0
Bir loca bir gün içinde tek bir toplantı yapar. Ancak bir toplantı, birbirini izleyen ayrı ayrı derece oturumlarına bölünmüş olabilir.
Masonlukta “beyaz oturum” (beyaz celse), “anma oturumu” ya da “yas oturumu” (matem celsesi), “aile oturumu” (aile celsesi) gibi adlarla anılan oturum bölümleri de var. Bunlardan her birinin birer “toplantı” olarak anıldığı da olur. Ancak “toplantı” sözcüğüyle “oturum” sözcüğünü birbirinden ayırıp, farkını görmekte yarar var:
Toplantı, bir locanın bir gün içinde yaptığı birleşimlerin bütünüdür.
Oturum, bir toplantı gününde herhangi belli bir derecede yapılan birleşimdir.
ilgili büyük locanın tüzük ya da kuralları uyarınca, bir locanın toplantıları birbirinden farklı şekillerde düzenlenebilir:
a) Loca, bir toplantı gününde tek bir oturum yapar. Aynı gün iki oturum birden yapamaz.
b) Loca, bir toplantı gününde genellikle tek bir oturum yapar. Belli koşullar altında üst üste iki oturum yapabilir ama bir oturumun gündemde, “beyaz oturum”, “Masonluğa kabul töreni” (aydınlanma/tekris), “görevlilerin seçimi”, “yeni görevlilerin göreve getirilmesi töreni” (isat) gibi önemli çalışmalar varsa, aynı toplantı gününde bir başka oturum yapılamaz.
c) Loca, bir toplantı gününde art arda her üç derecede birden oturum yapar; 1. dereceden başlayıp 3. derecede bitirmek ya da tersine 3. dereceden başlayıp 1. derecede bitirmek biçiminde. Ancak yukarıda belirtilen önemli çalışmalardan bazıları istisna sayılabilir; öyle bir günde diğer iki derecenin oturumu yapılmayabilir.
Her bir oturum üç asal bölümden oluşur:
1. Oturumun açılması;
2. Oturum açıldıktan sonraki olağan işlerin yapılması, gündemin uygulanması ve oturum kapatılmadan önceki olağan işlerin yapılması;
3. Oturumun kapatılması.
Bu yazı dizisinde bunlardan her birini ayrı ayrı gözden geçireceğim. Ancak sanırım önce aynı toplantı gününde birden çok oturumun birden yapılmasıyla ilgili bazı konulara değinmekte yarar var.
Bir toplantı gününde art arda iki oturum yapılıyorsa, önceki oturumdan sonraki oturuma geçişin çok iyi ayarlanması gerekir; nitekim öyle yapılır. Bazı localar, bu geçişin aksamaya uğrayabileceği tasasıyla olsa gerek, önceki oturumu bitirdikten sonra kısa bir süre için toplantıya ara verir. Bu ara sırasında, loca görevlileri ikinci oturuma hazırlanma fırsatı bulur.
Bazı localar ise bir oturumdan diğerine hiç ara verilmeksizin geçiş yapar. Yukarıda değinmiş olduğum üzere; ya üst derecedeki oturum önce, alt derecedeki oturum sonra yapılır ya da bunun tersi uygulanır.
Şimdi bu aşamada ister istemez ortaya bir soru çıkıyor: «Üst derecede yapılan oturum önce ise, dereceleri elvermediği için elbette bu oturuma katılamayan masonlar olacak. Bu arada onlar ne yapar»
Loca bunun için iki çözümden birini benimseyerek uygular:
a) Daha üst derecede yapılan ilk oturum, toplantının olağan başlama saatinden daha erkene alınır. Böylece ilk oturum için dereceleri elvermeyen masonlar bu uygulamadan etkilenmez.
b) ilk oturum toplantının olağan saatinde başlatılır ama bu oturum yapılırken, dereceleri elvermediğinden beklemek zorunda kalan masonlar için bir özel program uygulanır. Bu özel program, genellikle özveri göstererek oturuma katılmayan bilgili ve deneyimli masonlarca uygulanır. Bu fırsat değerlendirilip bir söyleşi ortamında gençlere eğitim verilir.
Gene a önce değinmiş olduğum üzere bazı büyük localarda, bir loca her toplantı gününde her üç derede birden oturum yapar. Bunlardan birinde ya da ikisinde yapılacak hiçbir iş olmasa bile o derecelerdeki oturumlar da açılır, en azından o derece ile ilgili olarak genel konular üzerinde konuşmak isteyenler varsa söz verilir ve bir sonraki derecenin çalışmalarına başlamak üzere oturum kapatılır.
Eğer uygulama yukarıdakinin tersineyse yani locanın toplantısı birinci dereceden başlayarak sırasıyla 2. ve 3. derecelere geçiliyorsa, ilk oturuma katılmak üzere gelmiş ve dereceleri elvermediği için sonrakilere katılamayacak masonlar için de durum aynıdır. Tek bir farkla: Toplantıdan sonra “kardeş sofrası” düzenlenmiyorsa, o masonlar, yapacakları bir iş kalmamış olduğu için gidebilir; ancak kardeş sofrası varsa, boş boş beklememeleri için mutlaka kendileriyle ilgilenilir.
Oturumların açılış ve kapatılış yöntemine bağlı olmaksızın, önce ve sonra yapılan iki ayrı derece oturumu arasında süreklilik ya vardır ya da yoktur. Bir diğer deyişle, üstad-ı muhterem şu iki yöntemden birini seçerek uygulayabilir:
a) Önceki oturumu kapatır. Bu oturuma katılmış olan tüm kardeşler mabetten çıkar. Bundan sonra yapılacak oturumu sanki daha önce bir başka derecenin oturumu yapılmamışçasına başlatır.
b) Önceki derecenin oturumunu kapatır ama özellikle üst dereceden başlanmışsa önceki oturuma katılmış olanlar yerlerinden ayrılmaz. Ritüel uyarınca yerlerini değiştirmesi gerekenler varsa onlar yerlerini değiştirir ve sonraki oturum için bekleyenler mabede alınır.
Tümünü Göster