç gereği yokken anandan daha çok seversin.

insanın içinde bir bilinmezliğe ait boşluk var ve onu doldurmak istiyor.

temelde 31 çekmenin sebebi gibi. bilmezsin ama bir istek olur.

aşk kalbin masturbasyonudur hepsi bu

@71 eğer şuanki duygularını kaybetmezsen sen o kızla yaparsın.

cünkü genelde evlendikten sonra aşkı bitiren erkekler oluyor.

seviştikten sonra yanında yatan kadına kalk bi su getir kahve yap telefona baksana çalmış mı sürekli talimat veriyorsun.

en son eşim şunu demişti.

artık sırtını dönüp yatıyorsun

-- ne yapim amuda kalkarak uyuyamam ki

bunlar birikiyor ve aşkı gibip geçiyor.

ha bunları yap ama bir gün bir yere al bişeyler içmeye zütür yolda çicek satan kadındaki tüm gülleri satın al kızın kucagına ver. o yine aşık olur sana.

kadın işte a.q

@72 aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardan oluyor.

ne kaybettiğini bilmeden bir şey arıyoruz. ancak bulunca onu aradığımızı fark ediyoruz.

yırtık bir sayfa elde okuduklarımızın manası ancak devdıbını bulursak anlamlı

@73 aslında hayali gerçeğinden çok daha iyi olan birşey.

asla hayal ettiğin gibi değil.

tam bunun karşığını düşünüyorum da yok ya...

o zevki biraz olsun karşılayan 89 yılında trt 1

röportaj veren bir abiydi.

zevk almak için sıçmayan sonra tuvalete gidip sıcıp bundan keyif alan ve gibmekle karşılaştıran bir adamdı

@70 kardeşim bunun üzerine bir blog hazırlıyorum

aslında bunu bu yaşta düşünen enteresan bir tipsin.

ama hayat şu oluyor..

sabah kalkıyor işe gidiyorsun 7 de uyanıyorsun

aksam 8 de eve geliyorsun

yemek yiyor duş alıp yatıyorsun

sabah kalkıp işe gidiyorsun

yemek yiyip yatıyorsun

kalkıp işe gidiyorsun

gelip yatıyorsun

işe gidiyorsun

yatıyorsun

işe gidiyorsun

işe gidiyorsun

bu gibtiğimin hayatı bir süre sonra şu oluyor

çalışmak için yaşıyorsun.

yaşamak için çalışmak gerekiyor

@79 aşk bitiyor arkadaşlıklar bitiyor sevmek herhangi bir şeyi sevmek mümkün olmuyor.

ve bu gibtiklerim gittikçe zorlaştırıyor.

bizim zamanımızda bir tane lise sınavı vardı. sonra üniverste sınavına bir kere girerdik öys diye bir sistem vardı

şimdi adam 3 senede bir yarışa sokuluyor.

uygulamada bir gib yok.

mühendislik fakultesinde bir tak yapabilen öğrenci yok. laz mütahitler yapıyor türkiyedeki işleri.

bizde anca sınava sokarlar. nie diğerlerine sen gelme lan nasıl diyelim yöntemi bu.

@81 1.iki senedir evliyim

2. iki sene 2 aydır birlikteyiz

3. yok durup dururken bir gün evlenme teklif ettim

4. karı beni evden bırakmıyor anca yurt dışı seyahatlerinde falan kafayı dinleyebiliyoruz

5.eğer sevdigin sana cay vermekten birseyleri senin için yapmaktan zevk alan bir kadınla birlikteysen. 10 dakkada bir bir sey istiyorsun ve kız hiç üşenmiyor a.q

@84 11 sene üniversite okudum ben bu süre içerisinde radyo programı yapıyor istanbul life adın da bir dergi de yazı yazıyordum.

senin anlayacağın maalesef sadece adını bildiğim insanlar girdi hayatıma.

ilk sevgilisini kimse unutmaz. yani çocukken misketlerimi çalan lavuğuda unutmadım ama o da acı vermiyor. çocukluk işte

eşimin kaçıncı sevgilim olduğunu tüm samimiyetimle söylüyorum bilmiyorum.

ama asla bunu tavsiye etmiyorum. cünkü ne kadar cok aşk sevgili kadın girerse hayatınıza o kadar çok şey zütürüyor yüreğinizden. hepsi bir parçanızı alıp gidiyor uzaklara.

@85 eşimi aldatmıyorum aldatmayı düşünmüyorum.

bulgaristan rusya gibi ülkelere çok sık geliyorum ama yeter yaa hani karşıma ne çıkabilir ki aman bunu gibmek lazım diyebilecegimiz.

@86 senin hikaye biraz garipmiş ya

o nedir ya cicek abbas filmin nazlısı gibi kız.

hayır sende nasıl bir kafa var ki bu süre içerisinde hiç görüşmedin.

yani yıl 2012 millet 3g ile gibiş yöntemleri geliştiriyor

öpüşen webcamlar yapılıyor.

sen cicek abbas filmini çekiyorsun.

suç sende. kimse açlığından ölmez. elbet iş bulacagın bir işinin olacagı bir düzen tutturacagın belli idi. git ailesine haber senin ailen durumdan haberdar olsun bu kadar temiz safiyane oturup beklmekle evlilik aşk ancak amerikan filmlerinde olur.

@92

capital sistem öğretisi bu senin dediğin.

bireyler tektir ve tek başına yaşarlar.

evlilik iki insanın birbirinin sırtını kollamasıdır.

evlilik en büyük örgüttür. zira en güçlü örgüt en kişiden oluşanıdır.

kıymetini bilirsen biri evde yumurtayı kırıp kahvaltıyı hazırlarken diğeri sıcak ekmek simit getirir.

yaa yumurtan soğur diğer ihtimalde ya ekmeğin.

@93 işin aslında ben çocuk istemiyordum ama

oldu bir şekilde bende yok aman olmasın demedim.

galiba bir ay 5 gün sonra dünyaya gelir

@100 sıkma canını daha neler çıkacak karşına hayat bundan sonra başlıyor

@102 karderşim çok açık ve net söylüyorum eşim müptelası olmadığı için belki de evlendim.

yani perdesiyle halısıyla dolabıyla hava atmaya çalışan yok üstüme bunu aldım amıma donu burdan aldım ayakkabıyı burdan giydim diyen bir karı

ne erkegi adam eder ne kendi bir şey yapar.

çünkü paranın dibi yok 17 bin dolara halı var. bu mantığın sonu yok.

benim 3 ayrı ülkesinde evim var. minumum derecede para harcıcak şekilde sistemi kurmak gerek

bir kadına bir hedef koymazsan kendini de seni de giber.

bizim hedefimiz 5 sene içinde 2 bin ağaçlı bir yer yapmak. zeytinlik.

onun için gibo soka para harcamıyoruz.

@104 ben zaman falan bulamadım işin aslında.

hukuk fakultesi okudum istanbul iletişim bitirdim.

yurt dışında yer yurt açtılar.

ben bunları çalışmaktan saymadım..

şu vardı hayal ettiğiniz işi yaparsanız hiç bir zaman çalışmazsınız.

arada programlar yaptım yazılar yazdım.

kermesler için kitap bile çıkardım yunanistanda.

tüm bunların içinde bir kadın şablonu oluşturuyorsun.

kafanda bir kadın oluşuyor. ve bir gün ona benzeyen birini buldun mu ekgibleri tamamlayacagına inanıyorsan o işe giriyorsun

@105 aslına bakarsan yakalasa daha iyi olur ama başka şeylerde yazdıgımız oluyor

@106

@107

hangi kafayla evlendim anlatayım...

ben 2005 de iflas edip 2008 de tekrar toparlamıştım durumlarımı

ama bu üç senede tüm dost ve arkadaşların ne kadar dost olduklarını gördük.

hep efsane şekilde dinlerdik ama inanmazdım neyse.

2008 yılında daha yeni yeni borçlarım bitecek

tek başıma rusyada yıl başı kutluyorum

daha o zamanlar içkiyi bırakmamışım.

bir tane yılışık bir doktor nişanlım var kendini bir tak sanan

gidesim gelmedi bir yere açtım o gün yıl başı gecesi nete girdim

bu kızla tanıştım.

bildigin memleketinden gelmiş istanbula öğretmen olmuş bir tip.

benim dünyamı anlayamıyordu ama ben onunkini biliyordum

@113 Türkiyede bu adetler bitmezse kimse evlenmez.

bugun bir düğün yapmak takısı tokası evinin eşyası düğün masrafları

40 bin lira. en alt seviyeden bahsediyorum

dersin ki eşyayı taksitle aldık takıyı alt ayardan aldık en fazla 15 bin daha düşer o da taksit yükü biner.

normal bir düğün maliyeti 60 bin lira.

olması gerekeni anlatayım.

nikah yaparsın herkesi çağırırsın kıza 100 grm altın takar alır tatile gidersin. dönüşünde de ne kadar paran varsa ona göre eşyanı ufak ufak eşyanı alırsın zamanla tamamlarsın

yok ben anlamıyorum yuva mı kuruluyor kerhane mi açılacak belli değil.

yeni evli çiftin 12 bin liralık yatak odasına ne ihtiyacı var.

kız tarafı onu almıştı iade ettirdim.

600 liraya yatak koydum yatılıyor işte.

param mı yok. varda tahtaya suntaya çalışıp ödeyecek param yok

ben bunu adam gibi söyledim.

siz de söyleyin arkadaşlar.

sonradan borca girip skıntı çekmenin manası yok.

300 liraya buzdolabı dolu. al koy. ne oluyor sogutmuyor mu tak mu kokuyor yok ikinci el

arkadaşlar para kazanması gerçekten kolay ama bu su açılana kadar ne yollardan geçiyor insan.

@114 otu çek köküne bak derler.

kökü sağlam olmayanın nesli sağlam olmaz.

eskilerin bir hikayesi var. kısaca anlatacam

vaktiyle ağanın biri bir kıza aşık olur araştırırlar ananesi kızın evliyken kocaya kaçmıştır. ağa bişey olur mu der. sonra kıza sevdalıdır kızda namusludur isterler düğün olur kız alınır bir deveye bindirilir.

deve tam küçük bir dereden geçer iken deveci başı bağara bağara gelir indirin gelini o deveden o devenin soyu suyu görünce çöker gelin ıslanmasın .

ağa durur bakar hayvan hayvan iken soyuna çekiyorsa gönderin bu kızı geri mihri ve takısı hediyemiz olsun der

@117 o da güzel laf

@119 hayata dair söyleyecek o kadar çok şeyim var ki.

nerden başlasak nasıl anlatsak...

bize teklif ettikleri hayat şu. çalışın cabalayın giyinmeyi öğrenin okumayı öğrenin bir kaç dil öğrenin ezebildiğiniz kadar damı ezin geçebildiginiz kadar insanı geçin.

parayı nerden nasıl kazandıgınız umrunuzda olmasın.

sonuçta kazanında adam diyelim.

şu yukardaki olmayın.

ne sınavı biter ne yarışı liseyi kazanırsın üniverstesi başlar orayı kazanırsın iş bulma başlar onu kazanırsın dil sınavları başlar. onu kazanırsın kariyer hedefleri başlar. herşey bitti dersin bu sefer kendi cevrende önce geçme yarışın başlar. tüm bunları geçtiğin dakka da 60 yaşında bir koltukta oturup ölümü bekliyor olursun. geçtiğin hiç kimse de seni hatırlamaz.

ne bir ağacı kurtarmışsındır ne bir hayvanın canı mukaddes olmuştur. ortağı olduğun petrol şirketleri insanları öldürmüş sen de elinden geldiğince doğayı hayvanları katletmekte yardım etmişsindir.

yemekte bir tuzun olsun kampanyası düzenliyor huur çocukları. daha çok alın daha çok alın alın alın. alamıyorsanız gibtirin gidin 31 bile çekmeye hakkınız yok sizin diyorlar

neyse uzun ettim yine