Saygıdeğer inci Sözlük yazarları;
Bugün Cumhuriyetimizin temelini teşkil eden,30 Ağustos 1922 Çarşamba günü kazandığımız
Büyük Zafer'in 94. yılını buruk bir sevinçle karşıladık.




Kalın zincirlere vurulmak istenen milletimiz müttefiklerin aldıkları ağır yenilgiler sonucu Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamış,bunun sonucunda bin yıldır uğrunda can verdiğimiz topraklar haksız olarak işgal edilmeye başlamıştır.
Bunun üzerine milletimize Sevr Anlaşmasını'da zorla imzalatmışlardır.




işgal güçleri girdikleri her yerde sanki kinlerini kusarcasına kadınımıza, yaşlımıza, çocuklarımıza insan alının almayacağı,şeytanın dahi aklına gelmeyecek işkence, zulüm ve hakaretlerde bulunmuşlardır. işte böylesine umutsuz görünen, üzerimizde kara bulutların dolaştığı bir ortamda Mustafa Kemal ve onun dava arkadaşları bağımsızlık meşalesini yakarak "Ya istiklal, Ya Ölüm" parolasıyla aydınlığa giden yolu aralamışlardır.

Bu mücadelemizin ilk adımı hudutlarımızın sonuna kadar düşmanı atalarımızın uğruna can verdiği kutsal topraklardan atmaktı.Bu davada yapılan savaşların sonuncusu olan Sakarya meydan Muharebesinde başarılı olup milletimizin istikbalini aydınlatmışlardır.

Artık dünyanın en kahraman, en savaşçı milletine düşen görev düşmana son darbeyi vurmak olmuştur. Mustafa Kemal üstün askeri zekasıyla Şanlı Türk Ordusu düşmana beklemediği yerden taaruza kalkıp stratejil olarak düşmanı aldatmayı başardı.Avrupalıların aylar geçse geçilmez dediği Afyon 3 günde geçildi.30 Ağustos'ta düşman birliklerinin büyük bir bölümü imha edildi.Bu büyük zafer ile düşmana son darbe de vuruldu.Ardından düşman tıpkı tehlike sezen fok balıkları gibi denize döküldü.




Tarihçiler o gün için şunları söylemişlerdir;
"Türkler, Mohaç Meydan Muharebesi'nden yüzyıllar sonra yine parlak bir imha muharebesi kazandılar."

Askeri açıdan bir diğer önemli husus da günün şartlarında bir ordunun, 10 günde 500 km.lik mesafeyi yaya olarak ve savaşarak kat etmesidir.

Bügünü önemli kılan husus;
Milletimizin kadını,yaşlısı,çoluğu çocuğu,hastası topyekün savaşmamızdır. Bu zaferle, Türk ulusunun son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk'ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askeriyle değil, milletiyle topyekün olarak savaştıkları bir kere daha ispatlanmıştır.




30 Ağustos Zaferini bize armağan eden kahramanlıklarla dolu tarihimiz, yeni bir çığır açan bayrağımız; korkusuzluğun, yurteseverliğin, bir efsanesi, bir destanı olmuşlardır. Sonsuza dek minnet ve şükranla anılacaklardır.
Bu tarihi gün vesilesiyle milletçe başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, dava arkadaşları ve şanlı ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad'olsun.







ZAFER TÜRKÜSÜ

Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayanın,
Gözyaşı boşana boşana gider.

Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri.
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı!
Diriler şerefli, ölüler şanlı.
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Bu Topraklar için ölümü göze alıp şehit düşen askerlerimize bir Fatiha'yı çok görmeyin.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/b/b4/Flag_of_Turkey.svg/2000px-Flag_of_Turkey.svg.png