Bu fıkra Youtube Argonomi kanalından alıntıdır lütfen önce okuyun.
Zamanın birinde bir köyün ağası halktan aldığı vergilerle bir çiftlik kurmuş. Ve köylüler de o fabrikada çalışmaya, tavukların sağlıklı büyümesi, ineklerin süt vermesi için didinmiş. çiftlikteki hayvanlar arttıkça köylü zenginleşmeye başlamış. hatta ellerinde olan fazla süt ve yumurtaları başka köylere satmaya başlamış. Yıllar sonra bu ağa ölünce yerine başka bir ağa gelmiş, ve bakmışki yıllar geçtikçe bu köyün dış borçları artıyor, halk bu borcu farketmesin diye önce çiftlikteki tavukları satmaya başlamış, dış borç yavaş yavaş azalıyormuş. bir dahaki sene de inekleri satmaya başlamış. zamanla çiftleki hayvanlar diğer köylerin ihtiyaçlarını bile karşılayabiliyorken artık o köye bile yetmemeye başlamış. işte zenginliğe adım adım ilerleyen o köy diğer köylerden bu ürünleri satın almaya muhtaç kalmış. aga da eldeki tavuklar inekler bitince köylünün vergisini arttırmış da arttırmış.
Gelelim günümüze ve gerçeklere.
Tekel\'in satılması:
1862\'de Osmanlıda dışarıdan tütün alımının yasaklanması ile kurulmuştur. Yaptığı kar ve sermaye ülke dış borçlarına yetecek düzeyde olan bu fabrika 2003 yılında NUROL-LiMAK-ÖZALTIN-TÜTSAB Ortak Girişim Grubu’na 292 milyon dolara devlet tarafından satıldı (hisse devri 2008 yılında yapıldı).
2011 yılına gelindiğinde %90 hissesi amerikan bir firma olan texas pasific\'e 810 milyon dolara satıldı ve daha sonra 17 fabrikasının 8\'i kapatıldı ardından british american tobaccoya 1 milyar 720 milyon dolara satıldı ve artık Türkiyeye bünyesinde 400 işçi çalıştıran ve hiç bir faydası olmayan bir firma haline getirildi, ve 5 yıllık üretim garantisinin ardından kapatıldı.
Nerede şimdi Samsun Maltepe 2000 ? yerine marlboro var, gidin ingilizlere ödeyin parayı alın marlboroyu.
https://www.youtube.com/watch?v=GvGy-tQaur8
izleyin belki uyanırsınız, Şuraya da Atatürk\'ün bir çift sözünü bırakayım.
Efendiler! Halkçılık, toplumsal düzenini egemenliğe, haklarına dayandırmak isteyen bir toplumsal doktrindir. Biz bu hakkımızı korumak, bağımsızlığımızı güven altında tutabilmek için, meclisçe bizi yok etmek isteyen empreyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı ulusça savaşı uygun gören bir doktrini uygun gören insanlarız.
Her sözünde bir anlam yatıyor ama konuya ilişkim olmasa da bunu da katmak istedim;
Türk ulusu, evlatlarına vereceği eğitimi mektep ve medrese olarak birbirinden tamamen başka iki kuruma pay etmeye katlanabilir miydi? Eğitim ve öğretimde birliği sağlamadan, aynı düşüncede, aynı anlayışta bir ulus yaratmaya imkan aramak, abesle iştigal etmek olmaz mıydı? Yani dıbına soktumun medreselerini bu yüzden kapattık, salak bireyler yetiştirmeyin diye kapattık, siz de gidip imam hatip açtınız dıbına kodumun beyinsizleri
bu sözünü çok severim gerçekten :D
Özet: okuyun amk yazdık o kadar.