1. 1.
    +3
    -Uno Bomber-

    "Endüstriyel Sistem Yıkılmalıdır"



    • Giriş *

    Sanayi devrimi ve sonuçları insan soyu için bir felaket oldu. Bu

    sonuçlar "gelişmiş" ülkelerde yaşayan bizlerin yaşamdan beklentilerimizi

    oldukça arttırırken toplumun dengesini bozdu, yaşamı anlamsızlaştırdı,

    insanları aşağılamalara maruz bıraktı, yaygın pgibolojik acılara (Üçüncü

    Dünya'da fiziksel acılara da) yol açtı ve doğal dünyayı şiddetli zarara

    uğrattı. Teknolojik ilerlemenin devam etmesi durumu daha da kötüleştirecek;

    insanları daha büyük aşağılamalara maruz bırakıp, doğal yaşamda daha fazla

    zarara sebep olacak; büyük olasılıkladaha fazla bozulmaya ve pgibolojik

    acılara yol açacak; belki de "gelişmiş" ülkelerde bile fiziksel acıların

    artmasına neden olacak.

    Endüstriyel teknolojik sistem, devam edebilir veya yıkılabilir. Eğer

    devam ederse, sonunda pgibolojik ve fiziksel acılar daha düşük seviyelere

    inebilir, ancak uzun ve acı dolu bir alışma döneminden sonra ve insanlarla

    diğer pek çok yaşayan organizmayı işlenmiş birer ürün ve çark dişlilerine

    indirgemek pahasına. Üstelik, sistem devam ederse, sonuçları kaçınılmaz

    olacak. Sistemi, insanların saygınlığı ve bağımsızlığını elinden almayacak bir

    şekilde yenilemenin veya değiştirmenin bir yolu yok. Eğer sistem çökerse,

    sonuçları yine çok acı verici olacak. Ancak, sistem büyüdükçe çökmesinin

    sonuçları da daha dehşetli olacağından, eğer çökecekse en kısa zamanda

    çökmesinde fayda var.

    Biz bu nedenle, endüstriyel sisteme karşı bir devrimi savunuyoruz. Bu

    devrim şiddetli veya şiddetsiz olabilir; hemen gerçekleşebilir veya birkaç on

    yıla yayılarak görece daha aşamalı olabilir. Bunların hiçbirini şimdiden

    bilemeyiz. Bu, POLiTiK bir devrim olmayacaktır. Amacı ise hükümetleri değil,

    bugünkü toplumun ekonomik ve teknolojik temelini yıkmak olacaktır.
    ···
  2. 2.
    +1
    he o.

    herkes okusun. okuyun ulayn !
    ···
  3. 3.
    +1
    emek için up
    ···
  4. 4.
    +1
    içi boş sitelerin aileleri, insanları birbirinden ayırdığı için up
    ···
  5. 5.
    +1
    http://yabanil.net/sanayi-toplumu-ve-gelecegi/

    okuyun lan muallakler. teknoloji kötü değildir, teknolojiyi kullanan eller kötüdür. ya o insanlar öle ya teknoloji bitte.
    ···
  6. 6.
    +1
    bu adam marksist degil, komünistde degil bunu sadece bilgilendirmek için söyledim..
    unobomberın bir çok tespiti çuk diye oturmuştur ve bir çok fikrine katılmakla beraber teknolojiye karsı bilinçli öfkesi noktasında kendi küçük dünyamın bana verdigi yetkiyle katılamıyorum..

    insanlıgı bu hale getiren makineler ve onları bu halden cıkaracakta makineler algısı içersindeyim..
    ama kendisine sonsuz saygım var ve onun kadar cesur olabilme ihtimali üzerinden yaşdıbını devam ettiren birisiyim..
    ···
  7. 7.
    +1
    internet üzerinden futbol üzerine bahisler oynanıp kayıt dışı ekonomiyi engellemek için legal bahis kurumlarının kurulmasına sebeb olduğu için up

    -futbol legal bahis şirketleri yokken güzeldi-
    (t..şaklı site ve bayileri bilen bilir maç izleyemiyorum artık)
    ···
  8. 8.
    +1
    panpa ben kaçym artık kendimce emeğe saygı yaptım

    sürç-i lisan ettiysek affola

    baş baş
    ···
  9. 9.
    +1
    wiki den alıntıdır::
    theodore john kaczynski (unabomber) (d. 22 mayıs 1942, chicago, illinois), abd'li matematikçi, anarşist teorisyen ve eylemci. harvard üniversitesinden mezun olduktan sonra michigan üniversitesinde matematik alanında doktora yapmış, berkeley üniversitesinin o döneme değin en genç öğretim üyesi olarak görev almıştır.


    --spoiler--

    bu adam patlamayan bomba eylemleri yapmıştır(hoş görmesemde davranışını katil değildir!)

    --spoiler--

    bkz:teknoloji karşıtı eylemleri(wiki'den)

    türkiye'de kaos yayınları tarafından türkçeleştirilerek kitap halinde yayınlanan manifesto sanayi devriminin insanlığın başına gelen en büyük felaket olduğu iddiasıyla başlayarak amerikan sosyal demokratlarından endüstriyel güçlere değin bir çok kesime derin eleştiriler girmekte ve bireysel, bağımsız ve kararlı bir tepkiyi öğütlemektedir.
    (wiki'den)
    vesayre;kitabı en kısa zamanda okunacaklar listeme aldım

    @1 bu adamı hatırlattığın için teşekkür ederim
    panpa okuyordum 2 de bıraktım gözlerim yoruldu.
    gece uyumadım biraz film, kitap,sözlük dedik sahurdan sonra da okumalarım ve çalışmalarım vardı(şevkin kırılmasın ve yanlış anlama diye açıklama yaptım)
    şukunu veriyorum
    ···
  10. 10.
    +1
    * Devrim reformdan daha kolaydır *

    Sistemde özgürlüğü teknolojiyle uzlaştıracak bir reform yapılamaz. Tek

    yol endüstriyel-teknolojik sistemi tamamen yıkmaktır. Bu da devrim anldıbına

    gelir, ille de silahlı bir ayaklanma değil, ama toplumun doğasında radikal ve

    esaslı bir değişim demektir.



    Bir devrim, reformun gerektirdiğinden çok daha fazla değişiklik

    içerdiğinden, insanlar devrimi gerçekleştirmenin daha zor olduğunu düşünme

    eğilimindedir. Aslında belli koşullar altında devrim, reformdan çok daha

    kolaydır. Bunun sebebi, devrimci bir hareketin bir reform hareketinin sahip

    olamayacağı güçlü bir esin kaynağının olmasıdır. Reform hareketi sadece belli

    bir sosyal problemi çözmeyi vaad eder. Devrimci hareket ise, bir defade bütün

    problemleri çözmeyi ve tamamen yeni bir dünya yaratmayı hedefler; insanların

    uğruna büyük risklere gireceği ve fedakarlıklar yapacağı türden bir ideal

    sağlar.
    ···
  11. 11.
    +1
    * Modern solculuğun pgibolojisi *

    Aşağı yukarı herkes çok sorunlu bir toplumda yaşadığımızı kabul

    edecektir. Dünyamızın içinde bulunduğu çılgınlığın en yaygın göstergesi

    solculuk olduğu için, solculuğun pgibolojisi üzerine bir tartışma, günümüz

    toplumunun sorunları arasında genel bir tartışmaya giriş görevi yapabilir.

    Peki ama solculuk nedir? 20. yüzyılın ilk yarısında solculuk pratikte

    sosyalizmle özdeşleştirilebilirdi. Bugün ise bu hareket parçalanmıştır ve kime

    tam anlamıyla solcu denilebileceği açık değildir. Biz, solcu dediğimizde,

    temelde sosyalistleri, kollektivistleri, "politik açıdan dürüst" tipleri,

    feministleri, gay ve özürlü hakları savunucularını, hayvan hakları

    eylemcilerini ve benzerlerini düşünüyoruz. Ancak bu hareketlerin herhangi

    biriyle ilgisi olan herkes solcu değildir.

    Çağdaş solculuğun temelinde yatan iki eğilime "aşağılık duygusu" ve

    "aşırı toplumsallaşma" adını veriyoruz. Aşağılık duygusu, çağdaş solculuğun

    bütününde görülen bir özellikse de, aşırı toplumsallaşma çağdaş solculuğun

    yalnızca belirli bir kesiminde görülen bir özelliktir; ancak bu kesim oldukça

    etkilidir.

    Aşağılık duygusundan kastımız yalnızca katı anlamda aşağılık duygusu

    değil, buna ilişkin özelliklerin bütün bir yelpazesidir: Kendine az değer

    verme, güçsüzlük duyguları, depresif eğilimler, yenilmişlik, suçluluk,

    kendinden nefret etme, v.b. Bizce çağdaş solcular böyle duygulara

    meyillidirler ve bu duygular çağdaş solun yönünü belirlemede etkilidir.

    insanların çoğu öenmli oranda uygunsuz davranışlarda bulunur. Yalan

    söylerler, önemsiz hırsızlıklar yaparlar, trafik kurallarını çiğnerler,

    işlerini asarlar, birbirlerinden nefret ederler ya da başka birini geçmek için

    sinsi hileler yaparlar. Aşırı toplumsallaşmış birinsan ise bunları yapamaz; ya

    da yapsa bile kendi içinde bir utanç ve öznefret duygusu geliştirir. Genel

    ahlaka uygun olmayan duygu ve düşünceleri suçluluk duymadan yaşayamaz, "temiz"

    olmayan fikirleri düşünemez. Toplumsallaşma sadece bir ahlak meselesi

    değildir; ahlak başlığı altında toplanamayacak pek çok davranış normuna da

    uymak üzere sosyalleşiriz. Aşırı toplumsallaşan insan topluma pgibolojik bir

    tasmayla bağlanır. Aşırı toplumsallaşma insanlığın, bireye yaptığı en büyük

    zulümdür.

    Çağdaş solun önemli ve etkili bir bölümü bu dertten muzdariptir. Aşırı

    toplumsallaşmış tipte bir solcu, isyan ederek pgibolojik tasmasını çıkarmaya

    ve bağımsızlığını ilan etmeye çalışır. Ama bu kadar güçlü değildir. Tam

    tersine, sol, kabul edilmiş ahlaki bir prensibi alarak kendisininmiş gibi

    benimser ve sonra da toplumu bu prensibe uymamakla suçlar. Irklar arası

    eşitlik, cinslerin eşitliği, fakirlere yardım etmek, savaşa karşı barış, genel

    olarak şiddet karşıtlığı, ifade özgürlüğü, hayvanlara iyi davranmak..

    Solcuların problemleri, toplumumuzun bir bütün olarak sahip olduğu

    problemleri de gösterir. Kendine az değer verme, depresif eğilimler ve

    yenilmişlik duygusu yalnızca solla sınırlı değil. Toplumda da oldukça yaygın.

    Ve bugünün toplumu da, bizi, önceki bütün toplumlardan daha

    toplumsallaştırmaya çalışıyor. Nasıl yiyeceğimizi, nasıl spor yapacağımızı,

    nasıl sevişeceğimizi, çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimizi bile uzmanlardan

    öğrenir hale geldik.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    0
    @33 sen okuyacaksın huur evladı !
    ···
  13. 13.
    0
    Ulus Baker diyor ki;

    ‎''Her durumda, birtakım olgusal gerçekler var: aileden okula, okuldan "vatani hizmete", oradan fabrikaya ya da "iş hayatına", bazen hastaneye, bazen cezaevine devredilip duruyoruz ölene dek... bu devir teslim işlevi, Gilles Deleuze'ün dikkat çektiği gibi hep bir "... artık değilsin" sözüyle gerçekleşiyor: okula başladığında sana "artık ailende değilsin" deniyor; böylece askerde veya fabrikada artık ailende ya da okulda değilsindir vesaire... Foucault'nun bu noktada sorduğu soru son derecede derindir: nasıl oluyor da her biri kendi kurallarına, ritüellerine, amaçlarına sahip olan bütün bu kurumlar hem birbirlerinden tümüyle farklı olduklarını iddia ediyorlar, hem de birbirlerini o kadar andırıyorlar?''
    ···
  14. 14.
    0
    ‎Kitlelerin tüketimine göre düzenlenen ve büyük ölçüde o tüketimin yapısını belirleyen ürünler, tüm sektörlerde az çok bir plana göre üretilir. Tüm sektörler yapısal olarak benzerdir ya da en azından birbirinin açıklarını kapatarak, neredeyse tamamen gediksiz bir sistem oluştururlar. Bunu olanaklı kılan sadece çağdaş teknik olanaklar değil, aynı zamanda ekonomik ve yönetsel yoğunlaşmadır. Kültür endüstrisi kasıtlı olarak tüketicileri kendisine uydurur. / theodor adorno
    ···
  15. 15.
    0
    okuyacaksınız huur çocukları. alternatiflerin farkına varacaksınız. birşeyleri buna göre düzenleyeceksiniz. ister seve seve ister gibe gibe, ama bu bilince ulaşacaksınız..
    ···
  16. 16.
    0
    ne diyor la bu
    ···
  17. 17.
    0
    marksist komünist terk :D
    edit:okumadım
    ···
  18. 18.
    0
    tamam
    ···
  19. 19.
    0
    yazan adam mantıklı etkilenen adam ruh hastası
    ···
  20. 20.
    0
    @39 manifestonun senin gibi düşünen davarlar için bir bölümü ;

    --spoiler--
    Solculuk Tehlikesi

    213. isyana ve bir hareket üye olma ihtiyaçlarından dolayı solcular ya da benzer psi­kolojiye sahip insanlar genelde başta solcu olmayan hedef ve üyeye sahip isyancı ve ey­lemci hareketlerle ilgilenmezler. Solcu tiplerin akınıyla solcu olmayan bir hareket kolay­lıkla solcu bir harekete getirilebilir, öyle ki solcu hedefler hareketin orijinal amaçlarının yerine geçerler ya da onu değiştirirler.

    214. Bunu önlemek için, doğayı yüceleştiren ve teknolojiye karşı çıkan bir hareket kararlı bir şekilde solculuk karşıtı bir tavır almalıdır. Uzun dönemde solculuk, vahşi doğa, insan özgürlüğü ve modern teknolojinin imhasına ters düşer. Solculuk kollektivisttir; tüm dünyayı birleşmiş bir bütün olarak sarmak ister (hem doğayı hem de insan soyunu). Ama bu örgütlenmiş toplumun doğayı ve insan hayatını yönetmesi demektir ve bu yüksek dü­zeyde bir teknolojiyi gerektirir. Hızlı taşıma ve iletişim olmadan birleşik bir dünyaya sahip olamazsınız, denenmiş pgibolojik teknikler olmadan herkesin birbirini sevmesini sağlaya­mazsınız, gerekli teknolojik temel olmadan “planlanmış bir toplum”a sahip olamazsınız. Hepsinden önemlisi, solculuk güce olan ihtiyaç ile beslenir ve solcular bir kitle hareketi ya da bir örgüt ile özdeşleşerek, kolektif bir temele dayanarak güç ararlar. Solculuk teknolo­jiden vazgeçecek gibi değildir, çünkü teknoloji kolektif gücün çok değerli bir kaynağıdır.
    --spoiler--
    ···