26 yaşında evlatlık olduğumu öğrendim

o gün çok heyecenlıydım.
annem yanıma geldi
annem- oğlum , ne olursa olsun sen benim oğlumsun,
ben- sende benim annemsin
annem- kardeşinni bul , allah sizi tekrar bir araya getirmeye çalışıyor. sen söylemesen biz unutmuştuk evlatlık olduğunu.
ben- biliyorum anne. sizin sayenizde hayatım boyunca hep rahat içide yaşadım. ben adam olayım diyye elinizden geleni yaptınız.

sonra annem mutluluk gözyaşlarıyla odadan ayrıldı.

Hayal. 3gp

sabah uyandım . bütün gün denizden haber bekledim
akşam 6 gibi beni aradı
deniz- alo , selim haklısın galiba , annem bana herşeyi anlattı. imkanı olmadığı için sadece birimizi almış,
zaten 5 gün sonrada seni almaya başkası gelmiş.
ben- evet annemde aynen öyle anlattı.
deniz- kardeşim bir yerde buluşalım . konuşalım
ben- yarın saat 3 te işim bitiyor . arabaya atlar gelirim.
deniz- tamam seni ilk karşılaştığımız yerede bekleyecem
ben - ok görüşürüz kardeşim
deniz-tamam görüşürüz kardeşim

ertesi gün işe gittiğimde durumu bizim arkadaşlara anlattım.
şaskınlıkla karışık bir sevindiler
ayhan- olum şakasına dedik araştır evlatlık çıkarsın diye adam ciddi ciddi araştırmış. zaten şom ağızlı olduğumu biliyordumda bu kadarını bilmiyordum
emre- la ben görmesem nereden bilecektiniz.sen benim şahin gözlerime dua et.
ben - ikinizde sağolun
ayhan- ee ne yapacaksınız
ben- iş cıkısı gidecem kocaeliye buluşacaz.bir şekilde gerçek annemi ve babamı bulmaya çalışacam, ölmüşlersede kim oldukları önemi benim iiçin
emre- en doğrusu bu zaten

saat 2 gibi bizimkiler sen gti biz halederiz dediler
bende bindim arabaya kocaeliye gittim
saat 4 buçuk gibi buluştuk
ben- ilk gördüğümde anladım kardeşim olduğunu
deniz- bende sadece benzerliktir dedim, sanki bir şakaymış gibi gelior herşey
ben- şaka dedinde acaba bizde kemal sunalın filmindeki gibi oluyormuyuzdur.
deniz- yok ya olsa anlardık. benim ikiz arkadaşlarım var zaten öyle birşey yokmuş
ben- harbiya biz ikiziz demi
deniz- şaka gibi

sonra denizin ne iş yaptığını nelerle uğraştığını sordum.
babasının işlerine baktığını
genelde pek işe falan gitmediğini söyledi
benim huyumun tam tersi.
ikimizde varlıklı ailelerde büyümüştük
sonra kon gerçek anne babamıza ggeldi
deniz- gerçekte acaba öldülermi, öldülerse hiçmi akrabamız yoktu,
ben- bide neden öldüler
deniz- ben bir arkadaşıma durumu söyledim. aile ve sosyal politikalar bakanlığında memur. sana en yakın zamanda dönerim dedi
ben- inşallah
deniz- ne yapacan bugun
ben- eve giderim herhalde
deniz- gel bir arkadaşlarıma şaka yapayım biraz
ben- tamam olur

denizin mevlüt diye arkadaşının cafesi vardı. arkadaşına şaka yapacaktık.
deniz- direk içeri gir otur bir yere bir tane salep iste
ben- tamamda ne konusacaz.
deniz- arkadaşımın genelde meşgul olur. sen salepi geldikten sonra lavoboya git. beni çaldır bende içeri gireyim orada
ben - tamam
deniz- sonra onlar ilk şoku yaşasın sen tuvalette otur . içeri girip görmesinler seni, ben sonra tuvalete gelince sen çık
ben- harbi fenasın

dediği gibi içeri girdim.
garson- hoşgeldin deniz abi
ben- hoşbulduk mevlüt varmı
garson - var abi içerde
ben- bana bir salep getirimisin
garson- tamam abi

salep gelir gelme lavaboya gittim.
denizi çaldırdım
tuvelete giirip kapıyı kapattım.
deniz içeri girdiğinde garson şok olmuş
selam vermiş yine salep getir demiş
o arada ben tuvalette gülüyom
garson gelip kapıyı tıklattı.
bende sesimi biraz kalınlaştırarak öksürdüm.
o arada mevlüt kasadan şaşkınlıkla izliyormuş durumu.
denizin yanına gelmiş
mevlüt-oğlum nasıl ordan oraya gittin.
deniz- nasıl yani
mevlüt- demin buradaydın tuvalete girdin ya
deniz- vallahamı
mevlüt-olum nası bir oyun oynuyon bize
sonra deniz tuvalte doğru geldio sırada ben çıktım
yine şaşkınlık
sonra ikimiz bir çıktık.
arkadaşı şok olmuştu

eee nden devam etmiyorsun

reserved

devam beyler
geldim

sonra beni tanıttı
deniz- bu ikizim selim
mevlüt- olum sen tek kardeş değilmiydin ne ara ikizin oldu.
deniz- 3 gün önce
ben- 3 gündür ikiziz.
sonra olayı anlattı.
adam vaybe ne tasadüfmüş dedi.
biraz takıldık sonra evine gittik.
yine aynı şeyi yapacaktık
kapılarını çaldım annesi açtı.
denizin annesi- sen kimsin
ben - vaybe nasıl anladınız deniz olmadığımı
annesi- insan oğlunu tanımazmı.
geçtik içeri babası tv izliyordu.
bizi görünce şaşırdı
babası- demek buldunuz birbirinizi
geldi bana sarıldı.
denizi çok seviyorlardı.
annesi denize davrandığı gibi davrandı bana
ama herkes şaşkındı.

babası bize gerçek ailemizi bulmamız konusunda yardımcı olacağını söyledi.
tanıdıkları devreye soktu.
haftasonuna kadar kalmam için ısrar ettiler.
bende tamam dedim.
denizin kız arkadaşı vardı,
deniz- bir kişiye daha şaka yapalımmı
ben- yapalım kime
deniz- kız arkadaşıma
ben- öpmeye falan kalkmasın.
deniz- kaafede buluşursunuz. millet içinde utanır
ben- o zman problem olmaz

ertesi gün saat 3 te kız arkadaşıyla buluşmak için yola çıktık. adı fatma
cafede beklemeye başladım.
kız gelince
fatma- saçlarını kısaltmışsın biraz yakışmış.
ben- yeni modeller yeniarayışlar
fatma- ee nasılsın
ben - aynı işte, ben bir lavaboya gideyim
lavabo arkamdaydı
fatmanın arkasında giriş vardı
ben lavaboya girdiğimde deniz girdi içeri.
fatmanın gözlerini kapatıp beekledi.
kız tahmin edemedi
gözünü bir açtı deniz
fatma- sen lavaboya gitmedinmi, hem saçların daha kısa değilmiydi demin
deniz- tamam tamam sakin ol, selim gel kardeş.
kafedekilerde bizi izliyordu.
sonra şakayı anlayıp gülüştüler
fatma- ikizin olduğunu bilmiyordum.
ben- bende bilmiyordum.
deniz- 3 gün oldu
sonra onada anlattı hikayeyi
akşam halısaha maçı varmış
ben bir arkadaşıı getirecem dedi arkadaşlarına
biz maça gidince arkadaşları şok oldu.
ikiz kardeşim dedi.
ne tesadüftürrki ikimizde forvet oynuyorduk.
ama ben daha iyiydim
arkadaşları deniz bir daha senin yerine kardeşini çağıracaz dediler
haftasonu böyle geçti
sonra akşam istanbula gittim.
haftaya sen gel dedim
tamam dedi

hafta içi durumu anneme babama nişanlıma anlattım.
kardeşim aradı perşembe eski dosyalara bakmak üzere ç.e.k'a gideceğimizi söyledi
tamam dedim
perşembe günü ç.e.k.da dosyalarımızı buldk.
dosyada anne babmızın bir cinayete kurban gittiği yazıyordu.
iki aile arasında uzun süredir devam eden kan davası en sonunda anne babamızın ölümüyle son bulmuş.
bizede sahip çıkan olmadığından devlete bizi ç.e.k zütürmüş.
babamız konyalı annemiz ankaralıydı
denizle beraber haftasonu yaşayan akrabalarımız varmı diye babmızın kasabasına gittik

bu kadar saçma bi hikaye yok dıbına koyim.

onu da geçtim sürekli şuna şu şakayı yaptık, buna bunu yaptık.

gibtir git huur cocuğu veya huur cocukları.

reserverd güzel hikaye

reserved

gördüğümüz ilk muhtarlığa girip durumu anlattık.
babamızın akrabalarının biri haricinde hepsi başka şehirlerde yaşıyordu.
kasabada yaşayan akrabalarıda biraz zeka özürlüydü
annemim köyüne gittik sonra.
konya ankara dediğime bakmayın ikiside birbirine yakın köylerden
ama biri konyaya bağlı diğeri ankaraya.
annemin köyüne gittik.
oradada muhtarı bulduk.
orada sadece annemim erkek kardeşi yanidayım yaşıyordu.
muhtarla beraber evlerine girdik.
evleri eskipüsküydü.
kapıyı çaldık.
dayımın karısı - kim o
muhtar- benim muhtar size misafir gelmiş
açtı kapıyı
karısı- kimsiniz
muhtar- nurhanın ikizleri bunlar
karısı- nurhan kimdi
muhtar- beyinin kız kardeşi
dayımı çağırdı hemen
kimmiş dedi
karısı- nurhanın çocuklarıymış.
dayım- kimmiş kimmiş
karısı- yiğenlerin
sonra geldi sarıldı bize
bize neden sahip çıkmadığı belliydi
kendilerine bakacak durumları yoktu
biraz muhabbet ettik.
birbirimizi basıl bulduğumuzu anlattık

şizofren amk

aradan yarım saat geçmedi çocukları geldi
biri 13 diğeri 11 yaşında iki erkek çocuğu
durumları çok kötüydü.
okul durumlarını sordum.
ben - dayı dersler nasıl çocukların okurlarmı
dayım- imkanları olursa okurlar
ben- dayı geç kavuştuk birbirime arayı kapatmamız lazım, senin çocukları ben okutacam,
aylık harçlıkları, yıllık masrafları neyse, üniversite bitene kadar sana sözüm olsun
dayım- yok biz kimseden yardım falan istemiyrouz
ben- biz kimsemiyiz dayı. sen bizim annemizin kardeşisin
denizde ısrar etti
tamam dedi.
halen çocuklara aylık harçlıklarını yolluyorum. aylık 400 lira yolluyorum.
üniversiteye giden olursa ekstradan yardım edecem
sonra oradan ayrıldık