/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +93 -7
    ikinci Dünya Savaşı ve Öncesinde Türkiye'nin Askeri Durumu(beyler mutlaka bir incisözlük kullanıcısı bunu okumalı)

    1923'te kurulan Cumhuriyet, siyasi bağımsızlığını ekonomik bağımsızlıkla da taçlandırmak istemiş ve bunun için çeşitli adımlar atmıştır. Ancak Cumhuriyet'i kuran kadroların büyük çoğunluğu asker kökenli olduğu için mali ve iktisadi konularda istenilen başarıyı gerçekleştirememişlerdir. Bu nedenle yıllık büyüme rakamları çoğunlukla pozitif olsa da hedeflenen kendi kendine yetebilir ülke mümkün olmamıştır. 1930'dan itaberen uygulamaya konulan devletçilik de ekonomiye çare olamamış, Türkiye hızla Almanya'nın ekonomik güdümüne girmiştir. (şuku atın herkes görsün) veya cugu

    Yine aynı yıllarda Avrupa'da ve dünyada barış ortamı bozulmaya başlamıştır. Dönemin devlet adamları da savunmaya daha fazla önem vermek istemişlerdir. Ancak ekonominin zayıf olması ve ordunun Avrupa'ya göre ilkel oluşu dikkat çekicidir. 1937'de ingiliz büyükelçisi raporunda Silahlanma politikası sürüyor ama tamamlanmaktan çok uzaktır. demiştir. Raporda ordunun 22 tümenden oluştuğu, tankların ve zırhlı araçların ekgibliği vurgulanıyordu. Ayrıca ordunun o dönemde italyan tehlikesine karşı izmir'de tatbikatlar yaptığı ifade edilmiştir.

    Ulaşımdaki zorluklar da dikkat çekicidir. Türk ordusunun motorize ulaştırma kolunun köhne kamyonlarla yürütüldüğünü Ş. S. Aydemir'den öğrenmekteyiz. Çekim ve binek hayvanlarının yeminin dahi zor bulunduğu, Türk ordusunun yaya olarak atlar ve katırlarla çekilen levazım arabalarının eşliğinde yol aldığı da ingiliz raporlarında belirtilmiştir.

    Ülkeyi doğudan batıya geçen tek bir demiryolunun olması da orduyu seferberlikte çeviklik ve askeri sevkiyat çabukluğunda epey zorlayacak derecededir. Piyade silahları eski model ürünlerden oluşmaktaydı. Hatta savaş zamanında silahların kalibre bakımından standart olmaları için Almanya'ya yollandığı gerçeği dikkat çekicidir.

    1938'de silahlı kuvvetler, 20.000 subay, 174.000 askerin bulunduğu, 11 ordu grubu, 23 tümen, 1 zırhlı tugay, 3 süvarı tugayı ve 7 sınır garnizonundan oluşuyordu. 1940 Şubatı'nda 150 bin piyade tüfeği açığının bulunması ingiliz belgelerine yansımıştır. 1937'de Türkiye'nin 131 savaş uçağı vardı. Bu sayının ertesi yıl 300'e çıkarılması amaçlanıyordu. Bu 131 uçağın ise ancak yarısı çağdaş denebilecek nitelikteydi. 1937'de Hava Kuvvetleri'ne şu uçaklar katılmıştır: Polonya'dan 40 avcı uçağı, ABD'den 20 Martin tipi bombardıman uçağı, Almanya'dan 10 Heinkel bombardıman uçağı, Birleşik Krallık'tan ise 2 Bristol bombardıman uçağı.
    Havaalanı konusunda da güçlük çekilmiş ve mevcut alanlar uçaklar için uygun değildi.

    Deniz Kuvvetleri ise tam bir hayal kırıklığıydı. Donanmada çağın dışında kalmış Yavuz dışında, dört muhrip ve beş denizaltı bulunuyordu. Sahil güvenlik için birçok araç ve gereç yoktu ve gemiler hava saldırılarına karşı savunmasızdı.

    1938 Mayıs'ında Birleşik Krallık ile 6 milyon sterlinlik silah alımı kredisini içeren bir Askeri Kredi Anlaşması imzalandı. Ancak Türk tarafının sipariş progrdıbının 21 milyon sterlini bulması işleri karıştırmıştı. Bu ani silahlanma ülke bütçesine büyük bir yük olmuştu. ingiliz Loraine'in 1938 raporunda savunma harcamalarının toplam devlet gelirlerinin %43'ünü oluşturduğu görülüyordu.

    Türkiye, tüm bu çabalarında karşın herhangi bir savaş ihtimali karşısında tam anlamıyla ilkel ve yetersizdi. Akaryakıt depolama tanklarının toplam kapasitesi 100 bin tondu ve hiçbir zaman dolu değildi. Tüm sanayi ve enerji üretimi tesislerinin bir anda yok edilmesi mümkündü. Stoklar en fazla bir hafta dayanabilirdi. Yılda ancak 300 bin ton çimento üretiliyor, üretim fabrikaları da kolayca yok edilebilecek yerlerde bulunuyordu. Trakya'daki Çakmak Hattı da çimento ve demir yetersizliğinden bitmek bilmiyordu. Tüm bu harcamalara rağmen Çakmak Hattı ancak oyalama harekatına yeterli olacak kapasitedeydi.

    Ekonomideki ve askeriyedeki tüm bu zorlukları, yoklukları gören inönü ve diğer devlet yöneticileri ise ülkeyi olası bir savaşın dışında tutmak için ellerinden geleni yapacaklardı...

    Bu arada kaynak kısmını yazmayı unuttum. Prof. Dr. Selim Deringil'in Dernge Oyunu kitabından yararlandım. O kitap da geniş yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanmış. Merak edene..
    ···
  1. 2.
    -5
    ne diyon awq😉😊😋
    ···
    1. 1.
      +1
      emoji kullanma be
      ···
  2. 3.
    0
    Uzun yazi var tutar
    ···
  3. 4.
    +3 -8
    Tayyip ölünce napcaz ya ülke yok olcak
    ···
  4. 5.
    +1
    Rezerved
    ···
  5. 6.
    +1
    Reserved
    ···
  6. 7.
    0
    ebeni savaşarak gibtim.
    ···
  7. 8.
    0
    Reserved
    ···
  8. 9.
    +9
    ben sadece su kadarını söyleyeyim 1939 daki erzican depremine devlet ancak 3 gün sonra yardım gönderebilmiş, durum böyleyken 2. dünya savasından iyi yırtmısız
    ···
  9. 10.
    0
    Güzel yazı up.
    ···
  10. 11.
    +1
    Kardeş hastahane masraflarını üstleneceksen okuyalım.
    Edit : Bre dıbını gibtiğim, bu kadar uzun yazı mı yazılır amk ? 4 gb internetin gitmiştir yazarken, kornea düşmanı pekekent.
    ···
  11. 12.
    0
    @13 sen faydalan diye yazdım amk. Hiç değilse genel kültürün kalsın
    ···
  12. 13.
    0
    kor oldum
    ···
  13. 14.
    +4
    Çakmak Hattı da ayrı bir trajikomedidir benim gözümde. Fikir olarak çok güzel olsa da icraatta oturup ağlamamız gerekir. Fransızların Majino Hattından araklama bir planla, yetersiz kaynaklarla, bitirilmeye çalışılmış ancak bitirilememiştir.Bu yüzden benim gözümde ismet inönünün en büyük siyasi başarısı Lozan değil, ikinci Dünya Savaşına girmememiz olmuştur...
    ···
  14. 15.
    0
    Bana ne aq
    ···
  15. 16.
    0
    Rezervasyon
    ···
  16. 17.
    0
    Rezervasyon
    ···
  17. 18.
    0
    Devam et çok güzel
    ···
  18. 19.
    +1 -2
    Amina kodugumun cocuguna bak yaw ulan huur cocugu yok neymis ulke almanyanin ekonomik gudumu altina girmismis yok buyume orani azmis yok devletin basindakiler asker kokenli oldugu icin ekonomi zayifmis lan dol israfi senin baban gelse o osmanlidan boyle bir ulke kurumaz gibtir yok alman ekonomisi gudumundeymisiz ulan huur cocugu almanyada o donem hiperenflasyon vardi o zamanin 1 dolari 2.5 trilyon mark ediyordu ama o donemde 1 tl ise 1.5 dolar ediyordu sence kim kimin ekonomik gudumunde ulan suan ulkemizde olmayan ucak fabrikasi o donemde kurulmustu ordumuz kotu diye mi butun dunya tir tir titriyordu sen kimi yiyorsun gibtir pusta bak amk
    ···
    1. 1.
      0
      Bn inonuye mi tapiyormusum mk afafafafafa komik huur cocugu
      ···
    2. 2.
      0
      Sen tam bır malsın o dobemde bır grup alman tankı edırneden gırse hasarsız hakkarıden cıkaedı neyın kafası bu ? Almanya bızı yanına cekmrk ıstıyordu hıtler ataturk hayranıydı. Ikıncı dunys savsdı donemınde turk ordusuna baya yardım yapmıstır mesela kayserıde gomulu donemun son model alman ucakları
      ···
    3. 3.
      0
      Kardes senin bu yazdiklarin hitler donemi oncesidir hitler gelince ilk isi ekonomiyi duzeltti tum kadinlari isten cikardi Almanyada neredeyse issiz Erkek kalmadi 7den70 i ise alindi Ucak fabrikasina gelince evet acilmisti Ataturk doneminde ama ismet kapatti
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 20.
    +1 -2
    Ulan o donemde Osmanlinin Yukselme doneminde ki gibi bir ulkemiz yoktu ama en azindan dunya Türk adini duyunca tir tir titriyordu senin bu başlığı acmanin nedeni nedir bilmiyoruma ama onun yerine su dexer adli huur cocugunun anayasa degigibligi icin referandum oylamasinda halkin niye hayir demesi gerektigine dair bir baslik acsanda su ulkede ki cahil kesim niye evet dedigini bir dusunsun amk su sozlugu bos bos entrylerle doldurmayin
    ···
    1. 1.
      -1
      kes sesini amk çocuğu o konuyla ilgili kaç tane başlık açıldı zaten.
      ···