1. 1.
    0
    evet beyler bu hikayeye ne derseniz deyin. ister macera ister korku ister dram ister komedi.. herşeyi bu hikayenin içinde bulabilirsiniz. geçirdiğim 3 aylık bir zaman dilimi bana bir ömür gibi geldi desem yanlış olmaz.

    ilk kıvılcım benim yazlıkta kalma isteğimle yakılmıştı. yaş 20 ve üniversitede ikinci senemi devirmiştim. şu anda özel sektördeyim bununla ilgili soruları pm'den sorarsanız cevaplarım.

    önceki seneler yazlığa gitmezdim, gitmek istemezdim. yazlığın yeri akdeniz ve egenin neredeyse birleşme noktası diyebilirim, güzel yer sonuçta ama gitmeyi ancak o 2009 senesinde aklıma koymuştum, gariptir. mayısın sonlarına doğru gitgide bendeki bunalma hissiyatı yükseliş gösterdi. bir an önce kendimi deniz-kum-güneş üçlüsüne bırakıvermek istiyordum. nihayetinde okul bitmişti ve evde geçirdiğim 3-4 gün hazırlık mahiyetinde sürüp gitti.

    ve 1.5 saatlik yolculuk başlıyordu. benim için bu 'enteresan' yaz başlıyordu.

    bu gece dünya kupasından sonra 01.15-01.30 gibi açılışı yapmayı planlıyorum. eğer giremezsem ertesi sabah kesinlikle başlıyorum.
    ···
  1. 2.
    0
    reserved
    ···
  2. 3.
    0
    reserved
    ···
  3. 4.
    0
    reserve
    ···
  4. 5.
    0
    reserved
    ···
  5. 6.
    0
    gececi tayfa burada mı? birkaç part atalım bakalım.

    1.5-2 saat süren yolculuk sona ermişti. 2 part steyşın vagon ile gittik bizim yazlığa. hiperaktif amcam, titiz teyzem, dedem(her ne kadar 80 yaşını devirse de buradaki çoğu asosyalden dinçtir aq. sözüm meclisten dışarı hemen alınmayın * , panik atak annem, cimri babam, yeni doğan erkek kardeşim, 8 yaşındaki kız kardeşim, dedeme uyum sağlamaya çalışan fal ile kafayı bozmuş anneannem.. kadro buydu beyler 4+4+2 dizilişiyle vagonlardaydık.

    vardığımızda bizi yazlıkta karşılayan necati isimli bir barzo oldu. altına 2000'li yıllarda moda olan yırtık beyaz pantolonlardan takmış, üstünde kırmızı-mor tam muallak işi gömlek, yakalarını imkanı olsa göbeğine kadar açarmış herhalde bütün kıllar fırlamış bildiğin yaz tatilime başlama hevesimi söndürdü gavatın doğurduğu. cimri babam da anca böyle godoşlarla arkadaş olur anasına satayım.

    buralar binalar olsun siteleri olsun yerleşme olarak değişmiş. tanıttı biraz gidilecek mekanları gösterdi. sonuçta her sene gittiğimiz yazlık ama herif olmasa hakikaten ortada kalırmışık. ağzı laf ta yapıyor huur çocuğunun arada bana da iş atıyor diye tırsmadım değil. ters cevaplar vererek kıllarıyla cevap bekleyen silüetine olumsuz sinerjiler gönderdim.

    dedem bu gezintiden sıkılıp babama hokkalı bir küfür etti. hiç çekinmez bütün aile oradayken asıldı koltuğa. babam pısırık sesini çıkaramadı. ben vur joker vur kıvdıbına geldim diyebilirim.

    geçen seneye göre çok değişmişti yazlık. daha da güzelleşmiş, insanları bile farklı geliyor gözüme. hele şu kızları.. aman tanrım. felaket olmuşsunuz siz! yazlıkta muhabbetimin olduğu birkaç kızı daha ilk günden görmem olayları şekillendirecekti henüz erkendi oysa.
    ···
  6. 7.
    0
    kızlardan birinin adı şeyma diğerinin adını gibtir edin. her neyse bunlar yazlığa girmeden çay bahçesi gibi bir yer var ama hani yaşlılar için değil. tamamen varoş bir mekan.(olumlu anlamda) ben indim arabadan karşıdan görünce samimi olduğum kız yani şeyma baya hareketlenmeye başladı. selam verdim, kız ani bir şekilde sarıldı bana. e tamam sarılacaktık ama nedense fazla hevesliydi. yanındakine sadece karşıdan hafif sırıtarak merhaba deyip fazla giblemedim.

    şeyma hani taş olmuşsun yavrum sen. bana sarılırken göğüslerinin sahip olduğu kıvrımlar beni tahrik etmedi değil. şaka maka 5-6 aydır icraat yok bende. e tabi sevgili durumları dışında konuşuyorum. beyler sonuçta bu kızla 2 yazdır konuşuyoruz. normalde baya uzakta okuyor benden 1 yaş ufak. özellikle geçen yaz samimi olduk, kaynaştık. okul zamanı devam ettiremedk ama baya hevesli çıktı ateşli arkadaşım *

    şimdilik kötü niyetim yok akışına bırakalım.

    akşam 8-9'a kadar takılıp eve döndüm. malum ilk günden avare olmayalım. zaten aileyle de adam gibi vakit geçirmiyorum ne zamandır. şefkat dolu bir akşam yemeği hiç fena olmazdı. anneannem ve dedem olsun amcamla birlikte sofrada kopardılar bizi. normalde yaşlıların bayat muhabbetlerine girmem ama bunlar bambaşka beyler. sadece dış görünüş farklı o kadar diyorum. adamı alır başka diyarlara zütürür. yanlış anlaşılmasın *

    her neyse muhabbet ede ede, çekirdekleri çıtlaya çıtlaya geçti saatler. anneannem çayları getirirken aynı anda birşey anlatmaya çalışınca çaydanlık dedemin emekli hava takımına devrildi. o nasıl bir feryattır dıbını gibeyim. dedem öyle bir nara attı ki.. eski toprak kül olmadıysa iyidir.

    gece yarısından sonra mesaj geldi şeymadan. 'hala evde misin ya hani sahile inecektik?'
    ···
  7. 8.
    0
    reserved yaz panpa
    ···
  8. 9.
    0
    bu mesajdan sonra içimdeki bütün hormonlar harekete geçti desem yeridir. şaşkınlık, merak, çaresizlik.. kız çağırıyor işte bundan daha doğal ne olabilir diyebilirsiniz. beyler kızla yazdan yaza konuşuyoruz ve durup dururken bu kadar istekli olmasını anlayamıyorum. kız azmış işte git çak ta diyebilirsiniz ama öyle bir durum olsa bile neden ben?

    bu sorular kafamda dolanırken çıktım yazlıktan. gitmeden önce şeymanın arkadaşlarından 2-3 kişiyi grup halinde gezerlerken gördüm. nereye gidiyosun falan. şeymanın yanına dedim takılacağız biraz. gülüşmelerden sonra arkamı döndüm ve hiç te iyi hissetmiyordum.

    sahile girmeden ufak bir pub var. şeymayı onun önünde gördüm muhtemelen girişte karşılamaya gelmiş. benden iyi biliyor sonuçta buraları. beni gördüğündeki kıpırdanmaları bu sefer yoktu çünkü kafayı ben gelmeden halletmişe benziyordu. hoop dedim 'yavrum bu ne hal? kıvdıbını bulmuşsun bile?' diyerek hafiften sataştım samimiyetini ölçmek adına. kızda tık yok. 'hadi sahile gidelim' e olur dedim haliyle.

    sahilde ıssız bu gece aksine. henüz yazın başı olmasına bağlıyorum bunu. sahilde yürümeye başladık ki anında koluma girdi bu. ben yan gözle bakıp sırıttım sadece. kız o kadar derin duygulara giremez çünkü çoktan uçmuş.

    şeytan beni dürtükledi. pub'a dönsek mi biraz? dedim. hem kendi kafamı hem de kızın zaten kıyak olan beynini daha da bulandırmaya niyetliydim.

    oyun neyse ona göre oynamak gerekir *
    ···
  9. 10.
    0
    beraber pub'a girdik. iyice yanıma sokulmaya başladı. meme ucunu üzerimde hissettim resmen. benim kolay kolay kafam olmaz ama içebildiğim kadar içtim. kıza önce kırmızı şarap sonra bira içirdim. sonra bunu 4-5 defa tekrarladık. daha birsürü kombinasyon denettim buna.

    kız hoşafa döndü. ben mayhoş diyarlara gidip gitmeme arasında kıvranıyorum. pub'ta uyumayı teklif ettikten sonra kızın şuurunun iyice kaybolduğunu farkettim.

    gel dedim gidiyoruz tekrar sahile. biraz dolanalım seninle. yürüdük yürüdük.. sonunda kız bayılacak gibi oldu, sakince çömdük bi yere. üstüme çaprazlama pozisyonda yayıldı bu. elini göğüs kıllarımın üzerinde gezdirmeye başladı.

    ben de karşılık verme icabında elimi daha da sıcak bölgelere hareketlendirdim. kız bana baktı ve gayet yamuk bir şiveyle 'bu gece tam eğlenemedik sanki yeaa' dedi. ben de gecenin daha uzun olduğunu belirttim ve kısa bir sessizlik oldu.

    ardından gözlerini bana çevirdi ve beyler sanki o an bana yakınlaşmaktan başka çaresi yokmuş gibi bir şey hissetim(!) bu yere dikkat çekerim ileride çok lazım olacak. ve bal dudaklarından bir tutam aldım. geri çekildi. 1-2 saniye sürdü ardından tutkulu bir şekilde yapıştık birbirimize. alttan eller destekliyor üstte köprüler kurulmuş. lokum gibi dudaklar cennetin bir parçasıydı evvelallah.

    ateşli dakikalarımızı telefonum böldü.
    ···
  10. 11.
    0
    reserved
    ···
  11. 12.
    0
    sevişmekten nem kapan dudaklarımız tekrar bir araya gelmek istiyordu, istemsizce. telefonu açtığımda amcam bir iki küfür sallayıp nerede olduğumu sordu.

    sahilde arkadaşlarla takıldığımızı söyledim. saat 2'yi devirmişti. bulunduğumuz tatil köyünün merkezi sayılacak 'x bar'a gitmemi söyledi. beni oradan alacağını ve işimizin olduğunu söyledi. tamam dedim haliyle.

    bu şehvetli dakikalar hoşuma gitmişti. daha bu sabaha kadar belki de rüyama bile girmeyen bu endam-ı enfes kıvamlı kız ile delicesine sevişmeyi kesmek hiç aklımdan geçmezdi. gayri ihtiyarı sıyrıldım şeymadan.

    anlattım neden gitmem gerektiğini. bu bana sarıldı. daha doğrusu bunu beklemiyorudm. tamam birbirinizin içinde dolaşmadığınız kalmış sarılması mı garip geliyor diyeceksiniz. beyler öyle bir anda sarıldı ki o ana sadece duygular tercüme olabilir. ben de şeymadan böyle bir hareket beklemiyordum, hele o anda(!)

    HER NEYSE ŞU BAHSETTiĞiM BARA DOĞRU YOLA KOYULDUM..
    ···
  12. 13.
    0
    Reserved
    ···
  13. 14.
    0
    reserved
    ···
  14. 15.
    0
    rezerved
    ···
  15. 16.
    0
    bara gittiğimde amcamı giriş kapısında gördüm. hemen el etti ve yanına bile gitmeden arabayı gösterdi. bu garip hareketlerine bir anlam veremiyordum, özellikle o capcanlı dakikalardan sonra barzo amcamla ne yapacağımızı düşünmek gibi evreler arası geçiş yapmam beni gerçekten zorluyordu.

    askerden tanıdığı varmış. 2 sene hapis yatan ruh hastasının tekine borçlanmış. herif parayı istiyormuş askerlik falan dinlemiyormuş. hay amca feriştahını gibeyim senin. beni alet ettin ya şu işlerine daha ben sana ne diyeyim. belki de en güzel gecelerimden birini yaşayacakken (o gecenin nereye gideceği hiç belli değildi hele de o kafayla) gelip amıma koyman için kim emir verdi sana?

    acil gitmemiz lazımmmış. ben neden geliyorum ızdırabını gibtiğim?. tabi böyle diyemedim 'benim ne işim var amca onu anlamadım?' demekle yetindim. sonuçta adamda züt korkusu yok onu anlamış bulunmaktayım. yazlıkta tanıdıklarının az olması da bunu etkiliyor. gerçi sadece konuşmaya gitmiyoruz anlaşılan. 5-10 dakika sonrabaşka bir barda durduk. herif barlar arası dolmuş görevi görüyor yemin ederim. benim neredeyse 2 kalıbım boyutunda olan bir çamyarması bindi arabaya. arkasından tam 3 tane daha lavuk geldi. amcamın tanıdığı olmaması teorimi çürütmüş oldu.

    ve amcam kontağı çalıştırmadan önce ağzından şu sözler döküldü: 'yavşakların dıbına koymaya gidiyoruz daha fazla soru sorma'
    ···
  16. 17.
    0
    reserveddd
    ···
  17. 18.
    0
    fabrika çöplüğü gibi bir yere gelmiştik. arabayı durdurduğu gibi indik hep beraber. kapının önünde bir lavuk belirdi ve elinde odun mu dersiniz kütük mü dersiniz o tarz bir şey gördüm. içerideki herifler
    de tam gözükmüyor ama belli yani 5-6 kişi varlar. önceden ayarlanmış bir buluşma ama ne için?

    amcam konuşmaya tam girecekken küfürle karşılık alınca amcam sol kroşeyi indirdi. ben de hafiften tırsmaya başlamıştım sonuçta buradaklerin en ufağı bile benden en az abartmıyorum en az 10 yaş büyüktür. şu tiplere bakın. arkadan herifler gelmeye başlayınca bizim çamyarması hani kontrolsüz güç derler ya aynen öyle atıldı herifin üzerine. içeri baktığımda 4 tane ateş etrafında 1 tane cam kenarında olmak üzere 5 tane barzo vardı. ateş neden yakarsınız anlamam ki? kış mevsimindeyiz sanki anasına satayım. hadi romantizm derseniz anlarım hiçbir çabası olmayan bu zütten doğma enbesiller birbirini tatmin edebilir ama belli ki mafya zannediyorlar kendilerini. bizim grup bu ateş etrafındakilere dalmaya başladı. o anda sağıma döndüm ve cam kenarındaki herifin beni gördüğünü farkettim. bana doğru gelmeye başladı. en fazla 5-6 saniyem vardı zütüm tutuşmuştu. sağıma soluma baktım anında kızılcık tarzı birşey gördüm. aldığım gibi salladım yukarı. herifin yanağına şak diye oturdu. öyle bir hışım ve korkuyla vurdum ki 9-10 saniye kalkamadı yerden. bu barzo için çok bile. sonra bizim lavuklar diğerlerinin işini halletmiş olsa gerek gelip onun da dıbına koydular.

    bu güzel başlayan gecem böyle gibimsonik bitmiş oldu.

    anlaşılan yarın daha yorucu bir gün olacak.
    ···
  18. 19.
    0
    reserv.
    ···
  19. 20.
    0
    reserved
    ···