3 yıl önce başımdan geçen korkunçlu olay

tabi ben şoktayım ne yapıcağımı şaşırmışım meduz savaşı kazanmıştı seyit öldü hasanın tak yoluna gittiği kesindi.
ulan hasan dedim içimden.. şimdi ne yapıcaktık? ya meduz aileme zarar verirse ?

gibi sorularla kendimi yiyip bitirdim bir süre. savaşın bitmediği kesindi. kayseriye eve geri döndüm.
evin içine girdim ve gördüm ki meduz johhny sins kılığına girmiş bizimkileri amından zütünden gibiyor. o manzarayı görünce ben de dayanamadım başladım çekmeye o günden sonra meduz ben ve ailem her gün deliler gibi gibiştik. bu da böyle bir anımdır.

bir tane de uygur müziği atıyımda havaya girin muallakler :D

https://www.youtube.com/watch?v=a7Onl6V_nvM

Lan deli koşup arabaya bindik seyit amca hala dua okuyor. Lan yaşlı başlı ama nasıl koştu nasıl dua okudu amk. züt korkusu başa bela işte beyler. Lan saigarayı bırakma kararı aldım o gün. Ertesi gün geri başladım neyse işte amk :D
Sürdüm arabayı evin oraya gelince durmadım devam ettim. Bizimkilerin şaşkın bakışları altında seyitin beni zütürdüğü o ağaca gittim durdurdum arabayı. Selenge’ye arabada kalmasını söyleyip seyitle dışarı çıktık.
-seyit amca bana söylemek istediğin bir şey var mı?
-ne gibi karabudak oğlum?
-o cin seni nerden tanıyordu seyit amca, seyit bunları al git dedi. Duydum.
-o 3harfli oğlum bilir o.
-ya seyit amca yeme beni. Bildiğin önceden tanışıyoruz havası vardı.
Söylemek istemedi ama 5 dakika ısrar ettim. Söylemese yerden taşıp beynini yaracaktım artık o kadar sinirlendim. En sonunda söyledi.

-o defterde ne varsa babam göstermiyor lafı çeviriyor.
- Evet abi bende sordum banada söylemedi bende belki sen ısrar edersen söyler diye sana dedim.
-nereye saklamış olabilir?
-abi babam o defteri eve bırakırsa benim bulacağımı bilirdi. Ondan bence ya garajda, ya o ölen teyzenin evinde, yada tarlanın ordaki kulübede. Lan hava soğuk ama kabanımı giydim kardeşimide yanıma alıp sessizce pencereden atlayıp dışarı çıktık ev müstakil zaten. Garaja gittik aradık baya bulamadık. Garajda kulübenin anahtarını alıp hızla tarlaya doğru yürüdük. Saat gece 3 e geliyordu. Evet defter uygurca olanıyla beraber o züt kadarlık kulübedeydi. Onu alıp eve dönerken bir adam gördü selenge. Bak abi dedi. Evet bir adam vardı uzakta. Hava yeni yeni aydınlanıyor. Kim olduğu belli olmuyordu. Saçlarının çoğu dökülmüş biriydi. Kalan saçlarınıda havaya kaldırmıştı. Köşeleri açılmıştı yani saçlarının. Bir uygur kültürü gibi bişey bu. Uygurdu bu adam. Mahallemizde uygurlar, aleviler, kürtler beraber yaşadığından bu adamın bizden olduğunu görmek rahatlatmıştı. Alevilerle de aramız iyiydi ama kürtlerle düşman gibiydik. Siyasi olaylardan ziyade mahallede öyle bir kavga vardı.
Selamun aleyküm diye bağırdım. Cevap yok. Heeeey diye bağırdım ses yok. Sağ elimi kaldırdım selam vermek için. O da sol elini kaldırdı. Yaklaştık biraz adama. Adamın sakalları aynı benimki gibiydi keçi sakalı vardı, kirli sakalı vardı. Büsbütün uygurdu bu adam ama hareketsiz duruyordu. Banada acayip benziyordu. Saate baktım 6 ya geliyordu. Bizimk, iler uyanmak üzereydi vakit kaybetmek istemedim ve selengeyi kolundan çekiştirerek eve gitmeye başladık hızlı adımlarla. Arakama baktığımda adam bizi izliyordu. Baya korkmuştum lan. Altıma sıçacaktım. Ama selenge vardı yanımda belli edmezdim. Açık pencereden içeri atladık.

bi de selengenin capsi var mı xd

Adam büsbütün arkamızdaydı. Ne kadar zamandır ordaydı allah bilir. Selengenin susuşundan anlamam lazımdı amk. Yalnız o adam da tersti ve bizi görebiliyordu. Bizi görebildiğini hissediyordum. Nasıl hissediyordum bilmiyorum ama hissediyordum.
Babam kimsin diye bağırdı. Ne istiyorsun?
Cesedimi…
Ne cesedi dedi babam. Adam yavaş yavaş anlatmaya başladı. Ama o konuştukça etraf sallanıyor gibiydi. Adamda sanki bacağına bıçak saplanmış gibi acı çekerek konuşuyordu.
Kurt leşi var. Yok edin onu. Kurt leşi… sonra inleye inleye gitti. Vay amk olaya bak. Selengeyi eve zütürdüm. Döndüğümde babam bir ağacın altını kazıyordu.
Leş burda mı?
Sanırım. Ben küçükken babam dikti bu ağacı. Ağaç büyüdü çevresinde ne ot bitti ne hayvan geldi. yannan gibi kaldı ağaç.

Devdıbını okuyamadım beyler ağlamaya başladım amk. Kardeşim se daha şiddetli hıçkırı hıçkıra ağlıyordu. Lan bu tarif bizim geçen gece kulübeye giderken gördüğüm adamla aynıydı. Yatağa oturdum. Defteri elime aldım. Selengede yanıma geldi sokuldu bana iyice. Okumaya devam ettik. Açıkçası defterde kalan şeyler çok ilgi çekici değildi. Yolda başlarından geçenler, geçtikleri şehirlerin özellikleri, türkiyedeki zorluklar vs. 40. Sayfadan sonra defter sapıtıyordu.
Görüyorum onlar yine geldi, derisini soydum, böriler geldi (kurtlar), gök rab neden neden. Çok esnedim. Esniyorum. Ahıra köpek gömdüm. Ölü gelengi(bir hayvan sanırım gelengi), özür dilerim.

Böyle saçma şeyler vardı. Şimdi yazarken korkmadım mesela ama o zaman korkudan karnım ağrımaya başlamıştı.
Defteri bitirip kapattık. –selenge? Yüzüm çok mu çirkin?
-nerden çıktı şimdi abi bu?
-sakalı vardı saçı dökülmüştü diyor. Suratları iğrençti diyor. Adam bana benziyordu diyoruz. Bende mi çirkinim lan?
-sana kızlar kurban olsun be abi. Ne çirkini. Hem elifle nasıl gidiyor?
-çok iyi değil be kuzu. idareten gidiyor. Neyse hadi uyu. Yoksa sabah nah kalkarız.

ve sabah kalktığımızda ikimizinde yüzü sapsarı, göz altları mosmordu. 2 gündür uyumuyorduk amk ona yordum. selenge baya makyaj yapıp toparladı biraz. bende giblemeden takımı giyip bayramın 2. tatilin 3. gününe hazırlandık.

beyler devdıbını sonra yazıcam. hem yoruldum hemde kafamda toparlama lazım. ama okuyonuz mu lan nasıl gidiyor bi ses verin.

@74 vay amk adam cin dovmek icin yerden zopa aliyo ahahahahahahahaha

selengenin capsi at panpa ohşş

Bu muydu lan yani? Ben daha büyük bir savaş beklemiştim. Çindeki işlerimizi yaptık. Evi tarlayı sattık. Parasını ordaki fakir akrabalara verdik. En kısa sürede onarıda yanımıza aldıracağımızı söyledik. Bu süre zarfında ne hasandan ne seyitten haber alamadık ama. Bitti dedim kurtulduk sonunda.

Seyit amca ve eski akrabalarla oturduk kımız içip at eti yiyorduk. Muhabbet gani. Ertesi gün yolculuk var pekin’e. Seyit amca uyumaya gitti.
Sabah odasına girdiğimde kendini asmıştı.

Kuzenlerin arasına döndüğümde tüm sorulara rağmen bir şey demedim. Orusbu çocuğuna bak dedim içimden. Kanlı peçeteyle tehdit ediyor. Ama kimdiki bu adam. Madem tehdit ediyor bir sebebi olmalıydı. Zengin felanda değildik para mevzu desem. Madem tehdit ediyon niye kaçıyon demi lan.

Aslında kimseye bişey demeyecektim ama o gece penceremizin buğusuna yazılmış böri yazısını gördüm. Böri kurt demek. Altıma sıçtım amk o yazıyı görünce hemen selengeyi uyandırıp onun yazıp yazmadığını sordum. O da korkmuştu. Manyak mısın abi niye ben yazıyım dedi. ama lan şimdi bu kurt olayı uygurların başından geçen olaysa niye uygur alfabesiyle yazılmamış diye düşündüm. Sanırım en iyisi sabah babamla konuşmaktı.

Sabah uyandım selenge oje sürüyor. Abi ne renk srüyüm dedi. tak rengi diyip tersledim. Harbiden tak rengine benzer bişey sürdü amk :D mallığına geldi herhalde anlamadı. Üstüne gitmedim bende. Babamın yanına gittik beraber. Herşeyi anlattım. Defteri aldığımızı adamı böri hikayesini bildiğimi. Babam afilli bir tokat attı bana. 21 yaşındayım ve kardeşimin yanında dayak yiyorum amk.

ben meduz. Seyit’te konuşmaya başladı.
-hoş geldin meduz.
-düşmanına hoş geldin mi diyorsun.
-konuşarak bu sorunu çözebiliriz meduz.
-çocuğumu öldürenlerle masaya mı oturacağım?
Çocuğunu öldürenlerle mi? Gayri ihtiyari ağzımdan dökülen bu cümle medüzü kızdırmıştı.
-ona söylemediniz mi? Dedenle şunun babasının benim oğlumu çağırıp sonra hasanla ahmetin önüne attığını sana söylemediler mi. intikamımı alağım seyit. Alacağım.
Sonra dört tarafı kapalı odanın içinde rüzgar esti ve son mumda söndü. El yordamıyla kapıyı bulup çıkınca seyit amca bana
-sana söylemeliydik oğlum dedi.
-söylemeliyin tabi dıbınoğlu! Nerdeyse babam yaşında adama dıbınoğlu diyerek iyi mi ettim bilmiyorum ama kapıyı çarparak çıktım. Eve doğru koşmaya başladım. Eve geldiğimde annemler çay koymuş bir şey atıştıryordu.

olm bu hasan da cin degil mi? cin baska bi cini ayinle mi cagiriyo amk direk gormesi gerekmez mi onu da gectim cin geliyo sana napiyon la yaragim der gibi konusuyo sen de hic korkmuyosun amk bi cin bana gorunse ben en iyi ihtimal bayilirim oldugum yere.

Vay amk. Adam güzel güzel anlattı. inandırıcı gelmemişti aslında. Ama o anda selenge aradı.
-abiiiiiiiii çabuk eve gel.

Arabaya nasıl atladım da nasıl eve gittik hatırlamadım bile. Beyler nasıl dua ediyorum arabada. Ünide am üstünde züt giben ben imam oldum amk arabada. Başımıza her şey gelsin ama ailemizin sağlığıyla imtihan olmayalım gençler çok zor. Eve geldim selenge nasıl terlemiş yapış yapış amk. Abi o geldi dedi. Kim lan? O adam mı hani ters duran. Hayır abi kurt geldi bahçeye. Kapının önünde durdu durdu gitti. Çok korktum abi dedi sarıldı. Kapının önüne gittiğimde yine yerde kanlı peçete gördüm.
Seyit amcayla başka odaya geçtik. Anlatmaya devam etti. Kurtlardan biri savaşta öldü. Diğeriniyse şamansit uygur hapsedip buraya gömdü. Babamla deden durumu farkedince cini kurtarmak için şamana işkence ettiler. Şaman işkencelre dayanamayıp öldü. Cinlerse intikam almak için babamı öldürdü. Dedene ilişmediler. Senin rüyanda bilinçaltın değil evlat. Büsbütün bir savaşın ortasındasın. Cinler savaşıyor. Ölen arkadaşları yerinede bizden bir asker istiyorlar.
-isimleri var mı peki bu cinlerin?
Ahmet ölen ile hasan ise hayatta olan.
-ne? Nasıl lan baya insan ismi bunlar.
-farkeden bir şey yok. Onlarda Müslüman. Savaştıkları cin ise medüz. Ahmeti öldüren. Sonra selengeyle bana muska yazdı gitti. 1 hafta öncesine kadar basit bir hukuk öğrencisyken geldiğim noktaya bak amk.

Yaz tatilinde elifi ve arkadaşları özleyince ankaraya gideyim dedim. Bir iki gün hasret giderir dönerdim. Arakadaşlar bir parti vari bir eyler düzenlemiş karabudak geliyor diye. Bira kımız vs. at etide istedim ama bulamamışlar onu :D işte bir evde 2-3 kız 4-5 erkek takılıyoruz. Ben bir ara elifle başka odaya geçtim. Neyse orayı anlatmıcam işte :D bir döndüm bizimkiler ortaya bir tahta koymuş birde üstünde harflerin olduğu kağıt. Napıyonuz lan dedim.
-şşşşt sus cin çağırıyoruz dedi. Elif de dalgasına karabudak o işlerin ustasıdır dedi. Lan kızı dövesim geldi orda. Ben zütü zor kurtarmışım bir tane amcam ölmüş bu daha dalga geçiyor. Neyse zaten cenabetiz amk işin üstünden yeni kalkmışım
-ben gidiyorum lan ben gidince naparsanız yapın dedim. Hızlıca kapıya yöneldim arkadamdan korkuyor yea felan diyolardı .gitme karabudak felan diyordu kızlar

Geldim işte cenaze kurulmuş. Bol acılı uygur yemekleri yapılmış felan. Kardeşim selenge geldi sarıldı felan. O gün öyle cenazeyle geçti.

Ertesi gün kardeşim ben 2 de kuzen dışarı çıktık. Çekirdek çitip kola içiyoz grubun en büyüğüde benim işte. Lan diyom nerden geldim ankarada ağaçların altında sevgilimle oturmak varken burda bebelerle zaman geçiriyom felan diye düşünürken o ölen teyzenin evinin bi cdıbının kırık olduğunu gördüm. 1 metrelik duvardan profosyonelce atlayıp diğer bahçeye geçtim. Çocuklar şaşkın.( çocuk derken 16-17 yaşlarındalar. Bende 21 felan)

@53 ulan zorla mı inandırıcam amk.

reserved

O gece bir rüya gördüm. Benim bedenimle o arkamızda biten bana benzeyen adamın vücutları birleşiyordu önce. Yüzüm felan tak oluyordu resmen. iyice çirkinleşiyordum. Kıllı bir yaratığa dönşüyordum. Daha sonra emrimdeki düzinelerce kurtla beraber evimi korumaya çalışıyordum. Sarıyorduk böyle evin etrafını. Birilerinden korumaya çalışıyorduk ama düşmanımızın kim olduğunu göremedim. Uyandığımda terin içinde yüzüyordum. Atletimi değiştirip dışarı çıktım. Gece boyunca uyumadım 1 paket sigara bitirdim herhalde dışarda. Sabah olurken içeri geçtim. Nerdeyse 3 gündür adam akıllı uyumuyordum ve göz altlarım torbalanmıştı, yüzüm sapsarıydı dudaklarımdan tüm kan çekilmiş beyazlamıştı. Baya çirkinleşmiştim 3 günde. Sabah annemler selengeyle beni almadan bayramlaşmaya gitti. Eve gelene şeker verirsiniz dedi. Ama rüyayı şu seyit olan amcaya sormam lazımdı (adamın ismide seyit. Hatta ailedeki erkeklere seyit ismini veriyorlar sanırım) ama şimdi gidicem selenegeyi yalnız bırakmam gerekecek evde. Bişey olursa aramam için tembihledikten sonra seyit amcaya gittim.

Anlattım rüyamı. Zaten senle konuşmam lazımda karabudak oğlum dedi. Başladı anlatmaya.

Benim babam ve senin deden buraya gelince çok zorluk çekmişler. Sadece maddi anlamda değil. Evlerden uzun süre ölü sıçanlar çıkmış, oyuncak bebekler çıkmış, çıkmışta çıkmış. Biri bizimkilere fena büyü yapmış oğlum. Dedeninde cin arkadaşları vardı. Benim babamla senin deden bir gün o yolda yardım eden cinleri çağırmışlar. Büyü bulmalarını isteyip önlerine mahallenin krokisini koymuşlar. Cinler tüm büyülerin yerini göstermiş. Bununlada yetinmeyip büyüleri koyanıda göstermişler. Kafilenin içinden biri. Silik biriymiş konuşmazmış kimseyle. Babamın söyledğine göre Müslümanda değil şamanistmiş. Gel benle dedi ve bir arabaya atladık. Uzak bir yere gitmeye başladık.