-
26.
+6Fark ettiğiniz gibi; bütün hikayeyi yazdım, part part buraya atıyorum. O yüzden yarım kalması gibi bir tehlike yok. Uzun bir hikaye olacak, geceleri anlatacağım. Yarın devam...
-
27.
+6Mesela, Karaburun’da tanıştığım akademisyen “D.” ile başlayalım. D., katılımcı olarak gittiğim bir kongredeki konuşmacılardan biriydi. Gördüğüm gibi ilgimi çekmişti: balıksırtı olarak yapılmış siyah gür bir saç, fazla güzel olmasa da çekici bir yüz, beyaz ten, zayıf ama biçimli bir vücut; üstte beyaz bir gömlek, altta siyah bir kalem etek ve topuklu ayakkabılar. Ama bunlardan öte ilgimi çeken şey, onun doğallığı olmuştu. O kadar içten bir şekilde etrafındakilerle konuşuyordu ki, o enerjisi aklımı başımdan almıştı. Baktım, konuşma yapılacak olan salonlardan birine gidiyordu, hemen arkasından gittim. Evet, şansıma oradaki konuşmacılardan biriydi. Hemen oturdum ve onun anons edilmesini bekledim. 2 tane saçma sapan sunumdan sonra, sıra ona gelmişti. Sahneye çıkarkenki yürüyüşü, sahnedeki özgüvenli duruşu, mimikleri, gülümseyişi… Dişiliğini keşfetmiş bir kadındı o, bunu hissedebiliyordum. Konuşmasının bir yerinde, göz göze geldik. Dikkatle onu takip ettiğimi görünce gülümsedi, ben de hafifçe tebessüm ettim. işte, ilk temas… Muhteşemdi. Onun da etkilendiğini görebiliyordum şimdi; ufak titremeler, sözcükleri yanlış söylemeler, hafifçe öksürmeler… Okuyabilenler için hepsi birer küçük ama derin anlamlı işaretlerdi. Ve ben işaretleri okuma konusunda uzmanlaşmıştım.
-
28.
+5D.yi öpmem bittiğinde, onu sırt üstü yatağa yatırdım ve bacaklarını omuzlarıma koydum. Bacaklarını iyice vücuduna yaslayıp, onu adeta iki büklüm bir hale getirdim. Ben de hafif öne doğru eğildim ve işte hazırdı: Bir anda dibine kadar içine girdim ve çıktım. O andaki “ah” nidası, öncekilere göre daha uzun sürmüştü. Aradığım da tam olarak buydu. içine hızlıca girdim ve çıktım, sonra bir daha ve bir daha… Tam buna alışmışken, bacaklarını tek omzuma aldım, kalçalarını sıkıca kavradım ve içinden çıkmadan hızlıca gidip geldim. Çığlık atmamak için, yüzünü yastıklara gömmüştü. Bu halini görüne, aldığı hazzı ertelemek ve ona klitoral bir orgazm da yaşatmak için ıpıslak ve sıcacık gibimi içinden çıkardım ve klitorisine sürmeye başladım. Yine bir “oha” sesi geldi ve çığlık atmaması için bu kez dudaklarımla dudaklarını kapattım. Elleri sırtımı çizik içinde bırakırken, kulağıma “huurn boşalmak üzere” dedi ve dediğini de yaptı.
-
29.
+5Yemeğimiz bittiğinde, D.nin arkadaşlarıyla beraber otelin havuzunun etrafındaki sandalyelere doğru gittiğini gördüm. Arkadaşımla biz de o tarafa doğru gittik. Biraz oturduktan sonra, D.nin havuz kenarındaki içecek bölümüne doğru gittiğini görünce, hemen ben de arkadaşıma ve kendime bir şeyler alma bahanesiyle yanına gittim:
- Sizi bulacağımı söylemiştim.
+ Çok zorlanmadığınıza eminim. Ne alacaksınız?
- Bi çay alacağım. Ama farklı şeyler içmek isterseniz daha sonrasında içebiliriz.
+ Farklı şeyler?
- Yani, birer şarap içerek muhabbet edebiliriz. Malum sonbahardayız, buralar hafiften soğuyor.
+ Hmm, güzel teklif. Arkadaşlarım birazdan otel dışına çıkacaklar, o zaman yapalım isterseniz.
Dedi ve benim içime resmen bir sıcaklık aktı. Ne istediğini bilen ve açıkça kendini ortaya koyan bir kadın! Muhteşem! -
30.
+5Hafifçe döndüm, dudaklarım dudaklarına 5 santim yakındı artık. Nefesi nefesime değiyordu. Sadece dudaklarına bakarak; “Denemeden bilemeyiz” dedim. Dudakları titremeye, nefes alışverişi düzensizleşmeye başlamıştı. “Deneyelim o zaman” dedi. Bu kadarı benim için yeterliydi. Oyun bitmiş, gerçek benliklerimiz ortaya dökülmeye başlamıştı. Gülümsedim. Hafifçe “deneyelim” dedikten sonra, yavaşça öptüm dudaklarından ve tepkisini ölçmek için geri çekildim. Gözleri dudaklarımdayken ellerini dizlerimin üzerine koydu. Cevabımı almıştım.
-
31.
+1 -4Mecburi bir ara, izmir'e gidiyorum. Pazartesi akşamı devam...
-
32.
+4Kalçalarını iki yana ayırarak, dıbını ve zütünü yalamaya başladım, -bu ikisini bir arada yapabileceğin kadın çok nadirdir- D. Duvara yapışmış bir halde inlemelerini bastırmaya çalışıyordu. Ters döndüm, kalçalarını ellerimle kavramış haldeyken bacaklarının arasına girerek klitorisini yaladım. Bu esnada o, adeta bir yılan gibi kıvranıyordu. Kalçalarının hareketini ellerimle durdurdum ve bir parmağımı yavaşça ıpıslak amından içeri soktum. Yine o “ah” sesi… Bu seferki çok net duyulmadı, çünkü bir eliyle ağzını kapatmıştı. iki parmağım da girince, klitorisini yalamaya devam ederken parmaklarımı bir çengel gibi yaparak içinde hızlandım. Kısa bir süre sonra durmaya karar verdim; çünkü boşalacaktı ve kurumasına izin veremezdim. Ayağa kalkınca bana doğru dönmek istedi ama izin vermedim. Onu bu pozisyonda gibmeden hiçbir şeye izin veremezdim. Pantolonumun sadece fermuarını indirdim ve hızlıca içine girdim. Bu sefer gerçek anlamıyla duvara yapışmıştı. Sol elimi öne getirip memelerini duvardan ayırıp vücuduna yapıştırdım. Şimdi işler hızlanmaya başlamıştı. Boynundan öperken, elimi aşağı zütürüp amıyla oynamaya başladım. Kulağına “Sesi duyuyor musun?” diye fısıldadım. “Evet ve beni feci tahrik ediyor!” dedi. Gülümsedim ve iyice hızlandım. Vücutların birbirine çarparken çıkan ses, ıslaklıkla karışmış bir halde kulaklarımızda yankılanıyordu. “Boşalıcam” dedi güçlükle. “Hadi” dedim, “gibimin üzerine boşal.” Ve fazla zaman geçmeden, titreyerek kasıldığını hissettim. “Dur, dur lütfen” dedi ve gülümseyerek onu bir an için azat ettim. Duvarda yeni doğmuş bir ceylan gibi durmaya çalıştığını görünce, kolundan tutup yatak olduğunu tahmin ettiğim yere zütürdüm. Gözlerim biraz karanlığa alışmıştı ne de olsa. ..
-
33.
+4Benim “istekli utangaçlık” diye tabir ettiğim bir durum var kadınlarda. Hem seni istediği belli hem de bunun utangaçlığı içinde. Hem seninle her şeyi yaşayacak kadar tutkulu hem de sevişme sonrası minik bir kediye dönüşecek kadar masum. Hem seninle gülüp eğlenebilecek hem de bedeninde kaybolabilecek biri. Hem yan yana olduğunda gözlerinin içine bakarken kızarıp yüzünü boynuna gömecek kadar şirin hem de boynunu morartacak kadar vahşi. Hem tatlı hem ciksi. Gerçek bir kadın. Seni hem arşa hem de mahva zütürebilecek bir afet. Uğruna dünyayı dize getirebileceğin ya da bu yolda öleceğin bir varlık. Benim için, bu sahtelikte saklanan gerçek bir inci tanesi. Bir Tanrıçayı nasıl kendinize bağlarsınız? Ona her an Tanrıça olduğunu hissettirerek. Ben de öyle yaptım…
-
34.
+4Dedim ve aklıma ansızın Didem Madak gelmişti. Açtım, çok sevdiğim “’Ah’lar Ağacı” adlı şiirini kaydedip gönderdim. Baya bir süre geçip cevap gelmeyince beğenmediğini düşündüm. Çok içten ve duygulanarak okuduğum için biraz buruldum beğenmemesine ve neyse diyip dizi izlemeye koyuldum. Diziyi açtıktan 2-3 dakika sonra, Connected.me’den mesaj geldi.
-
35.
+4Nedendir bilinmez, daha mesaj görmeden heyecanlanmıştım. “O” olduğunu umarak, mesajı açtım: “Beni ağlattığın için teşekkür ederim, çok yardımcı oldun” yazmıştı. Bir garip oldum; hem kaydı beğenmesinden ve etkilenmesinden dolayı mutlu olmuştum hem de onu üzdüğüm için kötü hissetmiştim. Kendimi, hiç tanımadığım bir insanı düşünürken bulmuştum. Tuhaf bir duygunun içindeydim ve neden olduğunu anlayamıyordum. Bu hislerle, cevap verdim:
-
36.
+4Ara not olarak şunu söyleyeyim: Biz erkekler de bundan çok hoşlanmayız. Yani az önce gibinin içinde olduğu bir ağzı öpmek… Bana da önceden iğrenç gelirdi ama ciksin kirli doğasını anladıkça ve ona uyum sağladıkça, aslında bu tür şeylerin tutkuyu daha da ateşlediğini keşfettim. O sebepten, bu tür şeylerden kaçınmamanız gerektiğini, “kirlenmeye hazır” olmanızı hatırlatırım. Anlatıcı olarak ara ara böyle notlar ve yorumlar koyuyorum ki, bu işlerin başında olan arkadaşlar daha çok hazzın derinliklerinde kaybolup birbirlerini gerçek anlamda rahatlatabilsinler…
-
37.
+4Her kadınla ilgili sadece ilk sevişmeyi detaylı anlatacağım, aradaki bağı görmen için; daha fazlasını isteyen olursa özelden yazsın, onlara ayrıca başka sevişmeleri de anlatabilirim. Salt bir erotik hikayeden farklı bu hikaye çünkü, içinde hayata dair bir sürü detay var.
D.'nin hikayesi şimdilik bitti ama hikaye devam ediyor... Yarın gece, Ankara'da yaşayan bir kadını anlatacağım. Yarın görüşmek üzere... -
-
1.
+1Devam reyizz
-
1.
-
38.
+4-Ya, dudakların çok güzel!
+Ahaha sen beni hiç dinlemiyorsun sanırım.
-Dinlemeye çalışıyorum ama dudaklarına kitlenip kalıyorum.
+Hmm. Tamam ben konuşmayayım o zaman, seni dinleyeyim.
-Ama o halde dudaklarına bakmak için bir bahanem kalmaz ki!
+Ya off.
-Tamam tamam, ben anlatayım bi şeyler.
Aklıma ne gelirse anlatmaya başladım; iş yerinde olanlar, ilişkiler, hayatla ilgili düşüncelerim. Vs. Tam kendimi kaptırmış anlatıyordum ki, bu sefer de onun bakışlarının benim dudaklarıma kitlendiğini gördüm. Bu fırsatı kaçıramazdım: -
39.
+4“Bi dahakine” … Demek bu muhteşem varlığı bir kez daha görebilecektim… Beni, evi, yaşantımı beğenmişti ve kendini buraya ait hissetmişti, bir daha gelmeye ikna olmuştu… Bu düşünceyi asla bozmamalıydım, bu gece tüm uğraşım bu düşüncenin kaybolmaması üzerine kurulmalıydı. Gecenin motivasyonunu bulmuştum. Hoş, Y.’yi görmek beni yeterince motive etmişti ama onun düşüncesinin de olumlu olduğunu anlamak beni ona karşı olan/olacak davranışlarım konusunda daha hassas düşünmeye itmişti.
-
40.
+4Tekrar kalktı ve elimden tutarak beni yatağa sırt üstü yatırdı. Yatakta bu kadar aktif bir kadını uzun zamandır görmediğim için, adeta büyülenmiştim. Tekrar gibimi ağzına aldı ve üstüne tükürdü. işte bu yaptığı çok hoşuma gitmişti! Hemen sonrasında tekrar gibimin üstüne oturdu ve ayaklarını yatağa koyarak zıplamaya başladı. Aşağıdan baktığımda; karnı, vücudundan bağımsızcasına sallanan memeleri, saçları, yüzünün aldığı şekil… Adeta bir tanrıça gibi görünüyordu. Artık çığlıklarını kontrol edemediği noktada, devreye girdim ve belinden tutarak yüzünü boynuma gömdüm. işte, yine en tahrik olduğum şekle girmişti… Onu durdurdum ve kalçasına ardı ardına tokatlar atarak hızlıca içinde gidip gelmeye başladım. Kulağıma “gib beni, yalvarırım daha hızlı” diyip duruyordu, benim için bir zevkti bu isteği yerine getirmek. Bir elimle kalçasını diğer elimle de saçlarını kavradım ve canını acıtma pahasına tüm gücümle sıktım. Çığlıkla böğürme karışımı bir “evet” sesi çıkınca, doğru yolda olduğumu anladım. Gerçek kimliğimin tüm zerresiyle o yataktaydım ve buna katılan bir kadın vardı üstümde. Bunun tadını çıkararak tüm hızımla C.’nin içinde gidip geliyordum. Nihayet, üstümde tüm vücudu titremeye başladı ve ben de daha fazla kendimi tutmayarak zütünün üstüne boşaldım.
-
41.
+4En azından kahve sözünü almıştım, bu da bir şeydi. O gece, biraz daha konuştuktan sonra Connected.me’deki profilini öğrenmiştim. Kendi fotoğrafı yoktu ama kendisini tanıttığı bölümde, bir şiirden dizeler vardı; “’Ah’lar Ağacı”nın dizeleri… Muhabbetimizden sonra mı yazmıştı bunu yoksa önceden var mıydı bilmiyordum ama bildiğim tek şey, bu tesadüfün beni heyecanlandırdığıydı… Bir şeyler olacaktı ve bu kadın kaybolmayacaktı. Ben de kaybetmeyecektim onu…
-
42.
+4Cesaretimi toplayarak, ses kaydını C.ye attım ve beklemeye başladım. Yaklaşık 15 dakikalık bir kayıt olduğu için, bu sürenin sonuna kadar beklemesini ümit ederek, evin içinde dolanıyordum. Bir şeyler izlemeye çalıştım ama hiçbir şeye konsantre olamıyordum! 5 saniye sonra aklım hemen C.’ye gidiyordu. Şu anda napıyordu mesela? Konuştuğumuz şekilde mi dinliyordu kaydı? Yoksa hiç dinlemeyip kendi kendine zamanın dolmasını mı bekliyordu? Beğenmeyip kapatmış mıydı yoksa? Belki de bana bu durumu uygun bir dille nasıl anlatabileceğini düşünüyordu? Her zamanki gibi hayatı varsayımlar üzerinden kendime zindan etmeyi başardıktan sonra, tam ümitsizliğin dibine vurmuştum ki, mesaj geldi. Beklediğim kişidendi, hem de bir sesli mesaj!
-
43.
+3“Hmm, birileri beni düşünmeye başladı anlaşılan” dedi gibimi ağzından bir an çıkararak. Afalladım, “nerden anladın?” diye sordum. Cevabım onu güldürdü. “Baksana, uyanmaya başladı bile” dedi. “O zaman uyandırma servisine devam et!” dedim ve kafamı yatağa yasladım. Severek yapan biriyle yaşanacak en güzel keyiflerden birini yaşıyordum. Biraz devam ettikten sonra, doğruldum ve onu izlemeye başladım. Gözlerini bana dikmiş bir halde yukarı aşağı devam ediyordu. Bu arada, en tahrik olduğum şeyi yaptı ve gibim ağzındayken eliyle taşaklarımla oynamaya başladı. işte bu beni gerçekten yoldan çıkarmıştı ve bu sefer “ah”lama sırası bendeydi. Saçından kavradığım gibi gibimi ağzının derinliklerine soktum. Bu sefer “ah” sesi yerine bir öğürme sesi geldi. gibimi çıkardım ve tekrar soktum, tekrar ve tekrar… Ipıslak olmuştu. Son sokuşumda, gözünden yaşlar gelene kadar başını bastırmaya devam ettim. Nihayet çıkarttığımda nefes nefese kalmıştı. “Beni öldürmeye niyetlisin sanırım” dedi güçlükle. “Hayır. En azından bu gece değil” dedim ve uzunca bir öpücük verdim.
-
44.
+3Yanına uzandım, dağılmış saçlarının arasından görünen terli yüzünü öptüm. “Lütfen beni rahat bırak!” dedi soluk soluğa. Güldüm ve “Nasıl istersen” diyerek sırt üstü uzandım. Bu ara, benim için de iyi olmuştu. Bi 5 dakika kadar hiçbir şey konuşmadık. Tavana bakarken, onun bana baktığını hissedebiliyordum. “Ne düşünüyorsun?” Diye sordu. “Senden başka her şeyi” dedim. Şaşırdı. ”Aa, o niyeymiş?” Güldüm ve“Seni düşünürsem, bu sadece düşüncede kalmayacak çünkü!” dedim. Dizlerinin üstüne doğruldu, “kalmasın o zaman” dedi ve eliyle gibimi doğrultarak ağzına aldı. işte bu hareket! Çoğu kadının, sırf az önce içinden çıktı diye tiksinerek yapmadığı, oysa ki sevişmenin kirli doğasına uymadan neler kaçırdıklarını bilmedikleri o hareketlerden biri! Ne kirlenmekten ne de karanlıktan korkan bir kadın! Kadınım!
-
45.
+3Gülümsedi ve “Benim de acayip kahve içesim geldi zaten. Hadi gidelim” dedi. ikimiz de olacakları biliyorduk ama yine de ritüellere uyuyorduk. Herkesin olacakları bildiği ama nezaket kuralları gereği açık açık söylemediği, onun yerine kalıplaşmış davranışları sergilediği bir anı da geride bıraktıktan sonra, Tunalı’dan eve doğru yürümeye başladık. Yürümeyi çok sevdiğim bu yolda C.’yle yürümek, içimi mutlulukla doldurmuştu. Tabii, birazdan yaşanması muhtemel şeylerin aklımdan geçmesinin yarattığı heyecan da bu mutluluğa dahildi. Birazdan sevişeceğini bilmek, bazen sevişmenin kendisinden bile daha çok haz verebiliyor insana…
başlık yok! burası bom boş!