-
26.
0bahçeden meyve topladım yine düşman oldum bütün makinelere.
canlan theo ! -
27.
0bu yazıyı halen okumayan varsa ya züttür ya da zütün arkadaşıdır.
-
28.
0endüstriyel sistem yıkılmalıdır
-
29.
0girişten sonrasını okumadım
-
30.
0herhangi bir devletin öldürdüğü adamlar başarı göstergesi sayılıp sayısı arttıkça alkışlanmakta. kim kime göre kötüydü. çoğunluğun çıkarı dışında hareket edenler mi? çevreye uyum yasasına uymayanlar mı? bu yasanın tek hüküm vereni doğadır, insanın bu kibrine bir dur deyin.
-
31.
0solculuk üzerine söyledigi şeyler dogrudur ama kendisinin anlamadıgı noktalar çok açık bir şekilde görünüyor..
kolektivizme bile karsı kendisi ki anarşist bile olamıyor bu durumda..en azından bazı anarşist fikriyatlara uymuyor..
şu teknolojiye karsı köktenci bir öfkesi olmasa aslında şeker gibi adam laaan:) -
32.
0nolmuş lan buralara
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme
am züt meme -
33.
0bu arada unobomber ismini o zaman ki medya vermiş kendisine..
ve yengesi evet yanlıs duymadınız yengesi ve onun mal abisi ihbar etmiştir kendisini.. -
34.
0theodore kaczynski çağının ötesinde bir adamdı. terazinin kefelerini denk getirebilmek adına, karşı tarafın acımasız tutumu üzerine böyle bir yolu seçmiştir.
-
35.
0konserve
-
36.
0@38 gib var yen mi ? diyor karşim.
-
37.
0@41 etkilenmek yok, bilençlenmek var.
-
38.
0nasıl bir kısırdöngünün içinde olduğumuzu anlatamam beyler.
dev bir fabrika burası. canavar makinelerle dolu. o makineleri sürekli gürültülü bir şekilde çalıştırmak için gereken hammadde deposunda her zaman var. o makinelerde şekillenen hammaddeyi nihayetinde müşterisine ulaştıracak lojistik her zaman var. bütün bunlar için gereken finans patronun cebinde yoksa müşteride, onda yoksa onun müşterisinde ve en nihayetinde bu mala gerçekten ihtiyacı olacak adamın cebinde her zaman var.
çalışan işçinin bir eli makineye sıkıştığı zaman, onun babası ben bu çocuğu bu haliyle ne yapayım diye ağladığı zaman, annesi oğlunun şişman nişanlısına sağ elinin bilekten itibaren bir daha onarılamayacak şekilde parçalandığını nasıl anlatacağını düşündüğü zaman, vesselam 24 yaşındaki bu pırlantanın karbon karasından iyice kirlenmiş göz çevreleri göz bebeklerinin parıltısını artık yüzümüze vurmadığı zaman ne yapılabileceğini bilen kimse yok...
aylık 650 lira karşılığında sana ellerinden birini feda etmeye her zaman hazır yüzlerce adam var. bu fedakarlığın maliyetini hesaplayabilecek bir kurum yok.
hayvanlar gibi çalıştırılarak, ailelerinden aylarca uzak bırakılarak, bırakın bir şişe birayı, bir yudum suya hasret saatler geçirmeleri görmezden gelinerek o işçi sırtlardan trilyonlar kazanacak huur çocukları her zaman var. ama aynı adamların bayramdan bayrama da olsa cebine fazladan 100 lira sıkıştırmayı akıl edecek bir tek allahın kulu yok.
ben ise bir köprüyüm. o işçileri o patronlar için bulan, sınavlar yapan, eğitimlerini veren, onları puanlayarak katagorize eden ve sonucunda hangi makinede can vereceğini belirleyen adamım. işim bu...
hangimiz gerçek huur çocuğu karar vermek zor beyler. patron mu yoksa ben mi ? ben mi yoksa bile bile ailesinin aylık iaşesi için canını ortaya koyarak çalışmayı kabullenen şu zavallılar mı ?
herşey bir kenara, ortada bir dava varsa eğer bu davanın kimin açısından haklılık arz ettiğine karar verebilecek kurumlar mı yoksa..?
çok şey bilmiyorum ama bir şeyi iyi biliyorum; kaostan geldik bir başka kaosa doğru gidiyoruz.
hiç kimse hiç bir skim bilmiyor.. - 39.
-
40.
0uyanın ulan !
-
41.
0ya okuyun ya da bunu yazan adam kimmiş diye merak edin ve bir bakın beyler.
sanayi devrimi insanların dünyanın sonu olacağına inandığı kıyametten başka bir şey değildi ! -
42.
0kim yazdi la bunu. full geyik amk
-
43.
0gibtir git lan burdan
-
44.
0* insan soyu dönüm noktasında *Tümünü Göster
Sistem sık sık varlığını tehdit eden belli başlı bazı problemlerle
umutsuz bir mücadeleye girişir. Bunların içinde insan davranışı üzerinde kısa
zamanda yeterli bir kontrol sağlarsa, büyük olasılıkla varlığını sürdürür.
Aksi takdirde yok olur. Bu konu gelecek 40 ile 100 yıl içinde çözüme
ulaşacaktır.
Farzedin ki, sistem gelecek 40 ile 100 yıl içinde doğacak krizi
atlattı. O zamana kadar, bu sorunların çözülmesi ya da en azından kontrol
altına alınması gerekecektir, özellikle başı çeken problem de insanları
"toplumsallaştırmak"tır, yani atalarından miras kalmış davranışları sistemi
tehdit edemeyecek duruma gelene dek insanları uysallaştırmak. Bu başarıldıktan
sonra, teknolojinin ilerlemesine karşı başka engel kalmayacak gibidir ve büyük
bir olasılıkla mantıksal sonuna doğru ilerleyecektir. Bu da insanlar ve diğer
bütün önemli organizmalar dahil dünyadaki her şey üzerinde mutlak bir kontrol
anldıbına gelmektedir.
Eğer sistem yıkılırsa, bir "kaos dönemi", tarihin geçmişte çeşitli
devirlerde kaydettiği türden bir "sorunlar dönemi" yaşanabilir. Böyle bir
sorunlar döneminde nelerin olacağını tahmin etmek imkansızdır. Ama ne olursa
olsun insan ırkına yeni bir şans verilmiş olur. En büyük tehlike yıkımdan bir
iki yıl sonra endüstri toplumunun kendini toparlamaya başlamasıdır. Mutlaka
bir çok kişi, özellikle de güce aç tipler, fabrikaların yeniden çalışmasını
isteyecektir.
Endüstriyel toplum bütünüyle devrimci bir eylem sonucu
yıkılmayacaktır. Eğer sistem yıkılırsa bu ya kendiliğinden, ya da
devrimcilerin yardımcı olacağı yarı spontan bir süreç yoluyla olacak.
• Gelecek *
Şimdi, endüstriyel toplumun önümüzdeki birkaç on yıl için devam
ettiğini ve kusurlarından arındırıldığını, kusursuz işlediğini düşünelim. Bu
nasıl bir sistem olacaktır?
Öncelikle bilgisayar bilimcilerinin, her şeyi insanlardan daha iyi
başaran akıllı makinalar yapmayı başardıklarını varsayalım. Bu durumda bütün
işler iyi organize edilmiş, büyük makina sistemleri tarafından
gerçekleştirilecek ve insan gücü gerekli olmayacaktır. Makinaların, tüm
kararları insan gözetimi olmadan almasına izin verilecektir ya da insanların
makina üzerindeki kontrolü elinde tutması mümkün olabilecektir.
Eğer tüm karar yetkisi makinalara verilirse, bunun sonuçları hakkında
tahminde bulunamayız, çünkü bu tür makinaların nasıl davranacağını tahmin
etmek olanaksızz. Biz yalnızca insan ırkının kaderinin, makinaların elinde
olacağına işaret ediyoruz. Bizim iddia ettiğimiz şey şudur: insan ırkı kolayca
kendini makinalara bağlılığa sürüklenmiş halde bulabilir ve makinaların
kararlarını kabul etmekten başka hiçbir pratik seçimi kalmayabilir. Toplum ve
onun karşılaştığı sorunlar karmaşıklaştıkça ve makinalar gitgide akıllandıkça
insanlar onlara daha fazla karar verme yetkisi verirler, çünkü makinaların
kararları, insanlarınkinden daha iyi sonuçlar getirir. Sonunda, sistemi
işletebilmek için gerekli olan kararlar öyle karmaşıklaşabilir ki, insanalr
onları gereğince yapacak kapasitede olmayabilir. Bu aşamada makinalar etkin
bir kontrol sahibi olacaktır. insanlar makinaları pat diye kapatmayacaktır,
çünkü onlara öyle bağımlı hale geleceklerdir ki, makinaları kapatmak intihar
anldıbına gelebilecektir.
Diğer yandan, makinalar üzerindeki insan kontrolününün elde tutulması
da mümkündür. Bu durumda, ortalama insan kendine ait arabası ya da kişisel
bilgisayarı gibi bazı makinaları kontrol edebilir, ancak geniş sistemlerin
üstündeki kontrol seçkin bir azınlığın elinde olacaktır. Bugün de olduğu gibi.
Ama iki farkla. Gelişmiş tekniklere bağlı olarak seçkin kesim kitleler
üzerinde dahafazla kontrol sahibi olacaktır ve insan emeği artık gerekli
olmayacağından, kitleler sistem üzerinde gereksiz bir yük olacaktır. Seçkin
kesim acımasız olursa kitleleri yoketme kararı bile alabilir.
Şimdi de bilgisayar bilimcilerin yapay zeka geliştirmeyi
başaramdığını, insan gücünün gerekli olduğunu varsayalım. O zaman bile
makinalar gittikçe basit işleri daha çok ele geçirecek; böylece işsizler
ordusu gittikçe büyüyecektir. iş bulanlardan ise gittikçe daha çok şey talep
edilecektir: Gittikçe daha fazla eğitime ihtiyaçları olacak, daha fazla
yetenkli, daha güvenilir, sağlıklı ve itaatkar olmaları gerekecektir; çünkü
gittikçe daha büyük, dev bir organizmanın hücreleri haline geleceklerdir.
Prestij ve güç için bitmez tükenmez bir rekabetin olduğu bir gelecek toplumu
düşleyebiliriz..
Yukarıda özetlenen senaryoların tüm olasılıkları sergilemediğini
söylemeye gerek yok. Bunlar yalnızca bize olsı gelenler. Ama bizim
söylediklerimizden daha hoş hiçbir mantıklı senaryo aklımıza gelmiyor.
• Strateji *
Devrimcilere düşen iki önemli görev var: Endüstriyel toplumdaki
toplumsal gerilimi ve istikrarsızlığı arttırmak ve teknoloji ile endüstriyel
sisteme karşı bir ideoloji yaymak. Sistem yeterince istikrarsız ve gerilimli
olduğunda, teknolojiye karşı bir devrim mümkün olabilir. Buradaki yöntem,
Fransız ve Rus toplumlarında da devrimden önceki birkaç on yılda gittikçe
artan zayıflama ve bunalım belirtileri olarak görülüyordu.
Fransız ve Rus devrimlerinin başarısız olduğu yolunda biritiraz
yükselebilir. Ancak çoğu devrimini iki amacı vardır. Birinci amaç, toplumun
eski yapısını yıkmak; ikincisi ise, devrimciler tarafından öngörülen yeni bir
toplum kurmaktır. Fransız ve Rus devrimleri yeni bir toplum kurmayı (iyi ki!)
başaramadılar, ancak eski toplumu yıkma konusunda oldukça başarılıydılar.
Bizim tek amacımız varolan toplum yapısını yıkmak.
Ancak bir ideoloji, coşkun bir destek alabilmesi için, olumsuz bir
idealin yanı sıra, olumlu bir ideale de sahip olmalıdır: Bir şeye karşı olduğu
kadar, bir şeyden yana olmalıdır. Bizim önerdiğimiz olumlu ideal Doğa'dır.
Yeni, Vahşi Doğa: Yeryüzünün, insan yönetiminden, denetiminden ve
müdahalesinden bağımsız olarak canlılarıyla birlikte varlığını sürdürmesi
ideali. Vahşi doğaya insan doğasını da dahil ediyoruz, yani bireyin organize
toplumun düzenlemelerine tabi olmayan ama şahsın, özgüriradenin ya da tanrının
(dini ya da felsefi görüşlerinize bağlı) bir yaratısı olan işlevlerini.
Doğa birçok nedenden ötürü tam anlamıyla mükemmel bir teknoloji
karşıtı idealdir. Doğa teknolojinin tam karşıtıdır. Doğa kendi başının
çaresine bakar: O, tüm insan toplumlarından çok daha önce ortaya çıkan
kendiliğinden bir yaratıydı. Ancak, Endüstri Devrimi'nden sonra insan
toplumunun doğa üzerindeki etkisi yıkıcı olmaya başladı. Doğa üzerindeki
baskıyı kaldırmak içinözel bir sosyal sistem yaratmak gerekmiyor. Yalnızca
endüstriyel toplumdan kurtulmak yeterli.
Devrim, uluslararası ve dünya çapında olmalıdır. Ülkeden ülkeye
yayılma temelinde yürütülemez. Örneğin, ne zaman ABD'de teknolojik ilerlemenin
ya da ekonomik büyümenin biraz kısıtlanması öne sürülse, insanlar histeri
krizlerine tutulup, teknolojide geri kalırsak Japonlar'ın bizi geçeceğini
söylüyorlar. Kutsal robotlar! Japonlar bizden daha çok araba satarsa, dünya
yörüngesinden fırlar! (Milliyetçilik teknolojinin en önemli
destekçilerindendir.) Çin, Vietnam ve Kuzey Kore gibi diktatörlükle yönetilen
uluslar ilerlerse, sonunda diktatörlerin dünyaya hakim olacağı iddia
edilebilir. Bu da endüstriyel sisteme mümkün olduğunca her yerde aynı zamanda
saldırılmasının bir nedeni. Doğru, endüstriyel sistemin her yerde aynı zamanda
yıkılacağının bir garantisi yok ve sistemi yıkma girişiminin diktatörlerin
egemenliğine yol açması bile mümkün. Ama bu, göze alınması gereken bir risk.
Devrimciler, dünya ekonomisini birbirine bağlayan anlaşmaları
desteklemeyi düşünmelidirler. NAFTA veya GATT gibi serbest ticaret anlaşmaları
kısa vadede doğaya zarar verebilir, ancak ülkelerarası ekonomik bağımlılığı
güçlendirdiğinden uzun vadede yararlı olabilir. Güçlü bir ulusun yıkılmasının
tüm endüstriyel ulusların yıkılmasına yol açacağı denli birleşik bir dünya
ekonomisi oluşursa, sistemi dünya çapında yıkmak daha kolay olur.
Devrimcilerin sisteme, belli oranda, modern teknolojiyi kullanmadan
saldırmaya çalışmasının bir yararı olmaz. En azından mesajlarını yaymak için
iletişim medyasını kullanmalıdırlar. Ama modern teknolojiyi sadece bir tek
amaç için kullanmalıdırlar: Teknolojik sisteme saldırmak.
Yanında bir fıçı şarapla oturan bir alkolik düşünün. Onun kendi
kendine şunları söylediğini farzedin: "Aşırıya kaçılmadan içilirse şarabın
zararı yoktur. Hatta dediklerine göre az miktarda şarap faydalıdır bile! Eğer
sadece ufak bir kadeh içersem bana bir zararı dokunmaz.." Daha sonra ne
olacağını hepiniz biliyorsunuz. Teknolojik toplumun aynen bir fıçı şarabın
yanıbaşındaki bu alkoliğe benzediğini asla unutmayın!
Theodore John Kaczynski -
45.
0* Teknolojinin "kötü" tarafları "iyi" taraflarından ayrılamaz *
Endüstriyel toplumun özgürlük lehine yeniden düzenlenmesinin
olanaksızlığının diğer bir nedeni ise, çağdaş teknolojinin, bütün parçalarının
diğerine bağlı olduğu bütünlüklü bir sistem olmasıdır. Teknolojinin "kötü"
taraflarını atıp sadece "iyi" taraflarını bırakamazsınız. Çağdaş tıbbı ele
alalım. Tıp bilimindeki ilerlemeler, kimya, fizik, biyoloji, bilgisayar bilimi
ve diğer alanlardaki ilerlemelere bağlıdır. ileri düzey tıbbi tedaviler,
yalnızca teknolojik açıdan gelişkin, ekonomik açıdan zengin bir toplumda
bulunabilen, pahalı ve yüksek teknoloji ürünü bir donanım gerektirir.
Tıpta ilerleme, teknolojik sistemin diğer parçaları olmadan da
sağlanabilseydi bile, birtakım kötülükleri beraberinde getirecekti. Örneğin,
şeker hastalığının tedavisinin bulunduğunu varsayalım. O zaman şeker
hastalığına genetik bir eğilimi olan insanlar da diğerleri gibi yaşayabilecek
ve üretebilecekti. Şeker hastalığına karşı doğal seçim azalacak ve bu tür
genler bütün topluma yayılacaktı. Toplumun genetik yapısının bozulmasıyla
başka bazı hastalıklara karşı hassasiyet de değişecektir. Tek çözüm bir tür
öjenik (Öjeni: insan ırkının soyaçekim yoluyla islahına çalışan bir bilim
dalı) programı veya yaygın genetik mühendisliği olacaktır. Böylece insan,
doğanın veya şansın veya tanrının (dini ve felsefi görüşünüz neyse) bir
yaratısı değil, işlenmiş bir ürün olacaktır. Eğer büyük devlet babanın
hayatınıza şu anda fazla karıştığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, siz asıl
devlet, çocuklarınızın genetik yapısını düzenlemeye başladığında görün
olacakları..
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 18 12 2024
-
dalga gecmek ayri adam gece gunduz
-
560bin liralık adama silik attırmıştım
-
yılbaşı gecesi diye oteller
-
beyler sizce bir güvenliğe 45 bin tl maaş
-
amım alarm halinde
-
incici profil resimleri
-
gelecekteki kariniz banyoda suan agliyor
-
ok significance 4161 nah izlersin
-
değnekçiler fortçular tokmakçılar
-
karıların kafasına çuval geçirip zorla tcvz etmek
-
indiregannick ölmüşlerinin mezarını kazıp
-
beyler balili sevgilimin tiktok videosu
-
geyleri öldüren virüs
-
beyler endonezyalı yengeniz güzel mi
-
ne hayat artıgını mafya mı kaçırmış
-
pgibolojisi bozuk huur evladi
-
amım arızalandı
-
amım paslandı
-
amımın hali
-
kerimdemirkaynak
-
değnekçilerle fortçular arasında ne fark vardır
-
2 kutu xanax 7500 tl almış bi arkadaşım
-
cccrammsteinccc adlı yazarr kemiklerini kırıcam
-
sevdiğim insanları yemek istiyorum
-
beyler kolombiyadan mont aldım ve
-
amım iflas etti
-
ya rabb kahhar ismi şerifinle tecelli ederek
-
yılbaşında manitayla olayım diye ev kiraladım
- / 1