2007 senesinde yaşadığım korkunç

ve ibretlik hikaye panpalar. ilk defa bu kadar anlatmaya yakın hissediyorum kendimi

dinleyen dinlesin. yazmak anlatmaktan daha kolay. 2007 kışı izmir'in turistik ilçesi çeşme.

hava fırtınaya kaçacak kadar kuvvetli rüzgarlı. bulut var ama yağmur yağmıyor. yazlığa gidiyorum Çeşme otobanından. Kış vakti olduğu için yol bomboş. tabi birde gecenin etkisi var.

100 110 km hızda seyrederken birden aracın kontrolünü kaybettim. toparlayana kadar zütüm çıktı o derece.

aracı yavaşlattım ve sağa çektim. Issız bir yol bilen bilir. Sağ arka lastik patlamıştı. Hayıflanarak bagajdaki stepneyi ve takımları çıkardım

hızlı anlatacağım binler ya şimdi ya hiç.

krikoya koydum aracı, lastiği yerden kestim. fakat bir türlü somunları gevşetemiyordum. Ne kadar uğraşsam da olmuyordu. hafiften rüzgar sesi beni ürkütmeye başlamıştı.

seslerin geldiği tarlaya doğru bakıyordum ama boşluktan başka hiç bir şey yoktu. bu arada 20 dakika olmasına rağmen tek bir araç geçmemişti iki yönden de.

Uzun uğraşlarımdan sonra sökebildim eski lastiği çıkardım ve yenisini taktım.

Çeşmeye doğru yola devam ettim...

Çeşme ılıca orman kampına 300 metre uzaklıktaki yazlığa ulaştım. Kafam bozuktu, okul bitti iş ne olacak, nişan yaptın nasıl evleneceksin falan derdi ile kafa dinlemeye gelmiştim ama aksilikler peşimi bıramıyordu.

içeri girmemle inanılmaz derece leş kokusu geliyordu burnuma. Işığı açmaya çalıştım ama açılmıyordu...

sigortalar atmış olmalı dedim ve arka bahçenin oradaki sigorta kutusuna yöneldim. kaç gündür tek bir yağmur yağmamasına rağmen çimlere bastığımda ayağımın bir kısmı çamura gömülüyordu...

sigortaları açtım elektrikler gelmişti. bu arada ayağımın çamura batmasına neden olan suyun da deponun delinmesi olduğunu anladım.

leş kokusu ise burnumun direğini kırıyordu adeta! Yatak odasına yöneldiğimde kapıyı yavaşça açtım ve o an gördüğüm kalbimi yerinden çıkaracaktı...

Ölü bir karga yatağın üstünde yatıyordu. en fazla 3 gün olmuş olmalıydı tüyleri ve eti liğme liğme olmuştu

arkadaşlar bu hikaye gerçektir. içinde metafizik falan beklemeyin. sadece sonunda yapılacak yanlışların insanı nasıl etkileyebileceğini anlayacaksınız

Yatağın üstündeki çarşafı olduğu gibi çarşafa dolayıp çöpe attım. fakat çöp diğer mahalleye zütürülmüş olduğundan oraya doğru hızlı adımlarla yürüdüm.

Bir yandan da bu olayım nasıl olmuş olabileceğini düşünüyordum. çünkü yatak odası dört tarafı da kapalı bir yerdi.

Yazlığa anne ve babamdan başka kimse gitmezdi.

Evin her yerinde iç çamaşırları, prezervatifler de dikkatimi çekti.

iyice işkillendim ve hızlıca eve gitmeye karar verdim. dönüş yolunun nasıl geçtiğini inanın hatırlamıyorum.

Yazlıkta bir şeyler olmuştu içimi kemiriyordu bu düşünce.

Anne ve babama durumu açıklayamadım. içimden bir ses bunu yapmamam gerektiğini telkin ediyordu sanki bana. Uzun zamandır da bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum.

Durum bununla da bitmedi. bilgisayarımı açtığımda sık kullanılanlar sekmesinde ise bu adres vardı! http://www.buyukruyatabirleri.com/karga/

O an beynimden vurulmuşa döndüm. neydi bu başıma gelen şeyler, beni derinden etkiliyordu. sonunda üstüne gitmeye karar verdim. tek şüpheli vardı gözümde. benden 2 yaş küçük üvey kardeşim

üvey kardeşimi sosyal hizmetlerden daha 3 yaşındayken evlatlık edinmişler. ben hayal meyal hatırlıyorum. yalnızca gerçek annesinin büyü yapmaktan deliren bir kadın olduğunu biliyorum. bu arada kardeşimin adı semih. semih suskun ve kendi halinde bir çocuktu.

Bunları planlamış olamazdı çünkü buna gerek olan hiç bir şey yoktu. bir gün semihe bunları anlatmaya karar verdim. yüzü düştü karşımda hiç bir şey söyleyemedi. besbelli o yapmıştı. sıkıştırmadım orada bıraktım konuyu.

ilerleyen 2 gün içinde tekrar onu alıp bostanlı sahile zütürdüm. ne oldu anlat bana hadi. sonra ağlamaya başladı.

- abi beni gerçek babam buldu okulda hepsi onun yüzünden dedi.

- nasıl yani! diye tepki verebildim sadece...

sonra anlatmaya devam etti...

abi bana ailemizin tüm mirasının bana kalabileceğini bunun için de senin ortadan kalkman gerektiğini söyledi. baştan karşı çıktım fakat beni huzursuz ettikçe teslim oldum dedi hıçkıra hıçkıra...

- devam et semih! diye tepki verdim

- babam bana annenin yeteneklerinin bende olduğunu ve büyü ile seni sıkıntıya sokabileceğimi söyledi. öz annemin büyü kitabını verdi elime. gerekli olan sayfa da yapılması gerekenler yazılıydı. ve onları yaptım...

- o yüzden mi bu kadar sıkmıştım kendimi, hatta zona bile geçirmiştim sıkıntıdan. her şey daha anlamlı oluyordu.

- sonra yazlığa gideceğini öğrendim. Bunun üzerine öz babama anahtarın yedeğini verdim. babam yazlığa gidip seni iyice ürkütecek şeyler hazırlayacağını söyledi...

gözlerimi açmış sadece onu dinliyordum.

Karga ile ilgili rüya tabirini senin pc'ne koymamı söyledi yaptım. Dedi...

bu arada depresyon ilaçları kullanmıştım 3 sene kadar. pgibolojik anlamda hassas bir yapıdayım. bu zayıflığımı kullanmak istemişler.

- artık son nokta gelmişti ama yapamadım abi dedi, intihar büyüsü yapacaktım ama yapamadım deyip ağlamaya devam etti...

ikimizde 30 dakika kadar konuşamadık. gerçek kardeşim olsa anca onun kadar sevebileceğim semih beni öldürmeyi düşünmüştü...

Bu arada semihin babası bu olaydan 2 ay sonra gümüşpala semtinde bıçaklanarak öldürüldü. katilleri hala bulunamadı. bu hikayenin özü en yakınınızdaki kişiyi bile tanıyamayabilirsiniz. beni dinlediğiniz için sağolun panpalarım