-
51.
+2Beklediğimden daha uzun bir yolculuk oldu yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuktan sonra araç durdu. Aracın hızını, manevralarını hissetmek imkansızdı. Aracın kaç km gittiğini nerelere döndüğünü asla öğrenemedik. Araçtan indiğimizde bir asansörün içerisindeydik. Yanımdakilerin ilk günü olmadığı çok belliydi, gayet sakin ve prosedürü bilir gibi davranıyorlardı. Ve asla gözgöze gelmiyorlardı.
Asansör durup kapısı açılınca bir başka asansöre geçiş yaptık. Bu asansör ile yukarı ya da aşağı çıkıp indiğimizi anlayamamakla birlikte içinde tam 13 dakika kaldık. Asansörün kapısı çok küçük bir ofise iniyordu.
Devasa bir kompleksle karşılaşmayı beklerken 30 metrekarelik normal sıradan bir ofisle karşılaştık.
Toplamda 4 masa vardı, diğer iki kişi kendi masalarına oturdu. Bende sahte kimlikteki adımın yazılı olduğu masaya oturdum.
Bilgisayarımda bir işletim sistemi olmayacağının bilgisini önceden almıştım. Tesisteki tüm bilgisayarlar ECHELON denilen çok gizli bir ağa bağlıydı. Aslında ECHELON çok gelişmiş bir yapay zekaydı. Bilgisayarda gizli birşey yapmak isterseniz sizi anında farkediyordu, asla izniniz olmayan birşeye erişemezdiniz. Aslında ECHELON dijital bir tanrıydı ve tesisteki bilgisayarlar onun bir uzvu gibiydi. Hiçbir şekilde doğrudan erişiminiz olamazdı. Programlama dili ile yazılan bir sistem değil. Bu yüzden tüm modern hackleme formülleri işe yaramıyordu.
ECHELON sanki bir canlıydı. Karmaşık sistemine dışarıdan erişim mümkün değildi. Öğrenen, öğrendiklerini yorumlayabilen, anlayan, kendi karar veren bir sistemdi. Geliştiricileri dahi sisteme doğrudan erişemiyordu. Hükümet ECHELON u yalnızca kapatabilirdi. Onu revize edemezdi. Fakat asla kapatmadılar, çünkü ECHELON dünyadaki tüm haberleşme ağlarını, uyduları, interneti, cep telefonlarını vb dinliyor, anlıyor, yorumluyor ve geribildirim sağlıyordu.
ECHELON ayrıca Voyager 1 ile iletişim halindeydi. Önümdeki bilgisayarda ECHELON'dan gelen Voyager 1 gerbildirimleri bulunmaktaydı. -
52.
+3Görevim ECHELON'un dinlediği ham verileri bulmaktı. ECHELON aldığı verileri işledikten sonra geribildirim sağlıyordu. Fakat ECHELON dünya teknolojisi ile geliştirilen bir sistemdi. Dünya dışı bir bulgu sistem tarafından yorumlanamayacağı için gözden kaçabilirdi. Fakat ECHELON ham bilgiye erişime asla izin vermiyordu. Bu yüzden direk olarak ECHELON'a ulaşmak ve ham verileri elde etmek zorunda olduğumu anladım. ECHELON'un nerede olduğu sıçranan dünyada kimse tarafından bilinmiyordu. Geliştiren mühendisleri, çeşitli suikastlerde öldürülmüştü. ECHELON'un sadece kapatma fonksiyonunu elinde barındıran bir kasa vardı. Bu ise Beyaz Saray'da nükleer patlamaya bile dayanıklı alanda saklanıyordu.
ECHELON'un yerini tespit edebilmek için gerçek zamana dönüp kendi teknolojilerimizi kullanmamız gerekiyordu. Fakat geri dönüş için hala 10 saatim vardı. Bu yüzden yanımda getirdiğim veriler ile bilgisayardaki verileri karşılaştırmaya başladım.
Dönüş aynı şekilde aynı araçla hangar 5'e yapıldı. Önce ön koltuğa en son binen kişinin kapısının kilidi açıldı. O indikten 10 dakika sonra yanımda oturan kişinin kapısının kilidi açıldı. Ve daha sonra benimki..
Dönüş yaptığımda olanları anlattığımda, ECHELON'un asla bulunamadığı bilgisini aldım. Ben sıçrama esnasındayken MEGA konsey güçleri tarafından, kaosa sebep olmakla suçlanan 11.000 sivil daha öldürülmüştü.
ECHELON'un yerini asla bulamayacağımızı ya da bulacak kadar vaktimiz olmadığını farkettik. Üstün insanlardan biri kuantum bilgisayarlardan birini, sıçranan dünyaya zütürüp, ECHELON ile etkileşime sokabileceğimizi bildirdi.
Bu çok tehlikeliydi çünkü ECHELON kendisi ile iletişime geçmeye çalışan herşeyi yok etme komutu veriyordu. Yani kuantum bilgisayarı sıçranan dünyaya zütürürsem ECHELON ile Kuantum savaşı başlayabilirdi.
Ama başka çaremiz yoktu.. -
53.
0reserve . türkler hangi blokta olacak lan ? ilk rusyanın bloğunda de mi ?
-
54.
0reserved
-
55.
+2TP-00 kodlu kuantum işlemciyi yanıma alarak üçüncü sıçrayışa için hazırlıklara başladım. 2018 yılında, gizli askeri bölgede kullanılan bilgisayarlar dokunmatik ekrandan ibaretti, donanımları güvenli ve ofisten uzak bir alandaydı. Bu alana giriş sağlarak işlemciyi değiştirmem gerekiyordu. Gerçek zamandan gerekli komutları aldım, ve 2018'e, bir önceki sıçrayışımdaki aynı güne geri döndüm. Tekrar hangara girdim, araca bindim, bu sefer bende diğerleri gibi herşeyden haberdar bir şekilde yola koyuldum. Fakat bu sefer ön koltukta oturan kişi bana dönerek konuşmaya başladı;
-"işlemciye erişir ve kuantum işlemci ile değişirsen, ECHELON çok büyük bir dijital savaş başlatacak. Ve durum gelecekte dünyayı kısa bir sürede yok olmanın eşiğine getirecek" dedi.
Ben bu şoku atlatmaya çalışırken bana kim olduklarını açıklamaya başladılar.
Evet bu iki kişi de üstün insandı ve 2033 yılından geliyolardı. Yani benim gözlerimi açmamdan bir yıl önce. Anlattıklarına göre 2033 yılında, kuantum ve ECHELON arasındaki savaş çok büyük bir yıkıma sebep olacaktı. Bu yüzden beni durdurmak için yollanmışlardı!
Ben 2037 yılından geldiğimi ve Voyager 1'in kim tarafından ele geçirildiğini öğrenmezsem 2036 yılında dünyanın işgal altına alınacağını anlattım. Onlar henüz 2036 yılını görmemişlerdi ve durumdan haberleri yoktu. Ama 2018 yılında yapacağım kuantum işlemci operasyonu paralel evrende büyük bir savaş başlatacaktı.
Çok büyük bir ikilemde kalmıştım. Geri dönüşte kaybedecek zamanım yoktu. Çünkü kısa bir sürede 3 sıçrayış gerçekleştirmiştim. 4. sıçrayış için zamana ihtiyacım olacaktı. Bu yüzden bu sıçrayışta bir karar vermem gerekiyordu. -
56.
+2ilk sıçrayışımda kuantum işlemci yanımda olmadığı için, ve bu fikir henüz mevcut olmadığı için, paralel evrende hiçbir sıkıntı doğmamıştı. Fakat kuantum işlemciyle yaptığım sıçrayış, paralel evrende risk doğurduğu için, ikinci sıçrayışımda arabadaki iki kişinin bana tavrı da farklılaşmıştı.
ECHELON'a erişim kuantum işlemciyi takarak dilediğimiz bilgileri alıp, daha sonra ECHELON'u kapatabileceğimize ya da kuantum işlemciyi deaktif edeceğimize inanıyordum.
Araçtan indikten sonra karşımıza çıkan aktarma asansörüne geçmeden yolumuza devam ettik. ECHELON'un geri bildirim aktardığı makinelere ulaşıp kuantum işlemciyi taktığımıza, kuantum işlemci ECHELON'un yerini tespit edebilecek ve hatta onu manipüle edebilecekti.
Diğer üstün insanlardan bir tanesi aracın bizi bıraktıktan sonra güvenli alana çekildiğini ve oradan gizlice işlem odasına geçebileceğimizi söyledi. Ve asansör tekrar bir süre ilerledikten sonra araç çalışmaya başladı. Aracın içine saklandık. Araç asansör durduktan sonra ilerlemeye başladı. Bizde aracın içinde araçla beraber ilerliyorduk. Araç 10 dakika gibi kısa bir süre sonra tekrar durdu. -
57.
0devam et rezerved
-
58.
0REZECHELON
-
59.
0Rezerved devam
-
60.
+3Araçtan indik ve işlemci bölümüne geçiş yaptık. ECHELON kimliklerimizi tanımadığı için ana bölüme giriş yapamıyorduk. Bu yüzden kuantum işlemciyi dış kısıma yerleştirmeye karar verdik. Bu süreci daha da uzatacaktı. Kuantum işlemcinin kendini önce ECHELON'a kopyalaması ve uzaktan onu yönetmesini sağlamaya çalışacaktık. Kuantum işlemciyi belirtilen komutlara göre kurduk ve sonucu izlemek için olmamız gereken ofise döndük.
Kuantum işlemci kurulum tamamlanır tamamlanmaz ECHELON'a karşı saldırı başlatmıştı. Amacı ECHELON'un karşı atak yapıp yerini belli etmesiydi. Fakat bir sorun vardı, ECHELON atakları yorumlarken, atağın geldiği teknolojiyi yorumlayamadığı için, ilgisiz saldırı olarak kabul ediyor ve cevap vermiyordu.
Kuantum işlemciler ECHELON'dan işlem gücü olarak çok daha gelişmişti. Daha hızlı karar alma mekanizmasına sahipti. Fizik kuralları dışında çalışabiliyordu.
Gergin bekleyişimiz sürerken tam 44 dakika sonra ECHELON sistemi aniden kapandı!!!
Kuantum işlemci aslında ECHELON'a saldırmıyordu. ECHELON'un bir uzvu gibi davranıp geribildirim alıyor ve buradaki ilgisiz olarak kabul gören betikleri tespit ediyor ve ECHELON'a sızmak için gerekli komutları bu betikler arasına saklayarak ECHELON'a geri yolluyordu. Böylece ECHELON savunma sistemini bu betiklere karşı çalıştırmıyor ve Kuantum işlemci ECHELON'u 44 dakika içinde ele geçiriyordu. -
61.
+2ECHELON 6 yıldır hiç kapatılmadan aktif bir şekilde çalışıyordu ve bir anda tüm sistemin kapanması şok etkisi yaratmıştı. Neyse ki sistem 35 saniye sonra geri geldi.
Uzmanlar bunu ECHELON'un yeni geliştirdiği bir savunma şekli olduğuna inanıyordu fakat aslında geri dönen sistem ECHELON değil Kuantum işlemciydi.
TP-00 Kodlu bu işlemci ECHELON'dan bilgi sızdıramayacağını anlayınca tüm sistemi ele geçirmişti, ECHELON gibi davranıyor ve hiçbir fark görülmüyordu. Tek fark bana istediğim bilgiyi vermeye hazır oluşuydu. -
62.
0Rezzzzzzzzzzzzzzxzz
-
63.
+2TP-00 bilgi akışını ekgibsiz ve sorunsuz sağlıyordu. 2018 yılındaki görevim an itibari ile tamamlanmıştı.
ECHELON'un 2017 yılında teslim aldığı bir mesaj buldum. Bu mesaj raporlara asla işlenmemiş ve ilgisiz olarak etiketlenmişti. Mesaj aslında çok düşük ve yüksek frekansların karışımından olan bir sinyaldi. Bunu çözmek için gerçek zamana dönmem gerekiyordu fakat önce TP-00 işlemciyi devre dışı bırakmamız gerekiyordu.
Ben geribildirimleri toplarken, diğer iki kişi TP-00'ı çoktan sökmüşlerdi. Fakat asıl sorun elimizdeki kuantum işlemci değildi. Kuantum işlemci kendini ECHELON'a çoktan kopyalamış ve onu ele geçirmişti. Bu yüzden ECHELON'un daha doğrusu TP-00'ın kapatılması gerekiyordu. Fakat bunu yapacak zamanımız yoktu. Geri sıçrama için 2 dakikalar kalmıştı.
Beni uyarmaya çalışan diğer iki üstün insana gerekli talimatı verdikten sonra gerçek zamana döndüm. Tüm olanları anlattım.
TP-00'ın ECHELON'u ele geçirmesi gerçek zamanda bir değişikliğe sebep olmamıştı, fakat farklı bir paralel evrende çok farklı sonuç doğurmuş olabilirdi. -
-
1.
0Devam et rez hadi
-
1.
-
64.
0rezzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
-
65.
0rezerve bin kilitlendim hikayeye
-
66.
0Çok iyi la devam devam
-
67.
0lann tribe girdim ben burlarda
-
68.
0Rez rez rez
-
69.
+2Geri döndüğümde tüm bilgileri gözden geçirdik. 2017 yılında alınan mesajı incelemeye başladık. Voyager 1 sinyallerinin dünyaya ulaşması 13 saat sürüyordu. Sinyal yolda zayıfladığı için çözümleme beklediğimizden uzun sürdü. Alınan sinyal Voyager 1 frekansında değildi. Bu yüzden bu sinyalin farklı bir yerden geldiğini anladık. Voyager 1 ele geçirilmiş, incelenmiş ve hatta frekans ayarı değiştirilerek dünyaya sinyal yollanmaya başlanmıştı.
Sinyalin içeriği Heliopause denilen yıldızlararası gölgeden geliyordu. Hubble teleskopu ile bölge zaten yıllardır inceleniyor fakat hiçbir farklılık gözlemlenemiyordu. Hubble ve tüm astronomlara göre o bölge tamamen boşluktan ibaretti.
Fakat astronomların tahmin edemediği bir değişken vardı "4. Boyut". Bunu anlamak için ilk önce 2 ve 3 boyut farkını bilmelisiniz. Biz 3 boyutlu evrende yaşıyoruz. 2 boyutlu evrende yaşasaydık yalnızca yükseklik ve genişlik kavramımız olurdu. Derinlik kavramımız olmazdı. Ve 2 boyutlu ortamda, 3 boyutlu bir cisim etkileşime girse, o 3 boyutlu cismin yalnızca 2 boyutlu halini görebilirdik. Yani demek istediğim 4. boyutlu ortamdan birileri bizimle iletişime geçmek istese dahi 3 boyutla sınırlandığımızdan onları göremezdik.
Bize saldıranlar 4. boyuttan geliyorlardı. Bambaşka teknolojileri vardı, insanın yaratılışında eklenmeyen bir güce sahiplerdi. Onları göremezdik, onları duyamazdık. Onlar bizle iletişime geçmek istemediği sürece, biz onlarla iletişimde bulunamazdık.
Bize iletilen sinyal 4 boyutlu bir sinyalin 3 boyuta indirilmiş haliydi. Bu yüzden çok karmaşıktı. "Voyager 1" 4. boyuta geçmiş ve dünyaya geri yollanmıştı.
Sinyali sonunda çözdüğümüzde şok edici bir gerçek ile karşılaştık! -
70.
+2Sinyal Kuantum işlemci için kodlanan içerik ve algoritma ile aynı tipte sinyal gönderiyordu.
Sinyalin içeriği ise merge yazıyordu. Yani birleşin çağrısında bulunuyordu.
Kuantum işlemciler fizik kuralları üzerinde hareket edebiliyorlardı, bu da zamanın tersine sinyal gönderebilme kapasitesi sağlıyordu. Bu ya kuantum işlemcinin uyarı mesajıydı ya da tehdit mesajıydı. Bunu anlayabilmek için paralel evrenden haber almak zorundaydık.
Bir sıçrama daha gerçekleştirmek ve aynı güne tekrar dönüp, paralel evrenden gelen üstün insanlardan yardım istemek zorundaydık. -
-
1.
+1 -1Panpa unuttun mu hikaye var di
-
1.
başlık yok! burası bom boş!