-
1.
0Tam emin değilim milatdan önce büyük ihtimalle üç kız kardeş bir kasabada yaşıyor anne ve babaları dönemin savaşlarında can vermiş kız kardeşler hayata zor da olsa tutunmuş ve karşılaşacakları olayları anlatıyorum...
-
2.
0işte o gün olaylar silsilesi kapıya dayanacak büyü de dahil olmak üzere bazı kötülükler musallat olacaktı. Kasabaya gelen iyici (iplikçi) baba, seyyar arabasına çeşitli renkler içeren iyilerini doldurmuş -iyici baba geldi iyici baba geldi güzel iyilerim var diyerek kasabalı kadınlara sesleniyordu... Herkes arabanın başına toplanmaya başlamıştı, hikayenin karakterleri olan üç kız kardeş te arabanın etrafına gelmiş iyilere bakıyorlar almak istedikleri ipliği bulamıyorlardı...
-
3.
0Tam bu sırada kardeşlerden en büyüğü, iyici baba başka iyilerin yok mu? Şeklinde bir soru yöneltti.. Cevap olarak, benim iyilerim çoktur lakin arabaya hepsini koyamadım istersen benimle gel sana diğerlerini de göstereyim dedi iyici baba ve büyük kardeş diğer kardeşlerine dönerek fikirlerini aldı kabul ettiler sonuçta yaşlı ve sevimli bir babaydı zarar gelmezdi. En büyük kardeş iyici baba ile beraber yolu koyuldu. Yolda yürürken konuşuyorlar ve iyici baba sürekli ailesiyle kardeşleriyle ilgili sorular soruyordu. Kız ise tereddütsüz cevaplıyor tüm merak soruları cevaplıyordu ve sohbete dalan kız farketti ki bir dağın yamacına doğru çıkmaya başlamışlardı enteresan olan iyici baba yaşına rağmen arabayı çok rahat çıkarıyordu dağa doğru ve kız o an sordu, - iyici baba senin iplikler nerede? - Şu yamaçta bir mağaram var orada tutuyorum dedi. Kız biraz tedirginlik yaşasa da iyici baba çok samimiydi.
-
4.
0Mağaraya varlıklarında içeriye girdiler ve mağaranın taştan kapısı kapandı. Kız sordu bu nasıl kapandı? iyici baba soruya cevap vermeden, gel benimle dedi. içeriye doğru ilerledikçe kız hemen sordu- iyici baba burası karanlık? iyici baba sabırlı ol dedi ve ileriden ateş ışığı geliyordu oraya doğru ilerleyince meşaleler duvarlarda asılı şekilde ve kız gözlerine inanamadığı o kanlı ve etlerin asılı olduğu duvarları gördü. Bunlar insan eti miydi? Korku dolu bir sesle sordu, - bu duvardakiler nedir beni nereye getirdin beni bırak eve dönmek istiyorum iplik almak istemiyorum dedi ama...
-
5.
0iyici baba artık kimliğini gösterdi, dedi -ben 94 yaşında biriyim ve kendime sadık bir eş arıyorum... Bu duvardakileri ve bu mağaradaki diğer şeyleri anlatacağım.. Benden korkmadan söyleyeceklerimi dinle dedi. Duvardakiler, bu hayatı yaşamaması gereken erkeklerin eti, onları öldürüp oraya astım. Senin beni kabul etmen gerekli. itiraz etmeden söylediklerimi yaparsan sana zarar vermem. Bu duvarda gördüğün etleri temizle ve onlardan bir yemek yap önce kendin ye döndüğümde bana da hazırla dedi ve mağaradan çıktı.
-
6.
0Boşuna yazmıyorum umarım?
-
7.
0Kız korkmuş ve ne yapacağından şaşkın bir halde, kapıya doğru gitti açmayı denedi denedi denedi... Olmadı açamadı dönene kadar Yapmamı istediği şeyleri mi yapmalıyım yoksa hiçbirşey yapmamalı mıyım? Ya Beni de öldürürse? Bir sürü soru, çelişkiler kafasını karıştırıyor üstelik korkusu da cabası..
-
8.
0Sonunda karar verdi ve duvardaki etleri indirmeye başladı.. Mağarada bulunan su ile duvardaki kanları da temizledi. bu sırada ağlıyor, kardeşlerini düşünüyordu.. Adamın ne zaman geleceğini de bilmeden bir an önce can korkusuyla dediklerini bitirmek istiyordu. En Son yemek kısmı en zor ve kötü olanına sıra geldi. Etden bir parça kesti meşale ile tutuşturduğu odunların üstüne koyduğu tencerenin içine koydu eti ve pişirmeye başladı.. Pişen Etden kendisinin de yemesini istemişti ama yiyemezdi. Pişirdiği etin gerisini çalıların dibine sakladı biraz sonra da iyici baba geldi. Etrafa baktı önce, sonra gülümsedi kıza ve yemeğim hazır mı dedi. Kız da hemen getirdi yemeğini... iyici baba yemeğe bakıp sordu -lapöyük, soğuk çalı dibinde misin, sıcak karın içinde misin?
başlık yok! burası bom boş!