-
26.
+19Bölüm 17
Almanya Polonya' da bulunan tüm birimlerini geri çekmiş kendi sınırlarında savunma yapmak için hazırlanıyordu.
Yeni şansölye Peer Steinbrück tüm dünyanın gözü önünde Rusya'yı ;eğer Rus askerleri Almanya'yı işgale kalkışırsa nükleer
silah kullanmakla tehdit etmişti.
Putin için pek anlam ifade etmiyordu bu sözler, dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip ülkesine atılacak nükleer bir bomba'nın
verdiği hasar, Almanya'ya atılacak nükleer bombanın yanında sinek ısırığı kadar kalırdı.
Üstelik K.Kore dahi nükleer silah kullanmayacağını açıklarken, Almanya'nın bu tutumu kendi müttefiklerinden bile olumsuz
tepki görmüştü.
Sahiden atabilirler miydi nükleer bir bomba? Atılırsa Almanya'yı ve neredeyse tüm Avrupayı haritadan silebilirdi Rusya..
Ancak Peer Steinbrück'ün nükleer hamle kartı blöfün ötesine geçemeyecek,Rus ordusu Almanya sınırına dayacaktı.
Almanya'da başkent Berlin'den Münich'e taşınacak, sivil halkın büyük bölümü frankfurt ve çevresine kaçacaktı.
Yaklaşan Rus ordusuna M-52T'ler ile ağır zaiyat verdirecek olan Almanya'nın sınır direnişi çokta uzun sürmeyecekti.
2015'te seri üretime geçilen T-14 Armata Rus tankları 2.dünya savaşında Stalingrad'a yapılanların intikdıbını almak için geliyordu.
Berlin'e ilk giren Rusların 5.Mekanize birliğinde bulunan T-90 tankları olmuştu. Berlin saat kulesine Rusya bayrağı asılmış
Devlet dairelerini rus askerler teslim almıştı.
Bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyordu, Putin Almanya'yı teslim olmaya zorlayacak gibiydi. Ancak ingiltere
ve Amerika 20bin civarı askeri Çek cumhuriyeti üzerinden Almanya'ya sokmayı başarmıştı.
Rusya'nın Avrupa üzerindeki ilerleyişi iyice zorlaşak gibiydi, bu yüzden yükü paylaşacak dost bir ülke lazımdı.
Tahmin edildiği gibi bu ülke Türkiye olacak DAB'a katıldığını açıklayarak Rusya ile Avrupa'da yürüyecekti.
Ama herşey için çok erkendi. Daha yapılması gereken Kıbrıs operasyonu vardı ... -
-
1.
0Çabuk pnp
-
1.
-
27.
+18 -1Bölüm 15
Amerika Birleşik Devletleri, ingiltere ve Kanada 4 Filoyu daha Pasifik okyanusuna yollama kararı almış ancak
olası bir saldırıda savunmasız kalacakları düşüncesiyle bu karardan vazgeçilmişti.
Pentagon u-botlar ve kruvazörlerden oluşan mini bir filo ile Avusturalya'ya sığınan USS Carl Vinson komuta gemisini
ve albay Tommy'i oradan çıkarmaya çalışacaktı.
Japon denizaltıları Amerika anakarasının 5000 kilometre kadar yakınına sokulup birçok kez hawai'deki savunma üssünü
ve Büyük okyanus filosu olan 3.Filoyu taciz etmişti.
ispanya ve Portekiz içerisinde 1 uçak gemisininde bulunduğu 25 parça gemiyi atlantik okyanusuna çıkarmış tetikte bekliyordu.
Bu sefer saldıran Batı değil, Doğuydu.
iran 65.tugayı yaklaşık 3bin kişi ile kandile ilerliyordu, kalan 3.200 komando ise paraşütlerle kandile bırakılacaktı.
Kayseri'den kalkan 1.hava indirme tümeni çoktan kandile yaklaşmış atlamak için hazırlanıyorlardı.
Yıllardır sıkı bir eğitimden geçen askerler şimdi eğitimin karşılığını göstermek için buradaydılar.
Tam tdıbına 13bin Türk paraşütçü komandosu kandile atlayış yapacak,bu sayıya 6200 iran komandosu dahil olacaktı.
Yıllardır ülkelere yeter dedirten bu terör laneti artık son bulacaktı. Paraşütçülerin bölgeye iniş yapması ile 50bin kişilik
seçkin sınıf kandile doğru yürüyecek gerekli görüldüğü takdirde 20bin askerde peşlerinden yollanacaktı.
Türkiyede Anadolu ajansı canlı bir şekilde kandil harekatını göstermekteydi.En son Körfez savaşını canlı olarak
izleyen Türk halkı son 1 yılda birçok savaşı izleme fırsatı bulmuştu. -
28.
+18PART 22
Almanya içlerine sokulan 20bin ingiliz-amerikan komandosu yaklaşan rus askerlerini beklemkteydiler.
Frankfurtta büyük bir şehir savaşı olacak gibiydi.
Şehrin ücra yerlerinde 20 adet leopard tankı pusuya yatmış, mekanize rus birliğini beklemekteydi.
Rus ordusu çok ağır hareket ediyor,yer yer silahlanmış milislere rastlanılıyordu.
Mekanize destekli türk 7.ve5.Kolordusu rotayı değiştirmiş macaristan'a hiç uğramadan romanya üzerinden
ukrayna-polonya hattını takip ederek arkadan rus askerlerine katılacaktı.
Airbus A400M Atlas uçakları bu sefer mühimmat değil sadece personal taşıyordu.
200 ila 270 arası türk tankı ise çoktan yola çıkmış romanya sınırına ulaşmıştı.
Bulgaristan'ın gösterdiği taviz asla unutulmayacak, geri ödemesi mutlaka gerçekleşecekti.
avustralya'nın 50 mil açığında bekleyen DAB filosunda hareketlilik mevcuttu.
75 savaş gemisi,22 Fırkateyn,13 korvet,9 denizaltı,1 uçak gemisi ve 16 destroyerlik nato filosu çoğu planı bozmuş durumdaydı.
Tonga ve Fiji adaları DAB tarafından ele geçirilmiş, esir alınan askerlere çin askeri kamuflajı giydirilerek sürat botlarıyla
avustralya'ya yollanmıştı.
avustralya nereden bilebilirdi ki gelenlerin aslında müttefik olduğunu..
SS-1 ve SS-NX-10 füzeleri göz açıp kapayıncaya kadar 283 yerli esiri ve 10 sürat botunu okyanusun derinliklerine
gömmüştü.
Şüphesiz bu hamle K.kore lideri Kim Jong-Un'a aitti.
Nato filosunun askeri varlığı DAB karşısında oldukça azdı.Şüphesiz bu farktaki en büyük faktör Çin ve japonya'nın
üstün işçi gücü ve teknolojisiydi.
Amerika ise yavaş yavaş yaralarını sarıyor,Çin anakarasına yapılacak saldırı için üyük bir filonun önderliğini
yapmaya hazırlanıyordu.
DAB ülkelerinin birbirlerinin yükünü azaltması özellikle Rusya'nın avrupada daha rahat hareket edebilmesine olanak veriyordu.
Üstelik Ruslara birde Türkler eklenince olaylar daha hızlı gelişecek gibiydi.
Frankfurt şehir muharebesinde Türk askerleri de olacaktı!
Belki de bir destan daha yazılacaktı. -
29.
+18Bölüm 21
GEÇiŞ PARTI
Rus ordusu Almanya'nın içlerine kadar sokulmuş sivillerin bir çoğu Köln'e ya da komşu ülkelere kaçmıştı.
Rusya yaptığı açıklamalar ile sivil halka hiçbir zarar vermeyeceğini açıklasa da 2.dünya savaşında ruslara
büyük eziyet çektiren almanlar, aynı duruma düşmekten korkuyorlardı.
ilk olarak Kandil'in ardından Ermenistan'ın aradan çıkarılması Türkiye'yi fazlasıyla rahatlatmış, artık müttefik Rusya'nın
ve DAB birliğinin yardımına koşmak gerekiyordu.
Ankarada yapılan plara göre ilk hedef Akdeniz egemenliğini güçlendirmek, Kıbrıstaki ingiliz ve Amerikan askeri varlığına
son vermek olacaktı.
Sahi yanı başımızda olan yunan adaları ne olacaktı?
Yunanistan NATO üyesi bir ülkeydi ancak gerek içinde bulunduğu ekonomik kriz gerekse siyasi iktidarsızlık yüzünden
gerekli yardımı yapamamıştı.
Bir ülke bu haldeyken ata yadigarı adalarda geri alınabilirdi..
Ankara'da karar verilmiş, Yıldırım operasyonu ile Kıbrıs'a çıkartma yapılacak aynı anda Trakya'da bulunan 7.ve5.Kolordu
mekanize birliklerle desteklenerek avrupa içlerine sokulacaktı.
Umulan tek şey Kıbrıs'a yapılan çıkartmayı ingilizlerin normal bir askeri sevkiyat olarak görmesi, Macaristanın
askeri geçişe izin vermesiydi.
Bulgaristan hükümet başkanı(başbakanı) Boyko Borisov Erdoğan'ı bizzat arayarak, gerekli görüldüğü takdirde bizde
size yardım ederiz demişti.
Eski dostların vefası gerçekten de göz yaşartıcıydı.. -
-
1.
0Hadi be reis seri at mk ikide bir bakıyom attın kı diye
-
2.
0hadi lan bin at sunparti
-
3.
0Çok güzel yazıyosun da biraz seri olsan be amk
-
4.
-1Çok güzel yazıyosun da biraz seri olsan be amk
-
5.
0Bulgatistan nasil dost yav?
diğerleri 3 -
1.
-
30.
+17BÖLÜM 7
K.Irak yönetimi Kandil'e yapılacak harekatı desteklediklerini söylüyor, gerekli yardımı yapmaktan geri
durmacaklarını bildiriyordu.
iran ve Türkiyenin ortak düzenleyeceği bir dizi hava harekatı sonrasında Kandil'e kara harekatı başlayacaktı.
Ya da Kandil böyle zannediyor, dağın çevresini mayın denizine çeviriyordu.
Beklenmeyen hamle ise Kayserideki hava indirme tümeni ve iranın paraşütçü birliğiydi.
Türkiye ve iran kara'dan da yürüyeceği gibi Normandiya çıkarmasının bir benzeri şeklinde parraşütçüşleri
Düşmanın merkezine indireceklerdi.
Rusya Avrupa'daki faşizm ateşine çare olacağı gerekçesiyle yavaş yavaş Almanya'ya yürüme kararı almıştı.
Şimdi Ukrayna ve molovanın tamamı işgal altındayı. Polonya sınırında Alman destekli Polonya askerleri ile
Rus ordusu karşı karşıya gelmişti.
Türkiye hükümeti tarafından romanya, bulgaristan ve macaristan hükümetine askeri geçiş için izin talebinde bulunuluyor.
Talebi işiten üleker şaşkınlık içinde ne diyeceklerini bilemiyorlardı.
Türkiye bir karar almıştı ve Avrupa'daki yaklaşık 8 milyon gurbetçi yalnız bırakılmayacaktı.
Rusya ile çoktan anlaşmaya varıldığı belliydi , ülkeler biliyorlardı ki eğer izin vermezlerse geçiş zorla olacaktı.
Avrupa'nın ve Amerikanın kendi meseleleri ile uğraşması Pkk terörünün bitirmek, Ermenistan sorunun halletmek(ki
rusya ile yapılan görüşmelerde bu konuda da ortak bir görüşte mutabık kalınmıştı)için yeterli fırsattı.
Sahi tek yapılacak bunlar mıydı? Yunan'a peşkeş çekilen adalara da el atılabilirdi..
Misakı Milli doğrultusunda Türkiye gerçek sınırlarına ulaşabilirdi.. -
31.
+10 -7şuraya yerleşelim şöyle
Edit: şuraya yerleşmemin sebebi boş boş başlıkları trend yapmak yerine böyle hayal gücünün ve yaratıcı fikirlerin konuştuğu bir başlığı trend yapmaktı. helal kardşim -
-
1.
+2 -2Kuçu kuçu kuçu
-
2.
+2Dexeri görünce koştu .d
-
3.
+1Sen yerleşme dıbınakodum
-
4.
+1dexeri gorunce yerleşirsin tabi
diğerleri 2 -
1.
-
32.
+17Bölüm 10
Fransa'nın Faşist Le Pen hükümeti savaşmayı reddetmiş, sadece kendi sınırlarını koruyacağını bildirmişti.
Almanya'da ise durum daha da ciddiye gidiyor,Neo Naziler sokaklarda Polisle çatışıyor, Alman Reich Partisi
hükümeti ve Merkel'i istifa etmeye çağırıyordu.
Balkan ülkeleri duruma sessiz kalmışlar, Nato maddelerince yardım edeceklerini bildirmişlerdi.
Türkiye yaptığı açıklama ile Boğazları Savaş gemilerine kapattığını duruymuştu, ancak durum bu şekilde değildi.
Rus savaş gemileri istedikleri zaman boğazlardan geçebilecekti, bunu bilen sayılı kişiydi.
Resmi olarak 3.Dünya savaşı başlamış, Yıllardır bastırılan Doğu Baş kaldırmıştı.
Askeri yoğunluk Avrupa ve Pasifik'e yoğunlaşmış, Akdeniz neredeyse bomboş kalmıştı.
ilerleyen zamanlarda Türkiye'nin Kıbrıs ve Yunan adalarına çıkartma yapması durumunda çevrede
yetişecek kimseler yoktu.
Üstelik Mısır limanı Rus donanması tarafından geçici süreliğine işgal edilmiş, Amerikanın planları alt üst olmuştu.
israil ise kendi problemleri ile uğraşıyordu.
Filistinli mücahidler tarih boyunca ilk kez bu kadar organize hareket ediyor, israil güvenlik birimlerine
ağır zaiyat verdiriyordu.
israilli askerler tarafından öldürülen El-Kassam tugaylarındaki bazı militanlar hiçte Filistinliye benzemiyordu.
Beyaz yüzlü, kemerli burunlu bu mücahitlerin israil Rus olduğunu düşünüyordu.
Ancak durum düşündükleri gibi değildi,El-Kassam tugayında 3bin civarında Türk Komandosu vardı.
Mısır ve Lübnan turist kılığında sokulan bu komandolar, buralardan yeraltı tünelleriyle israil'e geçmişti.
Lübnan gerçekten de dindaşlarına sahip çıkıyor,el altından her türlü yardımı sağlıyordu.
2 hafta içerisinde Türkiye ve Arap devletleri üst düzey bir toplantı yapacaktı. Böyle bir zamanda bu toplantı
Akıllara farklı soruları getiriyordu. -
33.
+16Bölüm 8
Japonya takeshima adaları'na kendi bayrağını çoktan dikmişti.
Sayısı net bilinmesede Rusya 20den fazla denizaltı ile Pasifik Okyanusuna girmişti.
Ülkelerde tam bir sefeberlik hakimdi. Hizmet sektörü neredeyse durma noktasına gelmiş, ağırlık
sanayi ve tarım sektörüne verilmişti.
Türkiye Doğuyu ve Avrupyayı yakından izliyor, iranla ile yapacağı pkk'yı temizleme operasyonu için
gün sayıyordu.
Millileşme süreci askıya alınmış, Rusya ve Çin'den yüksek teknolojili araç ve silahlarlar alınıyordu.
Amerika ve Çin önderliğindeki Doğu Askeri Birliği'nin(DAB) Pasifik restleşmesi son bulmuş yerini sıcak
temasa bırakmıştı.
26 Nisan sabahı Türkiye saati ile Dünya'da eşi benzeri görülmemiş Pasifik harbi başlamıştı.
Ne olacaksa bugün burada olacak ve Dünya bu savaşın sonucuna göre şekillenecekti.
Amerika her ihtimale karşı 7. ve 4. Deniz filosunu Hawai ve Miami çevresinde tutuyordu.
Amerika'nın USS Carl Vinson uçak gemisinden kalkan f-16 ve f18 ler DAB gemileri üzerine bindirme yapıyor
Kruvazör ve Destroyerlerden açılan savunma atışları, Amerikan uçaklarına yaklaşma fırsatı vermiyordu.
Çin'e ait hastane gemilerinden bir tanesi bombalanmış yanarak okyanusun dibine gömülüyordu.
Hastane gemisi bombalamakta neyin nesiydi? Amerika çok farklı bir strateji izliyordu
Pentagon, Pasifikteki bu savaştan galibiyet ile çıkacaklarına çok emindi,ta ki Çin Uçak gemisinden kalkan
Rus mig-29 ve mig 35 uçakları karşı saldırı yapana kadar...
Üstelik tek problem bu değildi, Hindistan komutasındaki filo Amerikan'ın Pasifik komuta gemisi USS Carl Vinson
Uçak gemisinin Radarında belirmiş, ağır ağır geliyordu.
Tam bir çıkmazın içindeydi Amerikan filoları, yapabilecekleri en mantıklı hamle Avustralya'ya doğru yol almak,
ingiltere, Nato ve Pentagon'dan gelecek yardımı beklemekti. -
34.
+14Bölüm 19
Çin önderliğindeki DAB filosu ilk olarak Avusturalya'nın Darwin kentini ve Cullen Körfezi marinası'nı bombalamya başlamıştı.
Avusturalya kraliyet donanmasında kayırlı olarak bulunan 51 savaş gemisi herhangi bir başarı sağlayamayacağı için
DAB filosuna karşı rıhtımları savunmak amacıyla kullanılmıyordu.
Sivil halk çok önceden kıtanın iç kesimlerine çekildiği için can kaybı minimuma indirilmişti.
Kumsal'ın arkasında kalan dağlık kısıma yerleştirilen SS-1 ve SS-NX-10 füzeleri DAB fırkateynlerinden 3ünü batırmayı başarmış,
oluşan bu olaylardan sonra DAB filosu 50 mil daha geriye çekilmişti.
Kıtanın işgal edilmesi gibi bir durum söz konusu değildi.DAB'ın tek istediği kıtada bulunan askeri varlığı yok etmek,
Amerikan ana karasına yapılacak operasyon sırasında, arkadan gelecek tehditi engellemekti.
Hava kuvvetlerinin daha etkili olacağı fikrine varılmış, çevredeki adalara ve Endonezya'ya uçak takviyesi yapılmaya
başlanmıştı.
Tonga ve Fiji adaları DAB deniz piyadelerine karşı acımasız davranmış, sahil kumullarının altına dökülen katran,
askerlerin adaya ayak basmasıyla ateşe verilmişti.
300den fazla DAB askeri yanarak ölürken, operasyon ateş sönene kadar ertelenmişti.
Yeni Zelanda kaderine boyun eğmişti adeta. Donanmalarını ingiltere kıyılarına çekerek akıllıca hareket etmişlerdi.
Nato ise yoldaydı.75 savaş gemisi,22 Fırkateyn,13 korvet,9 denizaltı,1 uçak gemisi ve 16 destroyer ile geliyordu.
Amaçları azda olsa DAB filosunu Pasifikte bir süre daha oyalamaktı.
Asıl saldırı Amerika önderliğinde Çin anakarasına yapılacaktı. Amaç Pekin'i ve Şangay'ı işgal ve tahrip ederek.
Çin Halk Cumhuriyetini savaştan çıkartmaktı.
Amaç başkentler olunca Türkiyenin hedefinde de Güney Lefkoşa ve Erivan'dı. -
35.
+14Bölüm 20Tümünü Göster
Kapan, Azeri güçlerin kontrolüne geçmiş, Vardenis,icevan yoğun bombardıman altındaydı.
Kapan'ın Azeri güçlerin eline geçmesiyle Türkiye-Nahcivan-Azerbaycan koridoru genişlemişti.
Başkent Erivan Türkiye'ye yakınlığı yüzünden tehlike altındaydı.
900km menzilli Yıldırım-3 ve Kasırga-2 füzeleri Kars ve Iğdır sınırına yerleştirilmiş, Komuta karargahından gelecek
emir bekleniyordu.
Her ne kadar Nato ve Amerika DAB ile uğraşsada Türkiyenin bu tutum ve hareketini eleştiriyor, geri adım atması
yönünde uyarıyordu.
Türkiye için bu uyarıların herhangi bir önemi yoktu. Hatta bu uyarılara cevap olarak Erivan'ı işgal edecekti.
Sovyetlerden kalma S-300 hava savunma füzeleri ise işgal sırasında Türk Hava Kuvvetlerinden 26 uçağın düşürülmesine
sebep olacaktı.
Ancak kara birimlerinde 2.sınıf zırhlı araç kullanan Ermenistan ordusunun, Türkiye'nin modernize edilmiş MT48, MT60
ve Altay tankları karşısında pek şansı olmamıştı.
Ayrıca Karadan karaya MGM-140 ATACMS füzeleri Ermenistan hedeflerinin %98'ini imha etmeyi başarmıştı.
Hava kuvvetlerine ağır zaiyat verdiren S-300 füzeleri ise yine yerli proje olan SOM-A,SOM-B1 ve SOM-B2 ile
kullanılamaz hale getirilmişti.
Dünyanın en uzun menzilli topçu roketi olan roketsan yapımo TR-122 ve TRB-122 Ermenistan cephe hattında
kapatılması güç gedikler açmıştı.
Koral Radar Karıştırıcılar uzun etki alanları sayesinde Ermeni cephesi-Komuta karargahı arasında iletişimin aksamasını
sağlıyordu.
Prototip olarak üretilen ve 2015te iDEF furarunda tanıtımı yapılan Yerli Lazer Silahı ise ilk kez savaşta aktif olarak
kullanılıyor, zaten az miktarda bulunan ermenistan hava kuvvetlerine göz açtırmıyordu.
Sınır hattında beliren 6 adet SU-25 uçağı Yerli Lazer Silahı sayesinde düşürülmüştü.
Doğu ve Batısında 2 cephede savaşmak zorunda kalan Ermenistan, Kapak bölgesinin Azeri güçlerin kontrolüne
girmesiyle Güney cephesinde de savaşmak zorunda kalmıştı.
28 Temmuz günü Kurtemir Hava Üssünden kalkan MiG-25 ve L-29'ların bombardımanı sonrasında Ermenistan teslim
olduğunu duyurmuş, Iğdır'dan çıkan Türk mekanize taburu ve 55.Dağ komando tugayı Erivan'a giriş yapmıştı.
Savaşın bilançosu(Azeri-Türk);45 savaş uçağı,13 taşınabilir kundaklı obüs,3 süper combra,5 skorsky,
7 cobra helikopteri,21 MT48 tankı ve 2739 şehit,4072 yaralı olmuştu.
ingiltere Muhatap ülkelerin(Azerbaycan, Türkiye,Ermenistan) devlet başkanlarını Londra'ya barış konferansı için
çağırmış, ancak Türkiye ve Azerbaycan kanadı bu teklifi veto etmişlerdi.
Savaşın bitmesiyle Dilucu Sınır Kapısı tekrar kullanıma açılmış, asafaltlama çalışmaları yapılmış, başlangıçta
Konya-Nahcivan-Bakü hattı şeklinde demir yolu çalışmaları hız kazanmıştı.
Daha sonralarında bu hat Ankara-konya-Nahcivan-Bakü hattı olacaktı. -
-
1.
0Ya kardeş trendden düşmeden bitir şu gibtiğimin hikayesini
-
-
1.
0düşsün ben devam ederim ne fark eder
-
2.
0iyi mk sen bilirsin
-
1.
-
2.
0Panpa adamsin hayal gücüne kapıldım gidiyorum böyle şehir isimleri için ugrasiyosun silah isimlerinin bazıları için de emek var gerçekten ama biraz hızlı yaz be
-
1.
-
36.
+12Modlardan ricam bu yazar bu günün sonuna kadar entrysine devam etmezse gerekenin yapılmasını talep ediyorum, hemfikir miyiz arkadaşlar?
-
37.
+10Beyler Max 40 dk dota maçına giriyorum bitince 2 part daha atıcam
-
-
1.
01 saat oldu nerdesin mk
-
2.
0Dota girdim demiştim kardeşim anca bitti gelir gelmez 2 part attım bende
-
3.
0Ark idini yollasana
diğerleri 1 -
1.
-
38.
+10Bölüm 11
Polonya sınırında Rus ordusu ile Alman takviyeli Polonya ordusu arasında yoğun bir çatışma çıkmış
Rusya uzun menzilli karadan karaya füzeleri ile Polonya cephe hattını cehenneme çeviriyordu.
Babia Gora dağlarından sarkıp Polonyalı askerlerin arkasına geçmeye çalışan 400 kişilik Rus ekibi
Alman iHA'larca tespit edilmiş yaşanan ufak çaplı çatışma sonucunda 346'sı esir alınmış,54 tanesi
öldürülmüştü.
Savaşta böyle şeylerin olması çok doğaldı ancak bu operasyonun başarısız olması Polonya'ya girişi zorlaştıracaktı.
Bu olaylarla eş zamanlı olarak Rus panzerleri Slezka dağlık bölgesine bindirme yapmış,Z-19 helikopterleninin
desteğiyle bölgeyi kontrol altına almıştı.
ingiltere Kraliyet Donanmasını Kuzey Büyük okyanusa çekmiş gelebilecek saldırılara karşı tetikte bekliyordu.
DAB'ın yeni hedefi Avusturalya kıtası gibiydi.
Yeni Zelanda'dan sürekli olarak asker takviyesi alıyordu bu kıta.
Herhangi nükleer saldırıda bulunulmamıştı ancak ileride ne olurdu kimse kestiremiyordu.
Pasifikte ağır yaralar alan Amerika Adalarda'ki üslerini apar topar boşaltmış, Anakara'nın güvenliği
öcenlikli hale gelmişti.
Çin nüfusunu iyi kullanıyordu, neredeyse aktif askeri personel sayısı 5milyona ulaşmıştı.
Halk seferberlik içindeydi, Amerikaya daha doğrusu Batıya olan kinlerini kusmak için fırsat ellerine geçmişti.
Almanya'da ki Türklerin büyük bölümü Türkiye'ye sağ salim gelmişlerdi. Ancak hala 3 milyon Türk vatandaşı
Avrupada sıkışmış durumdaydı.
Edit: Çaylak yediğim için atamıyorum kusura bakmayın gelir gelmez 15 part atıcam
Macaristan, Bulgaristan ve Romanya devlet başkanlarıyla bir dizi telefon görüşmesi gerçekleştiren
Cumhurbaşkanı Recep Tayip erdogan, Kurmaylarıyla oturmuş, Avrupadaki Türkleri kurtarmak için plan
yapıyordu.
Dünya da patlak veren bu savaşa katılma niyetinde olmadığını çok açıkça belirtmişti zaten.
Tek istediği Türk vatandaşlarının can güvenliğiydi.Ya da böyle bilinmesini istiyordu. -
39.
+1 -6Yaramı ye xd
-
40.
+7Bölüm 10
Fransa'nın Faşist Le Pen hükümeti savaşmayı reddetmiş, sadece kendi sınırlarını koruyacağını bildirmişti.
Almanya'da ise durum daha da ciddiye gidiyor,Neo Naziler sokaklarda Polisle çatışıyor, Alman Reich Partisi
hükümeti ve Merkel'i istifa etmeye çağırıyordu.
Balkan ülkeleri duruma sessiz kalmışlar, Nato maddelerince yardım edeceklerini bildirmişlerdi.
Türkiye yaptığı açıklama ile Boğazları Savaş gemilerine kapattığını duruymuştu, ancak durum bu şekilde değildi.
Rus savaş gemileri istedikleri zaman boğazlardan geçebilecekti, bunu bilen sayılı kişiydi.
Resmi olarak 3.Dünya savaşı başlamış, Yıllardır bastırılan Doğu Baş kaldırmıştı.
Askeri yoğunluk Avrupa ve Pasifik'e yoğunlaşmış, Akdeniz neredeyse bomboş kalmıştı.
ilerleyen zamanlarda Türkiye'nin Kıbrıs ve Yunan adalarına çıkartma yapması durumunda çevrede
yetişecek kimseler yoktu.
Üstelik Mısır limanı Rus donanması tarafından geçici süreliğine işgal edilmiş, Amerikanın planları alt üst olmuştu.
israil ise kendi problemleri ile uğraşıyordu.
Filistinli mücahidler tarih boyunca ilk kez bu kadar organize hareket ediyor, israil güvenlik birimlerine
ağır zaiyat verdiriyordu.
israilli askerler tarafından öldürülen El-Kassam tugaylarındaki bazı militanlar hiçte Filistinliye benzemiyordu.
Beyaz yüzlü, kemerli burunlu bu mücahitlerin israil Rus olduğunu düşünüyordu.
Ancak durum düşündükleri gibi değildi,El-Kassam tugayında 3bin civarında Türk Komandosu vardı.
Mısır ve Lübnan turist kılığında sokulan bu komandolar, buralardan yeraltı tünelleriyle israil'e geçmişti.
Lübnan gerçekten de dindaşlarına sahip çıkıyor,el altından her türlü yardımı sağlıyordu.
2 hafta içerisinde Türkiye ve Arap devletleri üst düzey bir toplantı yapacaktı. Böyle bir zamanda bu toplantı
Akıllara farklı soruları getiriyordu. -
41.
+7Bölüm 9
Birleştirilmiş Amerikan Pasifik filosu komutanı olan Albay Karl O. Thomas, Filoya Avusturalya'ya çekilme
emri vermiş, Bölgeden kaçmaya çalışıyordu.
Çin'in Varyag, Japonya'nın Akagi ve Hindistan'ın INS Vikrant Uçak gemilerinden kalkan savaş uçakları
Amerika Filosuna rahat vermiyordu.
32 savaş gemisi 1 uçak gemisi 5 denizaltı ve 11 destroyer ile Pasifik'e giren Amerika,
3ü ağır hasarlı 26 savaş gemisi,4 denizaltı,5 destroyer ve uçaklarının %70'ini kaybetmiş bir uçak gemisi
ile Avusturalya'ya kaçıyordu.
Asıl bitirici hamle Bölgedeki Rus denizlaltıları tarafından yapılacak, nükleer denizaltılar;9 savaş gemisi
ve 5 denizaltıyıda avlayıp sadece 2 kayıpla DAB filosuna katılacaktı.
Adeta hezimete uğrayan Amerikan Birleşik Pasifik Filosu zor da olsaAvusturalya'ya sığınabilmişti.
Filonun komuta gemisi USS Carl Vinson Rus denizaltıları tarafından tahribata uğramış,iş göremez hale getirilmişti.
Nato'dan veya Pentagon'dan gelecek ilk yardımla USS Carl Vinson Mısır limanına çekilecekti.
Kendini Dünyanın Jandarması sanan Amerika Doğu tarafından tabiri caizse Osmanlı tokadını yemişti.
DAB filosu da kayıplar vermişti elbet ancak Amerika kadar değildi.
6 savaş gemisi 4 destroyer ,2denizaltısı(bu sayıya rus denizaltıları da dahil olacak+2)7 kruvazör ve birde
hastane gemisi pasifik tarihine gömülmüştü.
Rusların beklenmedik saldırısı Amerika tarafını zora sokacak,3.dünya savaşı blokları netlik kazanacaktı.
Hükümetlerin yaptığı açıklamalar ile Batının Özgürlük adı verdiği blogta;
Amerika
ingiltere
Almanya
italya
Portekiz
ispanya
italya
Kanada ve küçük çaplı ülkeler
Doğunun DAB tarafında ise;
Rusya
Çin
K.Kore
Japonya
Hindistan
Endonezya
Sri lanka
Laous
Bangladeş
Pakistan
Afganistan
Singapur ve bu ülkelere bağlı özerk konumdaki küçük devletler. -
42.
+7BÖLÜM 6
Amerika 32 savaş gemisi 1 uçak gemisi 5 denizaltı ve 11 destroyer ile Hint Okyanusundan
Pasifik Okyanusuna doğru yola çıkmıştı. Hindistan bu hareketlilik ile 15 savaş gemisi
1 uçak gemisi 13 denizaltı ve 4 kruvazörü hazırlamış Pakistan'dan gelecek 6 savaş gemisi ve 3 taaruzu
botunu beklemekteydi.Çin birimlerinden sıcak temas sağlandı mesajı ile harekete geçilecekti.
Amerikanın mevcut askeri yapısı sayıca üstün olabilirdi ancak Doğu'da bir bütünlük vardı ve bu bütünlüğe
Hindistan ve Pakistan'da eklenecekti.
Nato henüz bir karara ulaşamamış, Pasifik oyanusu,Rus işgali ve Türkiye'nin çağrıya cevapsız kalması
gibi problemlerle uğraşıyordu.
Fransa Le Pen hükümeti ile Nato'dan ayrılmış, Aynı durum şuan Almanya içinde geçerli görünüyordu.
Germen birlik hareketi ile Neo Naziler'in siyasi kanadı Alman Reich Partisi hükümete baskı uyguluyor
Nato'dan çıkılmasını istiyordu.
Merkel eski vasfını çoktan kaybetmişti, eskisi gibi sözü geçmiyordu artık ülkesinde.
Çin,japonya,K.kore, Endonezya, Tayland gemileri pasifikte Amerikan gemilerini ve arkalarından gelecek
Hindistan komutasındaki destek birliklerini bekliyordu.
Kamboçya, Laos,Çin ve Vietnamdaki Amerikan karşıtları ile Vietnam'daki Amerikan varlığına son verilmişti.
G.Kore-Tayvan ve Vietnam'da el konulan savaş gemileri kullanılmak için pasifiğe çıkarılıyordu.
Bangladeş,Sri Lanka, Filipinler ve Singapur yaptıkları açıklama ile Doğu ülkeleri ile birlikte hareket edeceklerini
ve Amerikaya savaş açtıklarını duyurmuşlardı.
Hindistan filosuna şimdi 6 savaş gemisi ve 9 fırkateyn daha katılmıştı.
Her geçen gün hatta her geçen saat Doğu Bloğu güçleniyordu. -
43.
+75 part geliyor hemen atıyorum
-
44.
+7Bölüm 8
Japonya takeshima adaları'na kendi bayrağını çoktan dikmişti.
Sayısı net bilinmesede Rusya 20den fazla denizaltı ile Pasifik Okyanusuna girmişti.
Ülkelerde tam bir sefeberlik hakimdi. Hizmet sektörü neredeyse durma noktasına gelmiş, ağırlık
sanayi ve tarım sektörüne verilmişti.
Türkiye Doğuyu ve Avrupyayı yakından izliyor, iranla ile yapacağı pkk'yı temizleme operasyonu için
gün sayıyordu.
Millileşme süreci askıya alınmış, Rusya ve Çin'den yüksek teknolojili araç ve silahlarlar alınıyordu.
Amerika ve Çin önderliğindeki Doğu Askeri Birliği'nin(DAB) Pasifik restleşmesi son bulmuş yerini sıcak
temasa bırakmıştı.
26 Nisan sabahı Türkiye saati ile Dünya'da eşi benzeri görülmemiş Pasifik harbi başlamıştı.
Ne olacaksa bugün burada olacak ve Dünya bu savaşın sonucuna göre şekillenecekti.
Amerika her ihtimale karşı 7. ve 4. Deniz filosunu Hawai ve Miami çevresinde tutuyordu.
Amerika'nın USS Carl Vinson uçak gemisinden kalkan f-16 ve f18 ler DAB gemileri üzerine bindirme yapıyor
Kruvazör ve Destroyerlerden açılan savunma atışları, Amerikan uçaklarına yaklaşma fırsatı vermiyordu.
Çin'e ait hastane gemilerinden bir tanesi bombalanmış yanarak okyanusun dibine gömülüyordu.
Hastane gemisi bombalamakta neyin nesiydi? Amerika çok farklı bir strateji izliyordu
Pentagon, Pasifikteki bu savaştan galibiyet ile çıkacaklarına çok emindi,ta ki Çin Uçak gemisinden kalkan
Rus mig-29 ve mig 35 uçakları karşı saldırı yapana kadar...
Üstelik tek problem bu değildi, Hindistan komutasındaki filo Amerikan'ın Pasifik komuta gemisi USS Carl Vinson
Uçak gemisinin Radarında belirmiş, ağır ağır geliyordu.
Tam bir çıkmazın içindeydi Amerikan filoları, yapabilecekleri en mantıklı hamle Avustralya'ya doğru yol almak,
ingiltere, Nato ve Pentagon'dan gelecek yardımı beklemekti. -
45.
+6BÖLÜM 7
K.Irak yönetimi Kandil'e yapılacak harekatı desteklediklerini söylüyor, gerekli yardımı yapmaktan geri
durmacaklarını bildiriyordu.
iran ve Türkiyenin ortak düzenleyeceği bir dizi hava harekatı sonrasında Kandil'e kara harekatı başlayacaktı.
Ya da Kandil böyle zannediyor, dağın çevresini mayın denizine çeviriyordu.
Beklenmeyen hamle ise Kayserideki hava indirme tümeni ve iranın paraşütçü birliğiydi.
Türkiye ve iran kara'dan da yürüyeceği gibi Normandiya çıkarmasının bir benzeri şeklinde parraşütçüşleri
Düşmanın merkezine indireceklerdi.
Rusya Avrupa'daki faşizm ateşine çare olacağı gerekçesiyle yavaş yavaş Almanya'ya yürüme kararı almıştı.
Şimdi Ukrayna ve molovanın tamamı işgal altındayı. Polonya sınırında Alman destekli Polonya askerleri ile
Rus ordusu karşı karşıya gelmişti.
Türkiye hükümeti tarafından romanya, bulgaristan ve macaristan hükümetine askeri geçiş için izin talebinde bulunuluyor.
Talebi işiten üleker şaşkınlık içinde ne diyeceklerini bilemiyorlardı.
Türkiye bir karar almıştı ve Avrupa'daki yaklaşık 8 milyon gurbetçi yalnız bırakılmayacaktı.
Rusya ile çoktan anlaşmaya varıldığı belliydi , ülkeler biliyorlardı ki eğer izin vermezlerse geçiş zorla olacaktı.
Avrupa'nın ve Amerikanın kendi meseleleri ile uğraşması Pkk terörünün bitirmek, Ermenistan sorunun halletmek(ki
rusya ile yapılan görüşmelerde bu konuda da ortak bir görüşte mutabık kalınmıştı)için yeterli fırsattı.
Sahi tek yapılacak bunlar mıydı? Yunan'a peşkeş çekilen adalara da el atılabilirdi..
Misak-ı Milli doğrultusunda Türkiye gerçek sınırlarına ulaşabilirdi..