1. 1.
    +7
    turnuvanın önemli favorilerinden, roberto carlos, ronaldo, rivaldo ve ronaldinho'lu brezilya'nın ilk mücadelesi a milli futbol takımımızlaydı. en son 1954'de dünya kupasında mücadele eden türkiye maça son derece istekli başladı. turnuva boyunca yaptığı kurtarışlarla efsanevi bir performans sergileyen rüştü rivaldo'nun şutunda da başarılıydı. yıldıray baştürk'ün savunmanın arkasına attığı topa hareketlenen hasan şaş, dakikalar 45+2'yi gösterirken yaptığı vuruşla millilerimizi 1-0 öne geçiriyordu. her turnuvada duyduğumuz sempatiden ötürü milletçe desteklediğimiz, yenilmez armada olarak gördüğümüz brezilya karşısına soyunma odasın galip gidiyorduk. rüya gibi birşeydi bu... tarihi geçmişimizden ötürü güney korelilerin de desteğini arkasına alan milli takımız ikinci yarıya güçlü rakibi karşısında büyük bir direnç göstererek başlamıştı. 50. dakikada brezilya kalemize o bildiğimiz iyi paslaşmalarıyla geliyordu. rivaldo'nun sol kanattan kestiği ortaya arka direkte hareketlenen ronaldo sambacıların beraberlik golüne imza atıyordu. bu dakikadan sonra oyunda kontrolü iyice ele alan brezilya'ya karşı tüm gücümüzle karşı koymaya çalışıyorduk. iyi bir serbest vuruş organizasyonunda hakan ünsal'ın şutu marcos'un kucağında eriyordu. bitime dört dakika kala rüştü'nün uzaklaştırmak istediği topu kapan ve kalemize doğru ilerleyen luizao alpay tarafından düşürülüyordu. karşılaşmanın güney koreli hakemi kim young joo alpay'ı bariz gol şansını engellediği için kırmızı kartla cezalandırırken, ceza sahası dışında gelişen pozisyonu yanlış yorumluyor ve penaltı noktasını gösteriyordu. vuruşu kullanmak için topun başına rivaldo geliyordu. nefesimizi tutmuştuk. brezilyalı yıldız koreli hakemin sunduğu ikramı ne yazık ki geri çevirmemişti. üstüne üstlük hakan ünsal'ın kendisine gönderdiği ve bacaklarına çarpan topun ardından büyük oyunculara taş çıkartırcasına sergilediği performansla maçın havasından uzak olan koreli hakemi aldatmış ve mücadeleyi 9 kişi noktalamamızı sağlamıştı. bizim adımıza dramatik bir başlangıçtı. ama devamı çok güzel olacaktı. iki takım da grubu kosta rika ve çin'in önünde bitirip tur atlamayı başaracaktı.

    sapporo kenti gelmiş geçmiş en büyük rekabetlerden arjantin-ingiltere mücadelesinin 2002 versiyonuna hazırdı. isveçli sven goran eriksson'un ingiltere'si arjantin karşısında turnuvalarda yaşadığı talihsizlikleri unutturmak istiyordu. ilk tehlikeli atak 98'de arjantin'e attığı golle kendini tüm dünyaya tanıtan micheal owen'la gelişti. ingilizlerin karşılaşmanın ilk net pozisyonunda direği geçemiyorlardı. takımını ateşlemeye çalışan bielsa'nın tepkileri işe yarıyor, arjantin batistuta'nın kafa vuruşuyla david seamen'ı yokluyordu. sonrasındaysa mauricio pochettino tarafından düşürülen michael owen takımına penaltı kazandırıyordu. pierre luigi collina beyaz noktayı tereddütsüz bir şekilde göstermişti. topun başına gelen david beckham düşünceliydi. 98'de arjantin karşısında takımını 10 kişi bırakmış, alınan yenilgiden sorumlu tutulmuştu. şimdi kahraman olma zamanıydı. ingilizler bu golle sevinçten çıldırırken, arjantin teknik direktörü marcelo bielsa yıkılyordu. ilk yarı 1-0'lık ingiltere üstünlüğüyle tamamlanırken, britanyalılar ikinci yarıya da hızlı girmişlerdi. scholes'un vuruşunda arjantin kalecisi cavallero başarılıydı. aimar'ın kullandığı serbest vuruşta arjantin hücumcuları bir kez daha gole yaklaşmış, ama sonuç alamamışlardı. aimar'ın kullandığı kornere iyi yükselen pochettino'nun kafa vuruşunu çıkaran tecrübeli file bekçisi seamen arjantin'in umutlarını karanlığa karıştırıyordu. zafer bu sefer ingiltere'nindi. isveç ve nijerya'yla oynadığı mücadelerden galip ayrılan ingilizler ikinci tura yükselirken arjantin grubu üçüncü sırada tamamlıyor ve yarış dışı kalıyordu. david beckham yeniden ingiliz halkının gözbebeği olmuştu.

    ispanya ve portekiz b ve d gruplarının favorileriydi. ispanyollar turnuvaya iyi başlamış önce slovenya'yı ( hafif bir duraklamanın ardından oku ) ardından paraguay'ı 3-1'le geçmişti. komşuları ispanya'nın maçını televizyondan takip eden luis figo ve arkadaşları içinse evdeki hesap çarşıya uymayacaktı. yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde hareket eden amerika birleşik devletleri ilk maçında suwon dünya kupası stadyumunda portekiz'in karşısına çıkacaktı. dakikalar henüz 4'ü gösterirken john o'brien amerika'yı 1-0 öne geçiriyordu. jorge costa'nın kendi kalesine attığı enteresan gol portekizlileri daha da zor durumda bırakıyordu. 36. dakikada brian mcbride yaptığı kafa vuruşuyla skor tabelasını kimsenin inanamadığı bir hale getiriyordu. amerika birleşik devletleri 3, portekiz 0... kalesinde gördüğü üç golün şokunu atlatmak için portekiz'in rakip fileleri sarsması gerekiyordu. 39. dakikada figo korneri kullandı, ceza alanındaki karambolde topu ağlara gönderen beto ilk yarının skorunu da tayin etmiş oldu. portekiz devre arasına 3-1 yenik giriyordu. ikinci yarı portekiz adına; luis figo'nun kullandığı korner sonucunda oluşan karambolde doğan fırsatı tepen jorge costa ve portekiz teknik direktörü antonio oliveira'nın üzüntüsüyle başlıyordu. dakikalar 71'i gösterirken jeff agoos'un kendi kalesine attığı gol portekiz'i umutlandırıyordu. ama bu gol sadece karşılaşmanın skorunu değiştirecek, kazanan tarafı etkilemeyecekti. portekiz de tıpkı fransa ve arjantin gibi dünya kupasına hayal kırıklıklarıyla başlamıştı.

    ve artık sıra evsahiplerinindi. japonya ve güney kore zorlu rakiplere karşı mücadele etmeye hazırdı. japonya fransız teknik direktör philippe troussier önderliğinde kupadaki ilk sınavını belçika önünde verecekti. ilk yarısı golsüz sona eren maçta belçika ikinci yarıya hızlı bir giriş yaptı. marc wilmost seigo narazaki'yi aşmayı başardığında karşılaşmada 57. dakika oynanıyordu. japonların bu gole cevabı geçikmeyecekti. takayuki suzuki belçika'nın golünden sadece 2 dakika sonra takımın beraberlik sayısını kaydediyordu. saitama stadı'nı dolduran onbinlerce japon adeta çıldıracaktı. daha iyisini de göreceklerdi. bu golden 8 dakika sonra junichi inamoto japonya'yı geriye düştükleri maçta üstünlüğe taşıyan golü kaydedecekti. maçın son golüyse 75. dakikada peter van der heyden tarafından belçika için atılacaktı. iki takım da mücadele ettikleri h grubundan çıkmayı başaracaklardı.

    güney koreli taraftarlar büyük bir inanç ve destekle takımlarından başarı bekliyorlardı. bunu da hollandalı çalıştırıcı guus hiddink'in tecrübesinden yararlanarak yapmak istiyorlardı. hiddink takımının birlikte vakit geçirmesini sağlıyor, oyuncularına nasıl takım olunacağını öğretiyordu. bir ülkeyi gururlandıracak zaferlere ulaşmanın yolu gerçek bir ekip olmaktan geçiyordu. güney kore'nin ilk maçı polonya'ya karşıydı. fifa başkanı sepp blatter'de karşılaşmayı yakından takip edecekti. bütün ülke takımlarının ilk dünya kupası zaferi için kenetlenmiş, gol sevinçleri yaşamak için sabırsızlıkla bekliyordu. hwang sun hong maçın 26. dakikasında güney kore'yi 1-0'lık üstünlüğe taşıyan golü atıyordu. park ji sung'un harika vuruşunu çıkaran jerzy dudek kore'nin ikinci golünü önlüyordu. şimdilik... ikinci yarıya etkili bir başlangıç yapan güney kore yoo sang chull'un 53. dakikada attığı golle farkı ikiye çıkarıyordu. kore polonya karşısında elde ettiği sonuçla ilk dünya kupası galibiyetine ulaşıyordu.

    2002 dünya kupası'nda zaman çeyrek final zamanıydı. şüphesiz ki en zorlu eşleşme brezilya'yla ingiltere arasında olanıydı. ingilizler maça hızlı bir giriş yaptılar. michael owen brezilya ağlarını havalandırdığında dakikalar 23'ü gösteriyordu. ilk yarıda uzatma anları oynanırken serbest vuruş için topun başında ronaldinho vardı. kimse yıldız futbolcunun o mesafeden kaleye vurabileceğini düşünmemişti. seamen bile... 50. dakikada ronaldo'nun ayağından bir gol daha bulan brezilya yakaladığı üstünlüğü maçın sonuna kadar zütürmeyi başararak yarı finale yükseliyor ve ingilizleri safdışı bırakıyordu

    beklenen final gelip çatmıştı. tarihler 30 haziran 2002'yi gösterirken, yokohama, brezilya-almanya finaline evsahipliği yapıyordu. bir ay boyunca dünyanın futboluna doyan uzakdoğuda son maç pierre luigi collina tarafından yönetilecekti. almanya'da yarı finalde gördüğü kart nedeniyle cezalı duruma düşen micheal ballack'ın yokluğu derinden hissediliyordu. büyük finalde ilk yarıda karşılıklı gol pozisyonları vardı. ikinci yarıdaysa turnuvanın yıldızlarından olan oliver kahn ceza sahası dışından gelen şutu ronaldo'nun önüne sektirince brezilya 67. dakikada 1-0 öne geçiyordu. ikinci golün altında da ronaldo imzası vardı. turnuvayı attığı 8 golle gol kralı olarak tamamlayan ve altın ayakkabıyı kazanan ronaldo almanları nakavt etmişti. brezilya beşinci kez dünya kupasını müzesine zütürüyordu.
    ···
  1. 2.
    +1
    kitap yazsana sen amcik oglu
    ···
  2. 3.
    0
    bunu okucamımızı mı zannettin pekekent
    ···
  3. 4.
    0
    @1 uzun yazı seni kurtarmaz bin
    ···
  4. 5.
    0
    reserved.
    ···
  5. 6.
    0
    özet geç bin
    ···
  6. 7.
    0
    hayatımın en zevk aldığım dönemiydi aq. hele o senegal maçında gelen gol süperdi aq o zamanlar
    ···
  7. 8.
    0
    1998 dünya kupasını daha çok severim ben. 2002'de türkiyenin başarısı feciydi ama.

    o değil de bu kupanın adını ne zaman duysam saç modelleri geliyo aklıma

    ronaldo'nun, ziege'nin, ümit davalanın saç şekilleri ne gibimdi öyle amk
    ···
  8. 9.
    0
    lan olm yarı finalde brezilyayı yenseydik bence almayayı gibebilirdik aq
    ···
  9. 10.
    0
    ilhan ilhaann ilhaaaaaaannn

    anasını gibim misafir vardı evde 20 tane kadın onların içinde bağırmıştım küfretmiştim eyy gidi
    ···
  10. 11.
    0
    alpayın kaçırdığı hakanın kaçırdığı golle brezilya karşısında.. off offf.. biraz şansınız olsa dıbına koyardık ortanın
    ···
  11. 12.
    +1
    rüştü dışında fenerli olmaması sebebiyle başarılı olduğumuz turnuva
    ···
  12. 13.
    +1
    bu turnuvanın üstüne turnuva hatırlamıyorum. 2006 ve 2010 dakilerden en ufak bi zevk alan var mıdır
    ···
  13. 14.
    0
    vay arkdaş iiyiydi o zamanlar
    ···
  14. 15.
    0
    okumadan şukuladım
    ···
  15. 16.
    0
    adam ne yazmış ya
    ···
  16. 17.
    0
    bunu yazan oçun babası belli oldu
    ···
  17. 18.
    0
    ronaldo messi gibi muallaklerin türemesiyle futboldan soğuyan gerçek futbolseverlerin kalesi
    ···
  18. 19.
    0
    tarihin en dandik dünya kupası olarak belirtiliyor bizimde 3 ncü oldugumuz kupa.
    ···
  19. 20.
    0
    benim için en iyi dünya kupasıdır.
    ···