1. 18.
    0
    @15 sil lan entryni, türkçe öğretmenini gibtiğim.
    ···
  2. 17.
    0
    gördüğüm en seviyeli başlık
    ···
  3. 16.
    +1
    Bir Üsküdar balkonunda guruba karşı demlenir gibi
    bir akşamüstü, Laypzig'te, tramvay durağında
    tadını çıkara çıkara, yudum yudum
        kederleniyorum.
    ···
  4. 15.
    +1
    «uyarına gelirse
    tepemde bir de çınar»
    demişti on yıl önce
    demek ki on yıl sonra
    ... demek ki sabah sabah
    demek ki «manda gönü»
    demek ki «şile bezi»
    demek ki «yeşil biber»
    bir de memet'in yüzü
    bir de güzel istanbul
    bir de «saman sarısı»
    bir de özlem kırmızısı
    demek ki göçtü usta
    kaldı yürek sızısı
    geride kalanlara

    nerdeyim ben
    nerdeyim?
    kimsiniz siz
    kimsiniz?

    yıllar var ki ter içinde
    taşıdım ben bu yükü
    bıraktım acının alkışlarına
    3 haziran '63'ü

    bir kırmızı gül dalı
    şimdi uzakta
    bir kırmızı gül dalı
    iğilmiş üzerine
    yatıyor oralarda
    bir eski gömütlükte
    yatıyor usta
    bir kırmızı gül dalı
    iğilmiş üzerine
    okşar yanan alnını
    bir kırmızı gül dalı
    nâzım ustanın
    (... )
    ···
  5. 14.
    -2
    hayret kimse dalga geçmemişsiniz. adam olun.
    ···
  6. 13.
    +1
    VASiYET

    Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
    ölürsem kurtuluştan önce yani,
    alıp zütürün
    Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.

    Hasan beyin vurdurduğu
    ırgat Osman yatsın bir yanımda
    ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
    kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

    Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
    seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
    tarlalar orta malı, kanallarda su,
    ne kuraklık, ne candarma korkusu.

    Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
    toprağın altında yatar upuzun,
    çürür kara dallar gibi ölüler,
    toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

    Ama bu türküleri söylemişim ben
    daha onlar düzülmeden,
    duymuşum yanık benzin kokusunu
    traktörlerin resmi bile çizilmeden.

    Benim sessiz komşulara gelince,
    şehit Ayşe'yle ırgat Osman
    çektiler büyük hasreti sağlıklarında
    belki de farkında bile olmadan.

    Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
    - öyle gibi de görünüyor -
    Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
    ve de uyarına gelirse,
    tepemde bir de çınar olursa
    taş maş da istemez hani...

    1953, 27 Nisan
    ···
  7. 12.
    +2
    Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
    Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
    Bu memleket bizim!
    Bilekler kan içinde, dişler kenetli
    ayaklar çıplak
    Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
    Bu cehennem, bu cennet bizim!
    Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
    yok edin insanın insana kulluğunu
    Bu davet bizim!

    Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    Ve bir orman gibi kardeşçesine
    Bu hasret bizim!
    ···
  8. 11.
    +3
    @11 bu başlıkta taşağa vurmayalım işi mümkünse
    ···
  9. 10.
    0
    - yıllar var ki hep ter içinde taşıdım ben bu yükü
    acının alkışlarına bıraktım 3 haziran 63 ü -
    ···
  10. 9.
    +1
    vakit hızla ilerliyor gece yarılarına yaklaşıyoruz
    ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında
    onu oraya sen koydun
    bir tas kuyunun dibindeki suydu
    bakıyorum eğilip
    bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz
    sesleniyorum
    seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları
    ayrılık masanın üstündeydi cigara paketinde
    gözlüklü bir garson getirdi onu ama sen ısmarladın
    kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin
    sigaranın ucunda senin
    ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda
    ayrılık masanın üstündeydi dirseğini dayadığın yerdeydi
    aklından geçenlerdeydi ayrılık
    benden gizlediklerinde gizlemediklerinde
    ayrılık rahatlığındaydı senin
    senin güvenindeydi bana
    büyük korkundaydı ayrılık
    birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın
    oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin
    ayrılık bunu fark etmeyişindeydi senin
    ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi
    diyemem tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu
    ama kendisi vardı
    ···
  11. 8.
    0
    ölürken yanında sadece hizmetçisi vardı yanında.. demir kapıya yığıldı tek bir kelime edemeden...
    ···
  12. 7.
    0
    http://fizy.com/#s/12dg68 ...
    ···
  13. 6.
    0
    (bkz: nazım hikmet)
    (bkz: nazım hikmet ran)
    ···
  14. 5.
    0
    gelsene dedi bana
    kalsana dedi bana
    gülsene dedi bana
    ölsene dedi bana

    geldim
    kaldım
    güldüm
    öldüm.
    ···
  15. 4.
    0
    "demek ki göçtü usta ,kaldı yürek sızısı "
    ···
  16. 3.
    0
    baba büyüksün. haziranda ölmek zor amk.
    ···
  17. 2.
    0
    "yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü,
    bıraktım acının alkışlarına 3 haziran 63ü... "
    ···
  18. 1.
    +8 -3
    *
    rahat uyu Nazım. rahat uyu

    Haziran'da ölmek zor >> http://fizy.com/#s/1aj7vb

    "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür.. Ve bir orman gibi kardeşçesine ...

    Bu hasret bizim"
    ···