Ben bu diğer sevdiğim kıza iyice yanaştım bu sıralar ama istemsizce sanki bişeyler itiyordu beni ona. Hatta bigün işyerinde bu bayağı rahatsızlandı kusmuş tuvalette falan bende tesadüf tuvaletlerin ordan geçerken bunun yakın arkadaşını gördüm. Hayırdır falan derken hasta falan dedi. Bende kapıda bekledim. Aslında çağrı merkezlerinde mola saatlerine uymak çok önemlidir beyler. 10 dakika molan varsa 11. Dakikada yerinde değilsen takım liderin hemen hesap sorar sana. Ama o sıra umrumda değil tek derdim kıza ne oldu üşüttü mü bilmem ne. Neyse bu çıktı tuvaletten arkadaşının kolunda yüz bembeyaz amk kusmaktan. Tamam geçim yerime falan diyor dedim böyle olmaz kesinlikle çalışamazsın. Ben seni eve zütürim falan dedim. Bunu dinlenme yerlerine oturttum. Bu arada şirket büyük kurumsal bi şirket beyler böyle camlı odalar, renkli deri koltuklarda dinlenme kahve içme odaları falan var. Ben bunu oturttum oraya yanına arkadaşını koydum dedim bekle beni geliyorum.

Girdim içeriye –çağrı merkezinde çağrıların alındığı yere operasyon denir, çıktım operasyon müdürnün yanına zaten elemanla kaç aydır beraberiz, bilgi de olunca adam tutuyor bizi, dedim böyle böyle kız hastalanmış ben evine zütüreyim tek başına gidemez falan. Eleman ikiletmedi tamam siz çıkın falan dedi. Ben hemen topladım tası tarağı aldım bunu girdim koluna çıktık şirketten. içimde zerre kötü niyet yok beyler tek kız iyi olsun istiyorum. Arabayla da gelmemiştim o gün çağırdım hemen bi taksi geçtik arkaya dedim tarif et evi. Bu zoraki tarif etti gittik falan. Zaten evi de işe uzakta değil. Evine geldik 2. Katta oturuyolar bunlar. Girdim koluna çıkardım yukarı. O ara benim fermuarlı kapşonlu bi hırkam vardı bu hastayım deyince onuda giydirmiştim üstüne kızın. Bu kapıyı açtı anahtarıyla annesini çağırıyor anne bi bak diye. Annesi de mutfakta mıdır nedir öyle lüks düşünmeyin beyler klagib ev teyzesi, aldı başına başörtüsünü geldi. Hiç kızına da benzemiyor bana göre kızı ay parçası teyze klagib gün teyzesi. Dedi işte anne hasta oldum işyerinden arkadaş o getirdi beni sağolsun diye. Kadın sağol evladım falan diyor bende ne demek efendim falan diyorum. Bunu bıraktım. Hırkayı verecek oldu sende kalsın ya alırım sonra dedim çıktım gittim.

devam ediyorum beyler rezleri alın

içimde kelebekler uçuşuyor bi taraftan bi yandan da diyorum ciddi bişey olmasın. Meğer yediği yemekten zehirlenmiş bişeyi yokmuş dedim ne güzel. 2 gün rapor aldı bu bana 2 gün eziyet oldu. izin günlerimizi bile beraber getiriyordum genelde çaktırmadan. O olmayınca bende bi durağanlaştım şirkette bildiğin özledim kızı. Mesajlaşıyoruz ama yine arkadaşça falan. Ama birbirimize de kayıyoruz hissediyorum yani. Fuckbuddy desen mesaj atıyor yine özür ayağına ama benim gönlüm geçmiş ondan bi kere yüz vermiyorum tersliyorum falan. Ama ne kadar terslesem de bırakmıyor. Benim gözüm de diğerinden başkasını görmüyor hiç.

Bide bu kızın bi özelliği vardı beyler elleri hiç ısınmazdı hep soğuk olurdu. Hatta sırf bunun için çay getirirdim kıza al kız elin ısınsın falan diye geyik yapardım. Onun da hoşuna gidermiş meğerse.
Aradan geçti bikaç hafta geldi Ocak ayının ortaları falan. Bi gün bu bayaa kavga etmiş evde babasıyla zaten anlatırdı babası anlayışsız herifin teki sürekli problemli bi tip. Bizde arada ciddi ciddi dertleşirdik. Bende o sıralar bir tiyatro oyununda oynuyorum. Bizim tayfayla beraber bunu da davet ettim gel izle diye. Bizim tayfadan 2 kişi geldi ama bu gelemedi izin vermemiş babası tartışmışlar falan. Özür diliyodu benden mesajda. Bende en başta trip atacaktım ama baktım durum ciddi onu teselli ettim falan. Ordan bütün gece neredeyse muhabbet ettik dertleştik wp dan.

Ertesi gün işyerinde bu yine özür diledi ya çok gelmek isterdim falan. Ya bi kahve ısmarlarsın ödeşiriz falan dedim bende geyiğine tamam o zaman çıkışta bi kahve içeriz dedi. inanın beyler kulağımdan beynime bu cümlenin gitmesi bikaç dakka sürdü resmen kulağımda zonkladı tüm hücrelerim tekrarladı bunu. Acaba olur mu lan dedim içimden ama bi taraftan da tereddütteyim. Yani nasıl almak istersen işaretler öyle. Mesajlaşıyorsun, dertleşiyorsun, bayağı samimisin, işyerine şakalaşma, yemek ısmarlama çay getirme falan hepsi karşılıklı, e ben gelmesem işe arayıp soruyor yada mesaj atıyor sensiz sıkıldım burda falan diye. Lan diyorum olur mu acaba ama bi taraftan da samimiyiz arkadaş olarak görüyor olabilir ben mi yanlış anlıyorum diyorum. Kimseye de akıl danışamıyorum iş yeri diye amk kafa karma karışık. Akşam oldu ama o saatleri bide bana sorun geçmedi şerefsizim. Geldi çattı çıkış saati.

Dedim sana sıkıntı olacaksa ben şaka yapıyorum bak alınmam falan yok sözüm söz diyor hem bi kahve içmeyelim mi başbaşa falan diyor bende umutlar filiz vermekten fidana doğru evriliyor. Bildiğiniz gibi değil beyler o mutluluk yok başka bişeyde. Çıktık bunla babasının işyeri karşısında olduğu için ayrı ayrı yürüdük otobüs durağına kadar. Zaten 4-5 durak gidip çarşıda bi kafeye oturucaz bişey değil. Ama hava da ocak soğuğu amk fena. Neyse yanyana yürüdük geldik otobüs durağına. Ama o 200 metre yol hiç bitmesin dedim sanki mutluluğa giden yok amk. Durakta bekliyoruz ama bu yerinde durmuyor titriyor falan. Üşüdün sen dedim elleri cebindeydi ellerini cebinden çıkartıp ellerime aldım. Benim ellerim de hep sıcaktır beyler. Avuçlarımın arasına aldım ellerini ısıtır gibi yapıyorum. Gözlerime bi bakışı var beyler o anda uçak geliyor zütüne girecek desen kılım kıpırdamaz o denli kitleniyorum o denli duruyor dünya bildiğiniz gibi değil. Sarıldım buna çektim kendime ellerini ikimizin arasında tutuyor sen bayağı üşüdün falan diyorum buna ama kalbim içerde 180bpm Trap çalıyor amk öyle bi mutluluk öyle bi heyacan. O da hiç itiraz etmiyor.

Neyse sıçtığımın otobüsü geldi halbuki ben bir ömür durabilirdim öyle. Bindik otobüse bikaç durak sonra da indik. Ben hala nasıl olur da tekrar elini tutarım falan diyorum kendi kendime. Bu da arada bir sokuluyor bana yürürken. Duraktan sonra da biraz yürüme mesafesi vardı. Bende ne olacaksa olsun dedim attım elimi omzundan sardım bunu. Bi baktım iyice sokuldu bana kafasını kaldırıp gülümsüyor. Ölüyorum beyler yok böyle birşey. Allah’ım diyorum bu nasıl bi güzellik. Katıksız saf aşk bu olsa gerek. Sonra hiç olmayacak birşey oldu biraz uzanıp yanağıma bi öpücük kondurdu. işte o anda nebula patladı, dünyamız yine toz bulutuna döndü, hiroşima çatapat gibi kaldı benim dünyamda, andromeda gömleğimin cebine sığdı, dünyanı birkaç adımda koşarak geçtim sanki. Parça parça olup tekrar bütün oldum ne yapacağımı bilemedim sadece daha çok çektim kendime. Sokak ortası olmasa kollarıma alıp çevireceğim türk filmi gibi beyler öyle bir mutluyum. Ama kızın oturduğu semt bi gören olursa diye bişey de yapamıyorum. Sadece sımsıkı sarıp çekiyorum kendime.

Neyse kafeye geldik üst kata çıktık oturduk bi masaya sandalyelerimiz yanyana. O salep söyledi tarçınsız, bende sıcak çikolata. Tam aşk havası. Sigara da içiyordu bu ama benim yanımda rahatsız olurum diye içmezdi. Bu arada ben sigara da kullanmam beyler ama nargileye bayılırım. Salepler gelene kadar ben yine bunun ellerini tuttum “hala soğuk ellerin” falan diyorum bi taraftan seviyorum ellerini. Ben böyle yaptıkça ısınıyor elleri gülüyor o güldükçe ben benden geçiyorum. Tamam dedim oldu bu iş. Havadan sudan 2 saat muhabbet ettik el ele göz göze. Sonra laf döndü dolaştı doğumgününe geldi. Bunun doğumgünü de sevgililer gününe yakın. Söyleyince desene şubat ayında 2 kere hediye aldıracaksın bana dedim. Neden dedi. E dedim bi doğum günün bi sevgililer günü. Gözüme baktı “biz sevgilimiyiz?” dedi.

O paramparça olan nebula vardı ya beyler. işte o anda o nebula zütüme girdi. O dünyanın toz bulutunda boğuldum. Hiroşima içimde patladı. Güneş yerini fırtınaya bıraktı öyle bir dünya. Ne diyeceğimi bilemedim. Her aptal erkek gibi zora gelince saçmaladım bende. Ya aslında ben sevgili, eş, gibi kavramlara karşıyım 2 insan beraber zaman geçirmekten keyif alıyorlarsa neden bi sıfat koymak zorundalarki diye saçma sapan şeyler söyledim.

Baktım bu gülüyor bi taraftan koluma sarılıyor falan. Yaklaşıp yine öptü yanağımdan beni. Güneş geri açtı beyler. Meğer benle kafa buluyormuş mizahını sevdiğim. Ulen dedim yapılacak şaka mı bu benim pederde kronik kalp var tık nefes giderim burda. O öpücükle fidan olan umut asırlık çınara döndü. Evine kadar bırakamazdım tekrar zaten bir kere taksiyle gitmiştik yeri de tam bilmiyordum. Evine bıraktıktan sonra da bende taksiyle otobüs durağına oradan otobüsle eve gitmiştim. Hem babasından yana sıkıntılıyken bi erkekle görülmesi hoş olmazdı. Bende o sıralar omuzlarına kadar uzun dalgalı saçlı, sakallı rahat kıyafetler giyen bi tipim. Hiç ideal damat / erkek arkadaş tipi değil yani. Annesini gördüm kesinlikle onay vermez bizi bilse. Ama çıktığımızda ayrılmak da zor olmuştu. O beni durağa bıraktı bu sefer. Duraktan otobüse binip eve gidecem otobüse binip aradım hemen o da eve gidene kadar konuştuk. Ama böyle çiçeğim böceğim değil yine eskisi gibi muhabbet ama birbirimize açılmışız artık biraz daha rahat oluyor insan.

Sonrasında işe geldiğimizde birbirimize bakıp gülümsüyoruz falan arada mesajlaşıyoruz çaktırmadan. Sonuçta hala işyeri millet de hala arkadaşız sanıyor en başta öyle herkese ilan edemezsin. Zaten karşı olduğumu söylemiştim böyle bişeye ama Allah işte beyler başına getiriyor. Şimdi değil işyerinde tüm ülkede davul zurna çalarak ilan etse gibimde değil amk o denli sarmış ateş bacayı. Ben gidiyorum kahve getiriyorum ona. Kahve dediğimde nescafe. Makinası var ama ben elde yapıyorum özenicem ayağına tam kafa aşk böceği kafası ama dışardan öyle değil. Yemeğe beraber çıkmalar, yazışma programından goygoylar. Şirket içi yazışma programları vardır eski msn e benzer office comminicator derler orda içeridekilerle yazışırsın soru falan sorarsın ama bilgi işlem in kontrolündedir isterlerse okurlar yani yazılanları. Kimse zahmet edip okumaz gerçi ama yine de hakları var. O yüzden oradan da bişey yazamıyoz. Ama mutluluk yüzümüzde amk. Sanırım son huzurlu zamanlarımızmış o zamanlar.

1 ay kadar böyle geçti sonra bunun yakın kız arkadaşları farkettiler tabi durumu sıkıştırıyorlar bunu. Bu da napalım dedi dedim söyle sıkıntı yok. Sonra bizim tayfa arasında yayıldı tabi bizde sallamıyoruz yani. Adımız çılgın çift e çıkmış zaten ikimizde paso goy goy neşeli tipler, işi de biliyoruz herkesle aramız iyi falan millet de seviyor bizi keyfimiz gıcır. Bir süre böyle devam etti. Sonra nasıl yada kimden gitti bilmiyorum ama benim eski fuckbuddy bunu duymuş. Çıktıktan sonra içerden bazı tiplerle hala görüşüyordu zaten. Hala peşinde olup gibme hayalleri kuran bikaç muallak vardı yalakalık yapacam ayağına buna içerde olan biten herşeyi yetiştiriyorlar. Bizde de o sıra takım lideri seçmeleri başvuruları falan var ben benimkini ona hazırlıyorum sunum falan hazırlıyoruz bak şöyle yap böyle yap falan. Bende eğitmenliğe başvurucam hazırlanıyorum bahanemiz var anlayacağınız. Sunum ayağına beraber takılıyoruz o zamanki takım liderleri de bişey demiyor dolayısıyla. Hesapta hazırlanıyoz ama asıl amaç beraber vakit geçirmek. Tabi 2 günde bir iş çıkışı gidip saleple sıcak çikolata içiyoz aynı yerde. Garsonlarda tanıyor bizi artık biz oturduğumuzda sipariş bile almadan getiriyorlar.

Biz böyle mutlu huzurlu takılırken benim fuckbuddy den mesaj geldi demek onun içindi falan diye. Dedim nooluyoz amk. Allahtan benim kız görmedi mesajı falan da bi huzursuzluk kapladı içimi. Hani kötü bişeyin olacağını hissedersin de ondan önce bi sıkıntı basar ya içini aynen öyle. Dedim şimdi bu yaygara koparırsa ortalık karışır buna önlem almak lazım. O gün kızdan ayrıldık o eve ben eve tabi yine yolda telefon muhabbeti. Ben bi taraftan benim kıza yazıyorum bi taraftan eski fuckbuddy ye laf yetiştiriyorum. Diyorum bi kuralım vardı o kadar uyardım seni sen beni dinlemedin ben öyle üstüme düşülmesini falan sevmem diyorum –ki normalde de sıkboğaz edilmesinden nefret ederim beyler rahat olmak en iyisi. Bu o sırada bi kontraya çıktı dedi bana gelince kimse duymasın ama onla çıktığını cümle alem biliyor falan. Yapacak bişey yoktu beyler bende çirkefe yattım onla konuşup ortak karar aldık o benim sözümü hep dinledi ama sen yapma dediğim halde arkadan konuştun milletle o bana sormadan konuşmadı falan diyorum ama iş taka sarıyor biliyorum. Bi taraftan onla geçirdiğim vakitleri düşünüyorum bildiğin aşk falan yok paso buluşup gibişmişiz amk. Diyom alan memnun satan memnun ne bunun derdi diyom sonra dedim amk zamanında ben rahatım diyen kız bile aşk maymunu çıktı bu kadar bağlamayacaktın kendine diye bide kendi kendimle çatışıyom amk.

Aradan bikaç gün geçti ben yine 2 ateş arasındayım bi tarafım bahar bahçe bir tarafım ateş gibi. Bendeki huzursuzluğu benim kız da farketti hayırdır falan yapıyo dedim bizimkilerle sorun var. Aslında bizimkilerle zaten pek anlaşamazdık da bu sefer bahane ettim bende kızda garibim yardımcı olmaya çalışıyor falan. Öyle böyle derken seçmeler oldu arada torpil falan döndü bizim operasyon müdürü ne kadar arkadaşı varsa takım lideri yaptı biz kaldık çağrıda dedim gibtiret bi dahaki sefere. Çünkü şirket sürekli eleman alıyor üst kadro boş sürekli ihtiyaç olacak. Zaten derdim bana yetiyor diyorum. Ama benim kız takmış biraz. Onu teselli buna laf yetiştir falan derken bi gün yine ayakta yeni çağrı alanların falan arasında dolaşırken bomba patladı.

Eski elemanların arasında geziyorum geyik malzemesi çıkarmı diye bi laf duydum vay bizim bombilibili ye bak sen diye. Dedim lan hayırdır amk. Olum sende ne fenaymışsın lan falan dediler. Ben hala mevzuyu anlamamışım diyorum ne ayak gülüyorum falan. Kızı zütürmüşsün askıntı olmuşsun falan diyolar. Dedim ne diyonuz olum siz? Şu benim fuckbuddy’nin arkadaşı vardı ya mavi gözlü fıstık, o 1 ay önce işten ayrılmıştı. Bende o sıra tiyatro için senaryo falan yazıyorum bu da demişti bak ben işten ayrılıyom bana bişey yazmıyorsun edebiyatçıyım diye geçiniyon demişti. Bende yazarız ayıp ettin demiş eskiden yazdığım bi yazıyı göndermiştim. içeriğine hiç bakmadan sadece sonuna bakmıştım “git kahrolsun bağzı şeyler” falan yazıyodu sonunda bende bakmadan yollamıştım ona. Meğer içinde aşkım canım falan bişeyler yazmışım zamanında. Bu yazı da tiyatroda bi sahnede okunan bi tirat aslında. Bu mal değneği de benim ona yazıldığımı sanmış. Bi taraftan da benim fuckbuddy nin yakın arkadaşı olduğu için anladığım kadarıyla onla beraber olduğumuzu da biliyor demiş bu bin bana da asılıyor daldan dala uçuyor ayağına millete bombilibili bana da yazıyor falan diye bi hikaye uydurmuş. Uydurduğu hikayeye göre ben onun evinde benim fuckbuddy ile gibişmişim bu bizi görmüş falan filan. Valla beyler kızın evini bile görmedim hayatımda zütünden uydurmuş amk. Ben bunları duyunca şartel attı tabi. Bi taraftan yayılırsa ne olacağını düşünüyorum tam taka sardı muhabbet.

biraz daha seri yazmaya çalışıyorum beyler takipte kalın

Bu kız benim tayfadan elemanı aramış ona anlatmış falan anlattığı eleman da ters bi çocuk banane sizin gibinizin derdinden falan diye kapatmış telefonu. Bana dediler biz şundan duyduk diye. Dedim çocuğu ben ariyim mevzunun detaylarını öğrenim. Bi aradım çocuk bide bana fırça kaydı beni niye arıyonuz amk diye ben iyice dellendim tabi. Sonra çocuk aradı beni anlattı mevzuyu böyle böyle dedi diye dedim giberim ben bunun ecdadını. Bu mavi gözlüyü arıyorum telefonu açmıyor meşgule falan atıyor. Mesaj attım millete anlattığın yalanı bide benim yüzüme karşı söyle bakayım diye. Bi baktım mesaj atmış “peşimi bırak yoksa seni polise veririm”. Dedim amk bu nasıl bi hastalıklı kaltak lan ben buna ne yaptım amk?! Meğer benim fuckbuddy nin gazına gelmiş sonradan öğrendim ben bunları. O sırada bizim kalite müdürü var katıksız bin bi herif 40 yaşlarındaydı. Paso barlar sokağında takılır falan eğlenceli bi tipti. Bana dediğini hiç unutmam “kızda sağlam kasa var ama bunu hakkıyla gibememişler olum bi düzgünce gibseler rahatlar o millete sarması bu yüzden” . dedim amk ben fuckbuddy yerine bunu gibsem demek kız hiç böyle bi muhabbete girmeyecek şansımı gibeyim.

Ben bu fuckbuddy ye mesaj atıyorum diyorum lan ne ayak bu muhabbet bu diyo valla haberim yok ben ona hesabını sorarım ben seni zor durumda bırakmam falan. içimden diyorum lan amk kızı kullanmış gibi olduk ama hala kıymıyor bana hakikatli kızmış falan diyorum ama telefonda demediğimi bırakmıyorum siz benim kariyerimle şahsiyetimle nasıl oynarsınız olmamış şeyleri nasıl millete anlatırsınız bunu temizle yoksa hesabını senden sorarım falan kız bildiğin ben halledicem falan diyor dedim bu nasıl bişey amk. Aradan 1-2 gün geçti bu bana yazışmalarının ekran görüntüsünü gönderiyor bak şöyle fırça attım arkadaşlığımı kestim falan filan. Bende eyvallah falan diyorum inanıyorum ama bi kere olay yayılmış fısır fısır benim kızın kulağına gidecek az kaldı hissediyorum. Dedim olacak gibi değil aldım benim kızı karşıma başladım anlatmaya.

Dedim bak bu böyle böyle bi şizofren bana takılmaya çalıştı ben sallamadım falan diye fuckbuddy olayını tamamen bi kurmacaya dönüştürdüm. Diğerinin mevzusunu da dedim bana böyle böyle bişeyler yaz dedi bende bunu yolladım bu da böyle bi tirat ama başını okumamışım bu da burdan senaryo yazmış falan. Kız ya boşver onlar zaten şımarık tipler elde edemeyince birileri yüz vermeyince böyle çirkef olurlar falan diyor ben hala üstüne gidiyorum falan ama hissediyorum bişeyler taka saracak yani. Anlattım falan o gün bu ikna oldu. Ama ondan sonra herşey yokuş aşağı gitmeye başladı. Bu telefonumu falan karıştırıyor bazen hiç yapmadığı şey, durup durup kıskançlık triplerine giriyor anlamıyorum bi türlü. içeriye yeni elemanlar başlıyor onlarla ilgileniyoruz vay şu kızla neden çok muhabbet ettin falan diye. Ulan diyorum ben hep böyleydim yok ben istemem öyle falan diyor darlıyor iyice. Sıkboğaz edilmekten nefret ederim ama öyle deli gibi seviyorum ki bunlar bile soğutamıyor beni bu kızdan. Ama kavgaların sayısı da çoğalıyor artık. Akşam telefona bakmasam yada erken uyusam sabah servisle işe gelene kadar trip yiyorum. Gittikçe tırmanıyor tripler. Gerilim de tavan yapıyor gittikçe.