+2
Babam oto boyacısıydı annem ise ev hanımı. Öyle çok bi gelirimiz yoktu kendi yağımızda kavrulup giderdik. Dururumumuzun pek iyi olmadığını bildiğimden babamdan elimden geldiğince para istememeye çalışırdım üniversiteyi kazanacağımı düşünmüyordum ama ya tutarsa ihtimaline karşı bi işe girip para kasıyordum. Akşamları ara sıra biraz lys konularına çalışıp dışarı çıkar 3 arkadaşımla takılırdık. iyi çocuklardı yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Günler stabil geçiyordu. lys ye bir ay kala babam benimle konuşmak istediğini dışarı çıkmamız gerektiğini söyledi. Eyvallah dedim. Babamla Ankara'nın temmuz ayındaki o hafif esintisinde sohbet etmeye başlamıştık
Ba:oğlum bir ay sonra sınavın var ne yapmayı planlıyorsun?
Be:valla baba bakarız bi çaresine sen ne konuşcaktın benimle?
Ba:bak oğlum biz çok zor günler gördük bu hayatta yüzümüz gülmedi senin iyi yerlere gelmeni istiyorum bırak şu işi sadece derslerine yoğunlaş.
Be:ama baba
Ba:itiraz istemiyorum! Ben elimden geldiğince senin üniversite giderlerini karşılamaya çalışacağım.
Orda çok şaşırmıştım beyler biz babamla her zaman baba oğuldan çok arkadaş gibiyizdir ama aramızda ilk defa o kadar resmî bir konuşma geçiyordu. Ne diyeceğimi bilemedim üniversiteden pek bi beklentim yoktu ama artık bişeyler yapmam gerektiğinin farkına vardım.