-
12.
+10Son 2 senedir Ankara’da yaşadığım şeyler çok tabii; bombalamalar, darbe girişimi, depresyon, acı, mutsuzluk, aidiyet yoksunluğu, kaybolma hissi… Bunlar işin diğer kısmı. Ben sizinle gerçek hayatımı paylaşacağım: dört duvarımın arasında yaşanan, bizim dışımızda kimsenin bilmediği bir haz yuvasında olan her şeyi… Bunları, belli bir tarih sırası izlemeden aklıma geldiği gibi anlatacağım, gereken noktada ayrıntılarıyla aktaracağım.
-
11.
+8Bahsettiğim gibi; Ankara’nın nadir güzel yerlerinden birinde tek başıma yaşıyorum. Tunalı, Kuğulu Park, Seğmenler Parkı, Bestekar Sokak vs. evime çok yakın olunca, gerçek kimliğimin istediği gibi bir hayat sürebiliyorum. Bu 2 senede birçok kadınla tanışma fırsatım oldu; bu konuda hayatımın en verimli dönemini yaşadığımı söyleyebilirim. Bu hem kendi başıma yaşamamın hem kendimi tanıyarak karşı tarafa iyi bir şekilde tanıtabilmemin hem de yaşımın kadınlar üzerinde yaptığı “olgunluk” etkisinin birleşimiyle mümkün oldu. Ve “30” yaş, benim için adeta bir dönüm noktası hem her anlamda kendi zirvemdeyim hem de ruhen kendimi hiç bu kadar karanlık hissetmemiştim. incideki varlığımı dahi sorguladığım bir yaş bu; yaklaşık 7 yıldır buradayım ve artık burada olmanın anlamsız olduğu bir yaştayım. Dolayısıyla, bu hikâye buradaki son ve en büyük hikayem olacak…
-
-
1.
0Entry nick uyumsuzluğu
Okumadım
-
1.
-
10.
+7Uzun bir giriş oldu farkındayım ama bu gerekliydi; tıpkı uzun tutulan bir ön sevişmenin getirisinin iki taraf için de çok daha iyi olması gibi. Hem benim için hem de senin için. Hikâyeye başlamadan önce beni tam anlamıyla hissetmeye başlaman lazım ki benimle bir bütün olarak hikayemde kaybolabilesin. Şimdi, beraber gelişiyoruz…
-
9.
+10Evet, insanlardan nefret ettiğimi söylemiştim; bu noktada, gerçek kimliğini ortaya koyabilenleri ayırmam gerekiyor. Bana dışardaki rolüyle değil içinde taşıdığı gerçek benliğiyle gelen insanı seviyorum. Dünyanın gerçek işleyişini anlamış insanlar oldukları için, onlarla benliğimi birleştirmeyi seviyorum. Günün değil, hayatın bütün yorgunluğunu birbirimiz üzerinden akıtmayı seviyorum. Hayallerini benim vasıtamla gerçekleştirebilen insanları seviyorum. Bu, sen de olabilirsin. Sadece içindeki sesi dinlemen ve ona direnmeyi bırakarak uyum sağlamaya başlaman yeterli…
-
8.
+12Gerçekte nasıl biri miyim? Söyleyeyim. işin gerçeği, mesleğime tamamen zıt bir şekilde, insanlardan nefret ediyorum. Onlarla bir arada olmak, o kokuşmuş benliklerini solumak, aptalca fikirlerini dinlemek, kısacası katlanmak. Her gün, her an… Korkunç! Esasen hazcılık üzerine kurulu bir hayatın peşindeyim. Şu kısacık ömürde hazsız geçen her anın pişmanlığı içindeyim. Yani, yaptıklarımın değil, yap(a)madıklarımın pişmanlığında kavruluyorum. O sebeple, gerçek hayatımda olabildiğince hazla dolu saatler yaşıyorum, yaşatıyorum. Birine haz verdikçe, kendi benliğimin tamamlandığını hissediyorum. Birisinin rahatlamış bir şekilde parıldayan gözleriyle bana bakması, taktan insanlarla geçirdiğim her andan öte bir mutluluk veriyor.
-
7.
+13Tabii ki bunlar birer sahtelik. Modern hayatta sosyalleşebilmek ve hayatımı idame ettirebilmek için kişiliğimi gizlediğim birer maske. Hepimizin yaptığı gibi. Aslında bu hikâyeyi, benim gibi olanlar için de yazıyorum; oynadığı rollerden sıkılarak, gerçek benliğinden bahsedebilecek birilerini arayanlar için. Burada rahatsınız, esas kimliklerinizi ortaya çıkartabilirsiniz. Benim de yapacağım şey tam olarak bu olacak. Doğaçlama bir şekilde, hissettiklerimi buraya aktarmak ve sonrasında kaybolmak. Rahatlamış bir şekilde özgürlüğünü elde etmek. “Self-destruction” yoluyla hiçliğin dehlizlerinde yeniden doğmak…
-
6.
+1 -2Bu hikayelerde niye hep fiziksel özelliklerinizi anlatarak başlıyorsunuz anlamıyorum.
-
5.
+13Önce kendimden başlayayım. Gerçi önceki bazı başlıklarımda kendimden bahsetmiştim ama hem hayatımda değişen şeyler var hem de bir hatırlatma iyi olur. 30 yaşındayım, sosyolog olarak çalışıyorum. Dışarda efendi, herkesle samimi olmayan ama samimi olduklarıyla güzel bir arkadaşlığı olan, uzun boylu ve fit sayılabilecek bir vücuda sahip, kibar, diksiyonu düzgün, ses tonu çoğu insan tarafından takdir gören, eğitimli ve zeki bir insan olarak tanınırım (Etraftan bizzat duyduğum cümleler bunlar). Kısacası genel anlamda çoğu insandan olumlu geri dönüşler alan bir insanım. Peki ya, bu özelliklerim gerçekten ben miyim, yoksa sadece bir rolden mi ibaret?
-
4.
+1Tutucak gibi his var içimde rez amk
-
3.
+15izmir’den Ankara’ya 2 sene önce taşındım. Bu süreçte yaşadığım ilişkileri anlatacağım. Ankara’da Kuğulu Park’ın oralarda tek başıma yaşadığım bir ev var. Burada, arkadaşlarımın, ailemin hatta sevgilimin bile bilmediği bir yaşantım var. Kimsenin benden beklemediği bir yaşam tarzı bu. Burada yıllardır beni tanıyan çoğu insanın da okuyunca şaşıracağı bir yaşam bu. Adeta ikinci bir kimlik gibi. Bu hikâyeden sonra evime gelip beni görecek olan kişilerin de böyle düşüneceğini biliyorum. “Aa o sen miydin ben daha farklı bir tip bekliyordum” diyecekler. Öncelikle herkese tavsiyem, dışardaki insanların rol yaptığını bilmeniz ve onlara önyargıyla yaklaşmamanız. Kimin kendi karanlığında neler sakladığını bilemezsiniz… Ve de şunu belirtmek isterim; bu hikayedeki karakter, kişi ve olayların gerçek olup olmadığını ne kadarının doğru ne kadarının hayal olduğunu asla bilemeyeceksiniz… Sizi, bu kokuşmuş sözlük ortdıbının son yıllardaki en sürükleyici hikayesiyle baş başa bırakıyorum…
-
2.
+1Üzüldüm
-
1.
+41 -3Bu benim buradaki son hikayem olacak. Nickaltımda öncekileri bulabilirsiniz. Uzun süren bir hikaye bu; bittiğinde ise hesabımı kapatacağım. Nedenlerinden hikayede ara ara bahsederim. Benimle iletişime geçmek isteyenler; hikaye bitmeden bana ulaşırlarsa, onlara bana ulaşabilecekleri kanalları söylerim. Son, daha yeni başlıyor...
başlık yok! burası bom boş!