+Askerden geldiğimden beri aramız soğuktu enişte. izin günlerimde çarşıya sırf onu aramak için çıkardım. Bi kez olsun açmadı be telefonu. Sesini duymak için çırpınıp durdum askerde. işi vardır dedim morali bozuktur dedim geçiştirdim. Hiç ihtimal vermedim başka şeylere. Çok sevdim ben onu. Allah'ın izniyle döndüm askerden. Buluştuğumuzda beni hiç takmıyor gibi bi hali vardı. Bu sabah nişanı attı abi.
Kalktı arabaya doğru ilerleyip teybin sesini sonuna kadar açtı.

"Kim bilir kimler var şimdi kalbinde
Sen beni unuttun çoktan belkide
Ben hala yaşarım eski günlerde
Her şeyde sen varsın unutamadım"

Geldi oturdu tekrar yanıma.
+Ben vatanımı korurken aklımda hep o vardı. Evlenip mutlu olucağımızın hayalleriyle bitirdim o askerliği. Nerde yanlış yaptım abi. Çok sevdim ben onu. Allah çarpsın ki çok sevdim.
Kayınço gömdü kafasını dizlerine hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Temiz insanları böyle böyle bitirdiler...

Rezervasyonu alalım

Kayınço tek başına 1 paket sigarayı bitirmişti.
+Kayınço ben şuraya küçük abdestimi yapayım geliyorum
Bana baktığında gözleri kan çanağı gibiydi. Yapma be oğlum bi kız için yapma bunu.
-Tamam abi
Arabanın biraz ilerisindeki ağacın altına gidip fermuarımı açtım. işim bittikten sonra geri döndüğümde sanki yer yarılıyodu. Çok büyük bir şekilde deprem oldu. Olduğum yere diz çöküp geçmesini bekledim. 20 30 saniye sonra bittiğinde koştura koştura arabanın yanına gittim. Kayınço öylece yatıyodu. Yanına gittiğimde sızdığını farkettim. Tokatlamaya başladım.
+Kalk hergele kalk hadi gidiyoz
-Abi nereye baksam o var.
+Oğlum kalk deprem oldu
-Arabanın yanında ki elemana söyle müziği açsın
+Ne elem---
Arabanın yanında uzun elbiseli biri öylece bizi izliyordu. Müziğin deprem anından beri kapalı olduğunu o an farkettim.

Rezervasyon

+Kime baktın kardeşim
Arabanın yanında ki her ne ise konuşmadı. Karanlıkta yüzünü seçemedim.
+Hadi biladerim hadi elimizden bi kaza çıkmadan uzaklaş burdan.
Arkamızda ki çalılık alev aldı. Kayınçonun koluna girip hemen çalıdan uzaklaştırdım.
+Ne yapıyorsun sen
Uzun elbiseli kişi yavaşça havalandı. Bu insan değildi.
+Bismillahirrahmanirrahim.
Yerden 50 cm yukarıda olucak şekilde hızla küçük abdestimi karanlığın içine uçtu. Tokatlamama rağmen kayınço uyanmadı.
+Oğlum aşkınıda ızdırabını da s---
Her taraftan kafamıza küçük taşlar yağmaya başladı. Kayınçoyu sürükleye sürükleye arabaya bindim. El frenini indirip kontağı çevirdim. Araba çalışmadı. Taşlar kesildi.

+Ulan çalışsana hadi. Kayınço kalk kalk anamızı s---
Camlar kapalı olmasına rağmen fısıltılar duymaya başladım. Arka koltuğa eğilip arabının arkasını kontrol ettim.
-Abi nereye baksam o var
+Dur bi oğlum
Sude diye bağırdıktan sonra kapıyı açtı. Önüme döndüğümde farların karşısında biri vardı. Kayınçoyu kolundan tuttuğum gibi içeri çektim. Kontağı çalıştırmayı tekrar denedim. Motorun sesini duyduğum anda gazı kökledim. O şey her ne ise içinden geçtim.
-Abi Sude'yi ezdin.
+Senle bir daha içmem ben oğlum. Kapat şu kapını.

Sözluge bu adam icin giriyorum amk

Rezervasyon

Aga devam devam hızlı hızlı

Arabayı bizim evin önüne parkedip kayınçonun koluna girdim. Apartmanın merdivenlerini çıktıktan sonra anahtarı cebimden çıkarıp yavaşça kapının deliğine sokup çevirdim. Uyanmasalar bari. Kapıyı açtığımda salonun ışığı yanıyodu. Eşim uyuya kalmış televizyon karşısında. Televizyonu kapattığım da uyandı.
+Bey sen nerdesin saat 3 oldu
-içmeye gidicez dedim ya hanım
+Telefonunu evde bırakmışsın deprem olunca aklım çıktı.
Depremi yaşayan sadece biz değildik. Gerçekten deprem olmuştu.
+Murat'a noldu
-içerken sızdı kaldı. Bu gece bizde kalsın yarın sabah annenlere gider. Sizin bir şeyiniz yok dimi
+Çocuk uyandı sadece. Onu da ayağımda salladım. Murat'ı misafir odasına zütür hadi
Ormanda olanları eşime anlatıp da korkutmak istemedim.

Sabah kahvaltı ederken Murat uyanıp mutfağa geldi.
+Ooo beyefendi uyanmış. Gel kayınço gel kahvaltı edelim.
-Abi dün noldu ya başım çok fena ağrıyo
+Hergele sızdın kaldın zar zor getirdim seni
Eşim imalı şekilde lafa girdi
+Gece 3 te geldiniz eve. Deprem oldu diye aklım çıktı
-Aman hanım sende ne var bunda. Adam askerden dönmüş tabikide eğlenicez geceye kadar.
+Deprem mi oldu enişte
-Oğlum sen sızdın kaldın beşik gibi sallandık
+Hiçbir şey hatırlamıyorum. Sadece arabanın karşısında Sude'yi gördüm o kadar.
Hafif gülerek konuştum
-Sen dün kafayı iyi buldun. Hanım ben çıkıyorum. işe geç kalıcam yoksa
Dış kapının önüne geldiğimde ayakkabımı giyerken eşim sesini alçaltarak konuştu.
+Bey ne olmuş anlattı mı
-Nişanı atmışlar. Çocuğa soru sorma sen boşver.

Depremi Bodrum'da yaşadım ama senin yalanların daha komik geliyor

Rağmen g

Eve döndüğümde apartmanın önünde beyaz şahin yoktu. Kayınço gitmiş. Kapıyı çaldığımda eşim kapıyı açtı. Oğlumuzu hemen kucağıma tutuşturdu
+Şuna bakıver hemen yarım saattir susmak bilmedi. Yemek yandı ocakta
Eşim mutfağa hızlı adımlarla ilerlerken elimde ki evrak çantasını koridora bırakıp dış kapıyı kapattım.
-Annene rahat vermedin mi sen oğlum
Kokusunu içime çekerek sımsıkı öptüm. insanın çocuğunun olması harika bir duygu.
-Gel hadi annenin yanına gidelim
Mutfağın kapısına kucağımda oğlumla geldiğimde üstüme kan kustu. Endişeyle hemen yüzünü kendime çevirdim. Gözleri bembeyaz. Şoka girdi. O an ki korkuyla hemen ambulansı aramak için elimi cebime attım. Eşim kahkaha atarak konuşmaya başladı
+Bey sakin ol. Kustu çocuk ne var bunda.
Üstüme baktığımda kan değil normal yeşil kusmuk vardı. Hüseyin normaldi.

Akşam yemeğinden sonra eşim çay demlerken bende televizyon kanallarında film arıyodum. Aptal aşk dizileri, saçma yarışma programları... Eşim elinde küçük bir tepsiyle içeri girdi. Çaydanlık ve bardaklarla dolu olan tepsiyi sehpanın üstüne koydu. 3 küp şeker atıp çayımı karıştırdıktan sonra bana uzattı. Bu evli olmanın en büyük göstergesi bence.
+Hanım yine ne örüyosun
-Sonbaharda Hüseyin üşümesin diye şapka, patik örüyom
+Dışarıdan alırız ne olucak uğraşma onlarla
-Olmaz oğlum benim yaptıklarımı giyecek
Bu kadınları anlamak çok zor...

Rezervasyon

Rez reZzz

Eşim elinde ki örgüyle uğraşırken öylece dalmış şekilde televizyonu izliyodum. Çayımı yudumlarken gözüm koridora ilişti. Karanlıkta biri var. Yavaşça salonun kapısına doğru yanaştı. Eşime baktığımda hala örgüyle uğraşıyodu. Nasıl farketmez ? Varlık içeri girdiğinde ışıkta yüzünü seçmeyi umut ediyodum fakat ışıklar söndü. Sadece televizyonun ışığı odayı aydınlatıyordu.
+Hanım
Tepki vermedi
+HATiCE
Hayattan kopmuş gibiydi. Yerimden kıpırdayamıyorum. Karanlıkta ayağıma bir şeyler değiyor. Bacaklarımdan yavaşça yukarı çıkıyor. Ne olduğunu göremiyorum. Karnıma geldiğinde tek gözlü bir iblis gördüm.
+DECCAL
Eşim irkilerek geri çekildi. Hemen salonun ışığını yaktı.
-Sakin ol bey. Salonda uyuya kaldın bende üstünü örtüyodum. Bağırarak Hüseyin diye uyandın. Ne gördün rüyanda
Hüseyin mi ? Deccal dememe rağmen neden oğlumun adını söyleyerek uyandım. Eşimin dürtmesiyle daldığım düşüncelerden çıktım.
-Bey iyi misin
+Ha iyiyim iyiyim. Hırsızlar Hüseyin'i kaçırıyodu çarşıda. Ondan öyle uyandım.
-Ay Allah korusun. Uyuma sende burda gel hadi yatalım.
içtiğimiz geceden beri iyi değilim ben.

Seri yaz hadi

Rezerved