Salonda bekleyişe devam eden kişi kendinden emin ve son derece tecrübeli olsa da girdiği odanın kapısı önüne serili kilime ayağı takılır, tökezler ve düşecek gibi ileri doğru atılır. yatakta uzanan huur son derece küstah:

"şuna bak, yolda yürümeyi bilmez am gibmeye gelir!" der ve ufaklığın bamya olmaya giden evrim süreci o anda başlar...

Kapıya sigara içmeye çıktığımda, bigibletiyle oynayan ufaklık karşıdan gelen bir arkadaşını görür;

+ benim annem senin anneni genelevde görmüş
- senin annenin orda ne işi varmış?
+ bilmiyorum anneni görünce yardıma gittiğini söyledi

Alfalığı ufak yaşlarda iliklerine kadar kurutulmuş. Aradığı aşkı lise önlerinde bulamamış bir adamın hikayesi bekler bizi... Dünya onun için iyilikten sevgiden ibaret. Otuzlu yaşlarda genel evlerde aşkı, hayatının kadınını arayandı. isyankar kazanovaydı o.

Sanayide çalışıp yeşilçam kafası yaşayan kendi halinde bir adamdı.




-adın ne ?
+paramı ver yeter hiç farketmez adın
-soyunmana gerek yok, bana bir kac tatli soz lazim uyuyana kadar kal yeter, bitmis uyku haplarim
+burası otel değil kerhane ?!
-bekleme salonunda günü geçmiş dergiler. saçım başım dağılmış sanki bana benzerler
+ tamam hadi gibtir git bekleme salonundaki dergilerin yanına ozaman !! Amk andavalı!

Ve romeo nun içindeki alfa erkeğine bir tokat daha...

Birkaç entry önce öğretmenleriyle karşılaşan liseli gruptan iki tanesi aynı anda farklı odalardan çıkış yapar;

- dıbını skiim kadın küçük olduğumu görünce döndü zütünü yattı, belki hissetmedi bile.. ben arkadan dayanıyorum kadın önde gazete okuyor. konsantrasyon 0, arada zütüne vurunca dönüp bağırdı, vurma diye. rezil oldum

+ olm seninki yine iyi, bendede aynı şey oldu, kadın yatağa ölü gibi yattı, zevk alsın diye dıbını yaladım kadın bana 100 yılın lafını geçirdi..

- ne dedi abi?

+ aferim oğlum bütün aydın'ın yannanını yaladın..

Kapıdan giriş yapan sağlık ekibi, hayat kadınlarının jinekolojik muayenesini yapmak ve laboratuar testleri için örnek almaya geli.

Kadının yanında yardıma gelen iki intörn, biri kadın biri erkek. bir de hemşire hanım var tabii.

Konuşmalardan yakaladığım kadarıyla hayat kadınlarını muayene odasına alırlar, her birinin elinde defter, sırayla muayene olup deftere yapılan muayeneyi işletiyorlar.

perdenin arkasında muayene masası var, hemşire hanım vajinal muayene için spekulum takıyor, kadın intörn arkadaşta bi lezyon falan var mı diye bakıyor.

artık son 1-2 kişi kalmışken, içeri bir kadın girer. 2 gün önce işe başlamıştır genelevde. sıra ona gelince bakarlar, yaklaşmıyor muayene masasına. "buyrun" der. Kadın doktorları iş arkadaşlarından sanarak intörn kıza ve bayan hemşireye şöyle der:

-yoo, buyrun önce siz muayene olun

+yok biz burda çalışmıyoruz, üniversitedeniz biz. Derler gülümseyerek

hemşire hanım hemen

-onlar doktor hanımlar, gel sen böyle

Ablamız hafif isyankar trakya şivesiyle;

+Niye ? O gancıkların amı altın kaplama mı ? Der ve oturur.

işlemlerin ardından işi biten ablamız hemşireye elini uzatır ;

-Ananızın dıbına sağlık güzel işti

kapıda üst araması yapan polisin yaşlı ve sakallı bir adama;

- hacı emmi, kerhaneye geldin biliyon di mi?

Derken aradan sıyrılıp dalar içeri bi cengaver.Eli gibindedir, okşar, kaşır, pantolonunu bi oraya bi buraya çekiştirip durur.
hazır cevap kevaşe atlar hemen;

+ne o çok büyük içerde rahat edemedi herhalde
-dediğin gibi çok büyük pantolona sığmıyor
+çıkarda gölgesinde piknik yapalım o zaman...

The end...

(bkz: kesinlikle yazarim)