2006 öss anım

hayatımın en gibko sınavlarından biriydi. bir de 5. sınıfta girdiğim bursluluk sınavı vardı. sene 1999 olabilir. hayatımdaki ilk önemli sınav oydu galiba. o sınavda da kendime güvenim olmadığından bir sürü boş bırakmıştım. boşları bir saydım tam 20 tane. sınavdaki görevli kadın hangi akla hizmetse önce soru kitapçıklarını toplamıştı. cevap kağıdım hala önümde. bir saydım 20 boş. oha lan bunla burs kazanabilir miyim ben ? diye sordum kendime. sorular olmadan rastgele birkaç cevap daha doldurmuştum. kadın en son cevap kağıdını alırken mal mal bakmıştı bana. ama bursu kazandığımı öğrenseydi şaşırırdı. ama duuuur konu öss.

moralim çok bozuktu. sınavım kötü geçti. ama beni asıl meraklandıran nasıl bu kadar geç kaldım lan ? kesin biri bana oyun oynadı amk mümkün değil diye düşündüm. cenabetlikten desen sınavlarıma hep cenabet girerim. öyle mal mal düşünürken bizim okulun en zeki 5 adamından ikisiyle durakta karşılaştım. tabii ki sınav hakkında konuşuyorlardı. adamlar bütün soruları ezberlemiş. mesela "evet 3 olacaktı o sorunun cevabı" diyorlar. ben de aval aval bakıyorum. çünkü ben 5 işaretlemişim ve adamlar hakikaten zeki. cevap anahtarı gibiler. onlar üç diyorsa üçtür. hayattaki hobileri soru çözmek, hocaları sorularla zor duruma sokmak ve bu böylece taşşak geçmek. "bak bak kesin bu soruyu yapamaz hoca. bunu soralım mı ?" gibi şeyleri çok duydum. amcıklar hangi soruyu tartışsa hep onlarla ters düşmüşüm. moralim tak gibiydi zaten. eeyyhhh beyaaa dedim. vardım evime.

- sınavın nasıl geçti ?
+ kötü
- hmmm. olsun bakalım inş hayırlısı.

evet. ailem muhafazakar. sınav başladığında ablam benim için dualar etmiş. bir şeyler okumuş. hani şu "hahahahahhhaha çok kolay lan" kısımlarında. sonra bir ara uyuklamış. hani şu benim çalınan dakikalarım kısmında. sonra uyanmış. tekrar okumuş, üflemiş. hani şu zütümün tutuştuğu soruları kısa sürede çözdüğüm dakikalarda. yaaa öyle işte.

ertesi gün soruların cevaplarına baktım. ama hepsi aklımda değildi. neyi işaretlediğimi bilmiyordum. kendimde değildim zaten son bölümlerde. o yüzden netlerimi tam olarak saptayamadım.

günler geçti. sınav sonuçları internette açıklandı. ama ben bakmadım, bakmadım, bakmadım. en son annem bir hışımla üstüme yürüdü. dövecek gibiydi. o zamanlar çok güçlüydü millet. ara sıra incide millet çıkıyor ya yok şöyle kaslıyım yok böyle kaslıyım. annem hepinizin dıbına kordu o haliyle. eski demirdöküm sobayı taşıyordu rahatça. heee annem en son isyan edince e dedim bir bakayım sonuçlara.

sıralamam 10700 civarıydı. ben daha kötü bekliyordum. sınavdaki performansıma göre iyi ama sınava girmeden önceki beklentime göre kötü sayılır. daha iyi olmalıydı. çevrem benden daha iyisini bekliyordu.

oha amk çok uzun oldu. tek entrydeki karakter sayısını geçmiş.

ilginç bir şey yok ama yazacağım. okumasanız da olur yani.

öss sisteminin değişikliğe uğradığı sene. biz girdikten sonra da değişiklikler oldu galiba. takip etmedim. neyse say1, say2 gibi puanlama türleri geldi. sınavda otuzar soruluk sekiz test vardı. ama beni 180 tanesi ilgilendiriyodu. türkçe 1, sosyal 1, mat 1, mat 2, fen 1 ve fen 2.

sınav gecesi pek uyuyamadım. aynı lgs zamanı gibiydi. yine aynı tür rüyayı gördüm. rüyamda tanıdığım arkadaşlarla birlikte aynı otobüse binip sınava gideceğiz. saçmalık ama öyle. otobüse yetişmek için pantolonumu giymeye çalışıyorum. niyeyse bir ağırlık var üzerimde. yavaş hareket ediyorum. evden dışarı çıkmayı başarınca sınava girmek için gerekli olan bir belgeyi unuttuğumu fark ediyorum. anama camdan vermesini söylüyorum o da yavaş yavaş hareket ediyor amk. her nasıl oluyorsa arkadaşlarımı otobüse binmiş bir vaziyette görüyorum ve otobüs kalkmak üzere. istediğim belgeyi alıp otobüse koşup yetişeceğim ama nerdeeee. pokemonda muk vardı bilirsiniz yavaş yavaş ilerler onun gibi. müthiş koşma isteğim var rüyada ama ayaklarım gitmiyor. otobüs de kalkma üzere. offff çok kötü bir durum. ama şükür ki uyandım. bitti ızdırap.

sabah olmuş işte. evdekilerde ölüm sessizliği. sanki beni kesmeye zütürecekler de veda ediyormuşuz gibi. perdeler kapalı. sessizlik hakim. kasvetli bir hava. ulan benden çok onlar dert edinmiş. ben sınavdan önceki akşam mahallede saat bire ikiye kadar arkadaşlarımla vakit geçirdim. futbol oynadık. size çocukça gelecek ama saklambaç oynadık, aylık oynadık. 21 yaşımda bile sokakta aylık oynadım :(
yani diyeceğim şu ki ben rahattım onlar değildi.

rüyamdan da anlaşılacağı gibi bende geç kalma korkusu var. mesela saat 12de biriyle mi buluşacağım. sabah saat 8de plan yapmaya başlarım. 10 dakikada hazırlansam. şu kadar dakikada durağa gitsem. otobüs falan filan şu kadar dakikada gelse. yolculuk şu kadar dakika sürse. belki aksilik olur 5dk daha ekleyeyim süreye. bçyle mal mal hesaplar. buluşacağım yere bir giderim saat 11:30. yaaaa böyle bir salaklık. hiçbir toplantıya geç kaldığım görülmemiştir. milleti bekletenlere de kıl olurum.

evdeki sinir bozucu ortam ve benim geç kalma korkum dolayısıyla evdekilere hadi ben gidiyorum dedim. babam geleyim mi dedi. yok ya ne gereği var dedim. sınava gireceğim okula doğru yol aldım. sınava daha 2 saat mi yoksa daha fazla mı ne var ben okula çok yakındım. okula doğru ilerlerken aytaç (unutmadım aytaç) diye biri "aa sen de mi sınava gireceksin? daha var gel şurada oturalım biraz" dedi. bayi gibi bir yere mi gittik ne. konuşuyoruz işte. eleman sporcuymuş sınavı pek giblemiyordu. rahattı.ya ben zaten 1 saatte çıkarım diyordu. beklentisi yoktu. ben de rahattım ama beklentim vardı.

her neyse. sınava gireceğim sınıftaki ortamdan bahsedeyim. ahahahahaha süperdi lan. sınıfa bi baktım öğrencilerin hepsi gözlerini yere dikmiş, dalmış. kara kara düşünüyorlardı. aynı evdeki hava. işte hepsi kurbanlık koyun gibiydi. boyunlar bükük hahahahha.

sınava geçeyim. kağıtlar dağıtıldı. denemelerde test çözme sıralamam hep şöyleydi; mat 1, fen 1, mat 2, fen 2, türkçe, sosyal. geleneği bozmayarak mat 1 den başladım. ilk sorular beklenildiği gibi çok kolay. 4 işlem soruları. soruya bakıp cevabı test kağıdına işaretlemem maksimum 2 saniye sürüyordu ilk sorularda. bakıyorum işaretliyorum bakıyorum işaretliyorum makine gibi. sanki vücudum refleks olarak yapıyordu bunu. çünkü benim aklımdan başka şeyler geçiyordu. parmaklarım a b c d e seçeneklerini karalarken ben "aa iyi başladım lan" diye düşünüyordum. sorularda ilerledikçe yavaşlıyordum ama hala kolaydı. yine vücudum makine gibi seri bir şekilde şıkları işaretlerken beni " aman allahım sanırım birinci olacağım. ünlü olacağım hahahhaha" düşünceleri sardı. tabii ki ciddi değildim. sadece mutluydum. kapasitemi biliyorum uçmaya gerek yok. mat 1 i kısa sürede bitirdim. bir ara önümdeki kıza baktım. sırtı açılmış amk. orada bir 2 dk konsantre kaybı yaşadım. neyse fen 1 i de yaptım. iyiydi. mat 2 ye geçtim. soktumunun bir polinom sorusunda vakit kaybettim. ama çok değil lan vallahi bak. sıra geldi fen 2ye. fen 2de 10 soru mu ne çözmüştüm. saate bir baktım amaaan allahıııım. yo yo olamaz yanlış hesapladım. bir daha hesapla kalan süreyi. neeeyyy ? sınav kaçta başladı ? ne zaman bitecek ? kaç dk kaldı ? olamaz bir yerde hata yapıyorum saatim bir saat ileride mi acaba ? yoo kadın kalan süreyi yazmış amk. evet yannanı yemiştim. fen 2de 20 soru , türkçe 30 soru, sosyal 30 soru ve çok az da boş sorum var. ama kalan süre 37 dk falan. şimdi tam olarak hatırlamıyorum.

inanılır gibi değil. daha önce 234567898765 kez deneme çözdüm. test benim işim. sınav benim işim. geç kalmam mümkün değil. ciddi denemelerde sınavı bitirirdim ve arta kalan zamanda edebiyat ve sosyal 2 çözerdim öylesine. sınavlardan erken çıkardım. aradan yıllar geçti hala inancım şudur ki birisi benim hayatımdan en az 40dk çaldı. zamanı ileri mi aldılar ne yaptılar bilmiyorum. filmlerde olur böyle şeyler. kendimi truman şovda zannettim. zamanım zaten az kalmıştı bu şaşkınlığımı atarken de bir iki dk kaybettim.
yalnız zütüm nasıl tutuştu var yaaaaa. vücudum manyak kan pompoladı. ilk başlarda hahahahahahahhaha diye gülen adam "ünlü olacağım hahahahahahaaha" diyen adam şimdi "hasgibtir sıçtım. nası olur ya. ailem şaşıracak. arkadaşlarım şaşıracak. rezil olacağım amk" diyordu. bir yandan soruları çözüyorum aceleyle bir yandan da "acaba seneye bir daha girsem mi yoksa ne olursa olsun bu puanlarla mı yerleşsem" planları yapıyordum. sonra karar verdim ki üşengeçliğimden ben bir daha sınava falan giremem.

şoku atlattıktan sonra nasıl çözüyorum var yaaa. fen 2nin geri kalanını nasıl çözdüm hatırlamıyorum zira biyolojiden nefret ederdim. benim için miyoz ve matoz vardı. yaa gerisini siz düşünün. ama türkçeyi nasıl çzödüğümü çok iyi hatırlıyorum.
aşağıdakilerden hangisindeki anlatım bozukluğu yoktur ? a) bla bla bla bla. hmmmm yok gibi. işaretle geç. emin olmadığım halde diğer şıkları okumuyorum bile. çünkü türkçe soruları upuzun. vakit az. adamlar destan gibi paragraf yazmış altına şu soru şair bu sözüyle neyi anlatmak istemiştir ? paragrafı okumuyorum sadece bir bakış atıyorum. bunları yaparken bile aklım başka yerlerde. hızlı okuma teknikleri dersi, görsel hafıza, mega hafıza, melik duyar hahaha. ulan konsantre ol göööööt. hatta boş bıraktığım fen2 ve mat2 sorularını bile düşünüyordum hangi yolla çözülür lan 0 ? gibi.

evet paragraf soruları diyordum. çok soru çözmenin çok deneme çözmenin avantajını burada gördüm. bu soktumunun şair, gazeteci, yazar sorularının aynısını daha önce 456789 kez çözdüm, duydum, biliyorum. paragrafı okumaya gerek bile yok lan. soruyu oku, şıkları oku. cevabı zaten bulacaksın. yine a şıkkını okudum budur yaaaeee deyip işaretledim. aşağıdakilerin hangisinde zart zurt. hep a şıkkını işaretledim laağğğyyynn. biraz da e şıkkından başlayayım okumaya. e şıkkını okuyorum hee tamam mantıklı. cevap bu olabilir işaretle. diğer şıklar ? gibtir et. böyle böyle 15 dakikada bitirdim türkçeyi. kaldı geriye 30 sosyal sorusu ve biraz boş bıraktığım sorular ve kalan 7 dakika.

sosyal sorularına geçtim. bu testten az puan geliyor. ama o az puanlar manyak sıralama değiştiriyor. boş bıraktığım soruları çözmek için dakikalar mı harcasam yoksa kısa olan sosyal sorularını mı çözsem ikilemi yaşadım. başladım kısa sosyal sorularına. kolaydı ya da bana öyle geliyordu diyeyim. e madem öyle hepsini çözeyim dedim. 5 dakikada 25 sosyal sorusu çözdüm. son 5 soru felsefe sorusuydu. manyak kafa gibiyor bazıları. bulaşmadım. normalde tam tarzım. kafa giben şeyleri severim ama şimdi zamanı değil. ömrü hayatımda ilk defa felsefe sorularını çözmeden bir deneme bitirdim amk. neyse 2 dakikam kalmıştı. o süreyle de mat 2 ve fen 2deki boş bıraktığım sorulara bir göz attım. türkçe-sosyal sorularını çözerken bile aklım onlardaydı aslında. birkaç şey işaretledim zaman doldu. çıktım.