- gerek yok giderim ben ( ya sus amk 1 ileri 5 geri vitessin sende anlaşıldı )
+ olsun canım yolumun üstü
- peki madem
+ ( sigaramı çıkardım yaktım, sigaram bitene kadar durakta yanında bekledim, amacım sadece otobüsünün gelmesini beklediğimi sanması, adım atamyacağımı düşünüp triplere girmesiydi. Sigaram bittiğinde yaptığım hamle aynen şöyle )
Bir daha seni ne zaman görebilirim beste ?
- e e ef efendim ?
+ bir daha diyorum, seni ne zaman görebilrim ?
- ( bir anda mahsun, mahcup bir halde) bilmmemkii, şeyy..
+ Bir evde yaşadığını düşünüyorum, birkaç kafede biliyosundur umarım kadıköyde ? bin olamayan çocuğun bin sırıtışı eşliğinde..

Oğlum mecalim kalmadı ızdırabını gibeyim mazoşist, hakikatten mazoşistmissin 2 gram kafa kalmadı çok yoruldum bugün işte 2 saat bide mesai yapıp yol çektim, iyi bir uyku çekmem lazım. Hadi iyi geceler giberün.. :(

+ Ne yapacaksın burdan sonra ?
- bilmem eve geçerim herhalde, biraz halletmem gereken işlerim var evde..
+ ya, bende acıkmıştım neyse bir an önce gideyim bende yolum uzun eve söylerim.. ( sen geri çekersen kendini yapacak birşeyim yok kızım..)
- hmm nerede oturuyorsun ?
+ xx yerde, sen ?
- Karşıda, kadıköy tarafında başlayacağım restoranda o taraflarda, biraz daha arkalarına doğru ama kadıköyün.
+ hmm metrobüsle gideceğim ben, sen ?
- otobüsle
+ O zaman seni bırakayım öyle gideyim.

takipteyim panpa soluk almadan okuyorum .D

ayıp dıbınakoyayım gerçekten ayıp. Neyin kafasını yaşayıpta böyle şeyler düşünüp plan yaptılar hakikatten bilmiyorum. Gene olsa gene aynını yapardım..

Dönem bitene kadar fix takılmalarımın yanı sıra kendime nereden aldığımı bilmediğim tuğbayı üstlenme görevimi başarıyla yerine getirdim, onunla benim aramda bir sır olarak kalmıştı, eğer öğrenselerdi o zamanlar şerefsiz gavatın önde gideni olurdum aralarında, hastaneden falan toplarlardı beni yalan değil. Onların gözünden bakınca orosbu çocukluğundan başka bir şey değil yaptığım çünkü, samimiyetime güvenip beni planlarına dahil etmeye çalışıyorlardıı ben suskun kalıp sadece mal mal sırıtıyordum.. Allahtan uyanmadılar neyse..

kaç sıfır oldu sayamadım ama rahat 15 20 gol atmışımdır. Tuğba bana minnettar.
Sinem ve ebru sevcayla takılmaya devam, ve birkaç kankam ile. Sözde kanka, üniversite arkadaşlığı gelip geçicidir genelde derler, bence insandan insana değişir.

gerçekte sinem: askerdeki manitasını bekleyen, ama gözü dışarıda olan bir huur.
sevcay : olgun, sohbetine muhabbetine doyamıyacağınız gül gibi kız, ama hayattan bunalmış, kim bilir oda neler yaşamıştır. ikinci sınıfta sevdiği biriyle evlenip çocuğu olacak, ufaktan çıtlatırım..
Ebru : biriyle çıkmış ayrılmış, aptal saptal bir kafa yaşıyor bu kızıda çözemedim.

Kendileri ve okuldaki çevrem, derslerde okuduğum yazıları ve konuşmamı beğennmişler, birkaç kere dile getirdiler. Hatta ebru HardLy sen çok kitap okuyorsun değilmi demişti ? Eskiden evet, çoğunlukla film izlemiştim ve gerisi sadece tecrübe ve ego idi başka bir şey değil..

Okul daha ilk sene hapishane gibi gelmeye başlamıştı bana, işten çıktığımda gitmek istemiyordum artık, daha ilk sene gördüklerim gene talihsizliğimin dibine vurduğumun ve ne kadar yanlış bir seçim yaptığımın kanıtı idi. Başa geldi çektim, çektikçe bir duman daha istedim.. ne kadar boğulacağım daha ne yapabilirsiniz bana 300 spartalıdaki leonidas gibi hissetmiştim kendimi, daha ne kadar geleceksiniz ? kaçıncı savaşım bu, kaçıncı yanlış insanlar, ne zaman kendimce hak ettiklerimi elde edecektim.. sorular sorular nerede bu dıbını yolunu gibtiğim cevaplar..

ilk senem bitti, sülalem rahat modundayım. işim okey okulum okey varsın insanlar olsun canımı sıkan, yaşadıklarım olsun, elbet bir gün doğru yerde doğru zaman da olan kişi olacağım diye avutup durdum kendimi.

Dur daha yeni başladık dedi hayat. iş yerinde kara ihracat departmanındaydım, deniz departmanından bir kız işten ayrıldığı için, beni değerlendirip oraya kaydırdılar, istemeye istemeye alıştığım ve üzerime düşen ihr/ithalat şefim murat abimden emir büyük yerden diyerek koptum. 2 yan masaya geçtim ama ondan emir almaya alışmıştım, beni bekleyen 30 – 35 yaşlarında arada sırada muhabbetimin olduğu, koca basenli açık saçık giyinen hayatını yaşantısını çözemediğim bir deniz ihracat uzmanın yanında buldum kendimi.

Beni bildiği için kendiside istemişti, iyi çocuk zaten orada yapıyor buradada yapar hesabı. Maaşıma biraz zam o zamanlar asgari ücret alıyordum ona zam yaptılar, köpek gibi kullanıyolardı aslında ama işi öğrenene kadar böyle diye etrafımın ve ailemin baskısıyla sustum öğretilen işi yaptım. Doğrusuyla yanlışıyla..

Yanında başladığımda 1 hafta eğitim vereceğini, sana sadece 5 sorumluluk yükleyeceğimi, hiç canımı sıkmamam gerektiğini söyledi, melek gibi davrandı ama insan kullanan kurnazın tekiydi.
Kafasını şöyle özet geçebilirim, 1 sene çalışır kölelik vazifesini yerine getirir, işi çok iyi bildiği ile övünür ( çok biliyosan gibtirgit şirket kur amk kevaşesi ) yıllık izni ile yurt dışına çıkıp ülke gezerdi.

ilk hafta iyiydi, işi kapmıştım.. 1 ay oldu doğru yaptığımdan emin olamadığım için sık sık kendisine soru sordum. Bakın iş için verebileceğim tek tavsiye, biri size bir şey anlatıyorsa not alın ve sadece 1 kere sorun, kendisi bile ne zaman istersen soru sor demesine rağmen daha 2. soruşumda zütü kalkmaya, terslemeye başladı.
Okulda da görmedim denizyolunu, çok kısa geçtiler daha 1. Sınıfım zaten amk karayolu ağırlıklı eğitim görmüştüm. O 5 sorumluluk 2 ayda yerini abartmıyorum 25 sorumluluğa çevirdi, ithalat ve ihracatı ben yapıyordum, armatör kullanıyorduk bilen bilir, aracı firmayız müşterilerimiz var unvan işte bize güvenerek yükleme yapıyolar isimden para kazanıyorlar resmen, boş beleş iş.

“Bu dosyaların numarası neden sistemde yok niye yapmıyorsun ?” – önümde yığınla evrak saat 9 da işe başlıyordum yaz tatilinde 6 ya kadar zor yetiştiriyordum hepsini. 1 saat yemek yerken 15 dakika yemek yiyip geri geliyordum..
“Bak şunu hatalı yapmışssın düzelt çabuk”, kendi sistemimizde bir bilgiyi ekgib girmişim, evet çok büyük hata , ihracatı tamamlanmış herşey olmuş bitmiş işimi gücümü bitirdiğim zaman kontrol edip düzeltiyordum zaten, hızlı olmak zorundaydım yetiştirmek için.
“Sana nakliyeciden aldığın bu fiyatı ileteceğini söylemiştim neden onu iletmedin bıktım artık ! “ söylemedin kevaşe, bir gibim söylemedin, söylemediğini cevap olarak veriyorum, ben senin gibi unutkanmıyım cevabını alıyorum.
“ Nasıl bu konşimentoyu böyle basıyorsun 40 kere gösterdim düzgün yap şunu” yazıcıdan hafiften yana doğru kayık çıkmış, gibko bir yazıcı verdiler zaten.

Hani hep kötü örnek verir çevrenizdekiler, bir telefona o kadar para verilirmi ? kulaklığa, arabaya, kendin için aldığın bir kıyafete, saate, abur cubura. Her takunuza pisürünze karışan insanlar.. hepte kötü örnekler verirler. Millet sokakta işsiz,aç geziyor sen neler yapıyorsun.
Banane dıbınakoyim, başkası aç gezerken bir başkasıda gününü gün ediyor ! bunu aklından çıkaran ne ? neden sadece alçak örnekler ? sırf sizi gaza getirip birşeyleri yapma zorunluluğu ve sorumluluğu yüklemek işte..
Babamla bir gün arabada annemi işten almaya giderken, kapıda bize park edeceğimiz yeri gösteren bekçiyi gösterdi, bak okumayınca böyle oluyorsun işte, insan sınıfına sıfatına bile katmıyorlar seni, böyle gidip gelip millete yer gösteriyorsun..

Sen ne aşağılık, ne ruhsuz, ne ön yargılı bir adamsın lan, ama iyiki varsın biliyormusun ? Senin sayende ileride nasıl bir adam olacağımın temellerini attım. Senin gibi olmayacağım kesin zaten ama paso işine gelip giden sanki zenginmiş gibi başka insanlarla kendini kıyaslayan bana bir kere gelip, oğlum birşeye ihtiyacın varmı ? canını sıkan ne ? nasıl gidiyor hayat demeyen adam. egosu benden 9999 olan sünepe, köle, gözümde 1 gram değeri olmayan şeref yoksunu bir insansın. Zamanı geldiğinde kendisi ile çok ağır konuşmalarda bulunmuş, içini kalbini beynini delip geçmiştim. Hepsini anlatacağım..

okuduğum en sürükleyici hikayelerden biri böyle hikayelere sık rastlanmıyo

Cafedeyim eve geceyim devam panpalar

Ne demek olduğunu çok iyi bilirim dedim ve sustum..
HardLy seni ilk gördüğümden beri ne kadar temiz kalpli ve iyi biri olduğunu anlamıştım zaten beni yanıltmadın, doğru senden hoşlanmıştım ama babam buna

gerçekten engel oluyor bana veya sana bir gün öğrenirse zarar vermesinden korkuyorum.. kısmet değilmiş gerçekten ne yapalım buda böyle bir anı olarak kalsın

aramızda o zaman..

Seni üzmediğime çok sevindim, hakkındaki düşüncelerim aşağı yukarı böyleydi ama emin olamamıştım. çok güzel vakit geçirdim seninle herşey için teşekkür

ederim dedim. sarıldım.

iyi akşamlar dedim ayrıldım gözleri ağalamaklıydı, iyi akşamlar dedi.. sahiden iyimi akşamlar ? iyiyse neden hep hüzün ve kederi daha yoğun hissederiz ?

En azından kızı üzmeden bitirdiğim için huzurluydum, bir yandanda içim sanki melissaya ihanet etmişte kendimi hiç affetmiycekmişim gibi duruyordu..

- hıhıhıh tabi, numaramı vereyim ben, oradan haberleşelim olurmu ?
+ dur elin kolun dolu senin ben vereyim hemen ( burada kızın büyüsüne kapıldığım doğrudur, kafamı gibeyim dememe sebep olan anlardan biriydi ayrıca)
numarayı verdim yazdı, tam o sırada otobüsü geldi, hoşça kal diyerekten bindi gitti.

Bende gereksiz bir sevinç, hadi hayırlısı niğdaları mutlu mesut evin yolunu tuttum, yolu yarıladığımda telefonumda hiç mesaj yoktu.

bir dakika lan ? oğlum ya numarayı yanlış verdiysem ? ya hayatımın aşkını bir rakamı yanlış söylediğim için kaçırdıysam ? sen ne mal adamsın HardLy, metrobüsün cdıbına kafayı vura vura eve geldim, saat 9 – 10 - 11 oldu, mesaj atan yok.

içeriye tam alırlarken erdinç diye çok sağlam bi çocuk vardı, samimi olduklarım haricinde en çok bununla görüşüyordum, geç kalmış nerden giriyoruz diye beni aradı gittim aldım geldim. Derken bu bir arkadaşını gördü kız 2 dakika gitti o sırada kim bu dediğimde eski manitam dedi.

Eski mantıasını tarif ediyorum beyler ; 1.75 boyunda belina kadar dümdüz siyah saçlar, gözler lens göğüsler fora derin dekolte, incecik bel, dar bir etek mal mal bakıyor fazlası var eksiği yok resmen 90 – 60 90. Beyni var ruhu yok gibi sanki. Alev alıyordum ben az daha. Kız öyle bir tahrik ediciki, kutlamayı unutup kendi sınıfımın sırasında değilde bunların sırada buldum kendimi.

Erdinç kolumdan tuttu çekti en sonunda çağırıyor duymuyormuşum, bizde oğlum sıra hadi yürü dedi.
Çocuğada bir şey söyliyemedim bana bunu ayarla gibisinden.

Mal mal sanki çok bir gibim başarmış gibi insanların bizi alkışlamalarını kutlamalarını izledik. Sonunda gece bitmiş, eve gelmiştim.

istediğim yerdemiyim ? asla..

uyanır uyanmaz başlığı kontrol ettim. HardLy reis hadi devam :D

+ Hmm sorun değil, numarayı yanlış verdim sandım bende ;)
- yok yok ;) ee nasılsın neler yaptın ?
+ iyii nolsun, eve geldim biraz film izledim tam yatıyordum mesaj attın
- hmm iyi zamanlamışım o zaman :D
+ aynen yarın görüşrüz uyumam gerek..
- peki iyi geceler ;)

Sabah bir günaydın mesajı çaktım, 11 gibiydi muhabbete başladık..

- Günaydınn
+ kahvaltı zamanı ;)
- ben yaptım bile uykucuu ;)
+ haha bişeyler alıp geleyim bende
- yapsana evde yokmu dolapta bişeyler ;)
+ var da canım börek çekti ;)

Burgerda çalıştığım avm ye bu sefer yemek yemeye gitmiş, takılmıştım. Akşamüzeri arka kapıdan çıkarken bir kız fırladı yanıma,

+ Selam, bir şey sorabilirmiyim ?
- Tabi ?
+ Kız arkadaşın varmı ?
- Hayır ne olduki ?
+ Bir arkadaşım senden çok hoşlanmşta numaranı istiyor, cesaret edipte söyleyemedi.
- Hmm, vereyim sorun değil.
+ Çok teşekkürler, iyi akşamlar.

Akşam telefonum çaldı, arayan benimle gelip konuşan kız,