+5
-1
yeryüzünde benden başka var mıdır bilmem. otuza merdiven dayadık hala üniversite köşelerinde sürünüyoruz. hemde ikinci sınıfta. şaka bir yana yaş otuz a doğru almış başını gitmiş. ben hala sap gibiyim. hayatta hiç bir başarım yok. neye elimi attıysam enkaz. milletin eğitim hayatı sayısız başarılarla dolu. benimki de sebebsiz yere yarım kalmış üniversiteler çöplüğü. 17 yaşındaki çocuklarla aynı sırada oturmak... facia ve ötesi. fakültede senle aynı yaşıt hatta ufak hocaların dersine girmek. hadi bunların hepsini bir kenara koyalım, kimi sevecek gibi olduysak elde avuçta bişeyin olmadığının farkına varmak. ne para ne pul, ne de bunların eksiğini kapatacak bir fiziğe sahip olmak. hadi diyelim biriyle hasbel kader bi ilişki yaşıyorsunuz, ama onu mutlu etmenin mümkünatı yok. ağzınla kuş tutup burnunla balık avlasanda nafile. niye mi? geleceği düşünür. benle yaşıt insanların seviyesini düşünür. birde beni düşünür. gerçekten sevse düşünmezdi demeyin düşünür. düşündükçe mutsuz olur. dedim ya bunu kapatacak bir tipinde yoksa geçmiş olsun. ki böyle bir tip yok. hatta hiç bişe yok. yok bile yok o derece. eğer albert camus beni tanısaydı, yabancı adlı romanının baş karakterine beni oturturdu herhalde -malum herşeyi ile boşvermiş bir adam-. yahut sartre nin bulantısı nın baş kahramanı ben olurdum -hayatta herşeye tiksintiyle bakan kahramanı hatırlarısınız-.ha diyeceksiniz ki, nedir bu okuma inadı? olmuyorsa bırak. bu soruyu defalarca kendime sordum. geceler boyu muhasebesini yaptım. ama illet gibi bişey. hani aslında bırakma istiyorum ama bu saatten sonrada imkansız. çünkü o diplomayı almam için bana emek veren ciddi insanlar var. onlasrı hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum artık. ve ben nasip olurda bu diplomayı alabilirsem otuz bir yaşında mezun olacam. aynı sene askere gitsem otuz iki. geçmiş olsun bana.