1. 1.
    0
    bakıyorum bakıyorum. bizim gençlere hiç yol yordam gösteren olmamış. bizde hikayemizi anlatalım amk.

    caps filan yok, adam gibi durursanız, elbet bir gün birini daha giberim, caps çeker koyarım belki.

    hanım çıktı gitti evden. pek iyi oldu amk. ama aynaya bir baktımki, o ne layn.. amı zütü dağıtmışız. göbek nah böyle. saçlar ağarmış baya. deri pek sarkmamış ama eh işte modunda. üst baş deseniz perişan.

    bu vaziyette yaşanır mı amk. ölmüşüz resmen. bir gidelim adam kılığına girelim dedim. nereye gidilir iş çıkışı gebze'de, el mahkum gebzecenter'a. dolaştım biraz, alakasız bir yer güzel kızlar var. birden dürttü amk. şeytanı. girdmi, raflara bakan kızların birine bir şey sordum. şurada dedi, işaret etti. bende neresi, berber gitsek dedim. puflayarak ama çaktırmayarak tezgahtar gülümsemesiyle tabi dedi. zaten 10 - 15m bir yer. yakınına kadar gittik. buyrun dedi. gene tezgahta gülüşü.

    dedim buna, çok teşekkür ederim, bu iyiliğinize karşı size bir hediye vermek isterim.

    bu dedi, yok gerek yok. görevimiz efenim filan. yapıştırdım hemen lafı:

    sizin gibi hem güzel, hem nazik, hemde işini seven insanlar artık pek yok. siz gibiler herşeyin güzelini hakediyorsunuz, lütfen, siz karşılığını ödediniz, bende sizin için ufak bir şey yapayım.

    gülümsedi, hiç gerek yok inanın ki filan.. neyse, yürüdüm gittim. kaçar mı bu fırsat. kız bize amca dememiş, abi dememiş, olur bu iş. zaten son gülümsemesi de tezgahtar gülümsemesi değildi baya bir.
    ···
  2. 2.
    0
    hemen fırladım, atasay var orada. altın bir zincir, ucuna bir kanat kolye. ucuz bir şey, 600 TL filan tuttu. ama kız cidden süper bir şey. biz gibi biri baş döndürmeden o işi beceremez. neyse.

    hemen tekrar daldım mağazaya, o gösterdiği raftan bir şeyler kaptım, doğru kızın yanından. bir an kendimi gösterdim, hafiften selam verir gibi yaptı. sokuldum, pardon dedim, buyrun, teninize eminim yakışır, güzele her şey hesabı, ama umarım kazağınızada yakışır dedim. kutuyu eline tutuşturup doğru kasaya. kız ardımdan baktı, kafa filan sallayıp gülümsedi. hiç bozuntuya vermedim. teşekkür bile ettirmedim.

    bir kaç gün sonra iş çıkışı tekrar aynı mağazaya. ama kılığı biraz düzelttim. elbise filan. neyse. bunun olduğu tarafa gittim, yok. biraz daha dolaşırken, gördüm bunu. arkasından yavaşça sokuldum. yok lan, gidip iş atılmaz hemen. o zaman manzarayı çakar. tam arkasında durdum bir şeylere bakıyorum sakin sakin. dönsün beni görsün kendisi. neyse, öylede oldu az sonra.

    aa, siz, dedi beni görünce. ben ona bakmıyorum. döndüğüm gibi, doğrudan gözlerinin içine. ama buyrun, ne istemiştiniz bakışı, tanımadım, ne var duruşu.

    şey dedi. siz, şey, karıştırdım mı, özür dilerim filan dedi. bende kimle karıştırdınız ki, belki tanıdık çıkar dedim. bir devamlı müşteriye benzettim dedi. bende "çok fazla gelmem, geçen şurdan şey almıştım işte" dedim. kız içinden tamam, o işte dedi.

    ben dedim ki, sizi oradan tanıyorum, güzel şeyleri unutmam. kız biraz bozulur gibi oldu, bana bir hediye verdiydiniz, şey ben onu kabul ede... filan geveleyecek.

    dedim buna, siz her şeyin en güzeline, en iyisine layıksınız, ama ben yaptığım iyilikleri balığa gider, denize atarım. lütfen, ben size hediye verdiğimi unuttum bile. sizden tek hatırladığım hayatıma ışık katan ay yüzünüz. sonra elimdekini de aldım, iyi günler deyip doğru kasaya.

    amk. avm'nin yarısının sahibi tanıdık zaten. bekar bekar evde oturmaktansa takılıyoruz oralara, yemek filan.

    hafta sonu, el mahkum. gittim. gezindim azıcık. kıza iş atıcam da, durum uygun değil, her yer apaçi kaynıyor amk.

    oturdum, biraz midye aldım. bir de kola, onları kemiriyorum. yalnızım, öğle vaktini baya geçmiş.

    pıt kız yanımda belirdi birden, ben kesecek kız bakıyorum ortalığa. plan proje yapıyorum. afiyet olsun dedi, şaşırdım cidden.

    gülümsedim. buyrun, sizde alın dedim. sağolun, bunlardan hiç yemedim. ama size teşekkür etmek isterim dedi, karşıma oturdu.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    oturdu karşıma. bari bir şeyler için dedim, bir saniye diyereki, koştum orada meyve suyu satan biri var, güzel bir kokteyl kapıp koydum önüne. karizmanın hafif yan yattığı bir haldeyiz. elimizle midye yiyoruz.

    kız bana bakıyor, midyelere bakıyor filan.

    nasılsınız, iyimisiniz filan biraz muhabbet. kolye boğazında. teşekkür ederim, beni çok mahçup ettiniz.

    dedim ki, görüyorsun, midyelere nasıl dalıyorum, ellerimle filan öyle. pek sevmem öyle resmiyeti filan. siz demene gerek yok. rahat ol lütfen dedim. hemen sordum, nerde oturuyorsun aha şurası filan.

    dedimki, her yerden farkedilen bir güzelliğin var. hayata renk katıyor duruşun. bu bile sana dünyaları hediye etmeye yeter. ama ben unuttum onu, attım denize. genede teşekkürün için ben teşekkür ederim. ayrıca bencileyin yapayalnız bir adamı yalnız yemek kabusundan bir an kırtardığın için, ayrıca teşekkür ederim.

    neyse, uzattık, biraz hayatını filan anlattırdım ben midye ayıklayıp yiyorum hapır hupur. espriler filan. arada kıza da verdim bir kaç. en sonunda dedim ki, sizle yemek çok zevkli. tekrar edelim mi? kız bir an düşündü, olur ama.. ekledim: burda olmaz tabi.. kafa salladı. kalktık, o iş yerine gitti. bende sinemaya gidip hugouyu izledim amk.
    ···
  4. 4.
    0
    ertesi günü gittim. bir demet çiçek. mağazayı gören bir tarafta geziniyorum. çıkınca hop karşısına biticem. çıktılar, yanında bir kız, birde oğlan var. ulan, oğlan olmasa süperde, kız olunca. neyse izledim, bunlar üst kata çıktı asansörle. bende fırlayıp merdivenden. baktım, kaybolmuşlar, demekki bunlar tuvalete gitti, saklambaç oynayacak değiller ya. hop, oradan mantıcının önüne. oranın sahibi tandıktır, personelde tanır. çene çalıyoruz, öyle, çıktı bunlar, beni gördü, geldi.

    bugünde kumpir yiyelim, kikir kikir filan yanındakiyle. ama müjde şu, oğlan yok ortada. ben hemen çiçekleri öylesine tutarak, merhaba dedim. o kadar muhabbet ettik, tanışmadık hala. hafta içi bir tarafa gitsek, tanışır mıyız acaba? öbür kız hin, böyle ağzıma sıçıcam gibi bakıyor. olabilir dedi kız, perşembe izin günüm ama. dedimki, arkadaşınız ile beraber ben sizi alırım. çiçekleri öbür kıza verdim, elemandan bir kalem dedim, hemen elindekini verdi. masaya telefonu yazdım, arasanız, ben size dönerim dedim. öbür kız çiçekleri tutuyor ama her an kafama çalacakmış gibi. görüşürüz dedim, yürüdüm, çiçeği unuttun dedi öbür kız. bende sizde kalsın üç çiçek bir çiçketen daha güzeldir dedim. el sallayıp yürüdüm gittim.

    lan daha avm'den çıkmadan zırr çaldı telefon. kpattım, ben aradım, merhaba dedim. merhaba dedi böyle sesi titrek titrek. siz dedi, evet benim, çiçeklerini unutan adam. sizi ne zaman arayıayım? "perşembe ararsın, benim adım... " susss dedim, senin adın talefondan öğrenilmeyecek kadar özel. lütfen... perşembe ararım dedim. kapattım.

    kız arada iki defa mesaj atmış filan. bende cevap. perşembe işyerinden aradım, akşam çıkışta eski çarışda buluşacağız. hoop, eski çarşı direk. öbür kızda gelmiş. merhaba filan ama, o kızın öyle dövecekmiş gibi hali yok.

    neyse biraz aşşağı yürüdük, bunlar sanıyor, orada pizzacıya filan. gibilecek kızı öyle 3. sınıf yerden kaldıracak adam mıyız biz? taksiyi çevirttim, yürü maşukiye ye. tonla para yazdı, ihya oldu taksici. ama kızlarda hamur oldu, kıvama geldi.

    orada işte böyle, eşim terketti, dünyam yıkıldı filan hikayesi. bunun hikayesi. öbür kıza bir ara dürttü. kız ayrıldı. yalnız kaldık. gözüme baktı. çok hoşsunuz dedim. gülümsedi, benimle çıkmanı istesem, çok mu şey istemiş olurum dedim. belki dedi, bilmiyorum dedi. kafam karışık, çok... bende dedim, yüreğinin söylediğini yap. ben bu günü de denize atarım, sen istemedikten sonra. o zaman haftaya yalnız çıkalım dedi.

    bitti o kız, haftaya gibilecek, şansı yok amk. öbür kız geldi. gelin size balıkları göstereyim diye dışarı çıktık. öbür kız biraz uzaklaştı. ben buna balıkları gösteriyorum ama soğuk nasıl amk. sarıldım buna, ısınsın diye. üşüdün, gidelim istersen, çok geç kalmadan dedim. gözüme baktı, senin yanın sıcacık dedi. bende ufacık bir öpücük kondurdum bunun gamze ile dudağın birleştiği yerden.

    sonra toplanıp geldik. bunları eve bıraktım. sonrası, öbür perşembeyi beklemek.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    0
    tabi biz kısa kesiyoruz ama, ufak erotik dokunuşlar, arada böyle yüreğe hedeflenmiş ince laflar filan. yani öyle bir kez görünüp, bir hediye alıp, bu kıvama getirmedik. 100 buluşmaya yetecek masrafı, espriyi, iltifatı bir kaç buluşmaya tıkıştırdık. konsantre bir tavlama oldu. ama nasıl kendime geldim amk. birden kendimi 20 yaşında filan hissetmeye başladım. dedim aln, bizim incicileri gibtir et, benim diyenler bile bu kızı böyle 3. buluşmaya böyle hamur edemezdi, sende hala iş var bin, kendi kendime..

    neyse, hafta içi evde temizlik, koku tıslatan bir şey filan aldım. kokulu şekilli mumlardan filan. evleri ıslah ettim baya vs. ve perşembe geldi çattı. adına helga diyelim, maşukiye'de tanıştık artık resmen. helgayı arada aradım bir kaç defa, sms filan attı. neyse işte.

    perşembe geldi. bir tek kırmızı gül aldım. alıp dosdoğru işyerinin özel tesisi var deniz restoran filan türü. sokmazlar kimseyi 5 km öteden. neyse böyle kartla açılan kapılar, şu bu, kız uzay üssüne geldik filan sandı elbette. tesise indik. oturduk, balık, votka, patates filan. kız pek içmemiş daha önce. biraz tedirgindi. ama mekan sıradışı, güzel değilse bile, bir ağırlığı var. pek tereddüt etmedi. bir bardak filanda ancak içirdim. azıcık şirin oldu. çıktık, denize taş attık. sarıldık, üşüdük filan. oradan doğru eve.
    ···
  6. 6.
    0
    anlatmıyorum amk. alın size gibertme böyle olur. @2 'de kendini gibertmiş olsun böylece amk. yerinde.
    ···
  7. 7.
    +2
    @9 şu @2 olacak yandan yemiş olmasa, izah ederdik sonunda.

    Biiir.. kıza alabileceğin en iyi şeyi alacaksın. verebileceğinini en iyisini vereceksin. en azından onun gözünd eöyle olacak, hayal edip ulaşamayacağı bir yer olacak.

    ikiii, yırtık ve girişken olacaksın. kim adını bile bilmediği bir kıza öyle hediye alır?

    üüüçç, geleceğe yatırım yapacaksın. yarın o kız evine gelip eşşek gibi 3D plazmayı görünce, verdiğin hediye ye bakıp bu mu lan bunun bize verdiği değer demeyecek. hep geleceği düşüneceksin.

    dööörrt. kızı çok kötü çarpacaksın. benim gibi göbekli biriysen hele. kızı görsen, dibin düşer. bir gün capsini alıp koyarım buraya, görürsün.

    beeeş, derdimiz kızı gibmek, evlenmek değil. birinden kurtulana kadar 12 sene geçti zaten.

    altııı, güven vereceksin, yanında bir kız filan varken çıkacaksın. yanındakine güvenecek ki, senden korkmasın.

    eee, kız bu kadar şeye rağmen verir mi? nah verir amk. kıza yakınlaşmak başka, onu gibebilmek daha başka. @2 o.ç.u gibi itler olmasa, birde sizden up gelse, ötesini yazarız elbette.
    ···
  8. 8.
    0
    neyse devam edelim. vakit erken. daha 19:30 filan. kızı fazla içirmedim. sevmem sarhoşluktan faydalanmayı. taksiye atladık, eve geldik. ev mutlukentte, bilen bilir amk. efsanedir.

    peki binler neden taksi? takside 3 kişi var. kız yalnız başına senin arabana biner mi? belki. ama binmez, korkar, beni alır zütürür tecavüz eder diye.

    ya neden evvela bir tanışma faslı olmadı? klagib olur. klagib olursa o kız sana vermez. öyle taş gibi hatunu elbette çok yoklayan olmuştur. eminim çıktığı biri olmuş, hatta halada vardır. her ihtimali alacaksın göze. klagib yoldan gidersen, yürümez işler. olayların akışına sen hakim olacaksın. kıza hediye vermek kolay. ama tanışmak zor. çünkü kız size bakacak, beğenecek beğenmeyecek vs. direk dalın, hediyesini daha tanışmadan verin. yoksa, tanışamazsınız ki, onu çarpacak aksiyonu yapasınız. illa hediye olması şart değil. önce tanışayım da, sonra bir şey içmeye davet edeyim planı sakattır. eğer tanışmıyorsanız, sanki kırkı yıllık dostuymuş gibi gidin, bir şeyler söyleyim. adını öğrenmeye tanışmaya gayret etmeyin. öyle bir olsun ki, tanışmanız demek, kızın olayı kabul etmesi demek olsun.

    her kötü halden sıyrılmayı bileceksiniz. biz bilmiyorduk sanki amk. yerinde kızın denk gelebileceğini, ellerimizle midyeye daldık. bu planın bir parçası. nazik oluyorsunuz ürkütmemek için. ama nazik adama kızlar am vermez. bin olacağız. nasıl olacağız? işte aynen öyle. kıza efendi, nazik, ortama bin.

    ayrıca, kızı gene karıştırmak lazım kafadan. tekrar edelim, kızlar efendi adama am vermez. yörük olacağız, gibici olacağız. kız, ellerinle yediğini görecek ki, ellerinden ona da yedirebilesin. evlenmekse niyetiniz bu külli hatadır. hiç bir kız ömür boyu öylesi ile kalmak istemez. ama siz gibeceksiniz. gibmişim adetini, göreneğini filan. uğraşamam çatal bıçakla, yani detayla, gereksiz seromoniyle. dalarım direk, işi bitiririm modunda olacaksınız. kız bunu hissedecek, hazır olacak. savunmaya değil, o anda yannanını yemeye.
    ···
  9. 9.
    0
    okuyunda taktik öğrenin amk. larım. ki beleş am bulabilesiniz. biz diyoruz, yaş kırkı geçmiş, duluz, göbek çıkmış. bizim işimiz olursa böyle olur, ama prensipler hepinize lazım. benim hediyem altın kolyedir, seninki papatya çiçeği. çünkü sen gençsin. senin önünde bir hayat var. benimse yok. ben gidip öyle bir hediye vermezsem, 40 yaşına gelmiş bir tak olamamış sünepenin biri olurum otomatikman. hangi kız sünepeye bakar?
    ···
  10. 10.
    0
    @20 onuda veririz bir gün, bu şurada otururken akla gelen bir aksiyon.

    neyse beyler, geldik eve. ben bunu önden aldım, direk salona geçtik. kumandayı kaptım, tv'yi açtım. buyur, beğendiğin yere otur dedim. kız eve geldiyse, zaten gibilmeye gelmiştir. ötesi detay. olay onu oraya getirebilmek. neyse, o konuyu geçtik. ama hemen hiç bir kız, aha geldik evine diye, orada donunu sıyırıp hadi demez. ya içireceğiz, ya zorla gibeceğiz, kendini avutacak, ben istemedim ama o yaptı.

    ikiside bünyeyi bozacak yanlış şeyler.

    neyse, neden tv'yi açtım hemen. bu avatarı izlememiş. çene çalarken arada söyledi. sinemaya bir iki kere gitmiş. tamam dedim, işte bahanenin kralı. dedim bize gidelim. avatar izleyelim. tv ile hediye bir avatar bluray'ı vardı. tereddüt etti. dedim ki, ben ciddi bir sinemaseverimdir. şöyle böyle. filmler vizyondan kalkınca izlemek için daha geçen 3d tv filan aldım. gel, sinema kadar olmasada, çok keyifli oluyor, senin güzle gözlerin öyle bir efsaneden mahrum kalmasın.

    elinizde böyle kızın görmek isteyeceği, merak edeceği, pul kolleksiyonu dahi olsa bir şey olsun. kızın içindeki direnci kırıp, eve gelmeye bahanesini sağlarsınız. neyse, oturduk biz, gözlükleri taktık. gemi pandoraya indi. dedim ki, aydınlıkta zevkli olmuyor. dur ışıkları söndürelim. boşa değildir. kızlar karanlıkta ciks arzular, yada bana öyle gelir. sanırım kusurları filan pek görülmediğinden kendilerini daha ciksi hissediyorlar.
    ···
  11. 11.
    0
    ışıklar sönünce de salon karanlık oldu. bir saniye dedim parmakla. hemen mumları yaktım, köşelerde. mum ışığında avatar seyrediyoruz. biraz sonra, neytiri jake'i yuvaağacına zütürdü. orada laf filan. sonra çıktılar, hamak gibi şeylerde yatacaklar ya. işte o sahnede, arkada naviler sarılır böyle dişisi filan, çoluk çocuk bir yatak sahnesi vardır. tam orada, bastım kumandaya, bir saniye dedim. biraz yiyecek içecek getireyim. zaten hazır. kaptım, geldim. sehpaya yerleştridim. bu çok güzel gösteriyor yaa, nasıl bir şey bu, resmen odanın içine çıkıyor kuyrukları filan diyor. gülümsedim. bir şey demedim. yanına oturdum. ışıkları tekrar söndürdüm. kumandayı elime aldım, kız böyle bakıyor, dikkat kesildi, sahneyi ezberledi.

    bende, bak, uzak bir gezegende de olsa, her canlının sarılacak bir eşe ihtiyacı var. kainatın her yerinde her canlının sarılacak bir sevgisi olsun isterim dedim.

    hafifçe sokuldu, sarıl diyordu işte açıkca. boynuna sarıldım. elimdeki çikolatadan bir parçasını ona ısırttım.

    şimdi plan plandır beyler. neden tam orada durduyoruz? işte o lafı diyebilmek için. her adımınız planlı olacak. nedne çikolata yiyoruz? çünkü, çikolatada serotonin vardır, mutluluk hormonu bildiğin. kız yanında kendini mutlu hisseder, gerginliği kalmaz. kıza votka filan içirmiyoruz? çünkü kız sana güvenmeli, yoksa kalkar gibtirip gider. çikolata onu mutlu eder, rahatlar. ve hiç bir kız rahat değilse, ciks istemez.

    gördüğünüz gibi, her adımınız hesaplı olacak. hazırlıklı olacak. bir filme gidecekseniz, önceden siz gidip izleyin, nerde ne sahne var bilin, o sahne kızı tavlamanızın bir karelik fırsatı olabilir.

    neyse, bunlar gittiler, ikran tutacaklar amk. jake'i aha şimdi yiyecek ikran, aha birazdna yiyecek. kız korkuyor, bende ona daha çok sarılıyorum. iyice yaklaşıyorum. memeler göğsüme dokunuyor. taş mübarek, kendimi zor tutuyorum avuçlayıp ısırmamak için. o kadar tecrübeye rağmen kendimden korkuyorum, tak edeceğiz diye.

    neyse, fırsat bu fırsat. jake uçurumdan aşşağı gitti, kız ayyy.. bana srılır gibi yaptı. bende hemen bunu ustaca kucağıma çektim, sarıldım. yok bir şey dedim. güldüm. ama kız artık kucağımda.

    böyle film seyretmek çok acayip oluyor moduna girdi. bende yedim amk. kızın da derdi o zaten. bahane ediyor basbaya. anlamadık sanki amk. çikolata etki gösterdi. tamam, kabul ediyorum, çikolatanın içinde viski var, onunda bir miktar etkisi olabilir, ama kıza çaktırmayın. duymasın. umarım incici değildir.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    0
    @30 sapına kadar haklısın amk. ama şunu kaçırıyorsun, benim olayım ile seninki başka. ne diyorum, ben bir kıza gibmek veya sevdirmek için hediye alacaksam, öylesin almam lazım. bunu benim çok çirkin, tipsiz göbekli olmamdan filan değil. siz, bir kızı tavlamaya ferrari ile gitseniz, arabay bindirip hediye almaya gitseniz, gidip iportadan demir küpe alabilir misiniz? kapının önünde 4x4 duruyor. bu variyetle, gider kıza ona göre olmayan bir şey almazsan, bu işin raconuna uymaz.

    ve dikkat et, gibene kadar bir uzun vade söz konusu. her an bir şey olur, kız gelir seni görür arabandan inerken. beni ucuz görüyor filan hisseder, olmaz.

    dahası, kız 600 TL'lik hediyeye filan dıbını vermez. hediyenin miktarı önemli değil. hediye senin verdiğin değeri relatif olarak gösterir. zinginsen, pahalı, fakirsen ucuz olur. ama her durumda, kızı etkilemede önemlidir, çok önemli.

    eğer ben ona öyle bir hediye almasam, yada hiç hediye almasam, onunla tanışma şansım olur muydu?

    sen öyle hediye alma. kendine göre basit bir şey al. hatta, onu bir şey içmeye zütürmek bile hediyedir. değerlendir.
    ···
  13. 13.
    0
    evet, öyle bir hediyeyle filan kızı gibemezsin. çnükü geçmişin yok. olsa bile, evlenmeden olmaz der. aptal mı bu? kızı alıp gitmek için, para konuşmayacak. yani zengin bin olmanız gerekmiyor. para iel öyle kızı gibemezsiniz. motor olursa, binersiniz.

    neyse, kız kucağımda ya, jake düşmedi, kuşa kapa çeneni dedi, uçmaya başladılar, seyrediyoruz. kucağımda dediysem, biraz toparladık, bacağının biri üzerimde, iyice sarılmış halde. memeler tam baskı. farkındayım, memeleri dik ve iri. farkında, onunla bana tam saha pres yapıyor. budur dedim. hadi kayan adam, dedim.

    gözlüğü çıkardım, her şey biraz çift çift oldu. kıza baktım. saçlarını okşadım. elimi beline indirip, öyel sarıldım. kokladım. biraz kaçar gibi oldu. seni izlemek daha güzel, film olsan ömür boyu oskarları sana verirdim. güldü. film çok güzel dedi. izlemeye devam ettik.

    dıbına kodumun cameron'u, çek baba çekmiş. bitmiyor amk. şeyi. izle izle. olmayacak. güvende hissediyor kendini öyle sarılıp. ne gibtirsin ki, hadi amk. yanlış hesap yapmışız, niye tronu izletmedik lan biz buna, tüh...

    ne yapsak, ne etsek. kalktım, tuvalete gittim, masadaki çer çöpü zütürdüm filan. kız izlerken açtım telefon motta mı orası, he burası motta. yahu bir yaş pasta getirin. kaç para, şu para. neyse, geldim geri oturdum saat ona geliyor. filmde daha yarı filan. neyse, gene sarmaş dolaş oturuyoruz. ben oturdum, kız kendi sarıldı gelip.

    neyse, di-don di-don kapı çaldı. kız ütktü korktu, büzüttü, gözüme baktı. basıldık layn moduna girdi. dedim sorun yok, kapıya giderken pause'a bastım. bekledim adam çıksın kata. geldi, pastayı aldım. mutfağa koydum. bir tabak filan bulup yerleştirdim. sehpayı boşalttım, voila, işte pastamız geldi, acıkmışsındır canım dedim. güldü, içi rahat etti.

    neyse, film pause'ta bekliyor. yanına oturdum. patadan kestim, tabağa koydum. çatalla kızın ağzına bir lokma verdim ama, kreması bol, irice bir lokma. kreması bulaştı, güldü. bende sokuldum. dudaklarındaki bulaşık kremayı yaladım, nazikçe, senin tadınla pasta mükemmel ikili hesabı bir laf ettim.
    ···
  14. 14.
    0
    pastayı ben bunun dudaklarından yiyorum. önce garipsedi, tedirgin filan oldu. ama sonra hoşuna gitti. ve jeton düştü, artık gibiş faslı gelmişti kendisi için. ama yapacakta bir şey yok, cher şey çok güzel, neden ötesi daha güzel olmasın ki?

    ben bunun usulca üstünü çıkardım. memeler... ohşş.. harbiden kızın her memesi bir manga kız eder. açık pembe bir sütyen. öyle kocaman devasa değil, sadece güzel, saf güzel. bembeyaz, güneş filan görmemiş. memelerine arasına krema sürdüm, yaladım oradan. başımı tuttu, bir acayip bakıyor. acemilik akıyor her yerinden. zevk kdurtuyor, hormonlar basıyor buna, bu kesin. ama kafası n'apıyon sen kızım diyor. şaşkın ne yapacağını.

    nereye gider bu işin sonu? bu işin sonu kızın gibtirip gitmesiyle sonuçlanır. yalarsın filan, onunla kalırsın. bir dahaki sefere belki bir şansın olur, ama gibme şansın her zaman ilk seferde daha fazladır.

    daha seri bir atak lazım. ışığı kapattım. pastayı kaldırdım. dudaklarından öperek, kucağıma aldım. kızın üstünde ince bir kot var. üst tarafı sütyen. sırtında başka bir şey yok. tedirgin, ama zevk alıyor. yala bakalım, öp dudakları. kalçaları okşa. amk. kotundan nasıl sıkı bir taksa, el içeri girmiyorki oradaki cennet vadisini keşfedelim. eteğin gözünü seveyim, ne hoş icattır.

    bildiğin gibiş pozisyonu oturuyoruz. onun amı benim gibime yapışık. ben memeleri keşfe çıktım. bu pozisyon hiç hoş değil, bu işe başlamak için kızın yatması lazım. rahatlasın, yorulmasın, öyle oturmak kızın bacaklarını uyuşturur, olmaz iş.

    neyse, ben bunu kucakladım öylece kalktık. kucağımda, ayaklarını belime sardı, ayakta hunharca öpüşüyoruz. kızın hoşuna gitti olay. dişiliği, edilgenliği patladı. sanırım kendini kollarıma teslim olmuş hissetti. bu işin arkası güzel, dişiliğimi tatmin eden bir şey olacak gibi geldi. bilmiyorum artık. ama öpüşler iflan değişti.

    iyide halterci değiliz ki amk. hem öp, hem kızı tut, hadi giberken bu kolaydır da, öperken zor oluyor. ki daha yol uzun, en az bir saat gibmek lazım bunu. hakediyor, daha kısası güzelliğe hakaret olur.
    ···
  15. 15.
    0
    ben bunu usulca koltuğa koydum. bacakları koltuktan düşecek şekilde. bir bacağımı bacakların arasına. sonra yumuldum buna, iyi bir keşfi gezisi üst tarafta. ama memeler hala sütyenin içinde. elimi kızın sırtına attım, sütyenin kopçasını buldum. tek elle tek harekette açıp, dişlerimle sütyeni tutup kaldırdım. kız öyle bakıyor, anlamadı amk. çaylağı.

    bizim suzan filan olsa, zaten tek elle tek harekette kopça açan adam üstlerinde diye, makineli tüfek moduna girer, bir şarjör orgazm olurdu şurda. bu bende biraz moral düşüşü yaşatsada, önümdeki roma heykeli gibi büst, gene gazı verdi damarlara. pantalon dar benim. çadrı kuracam kuramıyorum, ama gibimiz oldu taş. dizimize gelecek amk, kosan derece olucam diye feryat ediyor. pantalonu çıkarsam, ambiyans gidecek. kız artık bizi erkeği görüp, teslim olmadan koca göbeğimizi gösteremk, ters gelebilir. bizim soyunma sıramız ondan sonra olmalı.

    neyse, göğüslerle filan ilgilendim biraz. koltukaltalrı leş gibi ter. ama cikste bunlara bakılmaz, kızın taku bile olsa, tatlı gelmeli, iyi bir gibişin anahtarı budur. kız ucuz parfümü, deodorantı sıkmış. ter de basınca, onun kokusu terin kokusunu gibip atmış, bir acayip koku. ama cennet kokusu gibi geldi. yalarım, mis gibi içime çekerim. cikste sınır tanımam. tanınmasını da tavsiye etmem. kızın her şeyinden, etinden, sütünden, tüyünde olduğu gibi terinden de faydalnamka gerekir. afrodizyaktır onlar. parfüm olmasa sorun olmazdı. neyse, terini yalayın, içinize çekin. ondaki hormonlar sizi etkiler. sizde ciks hormonları salmaya başlarsınız, terinizle filan. bu hormonlarda onu etkiler. kız dişileşir, gibişgenliği baskın tür olmaya başlar içinde.

    neyse, o büste iyi bir muamele yaptım amk.

    sıra geldi kota. düğmesini açtım. zaten 5 cm bir fermuar var, elimi külodun üstünden kızın dıbına doğru indirerek fermuarı açtım. kız bacaklarını birleştirdi. ulan dedim, kızın kendini kısması, genellikle hayır demektir. gene mi sarpa gidiyoruz.

    neyse, kotu az sıyırayım dedim. olacak değil. bir an kendime güven geldiydi amk. yerinde. kopçayı tek elle hallediverince. bu kotu çıkarmak beni aşar. nası ldar bir şeyse. kızda terleyince, yapışmış sanki, çıkacak gibi değil. zorlasak, madar olucaz.

    kızın gözüne baktım, dizlerini çekti, gözlerime bakarak. bacaklarını koltuğun üzerine attı. ben izliyorum kızın dibinden. bir şeyler yaptı, kotu sıyırdı, ayaklarına kadar toplandı kot. bacaklarını dimdik kaldırdı. içim bitti. lan dedim ben bunu gibersem, 140 sene daha yaşarım amk.

    dimdik, sütun gibi, ağdalı bacaklar. ortada, mum ışığında pek belli olmayan beyaz tanga gibi bir şey. tansiyon 18 olmuştur benim kesin. neyse, anladım meseleyi, kız kotu uzatıyordu, çıkar diye. gözlerine bakıp, bir elimle kotu çıkardım ayakucundan. kolay olmadı, ama oldu. attım kenara.

    artık aşk üçgeni ve zevk vedisiyle muhatap olabilirdik. dedim kız ya kaşar, farkettirmiyor. yada bu gibiş baya iyi bir gibiş olacak.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    0
    kız hain hain, gülümseyerek bakıyor. gözleri öyle parlıyor ki, sanki far tutulmuş kedi gözü. eski tecrübelerimden bilirim. kızlar altı soyununca, doğrudan o tarafa giderseniz, sürt ama sokma, okşa ama gibme moduna girerler. o yüzden ohalde olmaya alıştırmak lazımdır. pantalonu çıkardım. tişörtü çıkardım. atlet ve boxer ile kaldım. usulca üzerine yattım bunun. burada strateji şudur, bacağınızın biri, kızın dıbının üstünde olacak. bacağınız onun bacak arasın yerleşecek. gibiniz, amın üstünde kalacak. doğrudan gibiniz ama bastırmayın derim.

    neyse, başını iki elimin arasına, dudaklar hücum. eller belinde, kalçalarında filan keşif gezisi. dudaklardan boyna doğru. seri bir dilleme ve dokuşun halinde öpücük yaylım ateşi. kızın soluk alma filan değişti. bacağı nereye koyduyduk hatırlayın. kımıldadıkça dıbına sürtüyoruz bacağı. tüm am, kasık bölgesi birden masaj altında. oradaki kaslr yumuşuyor. kız rahatlıyor. sürtünme klitorisi, dudakları filan uyarıyor. kaslar gevşeyince, dıbına daha rahat kan gidiyor. kanla beraber hormonlar filan. kızın amı kabarıyor. hissediyorum, baya baya fırındaki ekmek gibi kabarmaya başladı.

    şimdi aşağı inmek lazım. bunun için ayağımızı kaldırıp, ağzımızın kızın boyun ile kasığının arasını keşfedecek şekilde gene yerleştirmemiz lazım. kalkar gibi ettim. omuzlarımdan tuttu. sana dokunmak istiyorum dedi, benim her yerimi aldın, ama sen... gözlerine bakıp, teslim oldum. bildiğin teslim olma vaziyeti. hemen atleti tuttu, sıyırdı. son harreketi yaptım. kızın üstünde oturur gibi bir acayip haldeyim. kız kıllarımı keşfediyor. memelerimi avuçlıyor. göbeğimi sarıyor filan. ben aşk hormonları basmış, kafası tükenmiş embesilin teki olmuşum. kuduruyorum orada.. o ana düşüt bneim jeton, nereye, bir sonraki entryde..
    ···
  17. 17.
    0
    @41 o iş o kadar kolay değil. bu işlerin bir raconu var. rus karısı gibecek olsak, kardeşim antalyada. olay herkesin gibtiği amı değil, olay herkesin gıpta ettiği amı gibmek. hemde bu yaşa, bu göbeğe filan göre.

    o kadar parayı verip gençliğimizi aldık, değdi mi, değdi tabi amk.
    ···
  18. 18.
    0
    neyse, düştü benim jeton. bu kızı kimse böyle keşfetmemiş. o da bir erkeği öyle keşfetmemiş. ne yapacağını da bilmiyor. tam çaylak. hımmm... iş daha güzelleşecek, dur hele.

    hemen oturur gibi yaptım. ellerinden tutup kaldırdım. o bacakları uzatmış oturur vaziyette. ben bir ayağım kızın apışarasında diz üstü halde. çektim, öptüm. sonra kalktım, kızı kaldırdım. ayağa kalktık. ayakta sarıldım. kaçlarına iyi bir fortladım. yannanı kalça arasına denk getirip, sonra o halde okşayıp dıbını filan, koltuğa sırtımı verdim. usulca otururken, kızın sırtına ufak öpücükler. kalaçalrı avuçladım en son, kız ayakta, ben oturuyorum. çok güzel okşuyorsun diyor. hafif hırlıyor filan. sonra bacaklarımı attım koltuğa, elinden tutup yüzünü çevirdim. gel dedim, eçktim üsütme ve kızı kıza bırkatım.

    binler, kız resmen keşif gezisine çıktı. gibimi tutuyor hafifçe, külodun üstünden. bıraksam çıkarak. olmaz, zamanı değil. geldi benim ona yaptığım gibi vücudumu ele aldı baya. kıllarımı okşuyor. memelerimi dişliyor filan. dıbını bacaklarımıa sörtüyor. sonra oturdu gibimin üstüne, başladı sürtmeye.

    hooop ne oluyoruz, sen orgazm olmayacan kendi kendine sürtünüyor amk. orgazm olacak, sonra da bay bay. yemezler.

    hemen kızı kendime çaktim: dudaklara abandım. sonra alıp bunu kucağımda yatağa.

    yatak soğuk haliyle. kızın ateşi biraz sönsün. yoksa erken boşalacak, hiç tat vermeyecek. soğuk yatak iyi gelir. ışığı açtım yatak odasının. o zaman gördüm. kızın memelerin uçları füze olmuş. sanki memesinin başı yerine başka bir meme var. kız orgamzın kapısına gelmiş. hay amk. bne böyle işin, kuruyacak sonra, giberken acıyacak, buyur burdan yak.

    acele etmek lazım. ıslatmak lazım. bu su bu kıza yetmez. yani gibsek, kurur, zaten yarak büyük, ıslatmaya bir ton suyu gidiyor kızın, sokuyorsun, çıkarıyorsun, dışarı suyu çıkıyor, kuruyor haliyle. olay aynen, kol gibi bir pompayla kızın amından su çekme sorunu. dıbını zütünden gibeyim, iş sarpa sarıyor. plan değiştirmek lazım...
    ···
  19. 19.
    0
    neyse, yatakta biraz ısınma hareketi. gene bir keşif gezisi hızlıca. ama bu kez süratle kasıklara. külodun kenarından dıbının kıllarını keşfediyorum. kaymak değil ama, gayet iyi ağdalı. bakımlı bir am, temiz, koku filan yok.

    kız başımı tuttu, dıbına bastırıyor. hayda... ne demekse, hiç denk gelmedi. resmen alnımı denk getirip, dıbının dudaklarına, iyice bastırıyor. birde bacaklrıyla kafamı sıkıyor amk. ne demek şimdi bu? böyle yaparken, kalçasını sallayıp ıhlıyor. neyse, bir pundunu buldum. bacakları ayırdım bunun. tanga yakışıyor kıza. ışık açık. vücudu tüm görkemiyle önümde. bacaklarını iki elimle zaptedip, yatağa yapıştırarak, burnumla filan uğraşarak, dudakları filan iyice açtım. tanga külot kızın üstünde. n'apyım, elleri bıraksam, kafamı gene kıstıracak.

    bilinen tipik bir oral ciks işine girdim. çok fazla esprisi yok. dil darbeleri malum. kız oh, ıh, kasılmalar filan. bıraktım ellerimi. gözlerim üst tarafta, tepkilerine göre dilime ince ayar yapıyorum. eller bacakları, belini filan keşfediyor. sonra nefesi değişti. ayaklarını hafifçe topladı. gözlerini tam göremiyorum ama, kaydı gitti belli. kafayı kaldırıyor. sonra belini kıvırdı yılan gibi. dedim geliyor, resmen sarsıldı. başımı gene tuttu, icie bastırdı dıbına, silkelene silkelene orgazm oldu.

    dedim atlattık amk. hemen yanına uzandım. hiç bir şey demedim. usul usul sağlarını okşadım. hafifçe omuzlarını filan öptüm. vücut teması olmadan, bacaklarımı bacaklarına sardım. kızlar orgamz olunca bacakları üşür. buz gibi olur resmen. ısıtın, o sıcaklık çok şey getirecektir mesela, bir kızın zevk çeşmesi olan züt deliği gibi.
    ···
  20. 20.
    0
    bir müddet öyle kaldık. bana döndü, sarıldı, çok hoş bir şeydi. ilk defa böyle hoş bir şey yaşadım filan. bir şeyler dedi. ben ise, gene ellerimel bir keşif gezisine giriştim.

    bir an durdu. farketti, gibiş burada bitmiyor. devamı var zevkin. biraz tedirgin baktı. dedim, bu zevk sabaha kadar üsrecek. kız hımm mıduna girdi, kaşını gözünü oynattı. parmağını şıklatıp, bekle dedi.

    kalktı, külodunu düzeltti. gitti. bekle dedi, beklemek lazım. sonra sesleri geldi. telefonla önce birine, tamam canım, öyle canım, idare et artık filan. sonra başkasına, gelemiyorum, şunlarda kalacağım filan bir şeyler dedi. ben lan dedim. sen bunu baştan ne düşünmedin. uzatıyorsun işi. dangalak. pastayı dök üstüne, sok banyoya, orada gib geç. uzatıyroum derken, vakit geç oldu, eve ne diyecem tribine girecek, dıbına kodumun gerzeği, bunu bir hesap filan etsene. neyse. kız halletti şansımıza.

    sonra geldi. sütyenini takmış. yanıma dikildi. bende oturdum, bekliyordum. geldi, böyle kıvırmalar filan. elleri arkasında, kopçayı tutuyor. bıraktı, elleriyle memelerini kapatarak sütyeni çıkardı, yanıma uzandı.

    gene benzer bir keşif harekatı. biraz altıma, biraz üstüme filan. gene azdırdım ben bunu. memeler sertleşti gene. ama su yürüdü. bende hala boxer var altımda. üstüne iyice çıktım. sonra memelerinin hemen altına oturur gibi yaptım. ama bizim yarak resmen yay gibi, böyle fırladı çıktı. bu biraz büyük mü dedi böyle yandan bakar gibi. bir şey demedim, sen mükemmelsin, ben ise ancak senin yanında mükemmelim filan dedim. kız birde öbüt yandan baktı. sonra eliyle ürkek tuttu benim yannanı. elini sıvazlayıp kökğne doğru getirdi. oradan kavradı. biraz salladı filan. ben kolundan tutup ellerini başının iki yanında getirdim. yannanı memelerin arasına serdim. oradan boynuna filan gibimin başını dokunuduruyorum.

    biraz mayhoş oldu, sanırım biraz ekşi bir lezzet aldı. ellerini bıraktım. usul usul memelerimi filan öptürdüm. hep yazmıyorum ama, sürekli kıza bir şeyler söylüyorum. o da bir şeyler söylüyor, işte böyle diyor, çok güzel diyor filan.

    gene aşağı indim. gene dilimle klitorise bir taarruz. gene başladı inlemeye. bacaklarını kollarıma aldım. hafif bacak omza gibi bir vaziyet yaptım. yarağın başını dıbına sürdüm. tüm yannanı boydan boya klitorise sürttüm biraz.

    kız pek minyon değil. bu onun için zor. çünkü, genelde minyon kızlar yarak almada son derece becerikli. ama bu öyle değil. canı çok yanacak. o yüzden daha tedbirli olmak lazım.

    genel kaide, kıza girerken, kızın sizi görmesidir, vücutların yakın olmasıdır. ama o pozisyonlar, kızın yara yeme kabiliyetini azaltır. en rahatı, kızın yan yatıyor, sizinde arkadan sokuyor olduğunuz durumdur. ama bu kız için iyi bir başlangıç pozisyonu değil.

    o zaman, artık haşin gibip, kızı gibiş delisi yapamayacağız. gibiş, biraz haşin değil, yumuşak olacak gibi. neyse, bakalım, bir sokalım, sonra vaziyete göre bir şey yaparız dedim. usulca, üzerine abandım. yannanın başını dıbının deliğine denk getirdim. biraz içeri girdim. kız bana bakmıyor, gözleri tavanda. üyüzü bir acaiyp oldu, acı çeker gibi. yarağın başı tam girmeden hissettim. kız lan bu...
    Tümünü Göster
    ···