Günaydın panpalar ben 22 yaşında çok yakışıklı olmayan biriyim işte. 3 senelik bir kız arkadaşım vardı, hala daha var ayrı mesele. Bir gün finalimiz vardı, nasıl geçti diye sormayın benim hiçbir sınavım hiç iyi geçmedi. Neyse finalden sonra okulun yakındaki bir kafeye yemek yemeye gittik sınıftakilerle. Sınıfta Hürrem diye bir kız arkadaşım vardı. Asosyal, üniversiteye kadar hiç arkadaşlarıyla dışarıya çıkmamış hatta hiç sevgilisi bile olmamış biriydi ama kızın efsanevi güzel kız arkadaşları vardı. Neyse kafeye oturduk yemekleri söyledik Hürrem'in liseden arkadaşı Ayşe geldi yanımıza. Kızı ilk kez görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Aşırı bir güzelliği yoktu ama ben öyle sexy bir şeyi hala daha görmedim. Ayşe'nin bir de Elif diye bir arkadaşı vardı ve masa baya kalabalıklaşmıştı. Bizim sınıfın abazaları kızları görünce ağzındaki salyayı tutamaz oldular ama benim kızı etkilemem lazımdı ve ağırbaşlılığımı korumam gerekiyordu. Ayşe'den benden etkilenmişti devamlı gözgöze geliyorduk ve beklemediğim bir şekilde benimle muhabbet etme isteği vardı. Sohbetler edildi, yemek yenildi ve kalabalık azaldı. Sonra Ayşe telefonu bana göstererek;
A: bu sen misin?
B: benzemiyor muyum?
A: o yüzden demedim, fotoğrafın güzelmiş.
B: teşekkür ederim.

Neyse kız beni ekledi falan ortak arkadaşlar vardı onları soruyo bunu nerden tanıyorsun falan diye. Kız güzel ama o yaşına kadar da yemediği tak girmediği ortam kalmamış nerdeyse aq.

-- Beyler ben 1 saat 2 saat bekletmeyi sevmem azıcık ilgi gösterin 10 dk'ya yeni partı yollarım

Edit: beyler trend'e girmişiz hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim
Edit2: kız arkadaşım artık yok

Akşam eve gittiğim zaman aklım Ayşe'deydi. Acaba bir daha nasıl aynı ortamda bulunabilirdik diye düşünüyordum. Bu arada sevgilimin ismi de Hande. Hande ile de 3 gün önce tamamen ayrılmıştık. Birbirimizin hayatından saygılı bir şekilde çıkmıştık. Yani öyle konuşmuştık. Ayşe beni sosyal hesaplardan eklemişti. Aslında böyle bir şey olacağını da bekliyordum. O gün öyle geçti. Diğer gün Cumartesi'ydi ve sınav yoktu ama Pazartesi olan sınav için Hürrem'den ders notlarını almam gerekiyordu. Dün gittiğimiz kafede buluşmak üzere sözleştik. Kafede buluştluk notları aldım çay içip muhabbet ediyoruz. Bu kafede buluşmayı da ben istemiştim çünkü Ayşe'nin apartı buraya çok yakındı. Elim telefonda bir mesaj bekliyordum belki de içime doğmuştu emin değilim. Biraz zaman geçtikten sonra swarm'dan şöyle bir mesaj geldi.

A: apartta canım çok sıkıldı. Check-in inizi gördüm Hürrem de var galiba daha oturacaksanız yanınıza geleceğim.
B: gel gel oturuyoruz buralardayız daha.

Kızın attığı bu mesaj belki cesaretini gösteriyordu belki samimiyetini. Bunu tam bilemiyordum ama bildiğim tek şey ben bu kızı gibecektim.

Ev arkadaşım Doğan, Hürrem, ben ve Ayşe kafede oturuyorduk. Düşüncelerim gerçeğe doğru gidiyordu.

Bizim sınıf 60 kişi, 50si erkek. 4ümüz otururken bir anda yanımıza 4 erkek geldi beyler dıbına koyum böyle bir şey yok bir de masaya çöktüler çay söylediler. Bende buradan kalkmayı düşündüm. Ayşeyi de davet etmem gerekiyordu ama bizim abazan huur çocukları devamlı kıza salça oluyorlardı. Bende biraz çakallık yaptım ve şöyle bir söz attım ortaya
B: Benim canım içmek istiyor napalım falan dedim
Doğan: içelim kanka farketmez
B: X'te içelim kanka evde içmeyelim
D: olur kanka

Doğan'dan onayı aldım ve Ayşe'ye sende bizimle gelmek ister misin dedim. Ayşe'de sanki bu teklifi bekliyordu aq bizden önce kalktı masadan.

Ayşe gece olacakları biliyordu sanki. Önce bir aparta uğraması gerektiğini söyledi. Bizde -10 derecede kızı bekliyorduk apartın önünde.

Ayşe aparttan geldikten sonra X bara doğru yürümeye başladık. Onunda elinde ders notları vardı hatta kağıt parmağını kesmişti. Yarabandı aldım marketten. Elini uzattı bantı istedi ama bantı açıp ben yapıştırdım yarasına. Ayşe benden iyice etkilenmişti. Bende yıpranmış bir ilişkiden çıkmanın verdiği özgürlükle kendimi çok heyecanlı hissediyordum. Bara geldik biralara söyledik içmeye başladık. 1 bira 2 bira 3 bira derken gaza geldim bir tek buzlu viski istedim. iş bu noktaya gelene kadar muhabbet baya ilerlemişti. Sex hayatından bile konuşuyorduk ama Ayşe namuslu ayaklarına yatmaya başlamıştı. Belkide kendini bana ağırdan satıyordu ama ben bunları yemem. iyi kötü bir kız geçmişim oldu beyler yani anlayabiliyorum bazı şeyleri. Dışarıya sigara içmeye çıkmıştık ve Ayşe üzerine mont almamıştı. Titrediğini farkettim ve içerden kendi montumu alıp onun omzuna bıraktım montu. Aramızdaki şey herneyse ileriye gitmeye başlamıştı ve bu hoşuma da gidiyordu..

Öğrencilik hali bilirsiniz beyler. Baba ne gönderirse onunla idare edersiniz. Baba yok der göndermez 30 akşam makarna ile doyurursunuz karnınızı. Bar ortamlarıda malum 1 bira 10 lira neyime güvendiysem.. Neyse beyler içeriye girdik. Ayşe tuvalete gitti. Ben de Doğan'a;
B: kanka para bitiyo eve alkol alıp gidelim evde içelim
D: tamam kanka kız gelecek mi?
B: kız gelecek sen gideceksin xdxdxd
D: nereye gtcem aqqqq
B: kanka eve gidince 2 bira iç sonra çıkgit sınıf arkadaşlarında kal
D: vay aq hayırlı işler

Ayşe tuvaletten geldi. Çok da içmemişti. 2. birasını yudumluyordu ben ise sarhoş olmaya yakındım öyle içmiştim. Aklım bir yandan da Handedeydi. Onun da verdiği düşünceyle kafam iyice daşşak olmuştu.

B: bir teklifim var. fazla maddi durumum yok. burayı ben halledeyim sizde eve alkol alın evde devam edelim.
A: iyi olur burası sıkıcı zaten

Bunu duyunca benim gözler açıldı Doğan'ın da yüzünde hay aq ben nerede kalacağım ifadesi belirmişti

Beyler şu an işteyim çalışıyorum yarım saate yazarım falan demeyeceğim ama çalışıyorum harbiden. işin gücün arasında yazıyorum biraz ilgi gösterin kendi kendime anlatıyormuşum gibi olmasın

Eve geldik. Alkolleri dolaba koyup içeceğimiz kadarını odaya zütürdüm. Müzik falan dinliyoruz fotoğraf falan çekiniyoruz işte öğrenci evi yaşantısı. Bir yandan da Doğan'a bakıyorum aq çoçu birayı yavaş yavaş içiyor. Kaş göz yapıyorum falan etki yok adamda aq. Bende öyle olunca devamlı şerefe diyorum şişe tokuşturuyoruz. Bir ara dibini görmeyen anasının dıbını görsün dedim kahkaha attı oç. Neyse Doğan birasını bitirdi ve ben arkadaşımda kalcam finale çalışacağız diye gitti. Ayşe'de olayın farkındaydı aslında kız yanık motor gibi o anlamayacak ben mi anlayacam aq. Doğana kapıya kadar eşlik ettim bir de sabahtan gel falan dedim gitti.
Artık koca evde Ayşe, ben ve dolaptaki alkollerle başbaşaydık.

Doğan gittikten sonra odaya gittim. Kız yatağın içindeydi. Napıyorsun dedim üşüdüm ondan girdim dedi. Beyler bizim evde acaip soğuk olurdu. Ev kaloriferliydi ama petekler sadece kendini ısıtırdı. Ben o yaşıma kadar evde kazakla oturmamış biriydim bizim öğrenci evinde kazağın üstüne ceket falan giyiyordum o derece soğuk bir evdi. Neyse Ayşe üşüdüm diyince ben çok şaşırmadım biz hergün üşüyoruz zaten o evde. Bende sandalyeye oturdum ve bilgisayardan müziği değiştirdim. Biramdan yudumladım o sırada muhabbet sohbet falan. Telefona bakıyordum o sırada Ayşe yorganı kaldırmış bana gelsene soguk oldu dedi.
Beyler yorganın altında örtülü ödenek yatıyordu aq. Ben Doğan'ı uğurlarken kız soyunmuş beni yatakta çıplak bekliyordu. O an kafayı yicek gibi oldum zevkten bira şişesine oturacaktım.

Yatağa girdim ve belinden sarıldım.
A: ellerin üşümüş
B: sen üşümemişsin ısıtırsın
A: öyle mi diyorsun (bu sırada boşaldım zannettim aq)
B: ben demiyorum öyle görünüyo

Daha sonra öpüşmeye başladık. Elimi vücüdunda gezdiriyordum. Belinden memelerine doğru gittim. Yorganın içine girdim ve onları öpmeye başladım. Memelere onlar dedim çünkü bağımsızlıklarını ilan etmişler beyler füze gibiydi aq ahhh ah. Neyse.

Bir posta gelgitten sonra alkolünde etkisiyle uyumuştuk. Gece bir anda irkilerek uyandım. Gözlerimi açtığımda saat 4.30 falandı.

Benim yatağım tek kişilik ve ben aynı yatakta biriyle uyuyamam. Mümkün değil. Belki o yüzden uyanmıştım. Ayşe uyuyordu. Kalktım bi sigara içtim. Ayşe'yi seyrettim. Acaba hislerim sadece uçkurdan mı ibaretti yoksa hoşlanıyor muydum...

Yatağa girdim tekrar, Ayşe uyandı napıyorsun dedi. Uyku tutmadı dedim ve tekrar öpüşmeye başladık. ikimizin de uykusu acılmıstı. Bende Ayşe'yi banyoya zütürdüm ve banyoda 2 posta koydum. Sonra yatağa geçtik uyuduk.

Sabah oldu. Uyandıgımda saat 10.30 sularıydı. Ayşe yanımda yoktu ama masaya not bırakmıştı. Şöyle yazıyordu;

Çok güzel uyuyordun, kıyamadım uyandırmaya. Akşam görüşürüz

Bu not hoşuma gitmişti ama içimde pişmanlık vardı. Neden yaptıgımı bilmiyordum hoşuma da gitmişti ama bir tedirginlik vardı içimde. Yüzümü yıkadım kahve yaptım. Masaya geçtim tam sigara yakacağım kapı çaldı.

Kapının deliğinden baktığım anda ev başıma yıkıldı. Hande gelmişti. 3 gün önce ayrıldıgımız 3 yıllık sevdiğim. Kapıyı açtım içeriye girdi. Poğaça ve simit almıştı. Kahvaltı yaptık. O kahvaltı hazırlarken ben odayı toparladım. Ayşe'nin bıraktıgı notu camdan aşağı attım. Yerde bir saç bir kız kokusu alabileceğinden çok korkuyordum. Bu korku beni endişeli davranışlara yönlendiriyordu. Hande'de bir şeylerin farklı olduğunu farkedip bana;

H: neyin var?
B: gece uyuyamadım, üşüdüm ve hasta olacağım galiba
H: yoklugumda kendine bakmadın mı?

O an yutkundum sadece. Sevdiğim kız karşımda olanlardan habersizdi.

H: ayrı kalmak bize göre değil. ben seni seviyorum sen de beni. biribirimizi severken ayrı kalmak doğru olmuyo. bak hasta olmuşsun ben de cok üzüldüm artık bir şeyleri yoluna koyalım.
B: doğru söylüyorsun. bende bu durumdan memnun değilim ama çaresiz kalıyoruz.
H: buraya aramızı düzeltmeye geldim

dedi ve ayağa kalktı. bana baktı. napıyo acaba diye bakıyordum ve bana ayağa kalk dedi. Ayağa kalktığım anda bana sarıldı. O anda saçlarının arasında kayboldum. Kokusuna bıraktım kendimi. Dün gece aynı yatağa girdiğim kız bana bu duyguyu hissettirmemişti. Hande bana sarılırken seni hiç bırakmayacağım seni çok seviyorum gibi şeyler söylüyordu. Çok kötü oldum o an beyler. Dün gece için pişman oldum ama Hande'ye bunu anlatamadım. Nasıl diyim dün gece şu yatakta bir kızla beraber oldum diye.

Hande'yle barışmıştık ancak ortada bir problem vardı. Ayşe. Ona ne söyleyebilirdim? Kalbini kırmadan ve başıma bela olmadan onu kendimden uzaklaştırmalıydım. Akşam Ayşe'yi aradım.
B: konuşmamız lazım
A: konuşalım canım noldu
B: bak dün gece benim için çok özel bir geceydi. yaşadıklarımız sıradan ve öylesine değildi.
A: Evet..
B: ama bizden olmaz Ayşe. ben bunu yapamam
A: neden? niye böyle diyorsun ne değişti?
B: sebeplerim var. kimseye söyleyemeyeceğim sebepler. içimdeki sebepler.
A: bak eğer sevdiğin varsa anlarım ama beni geçiştirme.
B: sevdiğim var ama bununla bir ilgisi yok.

Bu konuşma biraz daha böyle gitti ve telefonu kapadık. Kalbini kırmadığımı düşündüm. Yemediği yarak değildi sonuçta. Sevdiğimle alakasının olduğunu bilirse bela olabilirdi. Belayı geçtim sevdiğim benden gidebilirdi.

Ayşe'yi bundan sonra 1-2 kez kafede birkaç kez de okulda gördüm. Karı hala afet gibi maşallah. Ama ben ilişkime sahip çıktım ve o günden itibaren başka kızlara daha doğrusu uçkuruma yenik düşmedim.

Sevdiğiniz varsa sahip çıkın. Uçkurunuza, hevesinize yenik düşerseniz değer verdiğiniz şeylerden olabilirsiniz. Sevdiklerinize tutunun.

Okuyanlara teşekkür ederim