3 arkadaş yaşadığımız doğaüstü olaylar

kız çok şasırdı.
sende birşeyler var dedi.
bende evet benim doğaüstü güçlerim var dedim.
güldü.

eve gittim
muratla talha yine birşeyler yaptıklarını söylediler
bende onlara tekrar anlattım.
talha bir iki gün denemeler yaptıktan sonra koşarak odama gird anladım dedi.
gösterdi bana lambayı açıp kapatıyordu.
murat ise hala yapamıyordu birşey.
sen biraz daha çalış dedik.
hem eğleniyor hemde arada nette araştırmalar yapıyordum.

cuma günü iş dönüşü yolda iki zibidi tipli genç motorla gidiyordu.
ama artist artist gidiyorklarıd.
içimden inşallah düşerler dedim.
tabi hemen düştüler.
gittim topplandık başına .
millet yardım etmeye çalıştı ama biri ölmüştü.
diğeride bağıra çapğıra ağlıyordu.
içim cız etti.
sadece giyinişine gııcık oldum diye iki insanın haytını söndürmüştüm

sonra koşarak evee geldim.
o sırada kız mesaj attı.
buluşalımmı dedi.
tamam dedim
beraber özdileğe gittik.
o an aklıma süper bir fikir geldi.
bowling oynayalım dedim.
sonra sinemaya gideriz dedim
tamam dedi.
ama 2. oynayışıymış vede çok beceriksizmiş

bende benim sana verdiğim taktik ve güvenle bir tanesini bile kaçırmayacaksın dedim.
ben attı strike.
ona atmadan önce sarılarak taktik gösterdim.
sonra attı ve strike oldu.
çok saşırmıştı.
sonra yine ben attım.
strike.
yine o attı strike.
son iki atışımda 9 devirdim.
ama o hep striek attı.
etraftakiler şaskınlıkla kızı izledi.
son atıştan sonra bana sarılarak öptü.

sonra beraber patron mutlu son istiyor filmini izledik.
akşamonu evine bırakıncaya kadar hep güldü.
bu günü asla unutmayacağını söyledi.

geldim bizimkilere anlattım.
adamlar şok oldu.
o kadarını nasıl yapabildiğime şaşırdılar.
onlara motorgiblet kazasını anlatmadım.

pazar günü tekrar mağaraya gitmek için ekenden uyandık.
talha malzemeler yine tedarik etmişti.
bu sefer bir arkadaşları daha gelecektii
bende sırrımızı kimseye söylemememiz gerektiğini söyledim.
dinlemediler.
bende mağaranın yolunu yanlış söyledim.
o haftada bulamadılar.
zaten o saatten sonra asla söylemeyecektim.

pazartesi işteyken patron fabrikada olan olayla ilgi konuşmak için beni yanına çağırdı.
bende baştan sona olanları anlattım.
işçiyi en az 50 kere uyarmıştım.
ama adam artistik bir şekilde bana birşey olmaz diyordu.
patron yinede bu konuda benim suçlu olduğumu.
ve yükümlülüğü üstüme almam gerektiğini söyledi.
yoksa başka bir mühendisle anlaşacakmış.
bende tamam dedim.
o gün işi bıraktım.
çıkışımı aldım.
çarşamba günü şirkette kalan birkaç parça eşyamı almaya gittim.
eski odamın penceresinden patronun merdivenlerden çıktığını gördüm.
içimden bi düşsede kafası gözü yarılsa dedim .
adam tepe taklak oldu.
14 basamaktan düşe düşe yere kapaklandı.
sonra herkes etrafında toplandı.
ambulans geldi hastahaneye kaldırıldı.
daha sonra kafasına 15 dikiş attıklarını duyudm.
bende ordan çıktım sonra.
bi dahada uğramadım oraya.

o şirkette 2 yıldır çalıştığımdan dolayı tazmınatımı almış bir ay kendime tatil vermiştim.
zaten artık bir ilişkim vardı.
biarz aşk hayatı yaşamak için boş zaman istiyordum zaten.
kızı aradım yanıma geldi.
teselli etti beni.
sonra bize gittik.
talha ile murt işteydi.
bizde biraz öpüşük seviştik.
sonrada değişik şeylerden muhabet etmeye başladık.
bana fanntastik filmlere bayıldığını.
bu yüzden böyle şeylere çok falza inandığını söyledi.
bende başlaarda açık vermemeye çalıştım ama herkesin iiçinde bir telekinetik enerji olduğunu.
sadece kullanmasını bilmediğini söyledim

daha sonra ona bir kağıt numarası yaptım.
evdeyken denemiştim bir kaç kere.
hepte yapmak istemişimdir.
kısaca anlatıyım
desteden bir kaıt seçtirdim.
bana gösterme dedim.
sonra istediğin kadar karıştır dedim
daha sonra desteyi tavana fırlattım.
ve kağıdı tavana yapışıktı.
sonrada bıraktım kağıdı.
çok şaşırmıştı.
ben burda sadece onun kağıdını arkadan görmüştüm ama hedefimde o vardı.

nasıl yaptığımı sorduğunda.
hilesini söyleyince bir anlamı kalmayacağını söyledim.
geçirtirdim sonra.

dalışa gidip o iskeletle karşılaşmamızın ardından 7 hafta geçmişti.
kendimi baya geliştirmiştim.
işten çıkalıda 3 haftaya yakın olmuştu.
mağaraya tekrar gitmek istiyordum.
talhayla murada burayı kimseye söylemeyeceklerine dair kurana el bastırdım
tekrar mağaraya gittik.
yarım saat aradıktan sonra doğru yolu bulup
iskeletin olduğu yere vardık.
tahmin ettiğim gibi murat cebinden poşet çıkartıp iskeletin parçalarını içine attı.
yapma etme dedim ama dinlemedi.
sonra mağaradan çıktık.
murat kemiklerin hepsini pşete oyun poşetin ağzını kapattı ve mağaradn çıktık.

kemikleri labaratuara yollayıp kaç yııllık olduklarını araştımalarını istedi.
cuma günü sonuçlar geldi
kemikler 10bin yıla yakın bir yaştaydı.
sorna bizi arayıp kemikleri nerden bulduğumuzu sordular.
bizde gelenlere mağarayı anlattık.
telekinezden kimseye bahsetmedik.
sonra kemikleri bizden alıp zütürdüler.
mağaralarıda incelemeye aldılar.

aradan geçen 1 ay boyunca yeteneklerimde birgelişme veya gerileme olmadı
ara sıra bir kaç cismi havada tutmayı denedim.
yaklaşık 1 dakka durduktan sonra bırakıyordum
nefes tutma duygusu gbi birşeydi.
son bir ayda ise gerileme oldu.
hatta dün ışığı bile kapatamadım.
yani tüm olay o kemiklerdeydi

en azından bardağın dolu tarafından bakarsam çok güzel bir kız arkadaşım oldu.
vede çok güzel anlar yaşadım.
boş tarafına gelince
belkide o kemikler yanımızda falan olsa zaptedilemez güce sahip olabilirdim.
ama bu kdarı bile fazla geldi.
1 ölü bir yaralı (motorcular), bir sakat patron, bir parmaksız işçi

haftaya tekrar mağaraya girecez.
bi kaç haftadır denetliyorlardı ama artık unutmuşlardır
belkide olay sadece mağaradadır.
bakıp görecem.
sırrım sırrınızdır
gidp antalyada aramayın o mağarayı.
boğulursanız falan benden bilmesinler

geçen hafta yeni işime başladım.
eskisinden daha rahat.
arada gıck olduğum insanlar çıkıyor ama tutupta yere düşmüyorlar bu sefer.
gelişmeler olursa sizinle paylaşacam
hatta swfler bile yollarım

@118 yolda falan karşıma çıkma panpa araba falan ezer sonra
çüksüz kalırsın

@120
birazda bilgisayarından ataş falan çıkarsa benden bulma sakın