Sınav haftamdayım, ardından tekrar beraberiz. O zamana kadar verdiğim görevleri yapıp tecrübelerinizi paylaşmanızı istiyorum...

Salma şunu aq

eee müdür devam etmiyor muyuz ?

Sınırlayıcı Zihninizi Belirleyin

Sınırlayıcı zihninizdeki çoğu inanç size ebeveynleriniz, koruyucularınız, öğretmenleriniz, din adamlarınız, arkadaşlarınız ya da büyürken hayranlık duyduğunuz diğer insanlar tarafından aşılandı. Kendi sınırlayıcı zihninizin kaynağını bulmak için iz sürmenin faydaları olsa da yapısını anlamak daha önemlidir. Sınırlayıcı zihin sürekli düşüş göstererek kendiyle beslenir. Sınırlayıcı zihninizde yer alanlar için başkalarını veya kendinizi suçlamak onu güçlendirmekten başka bir işe yaramaz. En iyisi bağışlamak, unutmak ve yola devam etmektir.

iyileşme yolunda ilk adım kabullenmek, bir sorun olduğunu itiraf etmektir. Korkularımızın kaynağını aşmadan ikinci adım, onu bilinçaltı karanlığından alıp bilinçli farkındalığımızın aydınlığına çıkarmaktır. Ancak o zaman onu dağıtmaya, nasıl işlediğini görmeye ve hükümsüz kılmak için prosedürler yaratmaya başlayabiliriz.

Özgür Zihin

Biyolojik özgür zihin bize açlık, susuzluk ve üreme arzusu verir. Modern çağlarda, kariyerle güç, eğlenceyle zevk ve spiritüel deneyimlerle amaç için kültürel güdülere de sahibiz.

Sınırlayıcı zihnimiz ile özgür zihnimiz homeostatik bir dengede olduğu zaman her şey yolundadır. Dünyayla uyumlu bir şekilde yaşar, sorunları etkili bir şekilde çözeriz. Ama sınırlayıcı zihnimiz ile özgür zihnimizin dengesi şaştığında, çeşit çeşit sıkıntılar yaşarız.

Sınırlayıcı Zihin

Doğduğumuz zaman doğa içimize bizi güvende tutmak için iki içgüdüsel korku işler: yükseklik korkusu ve gürültü korkusu.

Ölçülü korku iyi bir şeydir. Bizi tehlikelerden korur. Örneğin, yükseklik korkusu bizi uçurumdan aşağı düşmekten korur. Gürültü korkusu, tehlike sinyallerine hızlı bir şekilde tepki vermemizi sağlar. Ancak sahip olduğumuz çoğu korku ve sınır doğanın değil, yetiştirilmenin bir neticesidir. Çocukluğumuzda yaşadığımız olumsuz deneyimlerin ve otorite figürlerinin etkilerinin bir sonucu olarak kendimize sınırlar koyarız.

GÜN 6 - BiLGiLENDiRME

YAKLAŞMA KORKUSUNDAN KURTULUN

Başarılı bir ilişki kurmak ve geliştirmek üzerine uzmanlar tarafından söylenmiş milyonlarca bilge söz vardır ama iki sözcük hepsinin üzerindedir: Oynamazsanız kazanamazsınız.

Bu, sözün özüdür. Tekbenci mağaranızda kalırsanız asla yeni bir ilişki kuramazsınız. Evden çıkmalı ve yeni insanlarla etkileşime girmelisiniz.

Yaklaşma korkusu, erkekleri herhangi bir engel yokken etkileyici yabancılarla konuşmaktan alıkoyan içsel şeytana verilen bir isimdir. Yaklaşma korkusunu yaklaşma heyecanına çevirmenin yolları üzerine çalışmadan önce gelin, iki önemli kavramdan söz edelim: sınırlayıcı zihin ve özgür zihin.

GÖREV 3: Sekiz Saat Kuralı

iyi bir gece uykusu çekin, çünkü yarın Değişim Düellosu'ndaki en hayati günlerden biri olacağına kanaat getirebilirim.

Büyük olasılıkla alacağınız karşılık samimi, nazik ya da baştan savma bir teşekkür olacaktır. Karşınızdaki kadın konuşmayı devam ettirmediği takdirde iltifat ettikten sonra oradan uzaklaşın.

Burada önemli olan, ona asılmak veya askıntı olmak için değil, spontane bir şekilde fark ettiğiniz bir şeyi tüm samimiyetinizle takdir ettiğinizi göstermek için iltifat etmiş görünmektedir.

Her ne kadar iltifat etmek tüm yaklaşımlar için tavsiye edilmese de bugün hedefimiz cazibeli olmak değildir. Bu egzersizin amacı yaklaşma korkusundan kurtulmak, gözlem becerilerinizi geliştirmek ve sizi kendinizden koparıp bir başkasının gerçekliğini fark etmenizi sağlamaktır.

GÖREV 2: Ağzınızda Hoş Bir Laf Çıkmayacaksa

Bugün evden çıkmadan önce mutlaka duş yapın. Dün yeni giysi ve aksesuarlar aldıysanız bugün kullanın. Bir kez daha dışarı çıkıyorsunuz.

Göreviniz: Dört kadına spontane iltifatlarda bulunun. Bu kadınların ikisi tanıdığınız kadınlar olabilir -arkadaşlarınız, varsa işiniz meslektaşlarınız, hatta anneniz. Ama ikisi yabancı olmalıdır.

"Çok güzelsin" gibi klişe iltifatlardan uzak durun. Ve Çok ciksisin gibi akla cinsellik getiren her türlü ifadeden kaçının.

Bunun yerine tırnaklar, ayakkabıları, çantası ya da duruşu gibi daha belirli bir şeye iltifat etmeye odaklanın. Dün kendinizi analiz etmek için bolca zaman ayırdıktan sonra bu ayrıntıları görmeniz ve takdir etmeniz eskisi kadar zor olmamalı.

Şu âna kadar saha çalışmalarınızın herhangi birinde bir insanın yanına gitmeden önce tereddüt ettiyseniz sizde de yaklaşma korkusu var demektir. Henüz o endişeyi yaşamamışsanız görevler ileri seviyeye taşındıkça ya da o özel kadını gördüğünüz anda mümkündür yaşanması. Bu, en korkusuz görünen erkeğin bile başına gelir hiç şüpheniz olmasın.

Dolayısıyla hâlâ zaman varken paylaşacağım Gün 6 - Bilgilendirme entry'sine bakın. Ve sizin için önereceğim tedavi yöntemini okuyun.

-GÜN 6-

GÖREV 1: Korkuları Fethedin

Bugün geleceğin Kazanovalarının bir numaralı sorunu ele alacağız: yaklaşma korkusu.

Yaklaşma korkusu, çekici bir kadına yaklaşma olasılığı ile yüzleştiğinizde meydana gelen bir hastalıktır. Terli havuçlar, yükselen nabız, soluk soluğa kalmak ve boğazda bir yumru semptomlardan bazılarıdır. Pgibolojik açıdan, yaklaşma korkusundan çok reddedilme korkusudur bu durum.

Eğer dış görünüş veya bakımla ilgili sorununuz varsa -kol altı teri, ayak kokusu, kötü bir leke ya da boynunuzda eski kız arkadaşınızın adının yazıldığı dövme- bugün o sorunu ele almaya başlayacağınız gündür. internette çözüm yolları arayın ya da doktordan randevu alın.

Konu dış görünüş olduğunda sakın kendinizi bırakmayın. Artık bir mazeretiniz kalmadı.

.

Yarın görüşmek üzere...

Kıyafetlerin vücut tipinize uygun olduğundan emin olun. Dolabınızın karşısına geçin ve her şeyi deneyin. Ceketler omzunuzdan düşüyor, kot pantolonlar kıçınızdan sarkıyor, kısa kollar dirseklerine kadar uzanıyor ya da gömlekler göğsünüzden sarkıyorsa ya onları bir terziye zütürüp düzelttirin ya da ihtiyacı olan tanıdıklarınıza verin. Aynı şey sizi muhteşem göstermeyen her şey için geçerlidir. Bu giysilerin yerine vücut yapınıza uyan giysiler koyun.

Daha sağlıklı beslenin. Aldığınız kalori miktarını kontrol edin ve doymuş yağlardan, işlenmiş şekerden, aşırı tuzdan, katkı maddesi içeren gıdalardan ve karbonhidratlardan uzak durun. Taze meyve, sebze ve yağsız protein tüketin. Eğer olmanız gereken vücut ağırlığının yüzde kırk üzerindeyseniz seçeneklerinizi öğrenmek için bir doktora danışın.

Bir spor salonuna kaydolun. Bir spor değerlendirmesi için bir spor eğitmeninden yardım isteyin ve hem yağ yakmak için kardiyovasküler hem de kas yoğunluğu artırmak için egzersizler içeren bir rejim hazırlamasını isteyin.

Aksesuar takın. Kolye, yüzük, bilezik, bileklik ya da zevkli başka bir aksesuar alın. Çok ucuz veya herkeste olan bir aksesuar almaktan kaçının. Kuşkuya düşerseniz tercihinizi şimdilik basit bir aksesuardan yana kullanın.

Ücretsiz dermatoloji tavsiyesi alın. Büyük bir mağazanın kozmetik departmanına gidin ve güzellik uzmanından sizin cilt tipinize uygun ürünler tavsiye etmesini isteyin. Eşantiyon isteyin ya da bir eczaneden daha ucuza benzer ürünler alın. Eğer cildinizde ciddi bir sıkıntı olduğunu düşünüyorsanız bir dermatologtan randevu alın.

Nefesinize dikkat edin. Her gün diş ipi kullanın. Ağız kokusu sorununuz varsa dil temizleyici kullanın. Naneli şeker veya sakız alın ve her daim yanınızda taşıyın.

Dişlerinizi beyazlatın. Dişlerinizi beyazlaştırmaya yardımcı olacak bir ürün alın ve bu akşamdan itibaren kullanmaya başlayın. Bir seneyi aşkın bir süredir diş doktoruna görünmediyseniz mutlaka randevu alın.