Adamın dibisin lan. aynı bende bu şekil düşünüyorum ama irade konusunda kendimi geliştirmem lazım. şukular şelale...

Emeğine yüreğine sağlık şuku. Bu zamanda hâlâ böyle erkeklerin var olması ne güzel. Yazdıklarını okudukça aynı zamanda ne kadar dindar olduğunu da görüyoruz. Allah guzel gönlüne temiz yüreğine göre birini nasip etsin.

zuhala git.en kötü beleş çay içersin.

Birader bende 2. Universite 2. Sınıfta muhendislik okuyorum. Bağlama çalıyorum diyene kadar birisi beni yaziyo sandım. Bunu beni taniyan birisi okusa ben yazdım sanar o derece diyim sana. Bu kafada insan cok nadirde olsa rastlıyorum senin gibi Allah razı olsun. Allah bu yoldan ayırmasın seni güzel kardeşim iyi geceler.

Gel sarılalım kardesim

Huriler
Fiziksel Özellikler:
Büyük ve güzel/alımlı gözlere sahipb inciler gibi
Saç ve kirpikleri dışında vücutlarında tüy bulunmayan
Beyaz tenli
60 zıra [45-54 metre] yüksekliğinde
7 zıra [5.3-6.3 metre] eninde
Tenleri iliklerine kadar görünecek şekilde ince
Hiç yaşlanmayan
Yaşıt

Cinsel Özellikler:
Dokunulmamış / cinsel ilişki ile zarları bozulmamış
Bakire
Şehvetli/dolgun göğüslü
Asla sarkmayacak olan iri, yuvarlak göğüslere sahip
Vajinası istek uyandıran, iştah açan

sana talibim

Ayıp olur düşüncesiyle kadının kapısından genci hemen kaldırıyorlar ve sonra da zütürüp gömüyorlar.
Müminlerin emiri Hz. Ömer, hıçkırıklarından tanıdığı gencin yokluğunu namaz kıldırırken hemen fark ediyor ve soruyor: “Nerede o devamlı ağlayan insan? Nerede inlemesiyle meşhur genç?”
“Ey Emir’ul Mü’minin; falan gece vefat etti, zütürüp gömdüler.” diye cevap veriyorlar. Vefa insanı Hz. Ömer hemen gencin mezarına koşuyor. Mezarın başında durup onun için cenaze namazı kılıyor ve o genç için ağlıyor. Ve sonra da, genç sahabeye gözyaşları içinde şöyle sesleniyor:

bu binte sağlam ferre arşivi vardır. sonra bakire amlı arıyorum diye ilan veriyor. hmm...

Çalıntı

Istanbuldaki yahya efendi turbesine girerken ustte yazar. Edeb. Eline diline beline hakim ol. Muhakkaki bu azalara hakim olan kurtulusa erenlerdir.

Adamsın krds bundan sonra bende böyle yapicam.amk

Reis kaslı olduğun kısımları çıkarırsak tam olarak ben valla surda kendim gibi birini buldumya helal olsun adam kelimesini karşılayan nadir insanlardansın

bende aynı durumdayım

http://inciswf.com/1326377625.swf

“Ve limen hâfe makâme Rabbihi cennetân” (Rahman,46); “Rabbinin huzuruna çıkacağından korkan kimse için iki cennet vardır.” Ve birden bire herkesin kanını donduracak bir şey oluyor. Bir ses yükseliyor göklere. Mezardan yükseliyor bu ses:
“Fegad a‘tâniyallâhu merrateyn” “Burada vaad edilenden de fazlasını buldum. Allah bana onun iki katını verdi…”
işte iffet abidesi bir gencin bize bıraktığı bir kahraman izi. Her sahabe bir yıldız gibidir. Yönünü bulmak isteyenlerin bakabileceği bir yıldız…

kardeş daha kısa anlatsana cok güzel gidiyor belki burada 1 kişinin bile düşüncesini degistirsek ne güzel olur devam bekliyorum

Mus'ab b. Umeyr, Peygamber Efendimiz ‘in (s.a.v) peygamberliğine çok çetin bir muhalefette bulunan bu kabilenin içerisinde büyüyen Musab dünyalık adına her türlü nimete ulaşmıştı.
---Musab hem zenginlik içerisinde yaşıyor hem de endamı ve yakışıklığı ile bayanların bakışı üzerinden ekgib olmuyordu. Öyle ki Musab sokaktan geçerken kızlar ona bakmak için birbirleri ile yarışırlardı. Ancak Musab Bin Umeyr fıtrat itibari ile ahlaklı bir yapıya sahipti. Sülalesinin tersine putlara tapmaz, gayri ahlaki yollara tenezzül etmezdi. Dünya adına her türlü rahatlığı yaşasa da Musab, iç dünyasında huzursuzdu.---

Hz. Ömer devrinde mescide gelip giden bir genç vardı. ibadet ve taatında derin mi derin... Başını secdeye koyduğunda güller açıyor, seccadesini gözyaşlarıyla ıslatıyor, ıslata ıslata inliyor, dualar ediyordu. Mescide gelip giden bu genç, Hz. Ömer’in de dikkatini çekmiş. Öyle çekmiş ki; yokluğu mescitte bir yokluk, bir boşluk meydana getiriyor. Bu genç bir gün gelmez olur mescide. Ve sorar koca halife: “Falan nerede, filan genç vardı, nerede o?”
Evine gelip giderken şerli bir kadın musallat olmuştur o gence. Bu genç kaşını kaldırıp da bakmaz bile. O kadının, her köşe başında günaha çağıran pusularına aldırış dahi etmez. Fakat kadın, vazgeçmiyor; şehvet bakışlarını bulandırmış, adeta gencin bir boşluğunu arıyor. Bir sendelemesini bekliyor, onu şeytanın tuzağına düşürerek kıskıvrak yakalayıverecek ve böylece iffet abidesi o genci ebedi hedefinden saptıracak…

Bir defasında Hz. Peygamber’e (sallallahu aleyhi ve sellem) nefsanî hislerine hâkim olamayan, bunun için zina etmek isteyen bir genç gelmiş. Peygamberimiz onu karşısına almış,
“Ey delikanlı! Annenin veya kız kardeşinin zina etmesine razı olur musun?” demiş.
Genç: “Hayır, Yâ Resulallah!” diye cevap vermiş. Bunun üzerine Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem),
“O hâlde hiç kimse annesi veya kız kardeşiyle zina edilmesine razı olmaz. Zira senin zina etmek istediğin kadın, ya birisinin annesi veya kız kardeşi olacaktır.” buyurmuş.
Genç, gösterilen bu şefkatten ve yapılan mantıklı izahtan sonra pişman ve mahcup bir vaziyette ayrılırken, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Ey Allah’ım! Bu gencin günahını bağışla, kalbini temizle ve iffetini koru.” diyerek dua etmiştir. Bu genç, bundan sonraki hayatında harama hiç yaklaşmamış ve iffetli yaşamıştır ..