-
151.
0Seni mi kiricam rez
-
152.
0Okurum sonra
-
153.
0
-
154.
0Baqarom sonra
-
155.
+1Rezerved
-
156.
+2BÖLÜM 3.1
MAVi DiYARI MIZRAKLILARI
Lowhill Lortları 3 Şehrin Krallığı’ndan yükselen savaş seslerini işitmişti. Barışın devamlılığı için istekli olsalar da, siyah zırhlı ve siyah Sancaklı Mountrollülerin savaş istediğini biliyorlardı.3 Şehrin Krallığı’ndan yola çıkan ulaklar Lowhill’lilere sadece iki seçenek sunuyordu: teslimiyet ya da savaş.
Somwelt saldırısının üzerinden iki aydan fazla zaman geçmişti.3 Şehrin Krallığı savaş hazırlıklarını neredeyse tamamlamıştı. Ordu toplanmış, çelikler dövülmüş, sancaklar dikilmişti. Savaşçı atalarına kurbanlar sunmak için sabırsızlanan siyah zırhlılar, cesur subaylar tarafından cesaretlendirilmişti.
Kral meclisinde ise tartışmalar sürüyordu. Braidon 2.000 Siyah zırhlı süvarisiyle Lowhill mızraklılarını kılıçtan geçirmek istiyor, Tech piyadelerle mızrak hatlarının parçalanmasının gerektiğini savunuyordu. Lord Shank masadaki herkesten fazla savaşa şahitlik etmişti ve Mavi Diyarlıların tehlikeli olduğunu sadece o biliyordu. Siyah Sancaklılar Mavi Diyarlılardan neredeyse 7 kat kalabalıktı. Bu durum kralı ve diğerlerini cesaretlendirse de Shank tedirgindi. Kralın ve Braidon’un cesareti Shank’ı korkutmuştu. Düşmanı hafife alan tarafların nasıl bozguna uğradığını defalarca izlemişti. Orwell ise savaş konusunda fikir sunmuyor, sadece tartışmalara şahitlik ediyordu.9 saatin sonunda bir karara varıldığında kral ve lordlar zaferden emin bir şekilde meclisten ayrılmıştı. -
157.
0Bunda bakalim
-
158.
+5Başkent surlarının büyük kapısı açılmış, siyah sancaklı sancaktarların öncülüğünü ettiği 3 Şehrin Krallığı’nın ordusu tüm ihtişamıyla şehri terk etmişti. Askerler aileleriyle vedalaşmış, anneler atalarının tanrılarına kurbanlar adamıştı. Kral Felson Black sancaktarların hemen arkasında, ağır zırhlara bürünmüş güçlü atının üzerindeyken, arkasında 4 çocuk bırakan Komutan Tech ,Lord Shank ve baş muhafızı Rodier Eraster,onu izliyordu. başkentten ayrıldıktan 3 gün sonra Komutan Braidon diğer iki şehirden topladığı birliklerle onlara katılmış, Siyah sancaklı ordu 6.000 kişilik bir kuvvete ulaşmıştı. Baharın son günlerinde yağmurlar artıyor, kara kışın gelişini tüm adaya duyuruyordu. çamurlaşan eski yollar, Siyah Sancaklıları yavaşlatsa da bir haftalık bir yolcuğun ardından Mavi Diyarının verimli topraklarına ayak basmışlardı.Çok geçmeden karşılarında 800 kişilik Mavi diyarının mızraklılarını görmüşlerdi. Siyah Sancaklılar, onların yüksek Lowhill duvarlarının arkasına saklanacağını düşünürken Mavi Diyarlılar onları şaşırtmıştı. Hazırladıkları kuşatma planları geçerliliğini yitirmiş, oluşturdukları birlik düzeni işlevsellikten çıkmıştı.Ama Braidon bunun onlar için bir avantaj olduğunu savunmuş, altı binlik bir birliğin açık alanda 800 mızraklıyı yok edeceğini söylemişti. Shank tedirgindi. Mavi Diyarının ordu komutanını tanıyordu. Kahraman Andreus diyorlardı ona. Anakaradan gemilerle adayı işgal etmek için gelen savaşçı ırkları Lowhill koylarından geçirmemiş, askeri yeteneklerinin yanında iyi bir felsefeci ve politikacı olarak Lowhill meclisine katılmış, halkı tarafından cesur anldıbına gelen Andreus olarak adlandırılmıştı.Ama şimdi 800 askeriyle düz Lowhill ovalarında Braidon’un vahşi süvarilerine karşı ne yapabilirdi ki?
-
159.
0Rezerve
-
160.
07 ayraç
-
161.
+5Okuyan, takip eden varmı hâla arkadaşlar
-
162.
+2Yaz panpa
-
163.
+1Devam et
-
164.
+1Kardeş okuyoruz takip ediyoruz yaz artık devdıbını aq
-
-
1.
+1yazıyorum kardeşim 3.bölüm bir savaş içeriyor bundan dolayı biraz uzun.
-
1.
-
165.
+1Okuyoz kardeş devam
-
-
1.
+12 parça ekledim panpa
-
1.
-
166.
+6Başkent surlarının büyük kapısı açılmış, siyah sancaklı sancaktarların öncülüğünü ettiği 3 Şehrin Krallığı’nın ordusu tüm ihtişamıyla şehri terk etmişti. Askerler aileleriyle vedalaşmış, anneler atalarının tanrılarına kurbanlar adamıştı. Kral Felson Black sancaktarların hemen arkasında, ağır zırhlara bürünmüş güçlü atının üzerindeyken, arkasında 4 çocuk bırakan Komutan Tech ,Lord Shank ve baş muhafızı Rodier Eraster,onu izliyordu. başkentten ayrıldıktan 3 gün sonra Komutan Braidon diğer iki şehirden topladığı birliklerle onlara katılmış, Siyah sancaklı ordu 6.000 kişilik bir kuvvete ulaşmıştı. Baharın son günlerinde yağmurlar artıyor, kara kışın gelişini tüm adaya duyuruyordu. çamurlaşan eski yollar, Siyah Sancaklıları yavaşlatsa da bir haftalık bir yolcuğun ardından Mavi Diyarının verimli topraklarına ayak basmışlardı.Çok geçmeden karşılarında 800 kişilik Mavi diyarının mızraklılarını görmüşlerdi. Siyah Sancaklılar, onların yüksek Lowhill duvarlarının arkasına saklanacağını düşünürken Mavi Diyarlılar onları şaşırtmıştı. Hazırladıkları kuşatma planları geçerliliğini yitirmiş, oluşturdukları birlik düzeni işlevsellikten çıkmıştı.Ama Braidon bunun onlar için bir avantaj olduğunu savunmuş, altı binlik bir birliğin açık alanda 800 mızraklıyı yok edeceğini söylemişti. Shank tedirgindi. Mavi Diyarının ordu komutanını tanıyordu. Kahraman Andreus diyorlardı ona. Anakaradan gemilerle adayı işgal etmek için gelen savaşçı ırkları Lowhill koylarından geçirmemiş, askeri yeteneklerinin yanında iyi bir felsefeci ve politikacı olarak Lowhill meclisine katılmış, halkı tarafından cesur anldıbına gelen Andreus olarak adlandırılmıştı.Ama şimdi 800 askeriyle düz Lowhill ovalarında Braidon’un vahşi süvarilerine karşı ne yapabilirdi ki?
-
167.
+7Gecenin geç saatlerinde Braidon, nöbetçileri ve gözcüleri yokluyor, uyku girmeyen gözleriyle geniş Lowhill düzlüklerini inceliyordu. Asker çadırlarının yanından geçerken bazı fısıltılar işitmişti.iki kara zırhlı nöbetçi fısıldaşıyordu.”Komutan Braidon’u tek bir darbeyle ortadan ikiye ayırır”diyordu nöbetçilerden birisi. Braidon uslca yaklaşarak duraklamış, onları dinleme başlamıştı.”Sör. Braidon tanıdığım en iyi kılıç ustası”diğer nöbetçi yüzünü ekşitmişti.”Komutan William neredeyse Sör. Braidon’un iki katı. Adam 2 metre. Sör.Braidon benden bile kısa.”Braidon William ismini duyunca sakinleşmiş, yürümeye devam etmişti.Çünkü William Ada üzerinde yaşayan en iyi kılıç ustasıydı. William Büyük Krallık’ın ordularını yönetiyor, Büyük Krallık kralına danışmanlık yapıyordu. Braidon bir süre sonra kılıcını bileyen Rodier Eraster’la karşılaşmıştı. Sessizce seslenmişti Braidon”Seni uyutmayan ne dağ lordu?”Eraster, kendisine böyle hitap edilmesine alışık değildi. Soyismini bilen pek fazla adam kalmamıştı. Komutan, Eraster’ın şaşkın gözlerine bakarak devam etti.”Mountrol insanları çok konuşuyor. Erasterlar da epey dikkat çekiyor.” Yutkunarak cevap verdi Eraster çocuğu.”kalabalık bir hane.”Braidon kendisine yer açan Rodier’ın yanına oturmuştu.”Krala hizmet etmek senin için zor olmalı. Kral Dolfen Mountrol surlarını aşmasaydı belki de Mountrol Sarayı’nın lordu ve Mountrol Şehir Devleti’nin kralı olacaktın.”Rodier yüzünü ekşitti ve kılıcını kınına soktu.”Eraster hanesinin başına geçmem için en az 20 Eraster erkeği ölmeli. Ayrıca taht isteyecek değilim. Hiçbir Mountrol dağlısı taht istemez.Biz onurumuz için yaşarız.”Braidon gülümsemeye devam etti.”Gözüme girdin delikanlı.iyi bir kılıç ustası değilsin belki ama, Tech gibi kancık da değilsin.”Rodier’ın da gergin yüzü yumşamıştı. Komutan oturduğu kütükten kalkmıştı ve tam çadırına yönelecekken yüzünü yeniden Rodier’a çevirmişti.”Tanıdığım onurlu adamların çoğu onuru yüzünden öldü delikanlı. Bizde onurumuzla öleceğiz”
-
168.
+7Sabahın ilk ışıkları siyah sancakların gölgesini yere düşürüyorken, siyah zırhlı süvariler düzlükte mevzilenen mızraklıları kargılarına geçirmek için hazırlanıyordu. Braidon ihtişamlı zırhına bürünmüş, Rhys ve diğerlerine emirler yağdırıyordu. Piyadeleri yöneten Tech askerlerini yüreklendiriyor, kral komuta edeceği birlikleri yokluyordu. Shank,gergin ve heyecanlı bir şekilde hücumu bekliyordu. Yaşlı vücudundan en çok bu zamanlarda nefret ediyor,Ada üzerinde yaşayan herkesten daha iyi kılıç kullandığı günlerin özlemini yaşıyordu. Kısa süre sonra 2.000 süvari hücum düzenini almış vaziyette saldırı emrini bekliyordu. Lowhill mızraklıları geniş kalkanları hazır tutuyor, şehirlerini savunacaklarına inanıyorlardı. Braidon atının üzerinde süvarilerinin önüne geçmiş ve büyük kılıcını hızla çekerek haykırmaya başlamıştı.”Siyah süvariler! Lowhillliler komutanlarına yenilmez diyor. Benimle gelin ve şu Andreus’un ünvanlarını test edelim.”Sözlerini bitiren Braidon korkunç ve uzun bir çığlık atmış, atını şaha kaldırarak, süvarilerinin çığlıkları eşliğinde kılıcını Lowhill ordusuna doğru doğrultarak hücum emrini vermişti. Siyah zırhlı süvariler atlarını dört nala sürüyor, yağmurlarla çamurlaşan toprak parçaları, atların nallarından etrafa saçılıyordu. Braidon en önde gidiyor, süvarilerinin çığlıklarına eşlik ediyordu. Süvari birliği yaklaştığında, mızraklılar büyük kalkanlarını kaldırmış,800 parçadan oluşan bir bütün gibi olmuşlardı. Kahraman Andreus 55 yaşında olmasına rağmen en ön safta duruyor, adına yakışır bir şekilde ”cesurca” hareket ediyordu. Düşman hattına ilk ulaşan Braidon kalkanların arasına dalmış, kılıcını savurarak bir Lowhill piyadesini yere sermişti. Fakat ters giden bir şey vardı. Siyah zırhlı süvariler düşman hattına girdiğinde kalkanlıların iki sıra arkasında duran mızraklılar, mızraklarıyla atları durduruyor, kalkanlıların hemen arkasındaki mızraklılar ise mızraklarını süvarilere saplıyordu. Mızraklanan atlar ya yıkılıyor,ya da şahlanarak süvariyi üzerinden atıyordu. Shank atının üstünden savaşı izlerken fısıldıyordu”Falanks.. Geri çekilmeliyiz.”
-
169.
0Rez aliyim iyiye benziyor
-
170.
0Devam panpa
başlık yok! burası bom boş!