-
1.
+37 -5doğumumdan bugünüme anlatıyorum.
Fakat hepsini değil hatırladıklarım, hatırlamak istediklerim ve anımsadıklaımı..
Anlattıklarım tamami ile bana aittir ve özetle nasil bin oldum hikayesindeki bin olma evresine şu yaşıma kadar gelemediğim ve bu evrelerde neler yaşadığım neler hissettiğim ile ilgilidir.
Aslında hiç bir zaman anlatmak istemedim, yaşadıklarımın başkaları için çok gülünesi ve komik olduğunu düşündüm, fakat şu 22 yaşındaki çocuğun kızlardan çektiğini okuduğumda http://tinyurl.com/kmtef9y
ve kendi yaşadıklarım aklıma geldiğinde, onun neler hissettiklerini çok iyi anladım. Aynı pgiboloji içerisinde yaşadım ama hiç bir zaman canıma kıymak aklımın ucundan geçmedi.
Ben bir şekilde dayandım fakat o bunu yapamamış.. Hayatımda ilk defa tanımadığım bir insan için bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.
Neyse artık anlatacaklarıma dair kısa bir bilgi verdikten sonra başlayalım..
Edit : Kimse gibimde değil, bunu ben not defterine sırf içimi rahatlamak amacıyla bilgisayarıma kaydettim. artık içimde birikenleri başkalarıda görsün diye samimiyetine en çok güvendiğim incisözlüğe part part atmaya karar verdim. hiç bir şekilde şuku ve kar amacım yok. Sadece kendine pay çıkarmak isteyen, ve bir erkek olarak ne gibi zorluklar yaşayabilirsiniz diyen kızlara cevaben biraz ruhen biraz fiziken kimine göre hastalıklı, kimine göre adamın dibi şeklinde görünen hayatımı anlatmak isteğinde bulundum. -
2.
+10Geçmişimde ne olmuştu ? sınıfımdaki ve etrafımdaki kızları kafama göre çocuk olduğum için ve
farkında olmadan yanağından öpen sarılan ilgi gören ben, 1 tane kıza bu yaptıklarımı
yapamıyordum, çekiniyordum, utanıyordum, kaybetmek korkusu vardı sanki içimde.. ulan amk
çocuğu ne oldu sana ? kızlara karşı bu kadar rahatken, neden 1 tane kızın karşısında süt dökmüş
kediye dönüyorsun ? cevap çok basitti " Aşk " ama gerçek cevap bu değildi.
gene bir gün okuldan çıktığım gibi koşa koşa annemin yanına gittim, ordan dilanın yanına annesi
tanıyordu artık beni rahat rahat çağırabiliyordum ve izin veriyordu benimle geleceği için, dilan her
beni gördüğünde gözlerinin içi parlıyor ve mutluluktan havalara uçuyordu, ben bunu o zaman
hissedebiliryordum.
Gene klagib mekanımız parka gittik, küçük bir arkası boş olan ev vardı. Onunla konuşurken beni
kolumdan tuttu, evin arkasına zütürdü ( fesat binler eliniz gibinizde olmasın boşa küfür etmeyin
sonra ) HardLy ben sana bir şey söylemek istiyorum, ben dilanın ilk defa elimi tutmasının heyecanı
ile kalbim güm güm atarken seni dinliyorum dedim. Ben senden çok hoşlanıyorum dedi ve
yanağımdan öptü..
Ben parktan çıktığım gibi pazarın içinde mal mal dolaşıp yüksek sesle oleyyy be diye hoplayıp
zıplıyordum, dünyalar benimdi ulan. Kimse böyle bir aşk'a bu yaşta rastlayamazdı, böyle bir şans'a da. -
3.
+87. sınıfa gelmiştim. Yaz tatilinden sonra 7 ye başlayacaktım ortaokulun bitmesine 1 sene kalmıştı.
Yaz tailindeydim daha okul başlamamıştı, bir arkadaşımla parkta banklarda çekirdek çıtlıyorduk konu dilan, çıkaramadım aklımdan kanka dert etme boşver oğlum kızmı yok sanalar muhabbeti.
Sonra o eve kaçtı ben biraz daha kaldım, büyüdükçe tatlılık yerini yakışıklılığa bırakmıştı, çok güzel t-shirtler bulup giyiyordum, giyimim kuşamım on numaraydı, insanın erkek arkadaşları olm HardLy çok yakışıklısın lan değerini bil bin dermi ? herkes gaza getiriyordu resmen beni.
Derken mahallede oturan sadece selamlaştığım benden 4 - 5 yaş büyük 2 abla geldi, ablaydı onlar benim için, ailemden öyle görmüştüm bakmayın küçükken arsız laftan anlamaz hınzırın tekiydim, ama büyüdükçe beynim olgunlaşıyordu.
Yanıma geldiler selam deyip, oturdular çekirdek uzattım.
+ Adın neydi ?
- HardLy sizin ?
+ Melike ve hande
- Memnun oldum hafif bir gülümseme ile
+ Bizde, ee aslında uzun zamandır seni görüyoruz buralarda, çok yakışıklı bir çocuksun, büyüyünce sen varya nasıl olursun kim bilir off *
- Teşekkür ederim çevremden herkes böyle söylüyor bende sizi hep görüyordum ama yaşça benden büyüksünüz, benden büyüklerle takılıyorsunuzdur ve aynı ortamda hiç bulunmakdık, o yüzden tanışma fırsatımız olmadı diyerekte biraz samimi birşeyler söylemek istedim.
+ doğru haklısın dedi hande,
- ( içimde hala dilan. gibimdemisiniz lan.. ) neyse ben kaçayım eve, görüşürüz dedim..
o yaş aralığımı tam olarak hatırlamıyorum, 18 - 19 yaşımda falan geçmişime resmen bir sünger çektim, herşeyi unutmak istedim, nasıl becerdim bilmiyorum ama hatırladıklarım kadarıyla anlatmaya çalışıyorum.
Basketbol oynamaya merak sarmıştım futboldan sonra, o zamanlar herkes futbol oynardı mahallede, tadı başkaydı ama basketbol daha farklı geliyordu bana, beni çeken bir şey vardı anlayamadığım,
Mahallemizin aşağısında bir spor salonu yapmıştı belediye, on numara beş yıldız, bütün mahallere gençleri paso ordayız. -
4.
+7Değişik bir duygu, değişik bir durum.. kız beyni, istesende çözemezsin, belki bir bahane belki altında başka bir şey yatıyor gerçekten bilemezsiniz..
o sırada kalktı gitti ben, evet ben gene kalakaldım, benim istediğim tek şey erkekliğimi gerçekten istediğim ve sevdiğim bir insanla yaşamaktı.
Şu yaşıma geldiğim halde hala anlamadığım birşey var beyler, bunu sizlere soruyorum, bir erkek sadece cinsel amaçla keraneye gidip nasıl milli olabilir ? o kadını öpüp koklayamadıktan sonra, birlikte yatıp uyuyamadıktan sonra, tenine saçlarna öpüp koklamaya doyamadıktan sonra, milli olmuşsun karının ağzına burnuna attırmışsın ne fayda ?
Sadece bu da değil, memlekette bu kadar kaşar varken, üstüne birde para verip cinsel deneyim yaşamak neden ? bir zamanlar ulan kaç yaşımıza geldik hala tık yok mantığını benimseyip escort bile çağırıyordum, ama yapamadım çağıramadım yediremedim kendime hiç bir zaman. Çok farklı bir erkeklik bence bu çok farklı bir durum üstelik zaten benim istediğim şey sevgi aşk, cinselliğide sevgiyi aşkı güçlendirmek için kullanmak iken, ben ne para verip karı gibebilirdim, ne de kaşar kızları evime atıp günümü gün edebilirdim, bi kere karakterimde yok ve temiz aile çocuğu olarak büyütüldüm, bu manipule edildi bana, bu düşünceler zihnimi sardığında katlanamaz bir şanssızlık, talihsizlik ve yaşama sevincini yitirme duygusu ile karşı karşıya kalıyordum adeta..
Çok bir şey değildi inanın, sevmek sevilmek.. ama yanlış insanlara denk gelmekte benim kaderimdi anlayacağınız. küfür etsen ne fayda, şükür etsen ne fayda.. -
-
1.
+3şuan sadece buna şuku bastım panpa. yanlış anlama hepsi bitince tek tek atıcam ama bu cidden hoşuma gitti. kendimi gördüm bu entry'nde . adamsın
edit: onnumara.
-
1.
-
5.
+7Çocuktum tabi, birşeylerin farkındaydım ama adını bile koyamıyordum, yaşıt kız arkadaşlarımdan
makas alıp öpüyormuşum, sarılıyormuşum. Onlarda bu duruma kızıyorlarmış ailelerine anlatmışlar.
bu sebele anaokulunda çokça sorun yaşadım oralara değineceğim.
Bunların bir kısmını hatırlıyorum bir kısmını ise bana annem anlatmıştı. buraları hızlı geçeceğim
okulda 4 tane anasınıfı bulunuyordu okul evimin 4 mahalle aşağısındaydı çok yakındı.
yaptığım hınzırlıklar yüzünden 3 kere sınıf değiştirmiş, güç bela anaokulunu bitirip 1.sınıf'a
başlamıştım.
Babam pazarlamacı ve tabelacı idi, işini zamanında güzel yapıyordu ve güzel para kazanıyordu,
yaptığı yanlışlar yüzünden mevcut işini kaybetmiş, başkası ile ortak olma hayali ile elindeki tüm
parasını kaybedip tekrardan başka bir yerde çalışmaya başlamıştı.
4. sınıfa geldiğimde sınıf öğretmenimiz 4 sene boyunca değişmemişti, 8.sınıfa kadar aynı okulda
eğitim gördüm ve ona rağmen değişmedi, bizleri çok severdi. -
6.
+7+ noldu oğlum gözlerinin içi gülüyor ? *
- Bir şey yok annecim..
+ öyle olsun bakalım yarım saat sonra gidiyoruz eve diyip başımı okşadı.
Akşam yatağıma yattığımda bütün gece heyecandan uyuyamadım, o kızı düşündüm, bir daha
nasıl göreceğim annesi orda olm gitsem ne diyeceğim ? olm kesin benden hoşlandı ama niye öyle
gitti bi andaki tarzında çocukluk utançları ve saçma sapan düşünceler işte..
yaklaşık 3 ay boyunca görüştük o beni tanıdı, ben onu tanıdım aramızda bir bağ oluştu ama ufağız
küçüğüz işte ne olabilirki en fazla.. sevgilim gibiydi sadece elimi belinde tutuyordum gezerken
yüzüne dokunmaya , bakmaya öpmeye kıyamıyordum.
Bendeki film işte burda kopmaya başlıyordu, hayatın bir gerçeğiyle ufak yaşta hiç bir anlam
veremeden ve ansızın tanışıyordum. " Sevmek " ne kadar basit değilmi söylemek ağızdan çıkan 2
kelime, seni seviyorum. Bunu söylersin ve sarılırsın öper koklarsın ve sevdiğini belli edersin öyle değilmi ? -
-
1.
+1çok iyi yazıyorsun
-
2.
0Sagol kardesim
-
3.
+1vay mk iyi yazmışın
-
4.
0sağolasın kardeşim
diğerleri 2 -
1.
-
7.
+7Akşam gene yataktayım, hayaller hayaller hayaller, okulda geçirdiğim vakitte kimse ile eskiki kadar samimi değilim, benimle ilgilenme durumu aynı fakat benim artık sevdiğim bir kız vardı.
Başkaları kimin umrundaydıki ?
Okula gittim rütin olarak, çıktım ve gene geldim dilanı görmeye..
Hayatımın en kötü anlarından birisi idi, hiç bir zaman unutamadım ama hiç.
Güle oynaya geldiğim dükkan BOMBOŞTU dilan YOKTU olduğum yerde 5 dakika kaldım, hiç bir şeyi idrak edemedim. mal gibi sağa sola koştum beli taşınmışlardır diye, yanlardaki dükkanlara sormak sonradan aklıma geldi.
+ xx amca burda bi teyze ile kız vardı ne oldu onlara ??
- kapatıp taşındılar yavrum daha bu sabah gittiler..
+ nereye amca nereye gittiler ? ( yumurcağa döndüm birden, dokunsalar ağlayacağım..)
- bilmiyorum oğlum bir şey söylemediler, sen niye arıyorsun bakayım onları ? yoksa yakınlarındanmısın ?
+ sustum, hiç bir şey söylemedim.. boğazım düğümlendi kabullenemiyordum beni sevdiğini söyleyen, her anını benimle sıkılmadan geçiren bir kız, nasıl olurda bir haber vermeden, bir şey söylemeden öylece çeker gider ! aklım almıyordu..
Kafamda bu düşünceler ile birlikte, sanki bağırsam pazar inleyecekmiş gibi, içimdeki öfke dışarı çıksa sanki yer yarılacakmış gibi hissettim, çocuckluk travmasıydı bu, bıraktığı yaranın acının tarifi yok. Koşarak, ağlayarak, hıçkıra hıçkıra annemin yanına geldim.
peşimden belki pazarın yarısı gelmiştir dükkanın kapısına bana gerçekten bir şey olduğunu sanarak.. bu normal bir ağlayış, normal bir çocuk yakarışı değildi. çaresizlikti, etimden et kopmuştu sanki.. -
8.
+6hatırladıkça kötü oluyorum, arkadaşlarına gidip ev adresini istediğimi hatırlarım konuşmak için,
msn adresi falan telefonu yokmu ya niye vermiyosunuz diye kavga ettiğini hatırlıyorum arkadaşlarıyla, kimse yardım etmiyor 2 tane kaşar için aracılık yapan insanlar, 1 tane seven insan için kılını bile kıpırdatmıyordu.
Ben bu duvarı nasıl aşacaktım ? nasıl melissa ile aramdaki buzları eritecektim ? içimden bir ses onunda beni sevdiğini ve istediğini söylüyordu, fakat beraber olmamızı engelleyecek bazı sorunlar vardı, bunları öğrenmek bir o kadar şansa olsada kaldırmak ve çözmek hiç kolay olmayacaktı..
ilk dönem bitmişti 8. sınıfın, 15 gün tatil geçmek bilmedi. evden çıkmadım doğru düzgün yemek yiyemiyordum, ne telefonu var elimde, ne msn si. zaten öğrendiğime göre msn'si yokmuş, bir telefonu varmış onuda kimseden bulamadım, kimse cesaret edipte vermedi yayılmış malum sınıfta..
tatil zehir gibi geçti, o sırada teyzemin silivride yazlığı vardı, davet etti annemin zoruyla gititm.
3 gün kaldık denize girdim biraz da olsa kendime gelmeye çalıştım, orda karşı komşumuzun 2 kızı vardı, onlar sulandı bana, biri hoşlanmış benden geldi konuştu istemedim.
zar zor geçen tatil bitti, evime döndüm ardından büyük bir heyecanla okula fırladım sabah. -
9.
+6+ annem, oğlum ne oldu neden böyle ağlıyorsun bir sana birşeymi yaptı konuşsana annecim diyerek sımsıkı sarıldı.
- anne kimse bana birşey yapmadı, şunlar gitsin konuşacağım diyerek beni merak eden insanları gösterdim.
+ annem kalktı kapıyı kapadı birşey yok diyerekten onları geri yolladı.
- HardLy beni çıldırtma ne oldu sana böyle sen bu kadar üzülmezdin durduk yere ! içeride top falanmı oynadın ? birinin cdıbınımı kırdın ? ne yaptın ???
+ salya sümük halimle hıçkıra hıçkıra dilimden sadece şunlar döküldü, anneaaa dilan gitmişşşşşş öhööööööööööö..
- ne ? nasıl gitmiş sabah gördüm burdalardı inanmıyorum diyerek gitti kendi baktı.
+ geldiğinde ise, nasıl olur da hiç bir şey söylemeden giderler ...
- anne ben bir daha dilanı nerde göreceğim, nasıl bulacağım eheööööööööö
+ tamam olum bakarız bir çaresine ağlama bir tanecik oğlum gel annesinin gülüü...
Günler günleri kovaladı. aylar geçti, bir daha ne yüzünü görebildim, ne elini tutabildim.
dükkanları tek tek gezerek herkese ama herkese sordum, nereye gittiklerini bilen kimse yok hiç kimse.. küçüğüz o zamanlar, telefon yok, ev telefonu var, o numarayada ulaşılamıyor.
Sinirimden, öfkemden kendimi yedim 6. sınıfa geçene kadar. belki bir gün çıkar gelir umudu ile her gün dua ettim, sinirimi beni seven insanları tartaklayarak, tersliyerek dindiriyordum.
Çekilmez bir çocuk olmaya başlamıştım, herkes benden zamanında olduğundan daha fazla şikayet ediyor, derslerimin kötü olması yanında birde tavırlarımın böyle olması beni iyice içten içe
yok ediyordu. O zamanlar tek dayanağım 4 tane çocukluk arkadaşımdı. onlar ile olan bağımız için yeni bir hikaye açsam, o bile daha çok tutar belki o yüzden çok girmeyeceğim bu konulara.
Hiç bir zaman kabullenemedim dilanın ansızın gidişine, sudan çıkmış balık gibi züt gibi ortada kalmış hissettim kendimi.
Efkarımı nasıl gidereceğim ? çocuğum amk eti balık bisküvisi ile rakı sofrası kurup arabeskmi dinliyeyim ? çareyi bin arkadaşlarımla vakit geçirmekte buldum. -
10.
+7 -1Etrafımdaki herkes mal mal bana bakıyordu o sırada tabi, ne yapıyor bu çocuk diye ? ama Çocuk işte ne yapsa yeridir..
ertesi gün yine gittim dilanın yanına iznimi aldım, eli elimde, baktıkça içim eriyor, doyamıyorum..
gelecek hayalleri kuruyoruz.. komik dimi, ben bile anlatırken sırıtıyorum ama içim kan ağlıyor.
o günde bitti beyler.
Eve geldim, anneme durumu anlattım çok sevindim oğlum çok tatlı bir kız ne güzel dedi ve sarıldı.
Bir nasiyat aldım o zaman,
+ Oğlum, kimsenin vebalını ahını alma, insanları sev hep iyilik yap. sen çok güzel bir çocuksun benim için herşeyden kıymetlisin annem benim diyerek sımsıkı sarıldı..
ne dediki, ne demek istedi.. anlamadım hemde hiç bir şey, daha o zamanlar kuşumun ne işe yaradığını bile bilmiyorum, kalkıpta bu cümleyi nasıl anlıyabilirim ?
- iyiki varsın annecim. diyebilmekle yetindim. -
11.
+6Yazdım ve kabul etti
+ Tepkim ; Noldu lan yarrram atıp tutuyosun kafana göre herkes senmi amk
- Vay binç olm sen ne çakal adamsın lan hadi yine iyisin sayemde manitan oldu ;)
+ ya senin amk inşallah başıma bela olurda ağız tadıyla seni bi giberim :D
- ya gibtirgit :D
mahallede buluşmaya başladık, melissadan hiç bahsetmedim yaklaşık 3 ay sürdü ilişkimiz, şimdi ilişkiyi kesin.. melissa travmasını atlatamamış olan ben,
3 ay boyunca kızın sadece elini tutmuşum, bir kere bile öpmemişimdir. kız aslında türban takıyor ve onada türban acayip yakışıyordu.
ilişkiden daha çok hayat arkadaşı gibi gelmeye başladı bana, babası çok baskıcıymış anlattıklarına göre rahat rahat dışarı her istediğim zaman çıkamıyorum
görüşmek için seninle dedi.
Cinsel olarak hiç bir istediğim kalmamıştı kızlardan, yaşadığım travmayı şöyle özetleyebilirim bana dersenizki sen anlat 2 kelimeyi bir araya getiremem bu
konuda, gerçekten.
“Hiç yalnız hissetmedim kendimi. Bir odada tek başıma kaldım, intiharın eşiğinde. Kendimi çok kötü hissettiğim oldu, ama hiçbir zaman birinin odaya girip
kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını düşünmedim ya da birkaç kişinin. Başka bir deyişle, yalnızlık beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir, çünkü yalnız
kalmaya doyamam. Ben kendimi insan dolu bir odada ya da tezahürat yapan seyircilerle dolu bir tribünde en yalnız hissederim. Ibsen’den bir alıntı yapacağım:
“En güçlü insanlar genellikle yalnızdır.” Hiçbir zaman içimden, “şuh bir sarışın içeri girip benimle yatacak, taşaklarımı ovacak ve kendimi daha iyi
hissedeceğim,” diye geçirmedim. Hayır, onun hiçbir yararı olmaz. insanları bilirsin, “Hey, Cuma akşamı, ne yapacağız? Burda kös kös oturacak mıyız?” Evet,
kesinlikle. Çünkü yok dışarıda bir şey. Aptallık sadece. Aptal insanlarla fingirdeyen aptal insanlar. Geceye koşa koşa çıkmak gibi bir ihtiyaç içinde olmadım
hiçbir zaman. Hepsi bu. Milyonlarca insan adına özür dilerim, ama ben kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim. Kendimden hoşnutum. Bildiğim en iyi eğlence
kendimim.
Charles Bukowski ... -
12.
+6adam yazmış respect poinst +50
-
13.
+6o bir sene gerçekten çok zor geçti herkesle bağlantımı koparmış, karamsar bir çocuk olmuş ve benim ne zaman yüzüm gülecek lan modunda etrafımdaki insaların
davetlerini tekliflerini geri çevirerek son bulmuştu.
o sıralar en çok beğendiğim sokrat st, cumali efrah ve red olmuştu, lise yılları, pop rock dinleyip kafa gibmek yerine rap dinleyip benden bi kaç yaş büyük
insanlardan nasihat almak daha iyi geliyordu bana. müziğe çok aşırı bir yeteneğim vardı ve yatkındım öyle böyle değil merak eden olursa birazcık bahsederim.
en çok sevdiğim cumali efrah parçasından bir tanesini sizlerle paylaşayım, gibseler aklıma gelmezdi böyle bir parça yapmak ama içimden gelenleri en iyi
şekilde bu parça anlatıyordu.. https://www.youtube.com/watch?v=p14La-KzOhQ
Ve ve ve let the game begin, Üniversite. çok yoruldum panpalar yarın sabahtan yardırmaya devam edeyim..
Yorumlarınız ve destekleriniz için şimdilik çok teşekkürler iyiki varsınız not defterine yazdığımda rahatlamıştım ama, burada paylaştıkça ufak ufak mazi
olmaya başladı ve kendimi tamamen geçmişimden arınmış bir şekilde hissetmeye başladım. -
14.
+6Annem babama yardımcı olmak maksadı ile bit pazarı tarzı bi yerde ufak bir dükkanda ayakkabı satışı yapmak için işe başlamıştı. Okul çıkışlarında annemin yanına gider ve işten çıkmasını bekleyip onunla birlikte eve giderdim. Pazar böyle kapalı bir bina, yan yana bir sürü dükkan var insanı ve malzemesi bol bir yerdi. Çocuk olarak benim orda en çok sevdiğim ve vakit geçirdiğim yer Atari salonuydu * babam türkiye'ye bilgisayar ilk geldiği zaman kursuna gitmiş, iyi derecede öğrenmiş ve bildiklerini yaşım ilerledikçe banada aktarmıştı. Onun sayesinde bilgisayarla bir çocuğunzdan erken yaşta tanışmış, ve oyunlarıda çok sevmiştim. Gel zaman git zaman bir gün atari salonundayken yanımdaki konsola bir kız geldi, street fighter 2 meşhurdu o zamanlar, jeton attı oynamaya başladı. ilk baktığımda kız benden biraz kısa beline kadar simsiyah saçlı yeşil gözlü ve bembeyaz bir teni vardı. Benim oyunum bittiğinde bekledim onu
izledim, izlediğimi gördü haiff bir gülümsemeyle ;
+ Beraber oynayalımmı dedi ?
- Oynayalım
+ Gidip jeton attım beraber oynadık amaç birbirimizle kapışmak değildi sanki, vakit geçirmekti.
Oyun bittikten sonra beraber dolanmaya başladık, yemyeşil güzel bir park alanı vardı orada oturduk çocukça şeylerden konuştuk, kaç yaşındasın hangi okuldasın adın ne gibisinden salak
salak sorular işte.. Adı dilan, annemin çalıştığı dükkanın 7- 8 üst tarafında onun annesi çalışıyormuş,
durumu benimle aynı. Onunla vakit geçirmek beni nedense diğer arkadaşlarıma nazaran beni çok mutlu etmişti, en son gitmem gerek dedi by dedi gitti. Yüzümde salakça bir ifade, sadece güldüm.
Ağzım kulaklarımda annemin çalıştığı dükkana geldim, gördü tabi, -
15.
+5Üniversitenin ilk yarısı bitmişti, çalışıp okumama rağmen derslerim bombaydı. Ailem şok, onların istediği okulumu bitireyim, dil öğreneyip bi firmada ömrümün sonuna kadar masa başı yardırayım, kendi ayaklarımın üstünde durayım. Bu bildiğiniz köle hayatı, istemeye istemeye bu hayata sürüklenmiştim ve yapmak zorunda olduğum için aynı zamanda başarmak zorundaydım.
ilk ve ortaokul öğretmenimin 8 sene boyunca beni gözlemesi hakkında mezun olmadan 1 gün önce aileme söylediği tek bir cümle vardı.
“ HardLy’nin elini ayağını iple bağlayın sandalye’ye oturtun penceresi olmayan bir odaya koyun kapıyı kitleyip anahtarı yutun. o bir yolunu bulur çıkar. “ -
16.
+5züt gibi kaldım, okula gittiğimde arkadaşlara bu durumu anlattım. inanamadılar, hasgibtir ordan onun ben dıbınakoyayım öyle bakıp bakıp ilgilenmiyorum diyen
kızı bu okulda ters yatırır düz giberler kaşara bak senler..
lise 3 te karne günü geldi çattı, amcamın hali vaktı yerinde idi, bir sefer kuzenimi görmek için onlara gitmiştim sağolsun çok iyi ağırlamıştı beni gezip
tozmuştuk mutlu olduğum nadir günlerdendi, karnemi aldığımı öğrenince koçum geleyim alayım seni beraber gidelim almaya ordan sonra gezeriz işim yok dedi.
amca bizimkilerinde planı vardır bi sorayım falan demeye kalmadan oğlum o zaman gelip göreyim seni kaçarım sonra dedi olur dedim.
ananı gibtim liseli. hemde öyle bir gibtimki en samimi olduğum arkadaşlarımın önünde gibtim. sınıf arkadaşlarımın önünde gibtim, okulun önünde gibtim, senin
anladığın dilden gibtim!
Karne günü amcam geldi aldı beni, beraber okula geçtik tesadüfün böylesi aklımda hiç yokken öyle bir intikam alma fırsatım olduki zevkten 4 köşe oldum.
Amcamda bmw vardı o zaman, okuldan içeri girdik, amcam arabayı park etti tam ineceğim vakit karşımda gibik bir son model renodan inen o kevaşe ALMAN.
Böyle durumlarda o surat ifadesini görmek, beni benden alıyordu. senmisin bana zengin kızı ayaklarına yatan ? senmisin insan gibi gelip farklı bir yoldan
seninle tanışmak isteyen çocuğa bakıp bakıp umut veren ? senmisin elinin tersiyle iten ?
Keşke öyle bir imkanım olsaydıda sizlere burda satırlarla anlatmak yerine kızın surat ifadesini gösterebilseydim, yarı pişman yarı kafamı gibeyim ben ne
yaptım tavırları, birazda acaba konuşurmu benimle hissi. gözlerinden anlarım, gözleri olmasa bile küçüklüğümden bu yana bana bu dünyada bir armağan olarak
verilmiş yengeç hissiyatım, yeter artar giber atar. -
17.
+5ilk yıllarımda bahsettiğim " yaşar " kardeşimin kız kuzeni B diyelim, ve tesadüfen tanıştığımız hemen karşımızdaki gazete bayinin sahibinin kızı H diyelim.
ikisiyle nedense hem kardeşim dediğim insanın kuzeni olması sebebiyle, H ninde karakter olarak iyi ve B ile iyi anlaşması sebebiyle birlikte takılmaya
başlamıştık, aynı sınıfta değildik kızlar bizden 2 yaş küçüktü daha 2 sene vardı liseye gelmeleri için onların ama kafa olarak bizimle eşittiler ve kalıp
olarakta tabi. onlarda kendi sınıfındaki insanlardan ve okuldakilerden pek haz etmiyor, mecburiyetten takılıyorlardı.
Bizim parkın orda kafe de genellikle çay çekirdek eşliğinde gece saatlerce muhabbet ederdik. iyice sıkı fıkı olmuştuk, zamanla gruba benim ve yaşarın ortak
arkadaşları olan diğer çocukluk arkadaşlarımız S ve N ve onlarla birlikte kızlarında çocukluk değil ama muhabbetinden sohbetinden hoşlandığı bazı kızları
bazen takılmak için çağırıyolardı değişiklik olsun diye. bu isimleri kısalttım çünkü çok zikretmeyeceğim.
takılır ederken her ne olursa olsun, her ne yaparsam yapayım. melissa aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Bu melissa hikayemi tamamiyle başından sonuna bir tek
yaşar biliyordu.
Dedim ya takıldığım çocuklar binti ve ağızları iyi laf yapıyordu, onlar sayesinde benimde ağzım laf yapmaya başlamıştı ama ne söylediğimi umursamıyordum
bile, çünkü ben değildim konuşan gerçek HardLy kabuğunun içinde gizli ve ait olduğu kişinin onu gelip tıklamasını bekliyordu.. her gün ama her gün içim kan
ağlıyordu. Ama hayat devam ediyor, başkalarına yansıtmak etrafımda olumsuz etki yaratır ve bu hiçte hoşuma gitmez, hayatımı daha taktan hale getirirdi. -
18.
+5Akşam yaşarın yanına gidip olanları anlattım. Helal olsun kardeşim çok iyi yapmışssın dedi.
Tekrardan kusura bakma moruk böyle olacağını bilsem bulaştırırmıydım seni bu kevaşelere..
Takma kardeşim olacağı varmış gibtiret.. -
19.
+5Merve ile yan yana otururken, bu hafiften yanıma kaydı sarılmaya çalıştı, kendimi geri çektim. sanki kız evladıyım amk motor işte, sende yanaşsana, ilk deneyimini yaşamak için altın fırsat ?
Hemde okulda herkese yüz vermeyen, seçen ve seçilmeyen kız ? saftım saf. maldım.
Aslında küçüklükten kalan bir anı, " oğlum kimsenin vebalini ahını alma cümlesi.. " o zamanlar biraz biraz anlamıştım annemin ne demek istediğini, bu bir şekilde empoze yöntemidir. Böyle yetişmemi istemişti annem, bir kız olacaksada hayatında, sevdiğin birisi olsun, eğlenme kimseyle, kendinide eğlendirme kimseyle.. henüz bunları bu yaşımda bile anlamış değilim. oralara tekrar geleceğim.
Merve + ne oldu HardLy ?
- ne yapıyorsun sen ?
+ hiçç yakın hissetim sana kendimi
- 1 gündemi ? hatta 2 saatte ?
+ evet sen aşk nedir bilmezmisin ?
- ( senin ananı avradını giberim gerizekali orosbu çocuğu ! aşk nedir bilmezmiyim ? sen benim ne yaşadığımı nerden biliyorsunda böyle konuşuyorsun lan ? güzelsin diye istediğin her yakışıklı çocuğu elde ediyorsun diye benide listene ekleyip kafalyacağınımı sandın ?)
Sinirli bir şekilde, bana aşkı mı öğretiyorsun sen ?
+ off çok salaksın HardLy gerçekten
- az önce aşıktın, şimdi aşık olduğun birine salakmı diyorsun ?
+ neden böyle davranıyorsun anlamıyorum..
- nedenini çok iyi biliyorsun merve, haftada kaç kişiyle çıkıyorsun ? ben senin okulda adının birlikte anıldığı çocukların isimlerini bile aklımda tutamadım. Hiç bir halt yememiş gibi nasıl davranabiliyorsun ?
+ Bak onların bir çoğu hataydı, sen farklı geldin bana.. demeden
- Geç bunları merve
+ Peki öyle olsun msn adresim burda kağıda yazdım( "msn" o zamanların efsanesi), eğer fikrin değişirse veya konuşmak istersen ekle her zaman yanında olmak isterim.- hıhı ekgib olma canım diyerek bıraktığı kağıdı nedense aldım.
Akşam oldu arkadaşla internet kafeye gittik. Evde pc var ama internet bağlatmamıştı babam, o zamanlar pahalıydı. -
20.
+5Adım HardLy 93 yılında istanbul avr. yakasında dünya'ya geldim. Annem arnavut kökenli ve babam ise trabzonlu idi, yani ben tam bir melezdim.
Küçüklüğüm etrafımda beni seven insanlar ile ve el bebek gül bebek temiz bir aile çocuğu olarak geçti.
Annem ve babam fakir bir aileden gelme ve son derece akıl/mantık dışı biz anamızdan babamızdan böyle gördük mantığıyla yetiştirilmiş bireylerdi. Ama iyi insanlardı, en azından babam başlarda öyleydi.
ilkokula çağına gelene kadar yine el bebek gül bebek yediğim önümde yemediğim arkamda orta halli olarak yetiştirildim. aşırı derece saf ve sanki zütüme pollyanna kaçmış gibiydim.
ilk olarak anasınıfında başladım 6 yada 5 yaşında okula hazırlık için, çok tatlı bir çocuktum
kahverengi ve güneşte altın sarısı şeklinde parlayan saçlarım, kahverengi keskin gözlerim pürüzsüz cildim ve masumhane bir gülüşüm aynaya baktığımda gerçekten özene bözen yatarılmış gib
hissederdim, gülüşümü pek beğenmez o yüzden mecbur kalmadıkça gülmezdim.. o zamanlar sadece kaşlarımı bile beğenenler vardı, gelip ne kadar düzgün olduğunu çok şanslı olduğumu söylerlerdi. etrafımda ne kadar kız / abla varsa gelir beni severlerdi konuşurlardı hatta ilk gün olduğu için sınıftaki her çocuğun ailesi gelmiş ve nedense en çok " benimle ilgilenilmişti. " Aslında
bu kadar ilgi alaka beni ileride çok farklı bir karaktere yönlendirmenin başlangıcıymış farkedemedim. " Egoist " ve "Bencil" .. -
-
1.
0Çekte bi nefes alalım panpa
edit okuyanı gibsinler. binin biri okuduysa özet geçsin -
2.
0özetlik bi durum yok, parça parça oku sıkılacağını sanmıyorum
-
3.
+1herkesin bir derdi vardır, şartlar ve yaşam koşulu kesinlikle aynı değildir. Buda benim yaşantım, eğer derdini gibeyimlik bir durum varsa, eleştirmez, entry girmez okumaz gibtirolup gidersin. Beğenmeyebilirsin ama karalamak ne hakkın, ne haddin değil.
diğerleri 1 -
1.
başlık yok! burası bom boş!