-
1.
+319 -181943 yılı 2.Dünya Savaşı’nın en şiddetli yıllarıydı. Amerika Hitler’in elinden nerdeyse bütün bilginlerini kaçırmıştı. Hitler belki de en büyük hatasını yaptı elindeki bilginleri kaybederek. Tabi Yahudi oldukları için. Einstein, Freud, Philedelphia deneyinin beyni Jessup Morris…
Hatta Einstein’e Israil kurulduğunda ilk cumhurbaşkanlığı bile teklif edildi. Ama araştırmaları yüzünden reddetti. Savaş yılları bilim adamlarına inanılmaz olanaklar sağladı. Tabi ölüm üretmeleri için. Hitler’in emrindekiler o kadar üstünlerdi ki, insan kopyalamadan gen mühendisliğine, kuantumdan V2 roketlerine ve düşünce okumaya kadar her işle uğraşıyorlardı. Zaten 2.dünya savaşında Almanların yaptığı tank, top denizaltı o kadar çoktu ki; bütün maden rezervleri dibe vurdu. Alman ekonomisi bu savasın yarasını pek kolay saramadı.
Verner Von Braun V2 denen roketleri geliştirerek ingiltere’ye havlu attırmıştı. Hitler’in bilginleri Avrupa’nın ortasından adaları V2’lerle dövüyordu. Hitler’in Yahudi düşmanlığı tüm bilginlerin kaçmasına neden oldu. Yahudileri fırınlayan Hitler inanılmaz bir katliamın mimari oldu. Ama bilinmeyenler de var. Metrolara doldurulup suyla boğdurulan Hazar Türkleri ve öz Alman Halkı… Hitler bu katliamı bilerek, isteyerek yaptı. Çünkü bugünün bilimine havlu attıracak bir şeyler biliyordu sanki. Büyük kitle kıyımlar çok büyük doğa felaketlerine neden olur diyordu. iklimleri altüst eder. Bu doğa ile onun beslediği canlılar arasındaki inanılmaz bir bağ. Hitler bu kıyımlarla istediği hava değişikliğini yarattı. Ama o çok sıcak beklerken korkunç bir soğuk oluştu. Moskova önlerindeki Alman ordusu soğuğa yenildi. Komutanlar kışı bahane edip çekilmek istemişlerdi.
Hitler söyle cevap verdi: “Soğuk benim işim.” Büyük kitle kıyımlarının iklimi değiştirip aşırı sıcağa neden olacağını hesaplayan Hitler görülmemiş soğuğun mimari oldu. Ve Moskova önündeki Nazi ordusu askerleri tuvalet ihtiyaçlarını giderirken donarak öldüler. Bu yazdığım çok ilginç ama gerçekten çoğu asker bu şekilde ölmüş.
Bir de Japonlar’ın savaşa girmesi vardı. Japonya bu savaşta girdikten sonra taraf değiştirdi. Bu sırada aktarmadan geçemeyeceğim bir olay var:”Japonların Pearl Harbor’ı bombalamasından yıllar önce bir Amerikan ordu mensubu bu teoriyi ortaya atmıştı. Ona göre Pearl Limanı Japonlar tarafından bombalanabilirdi. Diplomatik ilişkilere zarar verdiği gerekçesi ile askeri mahkemeye verildi. Amerika çok sert tepki göstermişti bu askerine. Ama askerin söyledikleri yıllar sonra gerçekleşecekti.”
Japonlar’ın savaşa girmesinde Almanlar ve Ruslar’ın Hipnoz diplomasisi etkili oldu.
Daha ilginci Rus ve Almanlar savaşta parapgibolojik yetenekleri üst düzeyde insanları kullanıyordu. Bu adamlar hangi şehrin bombalanacağını önceden haber veriyor, o şehirler derhal boşaltılarak can kaybı önleniyordu. Bu sırada gizli deneyler raydan çıkmıştı. Kozirev Rusya’da insan ışınlama ve glikoz yakma deneyleriyle bilinenin sınırını zorluyordu. Hitler kurdurduğu laboratuarlarda ise kusursuz Alman ırkı için genlerle oynanıyordu. Fransa’yı çok kısa sürede dümdüz eden Hitler, Avrupa’yı rekor sürede işgal etti. Çünkü Hitler o güne kadar hiç kullanılmamış bir savaş taktiği kullanıyordu: Top yekûn saldırı ve savaş. Bütün birlikleri bütün kuvvetleri birlikte kullanması da ona hızlı işgaller sağlıyordu. Ve Rusya’ya yöneldi.
Hitler Tibet’e gözünü dikmişti. Tibet’i istiyordu. Tibet’teki gizli bilimleri arıyordu.(Bunlar hala esrarını koruyor) Zaten gamalı haçı eski Tibet alfabesinden aldı. Bunlar için Bu özel güçleri olan adamlar öyle bir telepatik savaşa girdiler ki, aklini yitirmeyen bir Kozirev kaldı. Avrupa’nın işgal edildiğini Ruslar’ın havlu attığını gören Amerika mecburen savaşa girdi. Ve Hitler hayatinin hatasını yaptı. Kurmayları hemen saldıralım demişlerdi. Ama Hitler onları dinlemeyip zaman kaybedince tüm savası kaybetti. O an Naziler top yekûn saldırıya geçseydi bugün…
beyler birazdan asıl olayı yazıcam önden yer ayırtın
-
2.
+9 -8Okuyorum reesz
edit:Heil Hitler REIZZZ -
-
1.
0Ya bilinmeyen bişi mi merak ediyorsun
Herkes alman toplama kampını bilir ama hiçkimse amerikanın japonlara yaptığı toplama kampını bilmez -
2.
+1Ya tibet alfabesinden almadı aq o gamalı haçı
Nerenizle buluyorsunuz bu yalan bilgileri -
3.
0Ama almanlar türk sınırları içinde savaş yenildikten sonra bazı belgeleri unutmuslar ve bu belgelerde anadolunun tamamıyla sömürge alanı olucagi yazıyormuş kafadan sallamıyorum beyler araştırın
diğerleri 1 -
1.
-
3.
+2Rezervasyon
-
4.
+63 -2Gelelim Philedelphia’ya. Bu deney ABD donanmasının radara görünmez kruvazör istemesiyle başlamış. Donanma finansa etmiş; Jessup Morris yönetmiş. Ama Jessup K. Morris’e deney hakkında tüm detayları anlatan C.Allan M. Bu adamın da kim olduğu onca şeyi nerden bildiği spekülatif. Tüm büyük projelerde onun geriden güdümü var. Hangi proje tıkansa hangi bilgin takılsa o devreye giriyor. Ya mektuplarıyla ya da bizzat. Yaklaşık 1 asırdır sağ. Ya da bu isim el değiştiriyor. internette ilgili linklerde hakkında daha fazla bilgi var. Her taşın altından çıkıyor bu esrarengiz adam. Haziran’ın sonuna doğru Philedelphia Limanında:
2 tane çok güçlü jeneratör yerleştiriliyor Philedelphia deneyindeki gemiye.
Projenin adı:Rainbow Project. Şalter açılarak çok güçlü ve mono blok (yekpare) bir manyetik alan yaratılıyor. Geminin etrafında yeşil bir sis oluşuyor. Gemi siluet oluyor. Sonra gözalıcı parlak bir ışıkla gemi gözden kayboluyor. Hayretle izleniyor deney. Mürettebat ise başına gelecekten habersiz seçilmiş deney için. Deney bittiğinde gemi görünür oluyor ama tayfalar bir garip. Geminin metaliyle
kaynaşmışlar (T 1000 gibi) Bir kısmi duvarların içinden geçiyor. Mideleri bulanıyor, başları dönüyor. Kimisi hepten delirmiş. Bazısı donup kalıyor, birisi dokununcaya kadar heykel gibi kalıyor. Kimisinin vücudunun yarısı görünmüyor.
Yazın yapılan bu deneyden sonra Ekim’de final deneyi yapılıyor. Sonuç daha inanılmaz. Gemi teleportasyon ve bilokasyon yapıyor. Türkçesi ışınlanıyor ve aynı anda birden fazla yerde görünüyor. 6 dk. içinde dünyanın çeşitli limanları görünüp kaybolan bir gemi rapor ediyorlar. Bu kez tayfaların durumu daha feci. Mürettebat deneyden sonra kaderine terk ediliyor. Deneyeyse son veriliyor. Deneyden kısa süre sonra dokümanlar ortadan kaldırılmaya başlanıyor. -
-
1.
-1YA KODUKLARIM IŞINLANMA TEKNOLOJiSi OLSA GEMiYi DENiZE Mi IŞINLAR. IŞINLAR BENi ADOLF UN YANINA SAVAŞ BiTER. Salaklığın da bi sınırı var
-
2.
+2Kendi istekleriyle ışınlamamışlar. Manyetik gücü verince beklenmedik bi şekilde ışınlanmış. Doğru mu yanlış mı muamma ama doğru oku gözünün ferini gibtiğim
-
1.
-
5.
+9Eski dostum tankla gelmiş
-
6.
+24 -5Yol yaptı yol
Edit pardon beyler yanlış yere yazmışım -
-
1.
+1 -1Editlemeden edit yazan koca yurekli adam
-
1.
-
7.
+1Rezerved
-
8.
+39 -3beyler devamı gelcek ama 3-5 şuku atında varlığınızı hissedelim
-
-
1.
+1Sen devam et yeterki panpa
-
2.
-1Ya koduum yeter yalan bilgilerine sokayım
-
1.
-
9.
+1Hagibtir okumadım ama güzelmiş
-
10.
+65 -2PROJECT RAINBOW
28 Mart 1943 ; ABD’li bilim adamı Dr. Morris Jessup’ın, Einstein’ın birleşik alanlar kurdıbına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı iddia edildi. ‘Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içersinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia deniz üssünde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk deniz üssünde ortaya çıktı.
Deney ile ilgili medyatik ciddi araştırmalar, 1980’de PHiLADELPHiA DENEYi’ni perdeye getiren filme izin verildikten sonra başladı. Daha öncelerde, kamuoyuna göre olay sadece saçma bir söylentiydi. Charles Berlitz ve William Moore’un ortak yazdıkları kitap bir fantazi olarak kabul görmüştü.Ama deney ile ilgili kuşkular hala sürmektedir, nedeni anlamsız bir söylenti dahi olsa az sonra yazacağım olaylar dizisi, şaşırtıcı, düşündürücü ve gerçekçidir. -
-
1.
+4https://insanveevren . wordpress.com/2011/05/09/2-dunya-savasindan-bazi-garip-olaylar/ kopyaci seni
-
1.
-
11.
+34 -1takipte olanlar bi belli etsin kendini
-
12.
+2 -1Ilgi cekici
-
13.
+1Tez panpa
-
-
1.
0Helal et panpa
Hırsız pekekent bide hızlı yazcam demiş
https://insanveevren . wordpress.com/tag/c-allan-m/
-
1.
-
14.
+35 -2beyler kendinizi belli edin biraz hızlı hızlı yazıcam
-
-
1.
+1 -1Lan kopyala yapıştır yapıyorsun ne yazması amk
-
2.
-1Lan kopyala yapıştır yapıyorsun ne yazması amk
-
1.
-
15.
+50 -2Philadelphia Deneyi günümüz şartları gözönüne alındığında daha etkin ve düşündürücü bir iddiadır, olayda adı geçen bir avuç insandan geriye hemen hemen kimse kalmadığından kesin doğrulanma için ABD gizli arşivlerinin açıklanması gerekmektedir. Fakat, film için devlet tarafından zor izin verilmesi kuşku uyandırmakta ve dikkatleri yoğunlaştırmaktadır. Yaşdıbını Philadelphia Deneyi’ni araştırmaya adayan ve bir de “A-Z’ye Philadelphia Deneyi” adlı kitabı yazan Alfred Bielek bize tüm olanları anlatırken, “neredeyse delirme noktasına geldiğini söylüyordu;Philadelphia Deneyi tasarlanırken amaç çok güçlü bir elektromanyetik alanın sağlanarak gemilerin görünmez olmaları ve bu sayede top mermilerinden ve denizaltıların atacakları torpitolardan korunmasıydı. Hatta daha sonra, görünmezlik alanını bir benzerinin denizde değil, havada oluşturarak önemli üslerin görünmesinin engellenmesi de düşünülmüştü.
Deneyin resmi ve bilimsel adı “PROJECT RAiNBOW” (Gökkuşağı Projesi)idi. Gökkuşağı Projesi, iddialara göre II.Dünya Savaşı sırasında küçük destroyer tipi bir savaş gemisinin başından geçti. Olayın yeri Philadelphia Deniz Üssü’ydü amaç ise gemiyi düşmanın fark etmemesi için görünmez yapmaktı. Projeye göre, fikir orjinaldi ve düşman radarları hiç fark etmeden gemi istenilen yerde birden ortaya çıkacaktı. Bilimsel tanımın adı;OPTiKAL GÖRÜNMEZLiKTi; özel bir sistemle veya jeneratörle oluşturulan çok güçlü manyetik bir alan gemiyi saracak, ışınları veya radar dalgalarını büker yada kırarken gemi görünmez olacaktı. Düşüncesi dahi bir mucizeye benziyordu ve iddialara göre de Gökkuşağı Projesi başarılı olmuştu. Yani gemi fiziksel olarak kaybolmuş ve tekrar geri dönmüştü. Tanıklara göre geminin üzerini bir pelerin gibi saran manyatik alan görevini yapmıştı. Fakat ana hedef geminin kaybolduğu yerde değil, bir başka yerde ortaya çıkmasını sağlayabilmekti yani daha yaygın bir deyimle “ışınlama” yapılmalıydı. -
16.
+21 -1beyler devam edicem kendinizi belli edin
-
17.
+15 -10Baştan sona saçmalık. Şu yazılanlara inananın beyni yoktur. Net. Neyse bir ara editlerim..
Beklenen Edit: Almanların yaptığı tank, uçak ve gemilerin çok fazla olduğunu zanneden bir zavallı. 2. dünya savaşında büyük devletler arasında, Fransa'dan sonra en az tank üretimi yapan ülke Nazi Almanyası'ydı. En fazla üretimi yapan ülke de SSCB'ydi. Ancak Almanlar 'nitelik nicelikten üstündür' mantığıyla tank ürettikleri için 1 Alman tankı 4 Müttefik tankını yok edebiliyordu. Hatta tarihin en büyük Tank savaşı olan 'Kursk Muharebesinde' tek bir Tiger tankı 24 Sovyet T-34'ünü imha etmiş 25. ne nişan aldığı sırada patlamıştır.
Bu sadece ilk entrydeki hatalar. Diğerlerinde de sürüsüyle saçmalık ve (yazarın kıçından uydurduğu) teorilerle dolu. Başlığı Hikaye altincisine açsaydın bunları yazmazdım. Neyse yazıyı okuyacaklara tavsiyem 'Tarihi' olarak değil 'Hikaye' olduğunu bilerek okuyun.. -
-
1.
+1inanmıyorumda ilgimi çekiyor
-
1.
-
18.
+1Rezervasyon
-
19.
+38Philadelphia Deneyi’nin temelinde düşünce olarak Albert Einstein’ın ”Çekim ve Elektriklenmede Birleşik Alan Kuramı” vardır. Bu teori bu konuyla ilgili kişilerce “Elektronik kamuflaj” olarak tasarlandı. Einstein, bu teorisi 1925-27 arasında Almanya’da bir bilim dergisinde yayınlandı. Fakat Einstein,bu teoriyi daha denememiş ve daha tam anlamıyla geliştirmemişti.O zamanlardaki amaç, çok güçlü elektromanyetik alanın yapılarak gemilerin görünmez olmaları ve düşman kuvvetlerine karşı korunmasıydı. Hatta bu olayı havada oluşturarak üslerin görünmesinin engellenmesi de düşünülmüştü.Bu deneyin çalışmaları 1930 yıllarda “Project Rainbow”ismiyle başlatıldı. Başlatıldığı yer ise Chicago Üniversitesidir. 1 yıl sonrada bu çalışma PrincetonÜniversitesinde devam ettirildi. bazı bilim adamları bu projede zaman zaman yer aldılar. Bunlar Einstein, Dr. Johnvon Neumann ve Dr. Nikola Tesla’dır.Dr. Alfred Bielek her 10 yılda bir Ağustosun 12’sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu öne sürüyordu.1943’ten sonra 1963 ve 1983’te aynı olay olmuştu. sebebi ise “Senkronizasyondu” Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann, 1986’da ölen Bielek’in anılarından yazdığına göre bu olayları doğrulamıştı. ifadesi teyp bantlarında vardı. Oluşturulan büyük enerji, doğru açıda sekronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve “Yönsüz dalgalar’a” dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı. Senkronize dalgalar zamanı büküyor ve etkiliyordu.Bir diğer ilginç yaklaşım, Wisconsin Üniversitesi Matematik Profesörü olan Henry Levenson’dan gelmişti. Bufikre göre zamanın merkezi bir alanın çevresinde yoğunlaştığını ve bir “Zaman Saati” oluşturarak, tüm varoluşun gerçekleştiği ve gerçekleşeceği şifrelerle çalıştığını söylüyordu; Dediğine göre “Şifrelerin içinde yaşayan herşey vardır, dünyadaki bütün maddesel varoluş dünya saat ve zamanına göredir;dünya, Güneş saatine göre, Güneşde galaktik saate göre ayarlıdır. Eğer zaman kilidi yüksek ve güçlü bir enerji alanı ile bozulursa, ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar. Taki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulan dek”Tümünü Göster
beyler devam edicem kendinizi belli edin başka garip olaylara değinicez birazdan -
-
1.
+21943
1963
1983
2003
Veee..
.
.
.
.
.
2023 - Bor My God -
2.
+112 ağustos 2023 tarihini bekleyin
-
1.
-
20.
+2Rez ulan