-
139.
0olum atatürk yasasa ve bizim topraklara girmeye kalksa yuzyılın malubiyetini alırdı yannan kafalı hitler.
-
138.
0ulan yine hepiniz komutan olmussunuz sizi gidi age of'cular ve total warcılar amk
-
137.
0gibilmiş zütün davası olmaz
-
136.
0yeter mi am'' mına koyduğumlarım
-
135.
0Müttefiklerin ilerleyişi Şubatta da sürdü. Alman tanklarının çoğunluğu doğu cephesine gönderilmişti. Martta Ren’i geçen Müttefikler Almanya’ya doğru hızla ilerledi; Alman güçlerini yararak Hollanda’ya girdi.Tümünü Göster
Nisan 1945’te ABD birlikleri Leipzig, Karl-Marx-Stadt ve Münih’i aldı; Elbe ırmağı üzerindeki Torgau’da SSCB birlikleriyle buluştu. Daha kuzeyde Montgomery’nin askerleri Elbe’yi geçerek Hamburg’a girdi ve ardından Baltık Denizi’ndeki Lübeck ve Wismar’a doğru ilerlemeyi sürdürdüler.
Avrupa'da savaşın sonu
italya’daki Müttefik güçler 13 Ağustos 1944’te Floransa’yı aldı. Almanlar bunun üzerine Pisa ile Rimnini arasında bir savunma hattı oluşturarak kış gelene kadar burada tutundular. Nisan 1945’te Müttefikler Po ırmağını geçti ve Alp Dağlarına doğru ilerledi. italya’da Almanlar 2 Mayıs’ta teslim oldular. iki gün sonra da Müttefikler Avusturya’dan güneye doğru ilerleyen ABD askerleriyle buluştu.
SSCB birlikleri ise 1944 Haziranı’nda Doğu Avrupa’da bir harekat başlattı. Temmuz sonunda Varşova’nın karşısında Vistül Irmağı’nın doğu kıyısına doğru ilerlediler. Daha güneyde SSCB ordusu iki koldan ilerlemeye ilerlemeye başladı. Biri Baltık Denizi’nin doğu kıyıları boyunca, öbürü de Tuna vadisi üzerinden Macaristan’a doğru ilerledi. Almanlar bu ilerlemeyi durduramayarak geri çekildiler.
1945 başlarında, Almanya’nın artık uzun süre savaşamayacağı ortaya çıkmıştı. Müttefik liderler, ABD başkanı Roosevelt, ingiltere başbakanı Churchill ile SSCB’nin önderi Stalin Kırım’daki Yalta kentinde toplandılar ve Almanya’nın koşulsuz olarak teslim alınmasında anlaştılar. Ayrıca savaş sonrası Avrupa’ya ilişkin planlar da yaptılar. Ocak 1945’te SSCB askerleri Oder Irmağı’nı aşarak Silezya’ya girdi. Güneyde ise Şubatta Budapeşte’ye, nisan başında da Viyana’ya girdiler ve Berlin’e doğru ilerlediler. 25 Nisanda Berlin’i kuşattılar. Kentin merkezindeki bir yer altı sığınağından savunmayı yönetmekte olan Hitler savaşın yitirildiğini kavrayarak 30 Nisan’da intihar etti. Amiral Karl Dönitz’i kendi yerine atamıştı.
Dönitz’in temsilcileri Reims’e Müttefiklerle görüşmeye gitti. Batıda Müttefiklere teslim olmayı; ama doğuda SSCB ile savaşmayı sürdürmeyi istiyorlardı. Eisenhower Almanların her yerde koşulsuz teslim olmaları konusunda ısrar etti. Almanya’nın teslim olması 8- 9 Mayıs 1945’te gece yarısı gerçekleşti.
Japonya'nın teslim olması
ABD, Japonya’nın kıyı kentlerini yoğun bir biçimde bombaladığı sırada başkan Truman, Japonların direnişini kırmak ve savaşı kısaltmak gerekçesiyle atom bombası kullanmaya karar verdi. Atom bombası ABD’de gizlice geliştirilen ve büyük yıkım gücü olan bir silahtı. 6 Ağustos 1945’te ABD hava kuvvetlerinin bir bombardıman uçağı Hiroşima kenti üzerine ilk atom bombasını attı. 3 gün sonra gücü azaltılmış bir atom bombası da Nagasaki’ye atıldı. Bu bombalar Hiroşima’da 200 bin Nagasaki’de 80 bin sivilin ölmesine ve on binlerce kişinin yaralanmasına yol açtı bu kentler büyük ölçüde yıkıldı. Bitki örtüsü büyük zarar gördü. Atom bombasının yol açtığı radyasyonun etkisi yıllarca sürdü. Radyasyon nedeniyle insanlar daha sonra da sakatlandılar ve öldüler. 8 Ağustos’ta SSCB’de Japonya’ya savaş açtı ve Japonların elinde bulunan Mançurya ve Kore’yi işgale başladı. Bunun üzerine Japonya 2 Eylül’de resmen teslim oldu ve II. Dünya Savaşı sona erdi.
Ayrıca bakınız
II. Dünya Savaşı özet bilgi
II. Dünya Savaşı sonrası ve anlaşmalar
II. Dünya Savaşı ve Türkiye
ikinci Dünya Savaşı, 1939-1945
Birinci Dünya Savaşı
Fransa Seferi
Barbarossa Harekatı
Soğuk Savaş
Pearl Harbor Baskını
Polonya Seferi
Tayfun Operasyonu
Stalingrad Savaşı
Mavi Operasyon
Kursk Savaşı
Normandiya Çıkartması
Yahudi Soykırımı
ikinci Dünya Savaşı Resimleri
Japonya, Tokyo Limanındaki USS Missouri gemisinde teslim oluyor.
Atom bombası Fat Man'nın patlamasından meydana gelen mantar şeklindeki bulut (9 Ağustos 1945 saat 11.02 Nagasaki)
Atom bombası Little Boy'un patlamasından meydana gelen mantar şeklindeki bulut (6 Ağustos 1945 saat 08.15, Hiroşima)
USS Bunker Hill uçak gemisi 30 saniye içinde iki Japon kamikaze tarafından Kyūshū yakınında 11 Mayıs 1945'de vuruldu. (2.600 kişilik mürettebattan 346'sı öldü, 43'ü kayboldu ve 264'ü yaralandı.)
USS Franklin uçak gemisi 19 Mart 2008 sabah saat 07.08'de Japon 5. Hava Filosu 762. Deniz Hava birliğine bağlı bombardıman uçağı "Ginga" tarafından bombalandı. (2.600 kişilik mürettebattan 762'si öldü ve 265'i yaralandı.)
Çin-Japon Savaşı ve Pasifik Cephesi
Filipin Denizi Savaşında düşürülen Japon uçağı
Almanyanın toprak kayıbı (Oder-Neisse hattı)
Teslim belgesini imzalayan Wilhelm Keitel (8 Mayıs 1945, Karlshorst, Berlin)
"Katyusha" roketatar (Berlin, Nisan 1945)
Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Joseph Stalin 1945'te Yalta Konferansında.
1945 yılında Köln şehrinin % 90´ı harabeye dönüşmüştü. Şehirde ayakta kalabilen ender binalardan birisi de sol üstte bulunan Köln Katedrali´dir. -
134.
0Almanya'ya hava saldırılarıTümünü Göster
II. Dünya Savaşı’nın özelliklerinden biri, iki tarafın da düşmanı havadan bombalayarak yenme çabasıydı. Hava kuvvetlerinden büyük bir bölümünü SSCB’ye gönderen Almanlar’ın ingiltere’ye dönük hava saldırıları 1941 Mayısına doğru azalmıştı. ingilizlerin Almanya’yı ciddi bir biçimde bombalamaları da bu döneme rastlar. Köln, Essen, Bremen, Hamburg ve başka Alman kentlerine yoğun hava saldırıları düzenlendi.
Başlangıçta bombalar tam hedefi bulamıyordu. Ama daha sonra eğitilmiş havacıların kullandığı keşif uçakları geliştirildi. Bunlar radar yardımıyla hedefi bulunuyor ve tam üzerinden atarak yerini belirliyorlardı.
Belli başlı hedefler çelik üretim alanları, savaş gereçleri yapılan fabrikalar, limanlar, petrol rafinerileri ve demir yollarından yükleme yapılan merkezlerdi.
Büyük Okyanustaki savaşlar
Avustralya ve Yeni Zelanda güçlerince desteklenen ABD güçleri Büyük Okyanus’ta Japonların eline geçen bölgeleri geri üstlendi. Japonların Hint Okyanusunu geçerek Vichy Fransa’sının yönetimindeki Madagaskar adasını almasından ve müttefiklerin orta doğuya araç gereç sağladıkları yolu kesmesinden korkulduğu için bir ingiliz birliği de Mayıs 1942’de adaya çıktı ve Kasım'da tüm adayı ele geçirdi. Büyük Okyanusun güney batı bölgeleri ABD ile Japonya deniz kuvvetleri arasında yapılan birkaç deniz savaşı sonrası geri alındı. 1942 Mayısında Yeni Gine’de bir limanı ele geçirmekle görevli olan bir birlikleri taşıyan Japon savaş gemileri Avustralya ile Yeni Kaledonya arasında yer alan Mercan denizinde ABD güçlerinin saldırısına uğradı. iki tarafta yaklaşık olarak eşit kayıplar verdi. Ama Japon gemileri geri dönmek zorunda kaldı. Bu savaş, uçak gemilerin düşman gemilerini görmediği yeni tür deniz savaşlarının ilkiydi.
ABD Japonları Guadalcanal ve Solomon adalarından çıkardı. Avustralya ve ABD birlikleri 1943 başlarında Papua'yı, ve 1944 Haziran’ında Yeni Gine’yi tümüyle geri aldılar.
ABD 1944 Haziranı’nda Saipan’ı ve Mariana adalarını ele geçirdi. Ekimde ABD birlikleri Filipinler’de Leyte adasına çıktı. Japonya yeni çıkarmaları önlemek için geri kalan bütün savaş gemilerini bölgeye gönderdi. Ayın sonunda Leyte körfezi deniz savaşında Japon donanmasının büyük bir bölümü yok edildi. Bu II. Dünya Savaşı’nın en büyük deniz çarpışmasıydı. Ocak 1945’te General MacArthur komutasındaki ABD birlikleri Filipin'in en büyük adası olan Luzon’a çıktı ve Martta başkent Manila alında. Bu sırada Avustralya ve Hollanda güçleri de Borneo’yu ele geçirdi. 1945 Şubatı’nda General Nimitz komutasındaki ABD güçleri Tokyo’nun 1200 km güneyinde yer alan Bonin adalarından ivoşima’ya zorlu çarpışmalardan sonra büyük kayıplar vererek çıktı. 1945 Nisanı’nda Ryu-Kyu adalarından Okinova’ya yönelik saldırılar başladı.
Bu arada 1944’te General Ordo Wingate’in birlikleri Birmanya içlerine kadar ilerlemiş 1945 Mart’ında ingilizler Mandalya’yı ele geçirmişti.
Müttefikler Fransa'ya giriyor
Fransa’nın kurtarılması için daha çok ABD, ingiliz ve Kanada birliklerinden oluşan Müttefik güçleri 1944 Mayıs’ında ingiltere’nin güney kıyılarında toplandı. Ayrıca bu birlikleri denizin öbür kıyısına zütürmek üzere 4.000 gemi ve çıkarma aracı ile bunları korumak için savaş gemilerinden oluşan bir filo da hazırdı. Avrupa’nın geri alınması için oluşturulan Müttefik güçlerinin başkomutanı General Eisenhower’di.
Almanlar Müttefiklerin Dover Boğazı’ndan saldıracaklarını sanıyorlardı. Oysa çıkarma, Cherbourg ile Le Harve arasında yer alan Normandiya kıyısında başladı. 6 Haziran’da paraşüt birlikleri, bombardıman uçakları desteğinde askerler ve tanklar gemilerden kıyıya çıktı. Almanlar kıyıya engeller ve mayınlar yerleştirilmişti, ama akşama doğru General Montgomery’nin komutasındaki 85 bin asker kıyıya ulaşmayı başardı.
12 Haziran’da Almanlar Londra’yı uçan bombalarla bombalamaya başladılar. Bunlar ucunda 1 ton patlayıcı taşıyan ve düz gidebilmeleri için otomatik pilotla yönlendirilen küçük, jet motorlu araçlardı. Kuzey Fransa’daki rampalardan havalanıyorlardı. 30 Ağustos’a kadar 8.500’ü aşkın uçan bomba atıldı. Pek çoğu ingiliz savaş uçakları ve uçak savar toplarınca yok edildi; ama 2.000 kadarı Londra ve çevresine ulaşarak 6 bin kişinin ölümüne ve 40 bin kişinin yaralanmasına yol açtı.
20 Temmuz’da Alman suikastçiler içinde bomba bulunan bir dosya çantası ile Hitler’i öldürmek istedilerse de bunu başaramadılar. Almanları Kuzey Fransa boyunca batıya süren Müttefikler 25 Ağustos 1944’te Paris’i kurtardılar. Eylülde General Eisenhower Fransa’daki Müttefik kuvvetleri komutanlığına getirildi. ABD birlikleri güneye, ingiliz ve Kanada orduları ise Belçika’ya ilerledi. Müttefik Generallerin en başarılılarından biri de ABDli George S. Patton’du. -
133.
0Almanya'nın SSCB’ye saldırmasıTümünü Göster
Hitler’in SSCB ile 1939’da yaptığı saldırmazlık paktının asıl amacı, Almanya’nın aynı zamanda hem batıda, hem doğuda savaşmak zorunda kalmasını önlemekti. 1940’ta Alman orduları Fransa’yı çökertip ingilizleri Avrupa’dan sürünce Hitler, SSCB’ye saldırmaya karar verdi. Hızlı bir harekatla SSCB üzerinden Ortadoğu’ya inmeyi tasarlamıştı. SSCB’ye saldırı Napolyon’un 1812’deki başarısız Rusya seferinden bir gün önce 22 Haziran 1941’de başladı. Finlandiya, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya’da SSCB’ye savaş açtılar. Savaş başlangıçta Almanlar için oldukça olumlu gelişti. Almanlar sonbaharda Leningrad kentine, aralık ayında da Moskova’nın banliyölerine ulaştılar. Daha güneyde de Don Irmağı ağzındaki Rostov kentine ulaştılar, ama kış geldiğinde Alman birlikleri yorulmuş, savaşma güçleri azalmıştı.
Ardından SSCB’nin karşı saldırısı başladı. Tasarılarında bu harekatın kış gelmeden tamamlanması öngörüldüğü için, Alman askerlerinin giysileri soğuk kış günlerine uygun değildi. Büyük kayıplar verdiler ve SSCB’nin içlerinde tutunabilmelerine karşın başlangıçtaki güçlerini bir daha kazanamadılar.
1942’de Hitler, Karadeniz ve Hazar Denizi arasında bulunan Kafkasya petrol yataklarını ele geçirmeyi hedefledi. Bir Alman ordusu ağustosta Maykop’taki petrol merkezine ulaştı. Daha kuzeydeki Stalingrad kentine yönelik saldırıları ise başarısız oldu. SSCB birlikleri kenti sonuna kadar savundu ve kış bastırınca karşı saldırıya geçtiler. 250.000 kişilik Almanya ve Romanya birliklerini kuşattılar ve Şubat 1943’te bu birlikler teslim oldu. SSCB’nin II. Dünya Savaşı’nın bu en büyük kara çarpışmasındaki başarısı Almanları Kafkasyadan çekilmek zorunda bıraktı. 1943 yazı başlarken SSCB orduları Almanları geri sürdü ve 1944 başında Polonya’ya çok geçmeden de Romanya’ya girdi. Bu savaşta SSCB büyük yıkıma uğradı ve yaklaşık 20 milyon insanını yitirerek II. Dünya Savaşı’nda en çok can veren ülke oldu.
ABD savaşa giriyor
ABD savaşta tarafsız kalmasına karşın ingiltere’ye destek sağlıyordu. Örneğin 1940’ta ABD, deniz kuvvetlerinin 50 destroyerini ingiltere’ye ödünç vermişti.
7 Aralık 1941’de Pazar günü sabah saatlerinde, Japon uçak gemilerinden havalanan 360’ın üzerinde savaş uçağı, Hawaii Adalarındaki Pearl Harbor deniz üssünde bulunan ABD savaş gemilerine saldırdı. Japonlar bombaladıkları 8 savaş gemisinden 6’sını batırdı ya da kullanılamaz hale getirdi; ama üssün kendisi pek zarar görmedi. Uçak gemileri o anda başka yerde oldukları için bu saldırıdan kurtuldu. Bu olay üzerine ABD Kongresi 8 Aralık 1941’de Japonya’ya üç gün sonra da Almanya ve italya‘ya savaş ilan etti.
Pearl Harbor baskınıyla aynı gün, Formoza’dan kalkan Japon uçakları Filipin Adalarına saldırdı. Bu adalar daha sonra Japon birliklerince işgal edildi. General Douglas MacArthur komutasındaki ABD ve Filipin güçleri yenildiler ve bölgeyi boşaltmak zorunda kaldılar. Japonlar 1942 Mayıs’ında Filipinler’i ele geçirdiğinde 36 bin kadar asker ve 25 bin sivili esir aldılar. Japonlar saldırılarını sürdürerek ABD’den Guam ve Wake adalarını, ingiltere’den de Hong Kong’u aldılar. Japon askerleri Tayland üzerinden hareketle Malaya’yı işgal etti ve yarımadanın alt bölümlerine, Singapur’a doğru ilerlediler ; Singapur 1942 Şubat’ında teslim oldu. Daha sonra, Saravak, Brunei, Borneo, Timor, Cava, Sumatra, Selebes, Yeni Britanya, Solomon Adaları, Yeni Gine’nin doğusu, Gilbert Adaları, Andaman Adası, ve Aleut Adaları da Japonya’nın eline geçti. Buraları savunmaya çalışan müttefik deniz güçleri büyük kayıplar verdi, askerlerinin pek çoğu öldü veya esir edildi.
Bu saldırılar sonucunda Japonya, Güneydoğu Asya’nın denizden ulaşımını denetleyen adaları ele geçirdi. Japonlar ayrıca Çinhindi ve Tayland’dan geçerek Birmanya’yı da işgal etti ve oradaki ingiliz birliklerini Hindistan’a çekilmek zorunda bıraktılar. Güney Asya’ya kurdukları üslerden Avustralya’ya hava saldırıları düzenlediler.
Batıdaki deniz savaşları
Savaş başladığında ingiltere ve Fransa‘nın güçlü donanmaları vardı. Alman donanması ise, daha güçlü olmakla birlikte, modern ve etkiliydi. Uçak gemisi yoktu, ama savaş gemileri ve hızla artan denizaltı gücüyle ticaret gemilerine büyük zararlar verebiliyordu.
Akdeniz’de ingiliz Deniz gücünün üstünlüğü sayesinde asker ve erzak taşıyan düşman gemileri batırılarak Kuzey Afrika harekatına yardımcı olundu. Ne var ki ingiliz donanması da Alman denizatlılarının ve kıyıda üstlenmiş savaş uçaklarının saldırılarıyla ağır kayıplar verdi. Düşman uçaklarının yarattığı tehlike yüzünden ingiliz gemileri Batı Çölündeki savaş için gerekli desteği Cebeli Tarık Boğazı ve Akdeniz’den getirmek yerine çoğunlukla Ümit Burnu ve Süveyş kanalı yolunu izleyerek sağladılar.
Müttefikler
Winston Churchill, Franklin Delano Roosevelt ve Joseph Stalin
Atlas okyanusundaki asıl savaş Alman denizaltılarıyla oldu. Bu savaş gece gündüz durmaksızın sürdü. Uçak gemilerinden ve kıyıdaki hava üslerinden kalkan savaş uçakları, savaş araç ve gereçlerini taşıyan ticaret gemileri konvoylarını korumaktaydı. Ama Alman denizaltılarına engel olmak çok güçtü. Savaş süresince bu deniz altılar müttefiklerin 23.351 ticaret gemisini batırdı; buna karşılık 782 Alman denizaltısı yok edildi.
Kuzet Afrika Çıkarması
General Dwight D. Eisenhower komutasındaki ingiliz ve ABD askerlerinden oluşan 100 bin kişilik bir kuvvet Fas ve Cezayir kıyılarına bir çıkarma yaptı. Müttefikler önce doğuya, Tunus’a ilerledi ama Akdeniz üzerinden hava ve deniz yoluyla getirilen güçlü Alman birliklerince durduruldu.
1943 Ocak ayı sonunda Montgomeri’nin ordusu Batı Çölünü geçerek Tunus’a girdi. Zorlu çarpışmalardan sonra müttefik orduları Mayıs 1943’te Alman ve italyan kuvvetlerini çökertti.
Müttefikler Kuzey Afrika’daki başarılarını 1943 Temmuz'unda Sicilya’yı işgal ederek sürdürdü. Sicilya'nın yitirilmesi ve italya’nın müttefiklerce bombalanması italyan diktatörü Benito Mussolini’yi çekilmeye zorladı. Eylül başlarında italya teslim oldu ve Malta’daki donanmasına el kondu. Bu olay italya’da müttefikler ile Almanları karşı karşıya bıraktı.
Ekimde Napoli’ye ulaşan müttefikler yarım adanın ortalarında güçlü bir Alman savunması tarafından durduruldu. 1944 Ocağında müttefikler Anzio’ya çıkarak bu savunma hattının ardına geçmeye çalıştılar. Polonya birliklerinin Cassino’yu almasından sonra Anzio’daki kuvvetlere katılmak üzere kuzeye doğru ilerlemeyi başardılar ve 4 Haziran’da Roma alındı. -
132.
0Kuzey Afrika SeferiTümünü Göster
10 Haziran 1940’da italya, Almanya’nın yanında savaşa girdi. 1940 sonbaharında italyanlar Somali’nin ingiliz egemenliğindeki bölümünü ele geçirdiler. Kuzey Afrika’daki Berka ve Libya o zaman italya’nındı. Bu bölgeler daha sonra Libya Krallığı oldu. Kızıldeniz kıyısında bulunan Eritre ve Somali’nin bir bölümü de italya’nındı. Etiyopya 1935’te italya’nın işgali altına girmişti. italya’nın bölgedeki güçleri ana üssü Mısır’da olan General Sir Achibald Percival Wavell komutasındaki ingiliz Uluslar Topluluğu güçlerinden çok üstündü.
1940 sonbaharında italyanlar, Somali’nin ingiliz egemenliğindeki bölümünü ele geçirdiler ; ama izleyen kış Wavell’in askerleri bölgeyi ve ayrıca Eritre ve italyan Somai’sini aldılar. Sudan’dan hareket eden ingiliz ve Sudan birlikleri Etiyopyaya girdi ve italyanlar’ı teslim olmaya zorladı.
Asıl savaş yeri ise Nil Nehri ve Tunus arasında kalan Batı Çöl’üydü. italyanlar 1940 sonbaharında Libya’dan girerek Mısır’ı işgal ettiler ; Aralık ayında henüz Nil Irmağına ulaşamadan Wavell’in komutasındaki birlikler tarafından durduruldular. Çarpışmalar sonunda italyanlar Bingazi’nin ötesine püskürtüldü.
1941’de durum daha da kötüleşti. Yugoslavya zorunlu bir Alman saldırısından sonra çöktü. Böylece Almanya buradaki güçlerini 1939’da Arnavutluk’u işgal eden ve 1940 Ekim ayından beri Yunanistan’da savaşan ama başarılı olamayan italyanlar’ın yardımına gönderdi. ingilizler, Yunanistan’a yardım edebilmek için birliklerini Batı Sahra’dan geri çekmek zorunda kaldılar. Ne var ki, ingiliz Uluslar Topluluğu birliklerinin yardımına karşı Yunanistan yenildi ve 1941 Nisan’ında teslim oldu. Ardından , Mayısta Girit de Almanların eline geçti. Bu sırada Irak, iran ve Suriye’de sorunlar çıktığı için Müttefikler güçlerinin bir bölümünü bu bölgeye gönderdi. Bu gelişmeler Batı Çölü’ndeki ingiliz güçlerini iyice zayıflattı.
Mihver güçleri ise General Erwin Rommel ( 1891-1944) komutasındaki Alman birliklerinin Trablusgarp ve Trablusşam’a gelmesiyle güçlenmişti. 1941 Nisan’ında Alman tankları ve mekanize piyadeleri doğuya, Mısır sınırına gönderildi. Kasım ayında Almanları geri püskürtmek için yapılan girişim kısmen başarılı olabildi ve Rommel 1942’de yeniden saldırdı. Kıyıda Tobruk kentinde garnizon teslim oldu. Temmuz ayında ingiliz Uluslar Topluluğu güçleri iskenderiye’ye yalnızca 10 km uzaklıktaki bir savunma hattına çekilmek zorunda kaldı. Mısır’ın düşmesi Hindistan yolunun Almanlara açılması demekti.
Ağustos sonunda bir kez daha saldıran Rommel, ingilizlerin General Bernard Montgomery komutasındaki 8. Ordusu tarafından püskürtüldü. ingilizler’in Ekimde başlattığı saldırı, el-Alameyn zaferiyle sonuçlandı. Bundan sonra Almanlar ve italyanlar, Batı Çölü boyunca gerilediler ; Ocak 1943’te 8. Ordu Tunus’a girdi. -
131.
0II. Dünya Savaşı, 1939-45 arasında hemen hemen dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaş. I. Dünya Savaşının çözümsüz bıraktığı anlaşmazlıklarla belirlenen yirmi yıllık gergin bir dönemin ardından patlak veren savaşta Almanya, italya, ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver devletleriyle Fransa, ingiltere, ABD, SSCB ve daha sınırlı bir konumla Çin’in oluşturduğu Müttefik devletler karşı karşıya geldi.Tümünü Göster
Alman askerleri
Stalingrad Savaşı
II. Dünya Savaşı, 1939-
45 arasında hemen hemen dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaş.
I. Dünya Savaşının çözümsüz bıraktığı anlaşmazlıklarla belirlenen yirmi yıllık gergin bir dönemin ardından patlak veren savaşta
Almanya,
italya, ve
Japonya’nın oluşturduğu
Mihver devletleriyle
Fransa,
ingiltere,
ABD,
SSCB ve daha sınırlı bir konumla Çin’in oluşturduğu Müttefik devletler karşı karşıya geldi. Yükselen Nazi tehdidine karşı genel bir mücadele niteliğini kazanan savaşın sonunda Dünya güç dengesi yeniden biçimlendi. Savaş sonunda
SSCB ve bazı Doğu Avrupa Ülkeleri yeni topraklar kazanırken Japon ve italya imparatorlukları yıkıldı.
Savaşın nedenleri
I. Dünya Savaşı sonunda Almanya yenilmiş ve ağır koşullar içeren bir anlaşma yapmak zorunda bırakılmıştı.
Almanlar
1919’da imzalanan Versay anlaşmasının haksız maddeler içerdiğini ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorlardı.
1920'lerde büyük ekonomik güçlüklerle karşı karşıya kalan Almanya’da
1933’de
Adolf Hitler önderliğinde
Naziler iktidara geldi. Hitler bir yandan
Versay Antlaşmasının geçersiz sayılmasına çalışırken, öte yandan da silahlı kuvvetlerini yeniden topladı.
1919’da barışı korumak ve uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla kurulan
Milletler Cemiyeti, bu görevleri yürütebilmek için gerekli olan yaptırım gücünden yoksundu. ABD bu örgütün dışında kaldı; öbür üyeler arasında da kararlara uymayan devletlere karşı zor kullanma konusunda görüş birliğine varılamadı. Bu sorun,
1931’de Japonya’nın protestolara aldırmayarak
Çin’i
Mançurya bölgesini ele geçirmesiyle iyici açığa çıktı.
Japonya
1930'lar boyunca gücünü artırdı.
1935’te
Benito Mussolini yönetimindeki italyanlar,
Etiyopya‘yı işgal ettiler.
Milletler Cemiyeti bu kez de etkin önlemler alamadı.
Bu zayıflıktan yararlanan
Adolf Hitler
1936 Mart'ında Almanya’nın
Ren Irmağının batısında kalan topraklarına askeri birliklerini gönderdi. Oysa
1925’te Almanya’yla Milletler Cemiyeti arasında yapılan anlaşmaya göre bu bölgede hiçbir devlet asker bulunduramayacaktı. Milletler Cemiyeti bu konuda da protestolar dışında yaptırım uygulayamadı. Ardından italya ve Almanya, ispanya’daki iç savaşta cumhuriyetçi yönetime karşı faşist general Francisco Franco’nun saflarında savaşmak üzere asker gönderdi; böylece yeni silah ve uçaklarını da denediler. Yeni toprak kazanımları ve Dünya egemenliği için Almanya, italya ve Japonya, Berlin-Roma-Tokyo Mihveri diye adlandırılan bir ittifak kurdular.
1937’de Japonya, Çin’e karşı top yekün bir savaş başlattı. Bir yıl sonra Almanya, Avusturya’yı işgal etti; ardından da Çekoslovakya’da Alman asıllıların çoğunlukta olduğu Südet Bölgesi üzerinde hakkı olduğunu ileri sürdü. ingiltere ve Fransa, Çekoslovakya’yı Hitlerin bu isteğine boyun eğmesinin yararlı olacağına inandırdı ve Eylül 1938’de yapılan Münih Anlaşmasıyla bölge Almanya’ya bırakıldı. 6 ay sonra Hitler başkent Prag’ı bombalayacağını söyleyerek gözdağı verince Çekoslovakya Almanya’nın boyunduruğuna girdi.
Almanya’nın sonraki kurbanı Birinci Dünya Savaşı’nın ardından bağımsız bir devlet olarak yeniden kurulan Polonya’ydı. ingiltere ve Fransa bu kez alman saldırısına karşı Polonyalılara güvence verdiler. Almanya, Polonya’ya saldırınca da II. Dünya Savaşı başlamış oldu.
Avrupa'da savaşın başlaması
ingiltere’yle Fransa sözlerini tutarak 3 Eylül'de Almanya’ya savaş ilan etti. Avusturya, Kanada ve Güney Afrika’nın da bulunduğu başka ülkeler de ingiltere ve Fransa’nın yanında yer aldı. Ama müttefikler Alman kara ve hava güçlerince hızla işgal edilen Polonya’ya yardım edemedi. 17 Eylül'de SSCB‘de doğruda Polonya’ya girdi. Polonya teslim oldu. 80 bin kadar Polonya askeri mücadeleyi sürdürmek amacıyla önce Romanya’ya daha sonra da Fransa’ya giderek burada toplandı.+
Ekimde SSCB, olası bir Alman saldırısına karşı batıda “Tampon devletler” oluşturmak amacıyla, 3 baltık ülkesini, Estonya, Letonya ve Litvanya’yı işgal etti. Ardından SSCB, Finlandiya’dan birliklerine Finlandiya topraklarına girme hakkının verilmesini istedi. Finlandiya SSCB’nin koşullarını kabul etmek zorunda kaldı.
Bunlar olurken batı oldukça hareketsizdi. Fransa, Almanya sınırında Majino Hattı adıyla anılan savunma hattını kurdu. Kuzeydeki ingiliz Birlikleri, Belçika’nın savaşa girmemesi nedeniyle Almanlarla hiç karşılaşmadı.
Benito Mussolini ve Adolf Hitler
Almanya ve italya liderleri
1940 Nisanı’nda Almanlar, Norveç’e saldırdı. Amaçları denizaltıları için üsler kurmak ve isveç’in kuzeyindeki madenlerden çıkartılarak deniz yoluyla Norveç’in Narvig Limanına getirilen demire el koymaktı. Almanlar kısa sürede Norveç’te müttefiklerin asker çıkarma girişimlerini önleyecek hava üsleri kurdular. Norveç 9 Haziran'da teslim oldu. Almanların Nisanda saldırdığı Danimarka’da pek az direnebildi.
10 Mayıs 1940’da başlayan Alman saldırısı, kısa sürede Belçika, Hollanda, Lüksemburg’un işgaliyle sonuçlandı. Yardıma gelen ingiliz ve Fransız orduları da püskürtüldü. 13 Mayıs'ta Sedan’da Alman tankları Maas Irmağını geçti ve Fransa’nın içlerine doğru ilerledi. Hollanda 14 Mayıs'ta teslim oldu. Alman tankları kuzeye kıyıya doğru ilerledi ve geri çekilen Müttefiklerin önünü kesti. Belçika 27 Mayıs'ta teslim oldu.
14 Haziran'da Almanlar Paris’e girdiler, 22 Haziran'da da Fransızlar ateşkes anlaşmasını imzaladılar. Alman güçleri kuzey Fransa’yı ve bütün Atlas Okyanusu kıyılarını işgal etti.
Hitler bir sonraki hedef olarak ingiltere’yi seçti. Alman hava kuvvetleri Güney ingiltere’deki hava alanlarını ve limanlarını her gün bombalamaya başladı. ingilizlerin kesin direnişiyle karşılaşan Almanlar, Londra’yı ve ingiltere’nin iç bölgelerindeki kentleri de bombaladılar. Bu baskınlar pek çok sivilin ölümüne ve büyük zararlara yol açtı. 1941 ortalarına kadar bombardımanlar devam etti. -
130.
0neden başka işimizz gücümüz yok mu gibilmiş amın davası olmaz
-
129.
0ölenle ölünmüyor beyler önümüzdeki savaşlara bakalım
-
128.
0o amk uçak gemileri o gün o limanda olsaydı abd zütü toparlayana kadar almanlar işi bitirirdi
-
127.
0hitler rusyaya girmeseydi. daha doğrusu doğru zamanda girseydi. o tankların yakıtları donmasaydı görürdünüz tersten kahbe çocukları
-
126.
0Pearl Harbour saldırısı başarılı olsaydı Amerika yarramı yerdi. gib kafalı Capon askerleri bi gibim başaramadı amk.
-
125.
0abdyi kim kullanıyor panpa
-
124.
0@125 nato ve ab zaten abdnin kullanımında
-
123.
-1bi daha faşistlik yapanın anasını giberler, ibret olsun
-
122.
0süper güçten kastım herkesi her yerde yener demek değil zaten girdiği hangi savaştan bariz bi zaferle çıktı vietnam afganistan ırak ama dünyada yanılmıyorsam 1000e yakın karakolu var ve dunya politikasında bir numara rusya iran çin 3lüsünün muhalefetinden başka muhalefet eden mi var nato diye bişey kurdular butun devletleri kontrol altına aldılar
-
121.
0@123 panpa abdnin gücü vietnamda belli oldu ondan önce de pearl harborda belli oldu
şunu unutma süper güç diye birşey yoktur adamı bir anda öyle bir hale sokarlar ki sen bile anlayamazsın abd şu an en iyi konumunda ama hala rusyayı karşısına alacak güçte değil -
120.
+1beyler komplo teorisi belki de gerçek plan
1. dünya savaşında inglizleri yahudileri filistine mülteci olarak zütürdüler orda kamplar kurdurlar vs. vs
2. dünya savaşında tamamen oraya yerleşmelerine olanak çıktı yerleştiler
aynı teorinin devamında çıkacak olan 3. dünya savaşında kendilerine vaad edildiğini iddia ettikleri toprakları almak için savaşacaklar
amerikanın cesareti yok falan demiş biride köyde güreş tutmuyosun dünya savaşı bu kendi topraklarında çok uzakta nıye hemen atlasın ki zaten abd avrupa asya afrikadan uzak olması nedenıyle savaşlardan uzak kalabildiğinden bu kadar gelişme fırsatı bulmuştur dünya savaşlarında da doğru stratejilerle süper güç olmayı başardılar
yukarıda yazana komplo planı diye bilirsiniz belki de öyle fakat amerikanın amerikan halkı tarafından yönetildiğini falan savunmayın lutfen dunya belli bir zumrenın planları etrafın şekilleniyor
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 12 12 2024
-
aslinda daha iyi amg
-
qutu mamlı mısın
-
sozlugu kapatsanize bir iki dakika
-
ed stıvvırd nasıl şeytan ve cinlerden kormadan
-
online oyundan konustugum kiz vardi
-
amg bi kebab durum yedim 1 saat oldu
-
sameti niye yuhalıyolar lan
-
guzel bi sarimsakli mayonez icin
-
bana büyü yapmalarının nedeni emperyalistler
-
memati ne boş yapıyon la
-
gunun kazanan kuponlari
-
haraplar köyünde 1 milyon dolar karşılığında
-
çakra nasıl açılırr
-
bir insanın çakralarını açıp ta dibine kadar
-
beyler balili eski sevgilimi ifşa ediyorum
-
covanni şabanın kiracı filminde ki hacının
-
2500 tl si olan adamım
- / 1