1. 676.
    0
    yolla panpa
    ···
  2. 677.
    0
    yolla panpa ikinci yazışım
    ···
  3. 678.
    0
    yolla panpa
    ···
  4. 679.
    0
    http://inci.ca/u7sje6613a
    ···
  5. 680.
    0
    yolla bamyaa
    ···
  6. 681.
    0
    yolla panpa, zaten yatmaya alıştık burdan da yatarsak yatalım sorun değil.
    ···
  7. 682.
    0
    yolla panpa
    ···
  8. 683.
    0
    yolla panpa
    ···
  9. 684.
    0
    yollamadı gitti amk liselisi
    ···
  10. 685.
    0
    Panpa yollaaa
    ···
  11. 686.
    0
    yolla panpa
    ···
  12. 687.
    0
    yolla panpa verdim şukunu
    ···
  13. 688.
    0
    yolla panpito
    ···
  14. 689.
    0
    yolla panpacım
    ···
  15. 690.
    0
    yolla panpa
    ···
  16. 691.
    0
    yollamadı hala.
    ···
  17. 692.
    0
    yolla panpa
    ···
  18. 693.
    0
    yolla panpa
    ···
  19. 694.
    0
    yolla panpa
    ···
  20. 695.
    0
    Robert Amcayı hatırlayanınız var mı?

    Robert Amca 50-55 yaşlarında sevecen bir adamdı.
    Beyazlaşmaya başlamış sarı rengi saçları, hafifçe büyük bir çenesi ve çıkık elmacık kemikleri vardı.
    O hep siyah paltosuyla, siyah çerçeveli büyük gözlüğüyle ve sürekli tüttürdüğü aklımızda kaldı.

    Gençliğinde ingilterede caz müzisyenliği yapmış. O sırada sadece 500 dolar vererek bir restoran zincirine ortak olmuş.
    Sonralarında sadece 500 dolar vererek ortak olduğu restoran zinciri onu zengin edince dünyayı gezmeye başlamış.
    45 yaşına gelindiğinde eşi ile beraber Türkiyeye yerleşmiş

    40-45 yaşlarında Fransız bir eşi vardı. Eşinin baş aşçı olduğu bir restoranı vardı.
    Gerçekten çok güzel yemekler yapardı. Hepimiz parmaklarımızı yerdik.
    Eşi gençliğinde hostes olarak çalışmış ancak Robert Amcayla tanışınca mesleğini bırakıp onla yaşamaya karar vermiş.

    Robert Amca ingilizce, Fransızca ve Türkçe bilirdi. Robert Amca Türkçeyi sonradan öğrenmişti; buna rağmen Türkçeyi iyi derecede konuşurdu.
    Küçük bir evi vardı. Onun için herşeyi onun Piyanosuydu. Piyanosu için ayrı bir oda ayırmıştı. Piyanoya ek olarak saksafon ve gitar çalmayıda bilirdi.
    Büyükçe bir plak koleksiyonu vardı. istediğimizde dinlememize izin verirdi.

    Her haftasonu yanına küçük bir kahve makinası alıp, eski püskü arabasıyla Taksime giderdi.
    Gelen geçeni izler, kahvesinden bir yudum alıp bir satır yazardı.
    Yazdıkları yazılar ay sonunda 'Bizim Sokak' adlı mecbada yayınlanırdı.

    Pazartesi ve Salı günleri 2 saat müzik dersi verirdi.
    Büyükçe bir balıkçı teknesi vardı. Çarşamba günleri mahalledeki çocukları balığa çıkarırdı.
    Perşembe günleri ise evinde eski dostları ile müzik yaparlardı.

    Yazları 2 aylığna Durham'daki evine gider mutlaka mahalleye bir mektup atardı.
    Her gelişinde hepimize plaklar ve kitaplar getirirdi. Onun sayesinde müziği tanıdık ve ingilizceyi öğrendik.
    Robert Amca hepimize bir şeyler öğretti, yardım etti. Her zaman karşılığını vermeye çalıştık.

    Tüm bunlara rağmen Robert Amca çok tutumluydu. Her zaman para biriktirir 3 ayda bir bankaya yatırırdı.
    Robert Amca tam bir doğa aşığıydı. Hep bitki yetiştirmiş, hayvanları beslemiş ve doğal alanları gezmişti.
    O çok esprili bir insandı. Hepimizi güldürürdü.

    Bir gün Robert Amca kayboldu...
    Tümünü Göster
    ···