21 aralıkda ne olacak

selamun aleyküm, ben bilinç altı kardeşiniz. bugün çok yakın olan bir tarihden bahsedeceğim (21 aralık 2012). size bu tarihden önce eğer birazcık birşey biliyorsam küçük tavsiyeler vermek ve sizi bilgilendirmek istiyorum. “ peki Kıyamet kopacakmı bayram abi?” Diyenleri duyar gibiyim. Bunu anlamanız için öncelikle kıyametin ne olduğundan biraz bahsedeyim. Kıyamet kıyam etmekden gelen bir kelimedir. Kıyam etmek ise ayağa kalkış anldıbına gelir. “Ama neyin ayağa kalkışı?” . ruhlarımızın ayağa kalkışına şait olacaksınız. insan hayvanı kendisinden ayıran özellikleri fark edecek aslında. Buda astral seyahat gibi metafizik yeteneklerimizi görüp metafizik bir varlık olduğumuzu anlayacağımız anldıbına gelir.

sadece benim yazdıklarım için http://inci.sozlukspot.co...da-ne-olacak/@bilinc-alti
effectide vereyim hemen: http://new.weavesilk.com/?fu10

rezerved

“Mayalılar nerden biliyordu?” Diye düşünenlerin zihnini okur gibiyim. Zülkareyni duymuşsunuzdur. Yüksek ilmiyle allah tarafından mayalılara gönderilmişti. Astronomi matematik ve ruhsal anlamda mesafe kat etti mayalılar. Ve şöyle bir astronomik-matematik hesaplama yaptılar, samanyolu adlı bir galakside yaşıyoruz. Bu galakside bir karadelik var. Bu karadeliğin kur’anda geçen adı “narduk” dur. Mayalılar bundan tam 5126 yıl öncesini narduğun etrafında dünyanın dönüşünü başlangıç olarak kabul etmişlerdi. Bu dönüşün tekrar başlangıç noktasına gelmeside 21 aralık 2012’ye denk geliyor.

Adem cennetten kovulmuştu ya hani, ”cennet nedir?” size diğerlerini anlatana kadar bilmediğiniz gibi buda bilmediğiniz bir kavram. Piramitler hep ilgimi çekmiştir ya da mumyalanan firavunlar.. bu teknolojiyi nerden buldular? Yada mayalılar bu hesaplamaları nasıl yaptı? Ruhsal şifacılık önceden çok yaygınken şimdi neden hastayı daha çok hasta yapan pgiboloklar türedi?. Herşeyin cevabı çok basit. insanlar cennetten kovuldu ve bu süreç devam ediyor. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Sürecin son dönemleri. insanın maddeye bağımlı olarak allahsız bir hayat sürmesi kendi cehennemidir. “ nedir bunun kötü yanı” bunun kötü yanı allah’a kavuşamamak ve ruhsal olgunluk-tatminlik-güçlülüğe ulaşamamaktır. Bu ruhsal tatminliğe ulaşamayanlar 21 aralıkdan itibaren bize veda edecekler.

ALLAH’I gökte oturan bir ilahmı zannettin bu güne kadar? Seninde bir suçun yokki a güzel sana anlatanlarda kabahat. Bilmediklerini ne diye anlatırlarki sana! Gözü yaratan heryeri göremezmi?. Kulağı yaratan herşeyi duyamazmı?. Neyse konumuz bu değil “insan dünyaya neden gönderildi?” sorusuyla devam etmek istiyorum. insan kişiliğinden(islamiyetde nefs, sosyolojide ego) arınmak ve tabikide ruhuyla özleşmek için gönderilmiştir. Ermiş derler ya.. onlar bu kişilerdir işte. Kuranda hidayete ermek diye geçer bu sözcük. eğlendin gereksizce, tıka basa yedin, seviştin. Bir hayvanın yapabileceği herşeyi yapıp hayvan olduğunu kanıtladın. Ama yinede tatmin olmadın. Nefs tatmin olmaz beyler bu böyle biline.. ancak ruh tatmin olur

siz ve siz, hayatınız boyunca benim dediklerimi fark edemeden öleceksiniz belki.. belkide diyeceklerimi göremeden. konumuz aşk. ve aşk insanın alnına dokundu! (namaz). bir insanın hayatını güzel ve başarılı geçirmesi mutlu olması için islamdaki "namaz" budizmdeki "meditasyon" vs. var. namaz anında düşünmüyorsunuz. bilim adamları meditasyonun bugüne kadar beyni dinlendirdiğini öne sürdü ancak yanıldıkları ortaya çıktı. beynin düşünce merkezini çalıştırıyor namaz veya meditasyon. tüm dinlerin amacı aynı, ilahi olsun yada olmasın hepsi ruh için var. insan olabilmek için var. ama en doğru yolu ve sapıtmamış yolu şüphesiz ki hz.muhafazidin getirdiği islamiyetdir. Bunu farkedebilmekde tasavvufdur.

bir insanın arkasına geçip ona hiç dokunmadan kendime çekebiliyorum (allahın gücüyle).

@25 ana kaynağı kur'andır. kur'anda her ayetin altı anlamı vardır. siz belki ilkini (herkezin görebildiği)ni gördüğünüz için bu bilgiler garip geliyordur. tabiki ilhamımı babamdan alıyorum ancak ana kaynak kuran söylediğim gibi..

tabiki bazı yerlerde ünlü pgibiyatriler, bilim adamları, yazarların üzerinde durduğu yerleri anlattım. tüm bilgilerin karışımı aslında. görünen ve görünmeyen.

geçenlerde bir yazarın güzel bir başlığına rastladım aynen şöyleydi;"Ben birşeyi merak ediyorum. Okuyoruz çalışıyoruz kız gibiyoruz alışveriş yapıyoruz vs. tamam. Tüm hayatımız bunun üzerinde şekilleniyor. Peki gerçekten dünya tamamen böylemi. Hani filmlerde oluyor ya tuhaf tuhaf adamlar. Vampirler kurtadamlar çeşitli fantastik ablügasyon ögeleri vesaire. Bazen düşünüyorum da bunlar neden gerçek değil gerçek olmadığını bize düşündüren ne. Bu kaar büyük bir dünyada yaşamımız bu kadar sade olamaz olmamalı. Fantastik hiçbirşey yaşamıyoruz. Tamamen somut şeylere adanmışız. Bu beni gerçekten üzüyor."

aslında sadece insanın kendisi vardır. gerisi insanın beyninde oluşan bir ilüzyondur. bunu bilen ilk önce kendini sonra tüm hayatını değiştirir. kendini değiştiren dünyayı değiştirir aslında.. kıyamet olayına tekrar gelicem ama ilk önce insan kimdir ve ne diye burdayız bunu direk olarak söylemek yerine yazarları düşünmeye sevk edecek şekilde anlatıyorum. ruh demiştim ya hani, oshonun çok sevdiğim bir sözü vardır "Siz, ruhsal deneyim yaşayan bir insan değil; insani deneyim yaşayan bir ruhsunuz." diye.. bu olay aynı bizim elemana benzedi (bkz: http://inciswf.com/filozof.swf) ben et ve deriden ibaret olduğumuzu zannetmiyorum.