25cm lik yarağın dez avantajları hikaye

sora buna sarılı bi şekilde resmen şekerleniyorum amk, uyumakla uyumamak arasındayım. o sırada kalkıyor bu gidiyor banyoya. lan en sevdiğim safhada budur ha, gibtiğim kız banyoya gidince bi de orta yiyişiriz bayılırım.

ben de hemen arkasından gidiyorum banyoya, bi giriyorum içeriye bu açmış suyu duş alıyor. "napıosun sennn aptalll çık git burdann defol aptall" diye bağırıyor. noluo ya duş alcam ben de diyip amele gibi duşakabine giriyorum. bu deliriyor iyice çık git burdan diyip itiyor beni, duşakabinin cdıbına kıçım çarpıyor amk. bu da beni iterken ayağı kayıp olduğu yere düşüyor.

ağlamaya başlıyor gene naptık biz off allahım nasıl bişey yaptım ben diye. yukardan da sular geliyor. "giden günlerimm olduuu" modundayız.

bu yerde çırılçıplak oturmuş ölece ağlıyor. ben de eğiliyorum ama bunun dıbını memelerini gördüğüm için gibim hareketleniyor gene kalkıyor, ama yarım kalkık. mermer değil de, sert sünger kıvamında.

bunun gdısını tutuyorum. tamam, diyorum. hiçbir şey olmamış gibi davranıcaz. ben bu evden çıktığım an bu gün hiç yaşanmamış olacak merak etme diyorum. bu cümleyi söylememin asıl amacı bu evden çıkana kadar bir şeyler daha yapmak amk.

ben de bunun karşısında oturuyorum iki ayağı açık dizleri kırılmış bi şekilde oturuyor, başını ellerine dayamış kara kara düşünüyor. tam karşısına oturuyorum iki bacağının arasına. ben de dizlerim tam kırılmış şekilde bunun bacaklrının arasındayım. sırtım duşakabine dayalı. omuzlarından tutuyorum ellerimi saçında dolaştırıyorum nolur üzülme, ne kadar pişman olursan o kadar hatırlarsın diyorum.

yarağım minare gibi karşısında dikilmişken bunları söylemek acaip komik tabi.

@153 anasını gibeyim bi buna mı takıldınız. hızlı hızlı yazmaya çalışyıoruz işte sweatshirtümü çıkarıyor anlayın amk

bunun ağlaması hıçkırığı falan geçiyor. ben koltuk altından ellerimi kürek kemiğine doğru atıyorum. üzülme nolur diyorum ve kendime doğru çekiyorum yavaşça. yerler kayıyor zaten amk bunun dizleri iyice bükülüyor. amı öyle bir meydana çıkıyor ki anatomi dersi veririm millete o görüntüyle. kendime doğru çekip yarağıma kadar getiriyorum. taşaklarım dıbına falan değiyor ben iyice azıyorum.

yine gıdısından tutuyorum minyon bişi yavrum benim, saçları sudan kafasına yapışmış falan. dudağından bi öpücük alıyorm. lütefn diyorum istedik ikimiz de, bunun için pişman olmayalım bu güzel günü mahvetmeyelim diyorum. tam bir sapığım amk. suyu da tam bu sırada kapatıyorum.

bunu biraz daha öpüyorum yine ses çıkarmıyor. sonra kırdığım dizlerimi dümdüz karşıya doğru uzatıp bunu üstüme alıyorum. bu da sarılıyor bana. nolur diyor, nolur duymasın kimse mahvoluruz kimse kabul edemez böyle birşeyi diyor. merak etme diyip bir daha öpüyorum. yarağım hala boşlukta amk. sonra son bi kez yapalım zaten bir daha asla yapamayız diyorum. bundan ses gelmeyince evet demek istediğini anlyırum.

bunu iyice üstüme çıkarıyorum ve yarağı yavaş yavaş sokuyorum. yine gidip gelmeye başlıyorum, o da viyak viyak inlemeye başlıyor. nokta nokta boşalıyorum fazla sürmeden. suyu açıyorum ve yiyişerek yıkanıyoruz. sonra onun çift kişilik yatağına gidip uzanıyor, konuşuyoruz. suratı bana dönük, aşık gibi. sağ bacağının üstüne yatmış bana doğru bakıyor. ben de aynı şekildeyim ve sol bacağı da benim bacaklarımın üstünde. böyle güzel bir an yok. o şekilde uyuyoruz, sabah uyandığımda bu evden çıkmış oluyor. ben çırılçıplağım.

not bırakmış anahtarı şuraya bırak çıkınca diye. bırakıyorum eve gidiyorum. bir daha 2 sene sonra gibişiyoruz. o günden sonra da merhaba merhaba diye konuşmuyoruz zaten.

evet binler devam edicem gene. normal bi gibiş hikayemi mi anlatsam yoksa özel bir anımı mı onu düşünüyorum şimdi.

bikaç entry yazın amk bakıyım yeterli takipçim varsa güzelinden bi hikaye anlatıcam gene

bu kadar kişi mi kaldı amkkk hikayeyi havaya anlatıomuşuz way anasını gibim yeaaaaa

upladım şuan

@173 qyugayuhqwduqh olm huur gibi davranma lan bana. "anlat dıbına kodumunnn anlattt" deme kahpe gibi hissediorum kendimi quhasudhq

nese başlıyorum

şimdi herhangi bi bardan kaldırdığım kızı veya bilmem kaç ay çıktığım kızı gibme hikayemi anlatmam sizi fazlaca azdırmayacak. o yüzden en nadide örneklerimi, en güzel fantezilerimi anlatıcam size.

hikayemizin adı:arkadaşımın aşkı

@176 hikayeler gerçek lan bin nese bunu kanıtlamakla uğraşamıcam çünkü bu işin bi sonraki adımı "caps ver lan"a gider. gaza gelip caps falan verirsem olaylar fena. o yüzden ister inanın ister inanmayın mottosuyla anlatıyorum artık.

şimdi binler, üniversiteyi ilk sene kazanamadım. ikinci sene kazandım ve hazırlıktan başladım. hazırlığın liseden farkı yok zaten. 1. sınıfa geçtim ve tiyatro kulübüne yazıldım. tiyatroyu çok severim amk, bizim okulda da iyi tiyatrocular var. hemen rolümü kaptım falan. o sırada tiyatroda bi kız vardı, çok güzel bişeydi. hatta şöle diyim: inanılmaz güzel bişidi. teni bembeyaz böle, uzun boylu 1.75 falan. siyah saçları var, fiziğine ölürsünüz amk. yani öle bi söledim ki karakteri zütümden uydurmuş gibi oldum, kusursuz gibi falan.

kusuru var tabi olm. ağzını açıp konuşmaya başladı mı bayıyor amk. konuşması hiç hoşuma gitmiyor, hiç akıcı değil falan. nese kız aşırı güzel ilk başta "bu benim olacak" diyorum ki hazırlıktan kankam gelip bana "biladerrrrr sizin tiyatrodaki kıza vuruldum amk.. ortamı hazırla da ayarla bana şu kızı pls lütfennnn" falan diyor. yapcak bişi yok amk, bana karı mı kalmadı. zaten bunu gibersem sevgili falan oluruz, 1 ay değil 20 dakka çekemem bunun konuşmasını.

neyse, arkadaşı bizim tiyatroya getirdim. sahne arkası olursun falan dedim. sözüm de geçiyor hani. acaip yakışıklı olduğum için ortamların alphası ben oluyorum. neyse, arkadaş kıza yanaştı zaman içinde falan. 1 ay geçmedi bunlar çıkmaya başladı. çoook uzun zaman çıktılar. o kadar uzun ki tam 1 sene. biz bu süre içinde oyunumuzu oynamışız falan, 2. sınıf olduk yeni oyunu hazırlıyoruz cart curt artık. bunlar da iyice karı koca gibi oldu amk 1 sene ne demek ya.

şimdi bu seneki oyunumuzda da (oyun adı da vermicem amk bi de fazla detay verdim diye kimliğim falan ortaya çıkar) önceki oyunların aksine 2 kişiye odaklı hikaye. iki tane sevdaluka odaklı. o sevdalukların biri benim, diğeri de arkadaşımın aşkı. bundan sonra kızın adı arkadaşımın aşkı olucak binler.

hazırlıklara falan başladık, bizim dışımızda herkes figüran. böyle müzikalli falan bişi. çoğu kişinin toplam 2 sayfadan az repliği var amk. o yüzden bazen buluşup bu kızla yalnız çalışmamız gerekiyor. bu yalnız çalışmaların bazılarına kılkuyruk arkadaşım da geliyor. güzel bi aşk hikayesi, romantik sahneler var, öpüşme sahneler, dans sahneleri falan var. prova yapıyoruz habire. tabi senenin ortasına falan geldik. (senenin ortası ocak ayı oluyor ha haziran aflan sanmayın)

bi gün yine yalnız çalışmaya gittik salona. bu sefer kılkuyruk yok, 3 saat sürecek bi sınavı var salağın amk. biz de çalışıyoruz. dans sahnesini falan çevirdik, replikleri söylüyoruz aşk dolu. sonra uzunca bi öpüşme sahnesi var. biz öpüşmeye başladık. sahne biraz fazla uzun sürdü, bildiğin öpüşüyoruz artık sahnenin ortasında. ellerim belinde duruyorum ben de, onlarca saniye öpüştük hatta yiyiştik bile diyebilirim. sonra bi anda ayrıldık napıyoruz biz dercesine.

neyse, zaten bugünkü çalışmamız gereken sahne bu kadardı. 1 saatlik çalışma yeterdi. yiyişip ayrıldıktan sonra kulise gittik, çantalarımız falan ordaydı. dans sahnesinde kadının eteği ve ayakkabı sesleri öenmli olduğu için o kostümlü çalışmıştı. kendi kulisinde üstünü değiştirip çıkacaktı. ben de unuttum ama harbiden unuttum amk. bu da kapısını falan kilitlememiş pat diye girdim içeriye. bu tam eteği çıkarıyor kiloduyla karşımda çırılçıplak. (etek dediğim bildiğiniz balo elbisesi) sütyeni ve kilodu var yalnızca. ben hemen çok özür dilerim diyip çıktım gittim.