1. 576.
    0
    bir süre yatakta çıplak yattık. ben sırtımı yatağın baş kısmına dayayıp oturmuştum oysa başını aralanmış bacaklarımın arasına koymuştu. ayakları yataktan taşıyordu. terliydik. vücutlarımızın çarşafta bıraktığı izlere bakıyordum. haftalar aylar sonra ilk kez yeniden birlikte yaptığımız bir şeyden gurur duyuyordum. en son ne zaman söylediğimi düşünüp bir cevap bulamadım. sesim titreye titreye "içimden hiç bir şey kaybetmeden tıpkı ilk günkü gibi seviyorum" dedim ona. başını kaldırıp bana baktı. ağlıyordu. kalçalarının üzerinde doğrulup başını göğsüme koydu. baş döndürücüydü içimdeki huzur. bir müddet daha aynı şekilde kaldık.

    oyun saati yaklaşınca yataktan kalktık. elinden tutup onu duşa zütürdüm. birlikte girdik duşa. önce ben onu yıkadım. saçlarından ayak uçlarına kadar. sonra da o beni. şampuanlı dudaklarını öptüm ardı arkası yoktu bu öpücüklerin. dudakların tadı hiç bu kadar acı ve tatlı olmamıştır heralde diye düşünüp içimden, güldüm. o da güldü. içinden gelerek.
    ···
  2. 577.
    0
    oyunun başlamasına bir kaç dakika kala sahnenin yan tarafındaki çay ocağında oturmuş birbirimizi izliyorduk. az evvel yaşadıklarımızı düşünüp kendi kendime işte oldu. her şey yoluna girecek dedim. uzun süre sonra hayatı flu görmüyordum.

    biz çaylarımızı yudumlarken okuldaki sınıfımdan 3 kız arkadaş geldiler ve ben hiç bir zaman onlarla samimi olmamış olmamama rağmen gereksiz bir yakınlık göstererek boynuma sarıldılar. şaşkına dönmüştüm. kadın bozulduğunu belli etmek istemediği için ağzının kenarıyla selam verdi kızlara. bense o sırada ne yapacağımı bilemiyordum. tek isteğim yanımızdan defolup gitmeleriydi. öyle güçlü istemiştim ki bunu içlerinden biri hissetmiş olmalı. çünkü ben aklımdan geçirdiğim sırada soldaki kız biz gidelim rahatsız ettik diyip arkadaşlarını yanımızdan aldı. sonra da çekip gittiler.

    arkamı döndüm. kadına bakıyordum. bana gelenlerin kim olduğunu söylüyordu. öyle ince bir pamuk ipliğine bağlıydı ki mutluluk bizim için ufacık bir darbe her şeyi alıp zütürebilirdi. kendime gelip durumdan kurtulmak adına sahneye gitmemiz gerektiğini söyledim. elinden tutup sahnenin içine zütürdüm onu. toplulukta yer alan herkes oradaydı. kadının da aramıza katılmasını istediğim için hepsiyle tanıştırmak istiyordum. oyunun başlamasına hala zaman vardı. bunu fırsat olarak görüp tanıştırma işlemine başladım. bir kaç kişiyle tanıştırdıktan sonra toplulukta yer alan kızlardan birine gelmişti sıra. hepsinden farklı bir tonda konuşuyordu bu kız kadınlar. aralarında garip bir diyalog geçti. şimdi tam olarak ne konuştuklarını hatırlamıyorum. bildiğim tek şey benimle ilgili olduğuydu. diğer insanlarla tanıştırmak istediğimde kadın daha fazlasını istemediğini söyledi. anlayışla karşılayıp yerimize oturmayı teklif ettim. hemen kabul etti ve oturduk
    ···
  3. 578.
    0
    niye soğudunuz kız niye isstemiyo bi gib anlamadım amk. bu kızları hiç anlamıycam galiba
    ···
  4. 579.
    0
    muhteşem bir oyun izlemiştik ve buraya gelmeden önce yaşadıklarımız hala tazeydi kafamda. içimde coşku yaratabilecek en temel iki unsurun en iyi performanslarla ortaya koyulduğu bir akşamdı. doğal olarak mutluydum. hocalarımı tebrik edip ayrılacağımızı söyledim. onlar kalmamız için ısrar etmiş olsalar da kadın huzursuzdu ortamda. gitmek istediğini söyleyince şansımı zorlamadım ve sahneden ayrıldık. ben içimde kocaman neşemle etrafa gülücükler saçarak ilerliyordum yolda. bir ıslık tutturdum ve uzunca bir süre devam ettim. kadın sadece susuyordu. ona iyi olup olmadığını sorduğumda hiç beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım. oysa ki ben muhteşem bir akşam geçirdiğimizden emindim.
    ···
  5. 580.
    0
    birden dönüp bağırmaya başladı. şöyle söylüyordu: "senin yanında başka bir kızın benimle böyle konuşmasına nasıl izin verirsin". ben hiç bir şey anlamıyordum. ne dediğini anlamadığımı söyledim. ve haksız bir suçlamayla karşılaştığımdan emin olduğum için ben de bağırmaya başladım. bu sert tarafım her zaman çok kırıcı olmuştur. ona neler söylediğimi hatırlamıyorum ama bağırmaktan vazgeçmesine yetecek kadar kırmıştım kalbini.

    ilerleyen saatlerde yaptığımız konuşmalarda tanıştırma sırasında aralarında geçen diyaloğu anlamadığımı söylediğim kızın kendisini küçük düşürmeye çalıştığını ve kızın açıkça bana ilgi duyduğunu söyledi. sadece iki kadının anlayacağı cinsten olan konuşmalardan biriyle karşı karşıya olduğumu anlamam uzun sürmedi. ona defalarca kızın ne amaçla öyle şeyler söylediğini anlayamadığımı ve bu yüzden herhangi bir cevap vermediğimi söylesem de o bu açıklamalarımı kabul etmedi.

    bir kez daha hayatımızı yola koymanın eşiğinden dönmüştük. hem de benim için bir nebze bile önem arz etmeyen aptal bir karı yüzünden.

    başımı bir kez daha havaya kaldırıp gökyüzüne baktım. bu defa hiç inanmadığım o tanrıya küfürler yağdırıyordum
    ···
  6. 581.
    0
    artık onun tiyatro topluluğuna katılma ihtimali yok olmuştu. bu benim için göze alınabilir bir şeydi. nasılsa onu mutlu etmenin başka yollarını da bulurdum. ama kadın sadece bunu değil aynı zamanda benim de artık o topluluğa gitmeyi bırakmamı istiyordu. bunu ilk söylediğinde beynimden vurulmuşa dönmüştüm. hayatımda ilk defa kadından başka bir şeylere böyle tutkuya bağlanmıştım ve o bundan vazgeçmemi istiyordu. buna neden olansa o aptal karıydı.

    bir aptalın hayatımın seyrini böyle değiştirmesine tahammül edemedim ve bunu yapmayacağımı söyledim. sonrasında gelen günler hiç birinizin yaşamak istemeyeceği günlerdendi. uyanıp gözlerimi güne açtığım ilk andan gözlerimi yumup uyumaya çalıştığım ama bir türlü beceremediğim o anlara kadar kavga ediyorduk. ara ara benden ayrılmak istediğini söylüyordu. ben hiç geri adım atmadım. çünkü babadan kadının her zaman erkeğin yanında durması gerektiğini öğrenmiştim. böyle bir hayatı yaşamak istemiyordum. bu yüzden cesurca davranıp hayatımın iki parçasından birinin diğerini yok etmesini kabul etmiyordum. kadın bu konuda ne kadar ciddi olduğumu gördüğünde geri adım atıp ağlamakla yetiniyordu. bu bana korkunç ıstıraplar veriyordu ama onun yanında duruşumun ve kararlılığımın sarsılışını hiç belli etmiyordum
    ···
  7. 582.
    0
    bir sigara molası daha veriyorum arkadaşlar. bugün çok fazla yazıyorum o yüzden çok yoruluyorum. izninizi istiyorum bir süre
    ···
  8. 583.
    0
    okuyan var mı arkadaşlar sayfalar boyu yazıyorum pek de ses yok?
    ···
  9. 584.
    0
    yaz sen amk ben toplu okuyom günlerdir
    ···
  10. 585.
    0
    bu ana kadar yaşadığımız tüm gerginliğin sebebi küçük yerden büyük bir yere gelip hayata tam olarak adapte olmamamın verdiği br şey dostum.

    kadın sürekli paranoyakça şeyler düşünmeye başladı. olan gözle görülür bi şey yoktu çok da fazla. pgibolojik sebeplerden ötürü böyle oldu. öyle samimi bir ortamdan istanbul gibi bi yere gelince güven duygusunu kaybetti. etraftaki herkesi bir tehdit olarak görüyordu ve durmadan benim onu terk edeceğimi söylüyordu. bu hayata alışıp kendisini bırakacağıma inandırmıştı kendimi. daha sonra olmaya başlayan olaylar da ardı ardına gelmeye başladı. böyle yani. anlattığım tiyatro topluluğu olayı bunun en baştaki sebeplerinden biriydi

    siz okumaya devam edin. daha çok şey yaşıcaz. anlayacaksınız merak etmeyin
    ···
  11. 586.
    0
    kadın topluluktan ayrılmam konusunda baskı yaptıkça ben daha çok eğiliyordum bu işin üzerine. gövde gösterisine dönmüştü iş. her geçen gün daha iyi oluyordum her geçen gün daha çok okuyordum. hocalarım artık açık açık bu işi yapamam gerektiğini söylüyorlardı. bana topluluğun diğer üyelerinden daha yakın davranıp içlerinden biri gibi davranıyorlardı. bu beni kamçılıyordu. hep daha fazlasını istiyordum. en iyi olmak istiyordum. aslında hepsi kadına inattı. biliyordum. çocukça gelebilir şimdi sizlere. böyle şeyler yaşadınız mı bilmiyorum. ama ne kadar çocukça da olsa vazgeçmeye asla niyetim yoktu
    ···
  12. 587.
    0
    aynen amk noldu da böyle soğudunuz kopukluk var kafamda
    ···
  13. 588.
    0
    ee panpa
    ···
  14. 589.
    0
    bir gün topluluğa tiyatro dünyası için önemli olan biri gelecekti. geçmişte okulumuzda yer almış bu işe emek vermiş şimdilerdeyse kitaplar yazıp özel sahnelerde oyunlar yöneten biriydi. bu haber herkesi heyecanlandırmıştı. tabi beni de

    o gün geldiğinde dersin bitip topluluk saatinin başlamasını iple çekiyordum. ders bitti ve kafamda başka hiç bir şey olmadan toplanacağımız salona doğru gittim. içeri girmeden önce kapının önünde durup camel softumdan bir dal çıkarıp ateşledim. tüm hücrelerime temasını sağlamak istermiş gibi çekiyordum dumanı içime. susamış gibi içiyordum. saatime baktım ders başlamıştı. geç kalmıştım. son bir nefes daha çekip sigaramdan içeri girdim.

    kapıyı çalıp içeri girdiğimde adamın gelmiş olduğunu gördüm. çocukları karşısına toplamış bir şeyler anlatıyordu. çantamı kenara bırakıp aralarındaki yerimi aldım. çok büyük bir dikkatle dinliyordum adamı. kendimi onun şuan bulunduğu yerde durup beni dinleyen genç insanlara tiyatro üzerine konuşmalar yaparken hayal ediyordum.

    adam alıştırmalara ve doğaçlamalara geçmeden önce bir kaç soru sordu. ben insanlardan çekinirdim. ama sadece benimle ilgili konularda. geri kalanındaysa sözümü hiç bir zaman esirgemedim. ve yine esirgemiyordum. adamı şaşkınlığa uğratacak cinsten konuşmalar yaptım. her sorusuna okuduğum tiyatro kitapları sayesinde mükemmel cevaplar veriyordum. arada göz göze geliyorduk ve gözlerini kaçıran ben olmuyordum.

    doğaçlamalara geçtiğimizde herkes hata yapmaktan korkuyordu. ben korkmadım. içimde yanıp duran ve kadına inat gelişen bir tiyatro aşkı vardı. çıkıp istediği her şeyi oynadım. sürekli bana verdiği karakteri dönüştürüyordu ve ben ona göre devam ediyordum. en son performansım bir travestiyi canlandırmak üzerineydi. bittiğinde topluluktaki herkes beni alkışlıyordu
    ···
  15. 590.
    0
    gereğinden fazla uzamış. ben direk özetliyim. kadın hissettiği güvensizlik duygusuyla birlikte hemşerin o.ç.ye verecek.

    iyi yazıyorsun incide harcanacağına yazar mazar ol.
    ···
  16. 591.
    0
    reserved
    ···
  17. 592.
    +1
    iş tiyatrodan çıktığında ben derhal köşedeki sessiz sakin yerimi alıp önüme bakıyordum. bir kaç dakika sonra adam yanıma gelip dışarda sigara içmeyi teklif etti. mutlulukla kabul ettim. koluma girip beni dışarı çıkardı.

    çok net bir soru sordu adam. "sen kimsin?". güldüm önce. sonra cevapladım. adamın gözleri ışıldıyordu bana bakarken. maden kazan insanların altınla ilk karşılaştıklarındaki parıltıyla aynıydı gözlerindeki. cevher bulmuş bir madenci gibiydi

    biraz daha sohbet ettikten sonra beni kendi tiyatro okuluna davet etti. normalde insanların para vererek gidebildikleri bir okula, o okulun sahibinin bir davetlisi olarak katılacaktım. gurur her yanımı sarmıştı ama bir pot kırmamak için sakin davranmaya çalışıyordum. ve başarıyordum da. adam söylediklerinin karşısında verdiğim normal sıradan tepkileri gördükçe doğru birini seçtiğinden daha da emin gözlerle bakıyordu bana. adamın teklifini düşünmeden kabul ettim.

    artık topluluğumuzda bana hocalık yapan insanlarla aynı okula gidip aynı eğitimleri alacaktım. bu muazzam bir başarıydı.

    herkes dağıldığında ben sokaklarda yürümeye başladım. kadını düşünüyordum. bu kadarının ona fazla geleceğini biliyordum. ama verdiğim karardan dönmeyecektim. iki tutkumdan birini diğerine katlettirmeyecektim. yine de korkmadığımı söyleyemem. çocuklar gibi korkuyordum
    ···
  18. 593.
    0
    hem tiyatroyu karıya tercih ediyosun hem de kederleniyosun.
    ···
  19. 594.
    +1
    sıralar birlikte kalıyorduk. kuzeni evden gitmişti. olanı biteni anlattığımda kadına yer yerinden oynamıştı. ama artık konuşmuyordu kadın. ne söylerse söylesin vazgeçmeyeceğimi biliyordu. sessiz bir sarsıntıydı yaşadıklarımız. adam bana bir gün vermişti yanına gitmem için. o gün geldiğinde ben evden çıkarken kadının bana bakışını hiç bir zaman unutmuyorum.

    adamın okuluna gittiğimde beni diğerleriyle tanıştırdı. biraz sohbet ettikten sonra bir sirk hayvanıymışım gibi fırlattı beni sahneye. bakın diyordu. bakın. bu çocuk neler yapabiliyor...

    gün bittiğinde adam ve diğer öğrenciler bir yerlere içmeye gittik beyoğlunda. ben gelmek istemediğimi söyledim. kadın beni bekliyordu evde ve sabahki bakış hala aklımdaydı. aslında evden çıkmak istememiştim onu öyle görünce. yine de bir yarışın içindeydik sanki ve ben kaybetmek istemiyordum. bu yüzden adamı kırmak istemeyip gelmeyi kabul ettim. çok kalabalıktık. uzun süre kalmayı düşünmediğim için masanın en ucuna herkesten uzak duracak biçimde oturdum. kendi halimdeydim. kimseyi görecek halim yoktu. içim huzursuzdu.

    bir bira söyledim garsona. içip kalkıp gidecektim buradan. öyle düşünüyordum.

    masanın diğer ucundan bir kız kalkıp yanıma oturdu. o an masada biz ve diğerleri vardı. ikimize umursamıyorduk masada konuşulanları. onun da gerçekten benim gibi olduğunu anladığımda söze girdim. kendimi tanıttım o da kendini tanıttı ve konuşmaya başladık.
    ···
  20. 595.
    0
    reserved
    ···