1. 1001.
    0
    takipteyiz hocam
    ···
  2. 1002.
    +1
    mart ayının ortasına kadar böyle devam ettik işte. ben pek memnun değilim, babamda memnun değil işimden. kendisi de devlet memuru olduğundan işleyişi biliyor. beyler şimdi ukalalık yapmak istemem ama sonuçta ben üniversite mezunu adamım. iyi kötü teorik bilgim var ben ön büro elemanı olarak orada çalışıyorum. benim yaptığım işi normal eğitim alan insanlar da yapar. ağırıma gitmese de hoşlanmıyordum bu durumdan. hayır yükselme durumu olsa beklerim, sıkarım dişimi dayanırım ama öyle bir durumda yok. başkan bir daha ki seçimde seçilemezse alayımızı gönderirler. bir de angarya işler çıkıyor. muhabirle fotoğrafçı işi beğenmiyorlar ya da akşam geç saatte oluyor iş bunlar hop topuk. bir yandan fotoğraf çek - ki gazetelere yolluyoruz fotoyu tatilde dudağını büzüp fotoğraf çeken kezban iş olamaz resimler- bir yandan gittiğin etkinlikte ne oldu ne bitti not al falan yıpratıyordu. bir de yaptığınız işi küçümseyen andavallılar çıkmaz mı? işte o zaman kafaları kırıyordum. sen işini yapmaya çalışıyorsun adam gelmiş kadınların kalçalarını mı çekiyosun. ne diyeyim bu adama? cevap veremedim amk. ben alışkın değilim ki böyle şeylere.
    ···
  3. 1003.
    0
    ap up ap up
    ···
  4. 1004.
    +1
    bu arada beyler arda info girmem gereken bir ye var. Öyp nedir bilir misiniz? Öğretim üyesi yetiştirme programı. özellikle yeni kurulan üniversiteler, öğretim üyesi açıklarının kapatsın diye oluşturulan bir program. Ales puanın, yabancı dil sınav puanın ve okul bitirme derecenin belli oranları toplanıyor, sizde yök'ün açtığı okul kadro ilanlarına başvuruyorsunuz. Şayet kazanırsanız istediğiniz okulda yüksek lisans ve doktoranızı yapıp atandığınız üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapıyorsunuz. ancak atandığınız yerde belli bir süre 6-7 sene civarı çalışma zorunluluğunuz var. Hani evinde yaseminle konuşup çıkmaya başladığımız müdür de bu programa başvurdu ve atandı. Egede bütün işlerini halledecek sonra atandığı şehre gidecek. devamlı onunla konuşuyorduk bu konuyu ve bana hep tavsiye ediyordu. zaten biliyorsunuz benim de aklımda hep akademik kariyer var. Ben işte sıkıntılar yaşadıkça bu öyp benim daha da aklıma yatmaya başladı ancak şöye bir sıkıntı var. Ales ve kpds ye çalışmam gerek ama işim buna müsait değil. ne iş yerinde ne de akşam eve gidince düzenli çalışamam. Özellikle ales ortalama içinde çok fazla bir yüzdeye sahip olduğundan çalışmam gerekiyordu. Ama nasıl olacaktı onu düşünüyordum?
    ···
  5. 1005.
    +1
    http://www.youtube.com/watch?v=DyOSbb_YFXM
    ···
  6. 1006.
    +1
    http://www.youtube.com/wa...mp;v=2HrwUik6bS4&NR=1
    ···
  7. 1007.
    0
    beyler bu akşamlık bu kadar yarın kısmetse bitiriyorum az kaldı zaten. hepinize iyi geceler.
    ···
  8. 1008.
    0
    iyi geceler brooo
    ···
  9. 1009.
    0
    beyler bu gece devam beklerim
    ···
  10. 1010.
    0
    beyler başlıyorum
    ···
  11. 1011.
    0
    panpalar hikayemde bugüne kadar geleceğim bu akşam ama bu başlık devam edecek. ne yaşarsam arada buraya yazacağım siz saygı değer panpalarım da arada bakarsınız , devam ederiz dertleşmeye.
    ···
  12. 1012.
    +1
    Evet beyler, bir yandan geleceği olmayan bir iş bir yandan da hayallerimdeki akademik hayat. Aslında ikisini aynı anda zütürebilecek şansım olsaydı keşke ama maalesef olmadı. Ben bu ikilemleri çinde gidip gelirken, mart ayının ortalarıydı, bir pazar yaymışım billurları evde takılıyorum. Çat bir telefon bürodan. Akşam bilmem ne sporun kuruluş yıl dönümü kutlamaları var. Eee. işte başkan yardımcısı fotoğraf istiyor, kendi arşivi için. Eee. Git çek. Oldu amk emir erin var sanki karşınızda. Bana ne lan yıldönümünden, hadi belediyenin işi olsa el mahkum tatava yapmadan gideceğim ama başkan yardımcılarından birinin hususi işi. Neyse beyler gittim tabi. Hava da nasıl soğuk, yağmurlu. Meydanın birini platform kurmuşlar, bir tane de dev ekran var. Maçtan önce meşale yakıp bağıracaklar, sonra da maç izleyecekler. Bin küfürlü gittim, yanımda da benimle işe gidren diğer arkadaşım o da kamera kaydı alıyor. Neyse iş bitti, ben makineyi belediyeye bıraktım, otobüse atladım eve geçiyorum.
    ···
  13. 1013.
    0
    Saat 8 olmuş. Bindim otobüse iki durak ilerledik. Bir telefon daha. Neymiş efendim başkanın bir arkadaşının yeğeninin –evet dıdısının dıdısının kılının kökü- nişanı varmış, diğer çocuk da oraya geçmiş, sen de gir bir kaç kare fotoğraf çek. Ya ben anlamam o işten. Biraz isyan ettim ama s.ke s.ke gidecektim başka çare yok. Neyse döndüm belediyeye, aldım makineyi, gittim salona. Tören başladı, oynadılar zıpladılar amk. Saat 10 buçuğa doğru da o iş bitti. Eve gidene kadar ben kararımı vermiştim, istifa edecektim böyle olmaz. Eve geldim babamla konuştum, hak verdi ama iyi düşün dedi. Düşünecek ne var ki, resmen sömürüyorlar bir de bu iş için ben biraz kazan kaldırınca hemen başkanın işi şudur budur. Ulan başkanın işiyse başkan kendi koşsun bana ne. Ben belediye çalışanıyım ve belediyenin işi için koşarım dedim ertesi gün zaten, hak veriyor gibi göründüler ama bir kere alışmışlar her türlü koşmaya pek etkil olmadı tabi söylediklerim. Evdekilerle de konuştum bu böyle gitmez diye. Onlar da hak verdiler ma işte piyasa belli bir daha iş arama stresi falan.
    ···
  14. 1014.
    +1
    işin garibi Yasemine söyleyince o da gayet sakin karşıladı, sen bilirsin dedi. Beyler hani başlarda bahsetmiştim ya, kız susuyorsa, sessizse kaçın diye, anladım ben zaten mevzuyu. Artık tecrübeliyim. Sadece ne zaman patlayacağını bekliyorum. Biraz uzun sürdü, temmuza kadar. Neyse beyler gittim basın danışmanın yanına. Dedim böyle böyle bir program var, buna başvurmak için de puanlarımın yüksek olması lazım, benim de ders çalışmam lazım ama burada pek fırssatım olmuyor dedim Adam harbi baba ada. Haklısın dedi zaten hem ben sana izin veremem hem de burası mesleğe yeni başlayan biri için uygun değil. Ayrıca eğitim için yapıyorsun falan dedi. Mat ayı sonu itibariyle bıakacaktım işi. Kimse de gime demedi amk. Hatt 4-5 gün sonra başka bir çocukla konuştular, son günümde o çocuğa işi öğrettim. Oraya tek katkım sanırım arşiv düzenlemesi ve işleri organize etmem olmuştur.
    ···
  15. 1015.
    +1
    Neyse beyler, nisan ayından itibaren aldım kitapları her gün ders çalışıyorum. Önce ales girecektim ondan bir hafta sonra da kpds. Alese çok sağlam çalıştım panpalar 85 puan aldım ama kpds çok iyi geçmedi, 35 civarı bir şey aldım. Puanlar hazır, yök’ün kadro açıklamasını bekliyorum.
    Bu arda yaseminle aramız her gün daha kötüye gidiyor. Hep daha soğuk konuşmalar, kinayeli laflar falan ben de artık ya sabır çekmeye başlamıştım. Özellikle annemim ısrarıyla bir kpss ye başvurdum. Ona da çalışmaya başladım. Sınav temmuzdaydı, aldım bir kitap evde çalıştım. Ondan da 75 civarı bir puan aldım ama bir s.ke yaramadı. Neyse bi yandan sınava hazırlanıyorum bir yandan da yaseminden gelen soğuk hava dalgalarıyla boğuşuyorum. Hala bir şey yapmadın, yok benim için işe bile tahammül edemedin şişrmeye devam. Her ne kadar sabır taşı olsam da benim de bir limitim vardı ama işte ben kırmayayım bari diyordum. 7 temmuzda sınava girdim, kedi de girmişti. Sınavdan çıktık, öğleden sonra da kedilerin yazlığa geçtik 4-5 gün tatil hesabı
    ···
  16. 1016.
    +1
    Ama hala yaseminle aramız aynı. Gittik kedilerin oraya yedik, içtik, sağlam dağıttık. Nazlıdan sonra oraya ilk defa gitmiştim, çünkü bir önceki yaz istanbuldaydım ya devamlı tak varmış gibi. Arada gözüm nazlıların bahçeye takılıyordu, elimdeki kadehi oraya kaldırıp şerefe yapıyordum, istemsizce. Çarşamba şehre döndük tekrar ama yasemin belli artık zor tutuyordu kendini. 14 temmuz Cumartesi. Sabah konuştuk, öğlen bir daha aradı bu. Başladı konuşmaya. Bu konuşmamız dedi, son konuşmamız. Bundan sonra ben yokum.dur yapma etme demedim sadece neden dedim. Standart cevaplar, sen bizim için hiç birşey yapmıyorsun, işe bile tahammül edemedin, sınavlardan sonra birşeyler yaparsın diye bekledim ama sen arkadaşlarınla tatile gittin (sanki sınavın üstünden 3-5 ay geçmiş, ulan bir hafta oldu sınav biteli, nasaya kadrolu astronot mu olacağım bir haftada). Ama bombayı sona saklamış. Beyler bugüne kadar gerçekten kötü şeyler duydum ama yasemnden bu duydujklarım ilk üçe girer. Bana dedi ki; biz seninle evlensek, çocuğumuz olsa ve sen iş yerinde sıkıntı yaşayıp işsiz kalsan ben senin pazarda limon be satıp bize bakacağına inanmıyorum. Resmen dondum amk. Evlenme planı kurduğum kız bana neler söylüyordu. Ben bunları duydum zaten tamam dedim amk. Ne diyeyim ki bu lafların üstüne. Belki bunları söylemese biraz ikna için uğraşırdım belki ama bunları duyduktan sonra sadece bak iyi düşün hemen karar verme, braz ara verelim düşün taşın dedim. Tamam dedi ama bir şey değişeceğini sanmıyorum. Tamam dedim kapattım telefonu.
    ···
  17. 1017.
    +1
    Ulan hep aynı terane. Yine biriyle bir şey planlamıştım ama yine hüsran. Yine dımdızlak bırakmıştı beni kader. Ben yaseminden bana destek olmasını beklemiyordum ama en azından köstek olmamalıydı. Zaten gergindim, kadrolara başvurmuştum ama daha açıklanmamıştı. Bir de böyle bir şeyle karşılaşmak koymuştu panpalar. Bu sefer ben de kararlıydım hatta bir yaz önce ben demiştim yasemine gelelim isteyelim seni sonrasına beraber bakarız. Yok demişti daha erken ama onun yok demesi bendeki mevzuyu o zaman olmasa bile şimdi bitiriyordu. Yine yoktan var ettiğim bir ilişki yine anlayamadığım bir sebepten dolayı bitiyordu.
    ···
  18. 1018.
    +1
    Hani bir tak yesem ya da yakalansam diyeceğim ki eyvallah aga yaptık ama olmadı. Sen benim için bir şey yapmadın? ne olm lan. Ne yapayım daha, sırf sana destek olmak için geldim evinde 1 ay yaşadım. Herşeyi geç yahu sevdim lan daha ne tak yiyeyim am işte panpalar bazen gerçekten sevgi yetmiyormuş. Hani düşünün, birini çok sevmişizdir, onun için her şeyi yaparız, her yere gideriz ama zamanı gelince bırak aynı karşılığı ummak seni züt gibi ortada bırakmakta hiç bir sakınca görmezler. Çok severler ama işte sevgi yetmez ya, olmaz o zaman. Ulan madem sevmek yetmyor neden seviyorsun o zaman? Biz de insan evladıyız amk. Tamam illa her ilişki evlilikle, mutlu şekilde bitmek zorunda değil ama bu hayalleri kuran sensin, isteyen sensin ben kendimi uydurmuşum sana harbi mutlu olacağız diye düşünüyorum. Ama bir gün geliyor sen benim için hiç bir şey yapmıyorsun deyip çekip gidiyorlar işte.
    ···
  19. 1019.
    +1
    Neyse o cumartesiden sonraki perşembe günü olması lazım bizim başvurular açıklandı. Ben bir yere yerleşememiştim. Orada da büyük muallaklik dönmüş. ilan etmedikleri kadrolara yerleşenler, açıklanmadan daha önce yerleştiklerini öğrenenler falan adamlar kadrolaşmak için her türlü üç kağıdı yapmışlar zütlerinden element uydurmuşlar. Benim için gerçekten moral bozucu bir şeydi. işi bırakmıştım, beklentiye girmiştim, ailemi beklentiye sokmuştum ama olmamıştı. Yasemine mesaj attım olmadı diye. Sağlık olsun diye cevap verdi. Ben de nasılsın diye mesaj yolladım ama geri dönüş olmadı. Gece dışarı çıktım eve geldim hala cevap bekliyorum ama gelmeyince ben de okkalı bir mesaj yolladım, madem böyle olsun istiyorsun istediğin gibi olsun dedim özet olarak yolladım. Kapattım telefonu yattım, sabah kalınca açtım telefonu baktıım cevp var. işte bu kadar kolay vazz geçiyorsun şudur budur diye. Cevap bile vermedim hayatım kaymış benim bir de yaseminle uğraşacak halim yoktu. Evet seviyordum ama madem gitmek istedi gitsin abi benden vazgeçebildiyse gitsin. Beyler bir tavsiye daha eğer hayatınızdaki kişi ayrılık kararı aldıysa hiç uğraşmayın vaz geçirmek için. Çünkü o çoktan sizden vazgeçmiştir. Vaz geçmiştir ki sizden ayrılmak istiyordur. Eğer kaderiniz hala ortaksa bir zaman sonra yollarınız kesişebilir ama o sırada yapmayın, bırakın kendi haline. Çoğu zaman ayrılık kararı verenler geri döner panpalar. Ama geri döndüğünde siz ne durumda olursunuz ne hissedersiniz onu da zaman gösterir.
    ···
  20. 1020.
    +1
    Yaseminden ayrıldıktan sonra günler iş aramakla geçiyordu ama şu anda olduğu gibi o zaman da bir s.kim yoktu. Aradan 15 gün falan geçti yaseminden mesaj geldi. Neden aramıyorsun bu kadar kolay mıydı falan, ben sensizliğe alışıyorum ama sen çoktan alışmışsın diye. Ulan dedim ben mi bundan ayrılmıştım yoksa diye düşündüm. Sanki ben bırakmışım da bana isyan ediyor. Cevap vermedim tabi. Ağustos ayının sonlarına doğru yaseminin kuzeni facebooktan mesaj attı. Napıyosun ne ediyorsun faslından sonra, yasemin dedi izmire geliyor bu gece. Akrabası var burada oraya geliyormuş. Biz seni gerçekten çok sevdik hani eğer hala barışma ümidiniz varsa bu fırsatı değerlendirin, üzülmeyin boş yere. Ben de teşekkür ettim haber verdiği için, düşüneceğim falan dedim. Aradan 2 gün geçti ben facebookta bir fotoğrafımı paylaştım. Sonra da bir süre bakmadım bilgisayara. Yasemin iki mesaj atmış facebooktan, hala bana sallaıyor. Sen benden çok kolay vazgeçtin demek ki hiç sevmedin, çok şaşkınım ve sinirliyim bu kadar kolay olmamalıydı falan allamış bir kamyon. Sonuna seni artık facebooktan siliyorum, görüp acı çekmenin manası yok. Rahatsızlık verdysem özür dilerim diye eklemiş.
    ···