-
226.
015 öyle bir şey yok islamdan önce Allahın dinine inandıysa oda cennete gidecek
-
227.
0rezerved
-
228.
0panpa bi kaç madde uyduruk hadis ve geri kafalıların kendilerince ettiği sapık düşüncelerdir önce onların kuranda geçip geçmediğini araştır sen biraz kulaktan dolma şeyleri kuranda bu yazıyo şuı yazıyoo diye sallamışsın. ama bazı maddeler hala benimde aklımı kurcalıyo en belirgin örneklerse oruç saatleri ve kıble olayı
-
229.
0Allah büyüktür ve sizin gibi küçük insanlara islam dinini çelişkiye düşürmeye çalışan özellikle kendi işinize geldiği gibi yorumladığınız ayetlerle Kuran-ı Kerim i okumadan iş yapıyorsunuz islam hakkında bildiğiniz hiç bir şey yok YAZIK! Müslüman bir ülkedeyiz diye Müslüman olmak zorunda değilsiniz gidin indirilen dini kitapları okuyun bi günaha girmezsiniz Tevrat ı incili okusanız özellikle Kuran ı o zaman anlarsın.
-
230.
0Nihat hatipogulunu filan ara sor panpa
-
231.
0anlatamazsın bu öküzlere değerli kardeşim. adama somut örnekler de versen hoşuna gitmiyor. peygamber 40 yaşına kadar cünüp gezdi diyorsun, yüzünü ekşitiyor. sanki uydurma...
aldığın eksilerden belli, konuşmaya dahi gerek yok. -
232.
0Senle sohbet etmek isterim
-
-
1.
0Bira eşliğinde neden olmasın
-
2.
0Kesinlikle
-
1.
-
233.
0Rez dursun
-
234.
0amk güzel soru he
-
235.
0Kardeş ben bi rez alayım. Geri dönücem sana
- 236.
-
237.
0Atayiz oldum mutlu musun
-
238.
0Kardeş 21 e cevap vereyim
Ki şöyle;
Allah yaşanan olaylardan insanların öğüt, ders alması isteniyor. Bu yüzden olaylar zaman sıralı. * -
239.
0Valla cevapları öğrenirsen bana da mesaj at pnp. Ben de bilmiyorum çoğunun cevabını
-
240.
0Reserved
-
241.
0Reserved
-
242.
01) Dünyada kıyametin cuma akşam kopacağına dair islami hiçbir delil olamaz, çünkü kıyametin olacağı vakit gizlidir. Kanıt için bakınız Araf Suresi 187. Ayet:Tümünü Göster
"Sana, kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Onlara de ki: Onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini, Ondan başka belirtecek yoktur. Göklerin ve yerin, ağırlığını kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir. Sen sanki biliyormuşsun gibi sana ısrarla soruyorlar. Onlara de ki: Onu bilmek ancak Allah’a mahsustur, ama insanların çoğu bu gerçeği bilmez."
2) Burada bahsedilen ayet Nebe Suresi, 33. ayet. Şimdi, dervişin fikri ne ise zikri de o olur. Arapçada kullanılan deyimleri ve söz kalıplarını motamot çeviri yaparsan tercüme yapmış olmazsın, tahrif etmiş olursun. Örneğin: Türkçe'de "ayağıma kara sular indi" derken sadece yorulmuş olduğumuzu ifade ederiz. Yoksa vücudumuzda siyah sular olduğunu, bazen bu siyah sıvıların ayaklarımıza indiğini söylemek saçmalık olur. Haliyle Arapça'da kullanılan bazı söz kalıplarını da tercüme ederken harfiharfine çeviriden ziyade anlam öncelikli çeviriler yapmak gerek. Bu sebeplerle, muhafazid Esed, Mustafa islamoğlu, Bayraktar Bayraklı gibi hocalar meallerinde anlam endeksli çeviriler yapmışlar. Daha detaylı açıklama için: https://www.youtube.com/watch?v=PcuE9JsvgmU
3) Nasıl yani tam anlamadım.
4) buradaki konu Ahzab suresi 53. Ayet ile ilgili. Ayeti okuyunca zihnimizin şeytan tarafı şöyle diyor gönlümüze "Bildiğin muhafazid kendi kendine ayet uydurup kendi konforu için millete Allah böyle diyor diye yutturuyor". Bunun cevabı ayetin devamında: "... Fakat (peygamber) size birşey söylemekten utanır, fakat Allah hakkı söylemekten çekinmez". Bu ayetten birkaç çıkarımımız olabilir:
a) Biz neden utanırız? Çünkü bizler şimarma, terbiyesizleşme, edepsiz hareket etme gibi riskler altındayız. Böyle olunca birçok hususta "utanmak" davranışı bizi olgun insan yapıyor. Tüm evrenin mekanizmalarını var eden bir Tanrı için şimarma, terbiyesizlik ve edepsizlik gibi şeyler sözkonusu olmayacağı için utanmak gibi bir zorunluluk altında da değil. Haliyle Tanrı, gerçeği tüm açıklığı ile bize iletebilen bir varlık olmalı. Ki ayettede böyle olduğunu görüyoruz.
b) "Kur'anı muhafazid mi yazdı, Allah mı yazdı" ikilemi, ancak Kur'ana bütüncül yaklaşımla cevaplanabilir. Bir insan, ayetleri cımbızlayarak kanaate varırsa, bu adamın hali şuna benzer: "Adam ilk defa meyve yiyecek, elinde greyfurt var. Bir tadıyor, zehir gibi acı. Ve diyor ki lanet olsun, meyve denilen şey ne kadar acı birşey, bir daha da meyve yemem." Bu adam ne yaptı, tam olarak saçmaladı. Bir greyfurt yiyerek tüm mevyelere dair son derece saçma bir çıkarım yaptı. Halbuki acı da olsa greyfurtun birçok faydası olduğunu biliyoruz. bu ayetler de greyfurt gibi biraz acı, ilk tadına bakınca insanın zihnini karıştırıyor. Ama ayetin devamıyla okursan, Kur'an'a bütüncül bakarsan daha doğru yargıya varırsın. Ha adam ille de "ben anlamam, benim dediğim gibi olacak" diyorsa, hay hay, yolu açık olsun slightsmile ifade simgesi
c) Allah, müslümanları bir bebek gibi büyütüyor, olgun insanlar haline getiriyor. Toplum içindeki davranışlarını dahi bir edep çerçevesine yerleştiriyor. Eğer Allah varsa, ki biz öyle inanıyoruz, böyle yapmalı zaten. Bir anne isterse atom mühendisi olsun çocuğu altına işediği zaman onun altını değiştiriyor. Şimdi biz çıkıp şöyle mi diyeceğiz "Atom mühendisi oldun hala çocuğun dışkısıyla uğraşıyorsun" ? Böyle bir soru soran kişiye gülerler. Çünkü annelik o çocuğun en basit ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi gerektirir. Allah da böyle, Allah olmak, kulunun her türlü ihtiyacına (edep ihtiyacı mesela) da cevap verebilmeyi gerektirir.
d) Bu ayetten günümüze ne çıkar? Bence şöyle: ilim ehli insanların yanına gidince insan muhabbetin sıcaklığından dolayı ayrılmak istemez. Ama bir taraftan söyleyecek söz de tükenir. işte bu aşamada boş boş oturmaya, lak lak etmeye başlar. Vakit israf olur, ilim sahibi kişi üzülür. Çünkü onu ziyaret edecek ve nasiplenecek dana nice kişi var. Böyle kişilerin yanında vakti altın gibi değerlendirip tasarruflu kullanmalı. Örneğin sizi Aziz Sancar yemeğe davet etse, siz de yemeğe gitseniz. eğer siz yemeği yedikten ve bilimsel sorularınızı sorduktan sonra hala kalkmayıp "naber aziz abi ya" modunda geyik yapmaya kalkarsanız Aziz hoca üzülür, sizin de edebiniz zarar görmüş olur, olgun insanlar olmadığınız kanaati oluşur. Haliyle, ilim meclislerinde vakit altın gibidir. Tasarruflu kullanmak gerek.
5) iki olgunun benziyor olması, onlar arasında bir alaka kurulmasını zorunlu kılmaz. Şimdi benim yüzüm Usame bin Ladin'e benziyorsa tutup bana da mı terörist diyeceğiz? slightsmile ifade simgesi Peygamberimiz, daha önce gelen dinlerden hariç yeni bir din getirmemiştir. Peygamberimizle gelen Kur'an, daha önce gelen dinlerin bozulmuş kısımlarını düzeltmek için gelmiştir. (Bakınız Müddessir 54) Haliyle Hristiyanlığın içinde tamamen bozulmuş, orta düzeyde bozulmuş ve az bozulmuş kısımlar var. Kuran ise saf gerçek. Bu durumda diğer tarafın az bozulmuş kısımları ile gerçek arasında benzerlikler bulunması çok doğal. Yani çürümüş elma ile normal elma birbirine benzer, öyle değil mi slightsmile ifade simgesi Ama bu benzerlik taze elmaya çürük dememize imkan vermez.
ifadelere aldırma -
243.
0hepsi doğru şuku
-
244.
06) Öncelikle, açların halinden anlamak için oruç tutulması gerektiği Kuran'a geçmez. O sadece bizim çıkarımlarımızdan biridir. Sorunun ikinci kısmı olan 3 saat, 32 saniye ve 20 saat gibi rakamlar konusunda soru soranın bir bilgi ekgibliği mevcut. Kutuplara yaklaştıkça namaz vakitlerinin belirlenmesi farklı bir mekanizma ile gerçekleşir. Güneş referans alınmaz. Gündüz ve gece kavramları farklı yorumlanır.Tümünü Göster
Örneğin, siz gittiniz kuzey kutbuna, orada 6 ay ortalık aydınlık. Şimdi bu şu anlama mı geliyor: insanlar 6 ay uyumuyorlar, 6 ay uyuyorlar. Bu saçmalık. güneş 6 ay batmasa bile insanların günlük bir döngüsü mevcut. Bu da elbette 24 saat. Bu 24 saatin içinde ortamın çok aydınlık ve az aydınlık olduğu vakitler mevcut. O bölgelerde buna göre imsak, iftar vakitleri, ve namaz vakitleri belirleniyor. Bununla ilgili detaylı bilgi için ( https://www.youtube.com/watch?v=2wHxE6wwH1M )
7) a) Tanrı böyle birşey istemiyor. Araplara para vermenize gerek yok, Türk hava yollarıyla gidip, türk rehberlerle gezip, türk lokantalarında yiyip içip, türk otellerinde kalabilirsiniz. Paniğe gerek yok grin ifade simgesi
b) Tanrı bizi turistik ziyarete çağırmıyor, Hacc'a çağırıyor.
c) Kabenin etrafında tavaf yapmak, arafatta vakfe yapmak, mina'da şeytan taşlamak, müzdelifede uyumak gibi Hacc ile ilgili işaretler, Kuran'a "Allah'ın sembolleri" diye geçer. (Bkz. Bakara 158) ibadetler temelinde bir düşünce sistemine dayanan, derinlikli, ve bazı sembollerden oluşan şeylerdir. Tanrı, kendisine karşı herhangi bir gurur, kibir içerisinde olmamamız, cennete yakışır erdemlere sahip olmamız, kendimizi ve düşünce dünyamızı olgunlaştırmamız, kendisine yaraşır bir kul ve peygamberine yaraşır bir ümmet olmamız için bize böyle sembolik imkanlar tanıyor. Bunların her birinin kendi içinde derinlikli anlamları var, ama lafı uzatmamak için burada girmiyorum. Sadece bir örnek olsun diye tavaftan bahsedeyim: Kabe'yi tavaf etmek, hayatımızın tüm eksenini Allah'ın ilkeleri çerçevesinde inşa ettiğimizi kendimize telkin ettiğimiz bir ibadet. Bir müslümanın her işinde temel eksen islam'dır. Peynir yerken de besmele çeker, dönme dolapa binerken de. Kabe ve tavaf, bunları sembolize eder.
d) Putperestliğe benzemiyor mu diye sorulmuş. Çok güzel bir soru. Siz kabeye gidip onun taşıyla örtüsüyle hasret gideriyorsanız bu bir putlaştırma olur. Yok Kabe'nin ve o toprakların bize ifade ettiği anlamlarla, hz. hacer'in hatırası ile, hz. ibrahimin hatıraları ile, şeytanın ve hz. ismail'in hatırları ile buluşuyorsak işte o zaman tavaf ve hacc bizi yukarıda sıraladığım erdemli insan olmaya çok yaklaştırır.
8- Öyle birşey yok. Bunlar kanser olmuş peygamber sevgisinden kaynaklanan tümörler.
9- Çok güzel bir soru. Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum. Araştırıyorum ve anlamaya çalışıyorum uzun süredir. Vardığım sonuçlar şöyle: Bence insan biyolojik evrimine paralel bir şekilde düşünsel bir evrim de yaşıyor. Nasıl ki insanın hayatında bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik ve ihtiyarlık dönemleri varsa, insanlık tarihi boyunca insan oğlunun da bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik dönemleri olduğunu düşünüyorum. Hatta, Hz. muhafazid zamanında artık insanlığın ergenlik döneminden çıkıp yetişkinlik dönemine girdiğini düşünüyorum. bu sebeple de artık peygamber gelmediğini, insan aklının artık Kur'an ile doğru yolu bulabilecek kapasiteye eriştiği kanaatindeyim. bir annenin bedeninden süt çıkmasını bir bebeğe soracak olsak tam bir mucize derdi. Bir çocuğun nasıl olursa bilgisayar başında çalışarak babasının ekmek kazandığını sorsak her halde mucize derdi, çünkü düşünsene, adam bilgisayar başında bazı tuşlara dokunuyor, ay sonunda eline bir çok ekmek geçiyor. slightsmile ifade simgesi Mesela, difteri sebebiyle ölmek üzere olan bir çocuğa antibiyotik veriyorsunuz, ölmekten kurtuluyor. O çocuğa sorsak, buna mucize der. Örnekler daha da çoğaltılabilir. Burada söylemek istediğim şu, fiziksel olarak olan bazı şeylere insan akıl sır erdiremeyince bunlara mucize diyor. Ama mekanizmasını anlayınca mucize demiyor. Günümüzde niye yok mucize demiş arkadaş slightsmile ifade simgesi Etrafımız mucize dolu, arkadaşın haberi yok. Örneğin, antibiyotikler tam bir mucize, dünya üzerinde veba, cüzzam gibi tarihin akışını değiştirmiş, nice imparatorları ve halk kitlelerini öldürmüş hastalıklar, antibiyotikler sayesinde yok oldu. Bu bir mucize. Ama karizmatik değil, neden çünkü mekanizmasını biliyoruz :D:D Bu sebeple, Kuran'daki her mucizenin Allah'ın bize mekanizmasını çözmemiz için bahsettiği bir hedef olduğunu düşünüyorum. Aksi halde, Allah evreni kafasına estiği gibi yönetmez, kendi koyduğu kusursuz kurallara göre yönetir.
10) Yanlış bilgi ile ilim olmaz. Böyle bir bilgi yokki, bunlar spekülasyon. Kur'anda bizim varoluşumuza tek sebep şu gösteriliyor: "biz insaları ve cinleri ancak kulluk etsinler diye yarattık" bunun haricinde bu dünyanın neden var olduğunu, imtihanın neden var olduğunu bilmiyorum. Beni ilgilendiren de bu işin ardındaki nedenlerde boğulmak yerine şu an ve şu konumda en doğru şeyleri yapabilmek, vaktimi tasarruflu kullanmak. Öbür tarafa gidince Allah'a ilk soracağım şeylerden biri bu olacak. Ayrıca, sen bir bebeğe NASA'nın roketlerinin çalışma mekanizmasını anlatabilir misin? Beyni kaldırmaz. Haliyle Allah da bizim zihnimizin kaldıramayacağı şeyleri bize anlatmıyor. Bize lazım olduğu kadarını söylüyor. Ki bence çok mantıklı. Herşeyi açıklamaya kalksaydı sanırım birkaç katrilyon sene yaşamamız gerekirdi. -
245.
011) Müslüman Allah'ın varlığını ispatlamaya çalışmaz. slightsmile ifade simgesi Arkadaş yanlış biliyor. Allah'ın varlığı konusu pgibiyatrinin işi, bu konuda kaybedecek çok vaktimiz yok. Çok meraklı olan olursa, ayrıca da tartışabiliriz. Farklı tanrılar olsa evrende çelişen kanunlar da olurdu. Örneğin yerçekimi kanunu ile matematik kanunları çelişebilirdi. Veya mutlaka biryerlerde bir aksaklık olmalıydı. Haliyle tek bir düzenleyici olduğu kesin. E böyle olunca da onun bahsettiği tanrıyla bizim bahsettiğimiz Allah farklı şeyler değil slightsmile ifade simgesiTümünü Göster
12) Dinin kuralları hayatla çelişmez. Yemek yiyememekten bitap düşmüş bir adamın oruç tutması beklenmez zaten. Sağlığı riske sokan durumlarda müslüman oruçtan muaf olur. O Afrikalıya söyleyin yemek yesin. slightsmile ifade simgesi
13) Bu soruyu soran arkadaş eğer Tanrı olsaydı, insanlara anlaşılması için bir mesaj göndermek isteseydi, hangi dilde gönderirdi? insanların hiç bilmediği bir dilde mi, yoksa onların bildiği bir dilde mi? Allah bu mesajı mutlaka bizlerden birilerinin diliyle indirecekti. Arapları seçti. slightsmile ifade simgesi Tıpkı peygamberleri de seçer gibi. Bence seçmeye de hakkı var. slightsmile ifade simgesi
14) Yanlış dua ediyorsan Allah kabul etmeyerek seni korumuş da olabilir slightsmile ifade simgesi Örneğin, Allah'ım bana 3 gün içinde bir ferrari, iki bugatti veyron ver diye dua etmiş olsun. Allah geleceği bilir. Eğer sen bugatti veyrona binip, istanbul- Ankara otoyolunda 360 km / saat hızla giderken virajı alamayıp ömür boyu sakat kalacak bir hastalığın olacaksa Allah senin duanı neden kabul etsin? Sen Allah olsan eder miydin? mesela, tüm çocuklar şeker ister. Ama anneleri vermez. Fakir olduğu için mi, hayır. Peki neden? Çünkü çocukların dişleri çürür. Peki 5 yaşında bir çocuk diş çürüğünün ne olduğunu bilebilir mi, hayır. işte burada anne çocuğunu nasıl koruyorsa Allah da bizim yanlış taleplerimizi kontrol altında tutuyor. Gelelim kadir gecesine. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır diye geçiyor Kur'anda. Öyle kampanya gecesi olarak geçmiyor. slightsmile ifade simgesi Bu konuda bazı bilgi ve mantık ekgibleri var. Örneğin, portakal'da çok c vitamini var ve bu vitamin bizi enfeksiyonlara karşı daha güçlü kılar deyince tutup biri dese ki pek o halde ben başka hiçbir şey yemeyip sadece portakal yiyeceğim, böylece çok güçlü bir bedenim olacak. Ne kadar saçma bir çıkarım olurdu değil mi? Hiçbirşey yapmayıp , kampanya akşamı ibadet etmek tam bir sahtekarlık. Allah cenneti sahtekarlar için hazırlamadı, samimi inananlar için hazırladı. Haliyle dinde sahtekarlık, üçkağıtçılık, köşeyi dönme, kampanyacılık olmaz. Olursa samimiyet ortadan kalkar, böylece cennete güle güle grin ifade simgesi
15- Bu soru, tanrı'nın adaletinin mekanizmasını sorguluyor. Ben araba kullanıyorum ama motorun içindeki onlarca hortumun ne işe yaradığını bilmiyorum. benim için önemli olan arabanın çalışması ve beni biryerden başka biryere en güvenli birşekilde taşıması. haliyle Allah'ın adaletinin mekanizmasını kimse çözdüğünü iddia edemez ama kesin olarak inandığımız birşey var: Allah adildir. kimseye haksızlık yapmaz. (Bkz. Bakara 281) Haliyle arkadaş rahat olsun, hiçbir kul cenneti cehennemi parselleyemez. Cennetin anahtarı kimsenin elinde de değil. Kul, Allah adına karar veremez. O yüzden bir insan için "bu cennete gider bu cehennee gider" gibi bir söz söylemek çok haddi aşmak olur. Allah varken Allahlık yapmak kimsenin haddi değil.