-
132.
+1Zaman durmuştu, hayat durmuştu, Dünya durmuştu. Sadece ikimizin nefes nefese kalmış bedenleri ve kulakları sağır eden kalp atışları vardı. Ben onun saçlarını okşuyordum, o da boynuma minik öpücükler konduruyordu. Neden sonra, kulağıma “ömrüm boyunca böyle kalabilirim” dedi. “Ben de”, dedim, son derece içten hissederek. Öyle olmayacağını ikimiz de biliyorduk ama anlık hislerin kimseye zararı olmazdı. Yüz üstü uzandığında onu temizledim ve yanına yattım. Tahmin ediyorum, bir beş dakika kadar sonra ikimiz de uyuyakalmıştık. Yanımda biri varken uyuduğum en huzurlu uykulardan biriydi… Ender de olsa, huzuru hissedebiliyordum...
-
131.
+4Tekrar kalktı ve elimden tutarak beni yatağa sırt üstü yatırdı. Yatakta bu kadar aktif bir kadını uzun zamandır görmediğim için, adeta büyülenmiştim. Tekrar gibimi ağzına aldı ve üstüne tükürdü. işte bu yaptığı çok hoşuma gitmişti! Hemen sonrasında tekrar gibimin üstüne oturdu ve ayaklarını yatağa koyarak zıplamaya başladı. Aşağıdan baktığımda; karnı, vücudundan bağımsızcasına sallanan memeleri, saçları, yüzünün aldığı şekil… Adeta bir tanrıça gibi görünüyordu. Artık çığlıklarını kontrol edemediği noktada, devreye girdim ve belinden tutarak yüzünü boynuma gömdüm. işte, yine en tahrik olduğum şekle girmişti… Onu durdurdum ve kalçasına ardı ardına tokatlar atarak hızlıca içinde gidip gelmeye başladım. Kulağıma “gib beni, yalvarırım daha hızlı” diyip duruyordu, benim için bir zevkti bu isteği yerine getirmek. Bir elimle kalçasını diğer elimle de saçlarını kavradım ve canını acıtma pahasına tüm gücümle sıktım. Çığlıkla böğürme karışımı bir “evet” sesi çıkınca, doğru yolda olduğumu anladım. Gerçek kimliğimin tüm zerresiyle o yataktaydım ve buna katılan bir kadın vardı üstümde. Bunun tadını çıkararak tüm hızımla C.’nin içinde gidip geliyordum. Nihayet, üstümde tüm vücudu titremeye başladı ve ben de daha fazla kendimi tutmayarak zütünün üstüne boşaldım.
-
130.
+2C.’yi kucağımda hissetmek o kadar güzel bir duyguydu ki! Tam olarak ona sahip olduğumu hissediyordum. Vücudunun bütün noktaları vücudumla temas ediyordu ve duvarın soğukluğuyla C.’nin bedeninin sıcaklığı muazzam bir tezat oluşturarak, içimi titretiyordu. Ama onunla yapacaklarım daha bitmemişti. C. kucağımdayken, yatağın yanındaki sandalyeye oturdum. C. güldü ve “Noldu, yoruldun galiba” diye fısıldadı. “Biraz da sen çalış bakalım” dedim gülerek. “Hmm, çalışalım bakalım” dedi ve üstümde gidip gelmeye başladı. Ritmi muhteşemdi! “Biraz da beni izlemeni istiyorum” dedi ve ayağa kalktı. Arkasını dönerek eğildi ve kalçasını gibimin üzerinde oynatmaya başladı. Bu kadın azdırmayı iyi biliyordu! Kalçasına birkaç tokat attıktan sonra, kucakladım ve arkası bana dönükken gibimin üstüne oturttum. Öne doğru eğilerek kalçasını iyice ortaya çıkarttı ve sert bir şekilde yukarı aşağı sallanmaya başladı. Ellerim, iki deliğiyle de ilgilenmekle meşgulken, yüzüm yukarı dönüktü. Mutluluğun resmini çizmişti. O resim, bendim!
-
129.
0Bir anda kalakaldım ve bu davranışı içimdeki gerçek kimliği tamamen dışarı çıkardı. Artık bunu görmesinin zamanı gelmişti, üstelik kendisi bu yolu açmıştı. Ben de artık içimdekini serbest bırakmaya hazırdım. “Bunu sen istedin” dedim ve hınzırca bana bakan C.yi kucakladığım gibi içine girdim. Hem boy farkımız hem de onun esnek vücudu sayesinde, bu tür şeyleri yapmak çok kolay oluyordu ve ben de böyle birini bulmuşken, farklı şeyler denemeden bırakamazdım. C. kucağımdayken sırtımı duvara verdim ve içinde gelip gitmeye başladım. C. çığlık atmaya başlayınca; zaten yalıtımı Türkiye’deki çoğu binada olduğu gibi berbat olan apartmandan kovulmamak için, C.nin başını boynuma gömdüm. Tabii, en tahrik olduğum yerlerden biri olan boynumda C.’nin nefesini ve kısık inlemelerini hissetmek, beni çok daha kötü yapmıştı. Artık, tek bir vücut olmuştuk; hiç durmadan aşağı yukarı hareket eden, terli, kirli, vahşi ve hormon yüklü bir vücut…
-
128.
+2Ben hızlandıkça, o da hızlandı. Nasıl olduğunu anlayamadığım bir hızla bir anda doğruldu ve gibimin üstüne oturdu. Çok fenaydı! Hepsini içine almıştı ve inleme sesi muhteşemdi! Üstelik aynı anda, istemsizce benden de bir “of” nidası çıkmıştı! Gülümseyerek yüzüme doğru eğildi ve “off demek. istersen kalkayım gibinin üzerinden ha, ne dersin?” diye sordu. Gözlerinin içine baktım ve “Öyle bir şey yaparsan seni bu yataktan çıkartmam” dedim. Gözlerinde bir alev parladı adeta, “istediğim de bu zaten” dedi ve bir anda yataktan kalktı.
-
127.
+1Rexzerss
-
126.
+1Reedgghyhgg
-
125.
0Şimdi daha rahat edeceği kesindi! Tekrar üstüne eğilip C.’yi yüz üstü çevirdim. O güzelim kalçaları gözümün önündeydi! Eğilip kalçalarını öptüm ve kilodunu sıyırdım attım. Üstünde tişörtü varken, altında hiçbir şey yoktu şimdi. Bu halinin tadını çıkardıktan sonra tekrar sırt üstü çevirdim ve yanına uzanarak onu kendime doğru çektim. Elleri bir saniye bile durmuyordu! Bacaklarından birin bacaklarıma doladı ve esnekliğini göstermeye başladı. Dudaklarımı öperken çevik bir hareketle kalktı ve bu sefer o benim kotumu çıkardı. Önü düğmeli olan boxerın düğmelerini açtı ve gibimi ortaya çıkardı. Bu hareketi ve pervasızlığı beni daha da tahrik etmişti. Bir anda gibimi ağzına aldı ve ağzını deli gibi ileri geri oynatmaya başladı. Neredeyse boşaltacaktı beni! Hem onu yavaşlatmak hem de bedeniyle daha çok ilgilenebilmek için dizlerinin üstündeyken C.'yi yan çevirdim ve o gibimle ilgilenirken ben de parmaklarımla amıyla oynamaya başladım.
-
124.
+1 -1
-
123.
+2Uzunca bir süredir, ben böyle bir ateş görmemiştim! C., adeta susuzluktan kavrulmuş birinin su içmesi gibi öpüyordu beni; kana kana, doymayacakmışçasına… Şaşkınlığımı attıktan sonra, kontrolü ele aldım ve C.’yi kucaklayıp duvara yapıştırdım. Şaşırma sırası ondaydı. Kulağına eğilerek, “Kahve istemiyorsun sanırım” dedim. Gülerek bana sarıldı ve boynumu öperken “Sonrasında istiyorum” Dedi. “Pekâlâ o zaman” dedim ve C.’yi kucağımda yatağıma zütürdüm. Üstüne uzandım ve öpmeye başladım; düşündüğümden de kıvraktı altımda ama kot yüzünden rahat edemiyordu. Ben de ne kadar esnek olduğunu merak ediyordum zaten. Bu sorunu çözmek ve merakımı gidermek için yapmam gerekeni yaptım ve ayağa kalkarak kotunu üstünden sıyırdım.
-
122.
+2Nihayet eve geldik. Açık havada yaptığımız yürüyüş, her ne kadar alkolün etkisini biraz geçirmiş olsa da heyecanımız tam tersi olarak artmaya devam ediyordu. Evin önüne geldiğimizde ise, bu heyecan had safhaya ulaşmıştı. Kapıyı açarken, onu içeriye buyur ettim. Geçti, ben de kapıyı kapattım ve arkamı döndüm, bana baktığını hissettim. Işığı açmak için uzandığımda, elimi tuttu ve “açma” dedi. Düşündüğümden daha cesur çıkmıştı. Başlıyorduk…
-
121.
+3Gülümsedi ve “Benim de acayip kahve içesim geldi zaten. Hadi gidelim” dedi. ikimiz de olacakları biliyorduk ama yine de ritüellere uyuyorduk. Herkesin olacakları bildiği ama nezaket kuralları gereği açık açık söylemediği, onun yerine kalıplaşmış davranışları sergilediği bir anı da geride bıraktıktan sonra, Tunalı’dan eve doğru yürümeye başladık. Yürümeyi çok sevdiğim bu yolda C.’yle yürümek, içimi mutlulukla doldurmuştu. Tabii, birazdan yaşanması muhtemel şeylerin aklımdan geçmesinin yarattığı heyecan da bu mutluluğa dahildi. Birazdan sevişeceğini bilmek, bazen sevişmenin kendisinden bile daha çok haz verebiliyor insana…
-
120.
+3Nihayet biralarımız bittiğinde; o tuvalete gitti, ben de hesabı ödemek için kalktım. Hesabı ödedikten sonra, mekândan çıktık. Şimdi ne olacaktı? Bana gelecek miydi yoksa evine mi gitmek isteyecekti? Onu otobüs durağına mı bırakmalıydım yoksa biraz daha bekleyip ne yapacağını söylemesini beklemeli miydim? Bunları düşünürken, yanımda duran C.’ye baktım, o da düşünceli görünüyordu. Sanırım o da benim gibi ne yapacağına tam karar verememiş gibiydi. Olaya el koymaya karar verdim ve gözlerinin içine bakarak “Evim buraya yakın, istersen bi kahve yapabilirim?” diye sordum.
-
119.
+3Dedim ve öne eğilip dudaklarına bir öpücük kondurdum. Önce şaşırdı, sonra çok güzel ve istekli bir şekilde gülümsedi. Bu istekli ama utangaç hali, beni daha da tahrik etmişti. Artık onu daha yakından tanımanın vakti gelmişti. Elini tuttum, çekmedi. O şekilde biraz daha muhabbet etmeye çalıştık ama ikimiz de heyecanlıydık ve adeta yerimizde duramıyorduk. Aramızdaki çekim o kadar yoğun bir şekilde hissediliyordu ki, sanki elle tutulur, gözle görülür bir hale bürünmüştü. Mekânda sadece ikimiz var gibiydik; diğer insanlar umrumuzda bile değildi. Sadece ikimiz…
-
118.
+3-Hayırdır, senin gözler gitti bu sefer de?
+Aa, nereye gitmiş benim gözlerim?
-Valla anlattıklarımdan çok dudaklarıma kilitlendin gibi geldi. Ne anlattığımı hatırlıyor musun?
+Tabii, hatırlıyorum. Müdürün zütlük mü yapmıştı neydi…
-Ahaha, o ne zamanın konusuydu. Yalan söylemeyi becerememen çok tatlı.
+Uff tamam ya bakıyodum nolmuş?
-Nolacağı daha önemli bence… -
117.
+4-Ya, dudakların çok güzel!
+Ahaha sen beni hiç dinlemiyorsun sanırım.
-Dinlemeye çalışıyorum ama dudaklarına kitlenip kalıyorum.
+Hmm. Tamam ben konuşmayayım o zaman, seni dinleyeyim.
-Ama o halde dudaklarına bakmak için bir bahanem kalmaz ki!
+Ya off.
-Tamam tamam, ben anlatayım bi şeyler.
Aklıma ne gelirse anlatmaya başladım; iş yerinde olanlar, ilişkiler, hayatla ilgili düşüncelerim. Vs. Tam kendimi kaptırmış anlatıyordum ki, bu sefer de onun bakışlarının benim dudaklarıma kitlendiğini gördüm. Bu fırsatı kaçıramazdım: -
116.
+3Saat 22 civarlarına kadar doludizgin muhabbet ettik, çoğunlukla ilişkilerden konuştuk ama bunun yanında yabancı dizilerden, sinemadan, edebiyattan; kısaca hemen hemen her konudan bahsettik. Hem çok güldük hem de ciddi bir şekilde dünyadaki gelişmelerden konuştuk. C.’yle her şeyi ama her şeyi konuşabiliyordum ve bunun yanında onu öpmeyi, karşı konulamaz bir şekilde istiyordum. O konuşurken, bir şeyler düşünürken ya da ilgiyle benim anlattıklarımı dinlerken; kısaca her an, dudakları muhteşem görünüyordu! Dolgun ve biçimliydiler, öpülmeye doyulamaz gibi duruyorlardı. Hafif alkolün de etkisiyle, o konuşurken dudaklarından başka bir yere bakamaz olmuştum. O da bunun farkındaymışçasına, git gide gülümsemesi artarak konuşmaya devam ediyordu. En sonunda dayanamadım:
-
115.
+3Beni gördüğünde resmen gözlerinin içi gülmüştü! Son derece doğal ve içten bir tavırla kalktı ve tokalaşacağımızı beklerken bana sımsıkı sarıldı. Muhteşem kokuyordu! Ben de onun bu sıcaklığını takdir edercesine belinden sarıldım ve kısa bir an için de olsa, bedenini sarmanın hazzını yaşadım. Aramızda kesinlikle bir şeyler dönüyordu ve o anda ten uyumumuzun büyüleyici olacağını anlamıştım. Adeta bir puzzle tamamlanmıştı sarıldığımızda. istemeden de olsa nihayet ayrılabildiğimizde, ikimiz de heyecanlıydık ve aptalca gülümsüyorduk. Yerlerimize geçip oturduk ve yanında atıştırmalıklarla birer bira istedik.
-
114.
+6O gün, çok heyecanlı bir şekilde uyandım. C., 6 gibi Boteco’da olacağını söylemişti. Benim ev de oraya yaklaşık bir on dakika olduğu için, vaktim vardı. Akşamın sonunda belki gelir diye evi temizledim, duş alıp C.’yle buluşmak için çıktım. C. “ben geldim” diye yazdığında, mekânın kapısına gelmiştim. içeri baktığımda, onu ilk gördüğüm andaki gibi yoğun hislerle doldum; muhteşem görünüyordu… Üstünde beyaz bir tişört, altta bacaklarını saran koyu bir kot ve spor ayakkabılar… Buluşmaya böyle rahat ama şık bir şekilde geldiği için çok mutlu olmuştum, demek ki kendini benim yanımda rahat hissediyordu, buluşma niyetine kasmamıştı… Üstelik bu giyimi, benimle ciddi bir sevgililikten ziyade takılmak istediğinin bir ipucuydu adeta. Bu da bana en çok uyan durumdu zaten. O yüzden, iyice rahatlamış bir şekilde yanına gittim.
-
113.
+3Bu akşam atacaktım partları ama bazı işlerim çıktı, şimdi atmaya başlıyorum... Devam...
başlık yok! burası bom boş!