+81
-12
Bakın güzel kardeşlerim biz rastgele Türkiye'de doğduk ve bu ülkenin ne zorluklarla kurtarıldığını ve kurulduğunu hepimiz aşağı yukarı biliyoruzdur. Sağcısıyla solcusuyla bir bütünüz. Burda herhangi bir partinin propagandasını yapmayacağım ama gururla ampul partisinin anti propagandasını yapmaya karar verdim. isteyen istediği gibi taşşak geçebilir açıkçası hiç gibimde olmaz. Okumayan okumasın özet mözet geçmicem. Neden ampule oy verilmez çünkü başındaki şahıs tam bir şerefsizdir. Bunu nerden mi çıkardım aşağıda söylemiş olduğu birçok söz vardır.
Bu adamlar gazetelere ve yandaş medyalara çarşaf çarşaf reklam veriyorlar yok efendim ekonomiyi çok düzelttik biz ülkeyi çok güzel yaptık Dış borcumuzu iç borcumuzu azalttık ihracatımızı arttırdık ithalatımız düştü bilmem ne diye. Sorarım size sağı solu oldu bittiye getirerek özelleştirmek adı altında satarak ve bu sattığı yerler yerine yeni fabrikalar veya üretim yerleri yapmayarak ekonomi iyileşebilirmi sizce? Türkiye istatistik kurumunun yaptığı araştırmalara göre dış borcumuz Cumhuriyet kurulduğundan 2002 ye kadar 125 milyar dolarken bu adamlar 2002de geldiğinden 2011 yılına kadar 300 milyar dolara dayanmıştır. Aynı şekilde iç borcumuz da 150 milyar dolardan 450 küsür milyar dolara ulaştı.
Yukarıdakilere belki yok efendim onlar doğru değil diyebilirsiniz. O zaman size en basitinden elektrik ve tüp fiyatlarından örnek vererek devam edeyim. Elektrik kwh fiyatı 11 küsür liradan 18-19 liraya ulaşmıştır ve herkesin evinde kullandığı 12 kiloluk tüp fiyatı 17 liradan 60 küsür liraya yükseldi. Benzin litre fiyatı 1,5 liradan 4 liraya dayandı. işsizlik oranı %10 küsürden %15'leri geçti. Bu ve bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu adamlar başa geldikten sonra her geçen gün dışarıya daha da bağımlı olduk.
Burda birkaç kişinin gözünü açsam bile bence bu birşeyleri değiştirecek. Belki bana sorcaksınız ulan ampule vermicemde kime vercem amk diyeceksiniz. Bütün hepsi çalıcak bütün hepsi şunu yapcak bunu yapcak diyeceksiniz. O zaman size şunu söyleyeyim. Bu adamlar bas bas bağırıyorlar. Büyük ortadoğu projesinin (BOP) eş başkanıyız bu görevi yapıyoruz biz bilmem ne diye. Amerika'nın dış işleri bakanı Condalize rice zamanında ortadoğuda barışı sağlamak için BOP adlı proje ile 24 ülkenindi sanırım tam hatırlamıyorum sınırını değiştirmeyi planlıyorlar ve bu ülkelerin içerisinde Türkiye'de var demişti. Bunu araştırıp internetten rahatlıkla bulabilir her isteyen. Yani demek istediğim bdp ve akp dışındaki hiçbir parti bu ülkenin bölünmesinden yana değil.
Herkesin bir dini görüşü bir siyasi bakış açısı vardır saygı duyarım fakat bu gibi şeyler sizin çocuklarınızı veya torunlarınızı kurtarmayacak. Bu ülke emperyalizmin etkisine tamamen girdikten sonra sizin o dininizi de değiştirecekler. Bakınız afrika ülkelerinden bazılarında emperyalizmin etkisiyle dini inanç vs gibi birçok etkiyi emperyalist devletler bu ülkelere kelimenin tam anlamıyla empoze etmiştir.
Bu yukarıdaki açıklamayı yapmasamda bu adamların niyetleri aşağıdaki sözlerinden anlaşılabilir.
11.02.2006
Vatandaş: Anamızı ağlattınız be. Aşk olsun size aşk olsun. Tarım Bakanı Anayasa'yı ihlal ediyor. Yetmedi mi be? Hangi yüzle geldin buraya?
Başbakan: Bırakın yanıma gelsin. Derdini bana anlatsın.
Vatandaş: Geliyorum... Yetti artık ya! Öldük, bittik sayın başbakan... Devletimin Başbakanı...
Başbakan: Terbiyesizlik yapma!
Vatandaş: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen hakaret etmeyin.
Başbakan: Böyle bağırılmaz ki! Artistlik yapma!
Vatandaş: Artistlik yapmıyorum, sanatçı değilim ben.
Başbakan: Artistlik yapma! iyi bir sanatçısın. iyi bir sanatçısın terbiyesizlik yapma!
Vatandaş: Tarım bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?
Başbakan: Lan bana anayasayı öğretme! Terbiyesizlik yapma!
Vatandaş: Lan mı???
Başbakan: Evet
Vatandaş: Lan mı??? Canın sağ olsun...
Başbakan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Vatandaş: Ne zaman?
Başbakan: Şimdi.
Vatandaş: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağladı. Suya muhtaç olduk...
Başbakan: Hadi ananı al git buradan.
Vatandaş: Lan diye hitap etme. Ayıp be.
04.09.2006 - Artık şehit cenazesi istemiyoruz diyen şehit ailesine şöyle dedi:
"Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!"
05.09.2006
"Askerlik turistik bir yer değildir demek istemiştim... "
Eylül 2006 - Bahçeşehir Üniversitesi mezunu ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Ohio Kent State Üniversitesi'nde master yapmış; PKK ile savaşırken şehit olan Asteğmen Zeki Burak Okay'ın "devlete hakkımı helal etmiyorum" diyen evlat acısı çeken annesine şöyle dedi:
"Bunları mı dinleyeceğim ben"
14.11.1994 - Hürriyet
"10 Kasım'da yaygara kopartıldı."
22.08.1995 - Suudi Arabistan'da kafaları kesilerek idam edilen Türk vatandaşlarıyla ilgili olarak:
"Suçu bile bile işliyorlar. Cezalarını çeksinler. idam cezasına çarptırılanları kurtarmaya çalışanların asıl amacı islâma küfretmektir" - Milliyet Gazetesi, 23 Ağustos 1995
06.03.1996 - Hürriyet
"Mayo reklâmı şehvet sömürüsüdür"
01.05.1996 - Hürriyet
"içki yasaklansın."
16.10.2005 - Milliyet
Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim."
2004
"Maaşım yetmediği için ticaret yapıyorum."
"Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıyım... "
"Değiştim!" (Seçimler öncesi) 2006 senesi bir röpörtajı : "Asla değişmem!"
"Yapılabilecek tüm jestleri yaptık. Kopenhag kriterlerini yerine getirdik. Artık Avrupa'dan delikanlılık bekliyoruz. "
Birleşmiş Milletler tarafından El Kaide terör örgütünün finansörü olarak ilan edilen ve interpol tarafından aranılan Yasin El Kadı hakkında konuşurken:
"Hayırsever bir işadamıdır, kendisine kefilim."
1999 - Pınarhisar Cezaevi
"Başbakanlık koltuğuna oturmadan ölürsem gözüm arkada kalır. Allah nasip ederse bir nihai hedefim Çankaya Köşkü'ne çıkmaktır."
Aralık 2006 - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve tüm muhalefet partilerinin erken seçim talebi üzerine:
"Bu nedir bu, hayatında iki koyun gütmemiş olanlar, artık diyorlar ki; erken seçim. Arkadaş, demokraside, bu iktidarın vereceği bir karardır. iktidarın böyle bir derdi yokken, size ne yahu!"
Ocak 2007 - Seçim hazırlığına giren AKP
"'Cumhuriyeti biz kurduk!" Sevsinler seni, nasıl da kuruyorsun! - ardından - CHP çok partili dönemde asla tek başına iktidar olmamıştır, asıl CHP iktidar olduğu zaman kadrolaşmasının en büyüğünü, en kaşarlısını yapmıştır!!!"
Berlin'de 800 bin Holdingzedenin 30 Milyar €'larını dolandıran islami Holdingler meselesini anlatan ve Holdingzedelerin artık intihar ettiklerini söyleyen ve bu dolandırıcılardan birisinin de başbakanın arkadaşı olan Halil Demirkaya olduğunu söyleyen Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Demirci' yi kasderek, mikrofonun açık olduğunu unutarak Ali Babacan'a dönerek söyledikleri.:
"Ali çağır şu sahtekârı derdi neymiş sor "
"Sen ne mutlu Türküm diyene dersen o da ne mutlu Kürdüm diyene der. "
16.05.2007 - IPI Dünya Kongresi
"islam karşısında laik biri değilim."
08.01.1996 - Milliyet
"Ben meclis'in dua ile açılmasından yanayım."
21.11.1994 - Milliyet Gazetesi, 23 Ağustos 1995
"Elhamdülillah müslümanım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir."
08.01.1995 - Hürriyet
"Ben istanbul'un imamıyım."
09.05.1995 - Milliyet
"imamlar da nikah kıysın."
05.02.1996 - Akit
"Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır."
Recep Tayyip Erdoğan'ın ART Televizyonunda yayımlanan konuşması:
"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye. Yahu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek !"
Recep Tayyip Erdoğan'ın ART Televizyonunda yayımlanan konuşması:
"Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. ikisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz."
Recep Tayyip Erdoğan'ın ART Televizyonunda yayımlanan konuşması:
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koskoca bir yalan. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır."
"ikinci Cumhuriyet Tartışmaları" kitabındaki söyleşisinden:
"Bize göre demokrasi amaç değil, ancak bir araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız, bu düzenlerin seçiminde bir araçtır. Türkiye, kendisine din olarak Kemalizmi almış, başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir. Oysa en üst belirleyici islam'ın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir."
14.01.2000 - Avustralya SBS Radyosu'na yaptığı konuşmadan:
"Sayın Öcalan düşüncelerinin değil, almış olduğu kellelerin hesabını veriyor."
10.04.1995 - Saygı duruşunda ayağa kalkmadığı için eleştirilmesi üzerine - Milliyet Gazetesi, 11 Nisan 1995:
"Saygı duruşu sap gibi durmaktır. Saygı duruşu yerine dua edilmeli. Sap gibi durmanın manasını anlayamıyorum"
Cumhurbaşkanı'nın 29 Ekim Cumhuriyet bayramı resepsiyonuna rektörleri çağırması nedeniyle - 2005
"Bayram değil seyran değil."
"Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, islam’ın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir. Ben islam’ın devlet planı içinde düşünüyorum. "
"Demokrasi bir tramvaydır, gideceğiniz yere kadar gider orada inersiniz. "