2 aydır ıt personeli olarak çalışıyorum

bilgisayarla ilgili pek bir gib bilmesem de it personeli olarak çalışıyorum panpalar. babamın yardımıyla girdim bu işe.

it personeli 1. gün.

sinirli bir adam telefondaydı. bana iş için gerekli gibik bir programla ilgili soru soruyordu. söylediklerinden tek kelime anlamadım panpalar, programı da bilmiyordum.

sonra bir duraklama oldu. adam benden bir cevap bekliyordu. ben de dedim kapatıp açmayı denedin mi?

adam restart attı program çalıştı amk :D

buyrun;

http://inci.sozlukspot.co...C4%B1yorum/@haremim%20var

http://ccc.incisozluk.cc/...C4%B1yorum/@haremim%20var

3. gün

bir satış temsilcisi var. tam anlamıyla milf. görseniz panpalar. her yerini gibmek istersiniz. gözlüklerine boşalmak istersiniz.

laptop sorunuyla ilgili yanıma geldi. güncelleme mi ne yapacakmış. ben tabi sadece memelerini duyup görebiliyorum. laptop'undan çilek kokusu filan geliyor amk.

nasıl erekte olduğumu düşünebiliyor musunuz? patlıyordum az daha. adobe reader güncelleyip laptobu eline verdim defettim kevaşeyi.

6. gün

serverleri nasıl kapatacağımı öğrendim. diğer insanlar da benden yardım istemeye başlayınca baya bi sıkıldım amk. gittim server odasına kapattım serverleri. hiçbir şey olmamış gibi dönüm. dıbına koduklarıma adobe reader yüklemeye devam ettim.

sonra millette bir çığlıklar, şirkette bir kaos, camdan aşağı atlamaya kalkanlar filan sanarsın yangın çıktı.

diyorlar haremim var sistem çöktü hiçbir gib yapamıyoruz. haremim var yardım et.

dedim halledicem merak etmeyin bende

girdim server odasına açtım call of duty'i bir kaç saat oynadım. günün sonunda sistemi yeniden açtım. içeride hızlıca koşarak 1-2 tur attım terledim. yüzümü kızarttım çok çalışmış gibi. sonra dışarı çıktım alnımı sildim. dedim halledeceğimi söylemiştim

millet beni günü kurtarmış gibi poh pohluyordu.

8. gün

o satış temsilcisi milf ile kahve makinesi yanında karşılaştık. kırmızı yüksek topuklu ayakkabılar. muhteşem bir şekilde topuz yapılmış saç. etek, gömlek, ceket her zaman hayallerini kurduğum milf. ben de normal bir şekilde "nasıl gidiyor?" dedim.

bilgisayarla ilgili konuşuyorum zannetti amk. bir anda bilgisayarıyla ilgili olan bütün sorunları bana anlatmaya başladı.

artık anladım beni insan olarak görmüyordu. beni it personeli olarak görüyordu. laptopunu bana bırakmasını söyledim. internet explorer'i güncelledim. adobe reader'i bidaha güncelledim.

bilgisayarını kapatıp açtım. her şey çalışıyordu panpalar. bilgisayarı kadına geri zütürdüm.

günü kurtarmış gibi davranıyorum tabi. ofisinde telefondaydı. masaya bırak gibi bir hareket yaptı. oyalana oyalana koydum masaya.

"tamam mı" dedi? ben de evet dedim. odadan çıktım. çıkarken telefondakine ah sadece it dediğini duydum panpalar. sadece it. sadece it personeliyim ben.

11. gün

çok sıkıldım dıbına koyayım. gameboy emülatörü indirip pokemon oynamayı düşündüm. webfilterlar siteleri bloklamış. bütün webfilter'i kapattım. whitelist ile filan uğraşmadım direk kapattım amk.

antivirüs'ü de kapatmam gerekiyormuş. admin olarak kapattım antivirüsü. kendiminkini kapattım sanıp bütün şirketinkini kapatmışım.

2 saat içinde 6 kişiye virüs girmiş. bütün günüm berbat oldu.

13. gün.

o ilk günkü sinirli bin telefonda. bana bağırmıştı da dıbına koduğum. yine bağırıyor . sisteme bağlanamıyormuş tam da eve gitme vakti. dedim "kapatıp aç işe yaramazsa beni geri ara.". aramasını beklemeden tüydüm.

@15

14. günde bu gavattan 9 tane arama vardı. ben sabah geri aradım. "senin yüzünden müşteri kaybettim." dedi ben de "ben de 5 dakika önce lol serisi kaybettim panpa oluyor öyle." dedim. "ne diyosun" filan dedi. telefonu kapattım.

17. gün

bi printer'in toneri bitmiş. şişman bi çocuk değiştirmemi söyledi.

"sadece bir toner... sen değiştiremez misin? şu anda şirketle ilgili önemli bir sorun ile uğraşıyorum." dedim.

aslında steam indiriyordum.

"sadece 1 saniyeni alacak. benim de önemli işlerim var. sen bunu yapmak için buradasın" dedi.

ben de sinirlendim. yapmak için ayrıldım. sonra yeniden üşendim. mail odasında geri zekalı bir çocuk var. gerçekten geri zekalı ama. topluma kazandırmak için filan işe almışlar. dedim senin için özel bir işim var. "hemen haremim var abi" dedi. verdim eline kartuşu git bunu printer e sok dedim.

yarım saat sonra şişman çocuk geldi. "printer'e ne yaptın lan?" dedi. "kartuşu değiştirdim." dedim.

gel bir daha bak dedi. gittim printer'in yanına. geri zekalı çocuk kartuşu tersten takmış. bütün printer'de de siyah siyah parmak izleri var. Şişman çocuk bana züt züt bakıyordu. ben de bir şeyler söyleyeyim dedim.

"sanırım hatta bir hata var." dedim. printer 1 ay boyunca öyle kaldı. sonradan printerlar için arayabileceğim bir abi olduğunu öğrendim

22. gün

toplantı odasın projektör takmamı istediler. ben de yaptım. mac'i projektöre bağlayan thunderbolt kablosu var. onu bulamadım. gidip almaya da üşendim. "bu projektör macbook ile uyuşmuyor " dedim ben de.

bunlar da gitti bir dell bilgisayar getirdiler. taktım projektöre çalıştı. sonra call of duty oynamaya geri döndüm.

toplantının ortasında beni aradılar. gittim yanlarına. çok taşaklı bir toplantıydı. bir şirketle ortaklık mı ne yapacaktık. kodamanlar dizilmişti öyle. sunum yapan çocuk dosya açılmıyor dedi.(mactan windows a geçti ya ondan herhalde) neredeyse ağlayacaktı.

hemen bilgisayarın başına geçtim. işadamlarının önünde beni pro sanmaları için klasörden klasöre hızlıca geçiyordum. adobe player yükledim o ara.

dosyaya çift tıkladım. çalıştı.

"teşekkürler haremim var beni kurtardın."

itlik budur amk.

bu çok kötü panpalar hala kabuslarıma girer.

26. gün

birinin bilgisayarı çökmüş. dedim hasgibtir. windows'u kurdum. sonra içindeki dosyaları kurtarmak için server odasına gittim. daha önceden duymuştum. profiller ağda kaydoluyordu.

server rack diye şeyler var. filmlerde görmüşsünüzdür. onun önüne geçtim. geri zekalı gibi 5-10 dakika bakındım öyle. sonra bir gib anlamadığımı farkettim.

gittim. adama bütün dosyalarının yok olduğunu ve benim de hiçbir şey yapamayacağımı söyledim

adamın gözleri sulandı " a..ama projem... cumaya sunmalıyım... " gibi bişiler dedi.

"gitti, panpa. üzgünüm."

günün geri kalanında call of duty oynadım.

31. gün

işe 1 saat geç kaldım. bütün ofis kaos içinde. romanın düşüşü. fransız ihtilali. büyük londra yanıgını'nı düşünün öyle bir durum. beni gören "geldi!" diye bağırıyor.

ofise gittim. 25 tane e-mail.

"serverde bir sorun mu var? bağlanamıyorum."

"site neden çöktü bir fikrin var mı?"

böyle gidiyor.

server gerçekten çökmüş amk. adobe reader beni kurtaramaz. kolaymış gibi millet "server odasına git ve geçende ne yaptıysan aynını yap." diyor ben zütün zütün terliyorum orda.

dediklerini yaptım. kendimi server odasına kapattım. harbi harbi ne gib yapacağımı bilmediğimden server odasında stresten titriyordum. bütün gün server odasında uyudum. sinirli insanların kapıya vurmasını duyabiliyordum amk.

6.30da(normalde 5 de ayrılıyorum) herkes çıktıktan sonra şirketten ayrıldım . müdür peni park alanında gördü. bütün gün bir görüşmede olduğundan ne olduğundan habersizdi.

"hala burada mısın? işte böyle çalışanları severim." dedi.

32. gün

server hala çökük herkes sinirli. ben de dayanamadım öğle yemeğine erkenden çıktım. yan masada birilerinin ofise yeni modem almakla ilgili konuştuğunu duydum.

şükür namazına başladım oracıkta. adamlar gerçek it personeliydi. zaten tipten de anlaşılıyordu. kot pantolon, kazak, gözlük, hafif kel, kirli sakal.

gittim masalarına oturdum. "Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim it personeli misiniz?" dedim.

ilk önce bu ne diyor dıbına koyayım gibi baktılar. "ben de it personeliyim, server'in dıbına konmuş olsa napardınız?" dedim

"kapatıp açmayı denedin mi?" dediler.

işe geri döndüm. fiziksel makineye restart çektim.

çalıştı

36. gün

milf satış elemanını gördüm. "bir sorun mu var?" dedim.

"off ya. email'ime giremiyorum... lütfen bana yardım et... lütfen." dedi. taam bende dedim.

laptop'unu aldım. microsoft office'i güncelledim. outlook yeniden çalışmaya başladı. denemek için e mail ine girdim. maillere bir göz attım. konu boşanma işte milf'i gibmekteki şansımı yakalamıştım. kadın boşanıyordu. üzgün bir kadından daha kolay bir av yoktur kuralını hatırladım.

laptop'u geri zütürdüm. teşekkür etti. gözlerinin içine bakarak "herşey yolunda mı?" dedim. işte bu. hadi şimdi bana üzgün hikayeni anlat ben de üzerlerinden geçip seni gibeyim.

"ya faremde bir sorun var herhalde. düzgün çalışmıyor. yeni bir tane verir misin?" dedi.

yapılcak iş değil bu 2 aydır elimi gibiyorum.

40. gün

Mail odasındaki geri zekalı çocuğun monitörü bozulmuş. Sadece yeşil bir ekran geliyor. Adam harbiden geri zekalı zaten bunu söylemiştim ama iyi bir insan. Bu yüzden de yardım etmek istedim.

Baktım hiçbir şey çalışmıyor. Harddiskte sorun var diye düşündüm değiştirdim. Ayarlarda vardır dedim. Onları değiştirdim. Ekran kartında vardır dedim. Onu da değiştirdim. 2 saat böyle geçti. Millet gerçek hatalarla yanıma geliyordu. Ben sana döncem diyip yolluyordum. O ara da bunu nasıl çözücem diye düşünüyordum.

Çocuk “ belki de kablodandır” dedi. Ben de kabloyu değiştirdim. Çalıştı.

Kanıtlanmış şekilde, kendi işim için zihinsel engelli bir insandan daha yetersizim .

41. gün

Ofiste yaşlı, iyi bir teyze var. Benden klavyesini değiştirmemi istedi. Bu kadın bana iyi davranıyor diye programcıların kullandığı taşaklı bir klavyeyi zütürdüm bilgisayara takmak için. Kadın “teşekkürler sen çok iyi bir çocuksun.” Dedi. Ayağa kalktım.

Kadın kalp krizi geçirecek gibi ekrana bakıyordu. Ben de ekrana baktım. Ekran karanlıktı.

Ayağa kalkerken power tuşuna basmışım. Kadının 3 saatlik işi boşa gitmiş.

Zaten kısacık kalan ömründeki 3 saati…

bu günlük ara veriyorum. talep olursa yarın devam ederim.

son bir tane daha yazıyorum. sonra uyucam.

@54 ben robot x6'yı oku

43. gün

Şirket toplantısı var. Bütçeyi aşmışız. 1 aylık para kaybetmişiz. Hasgibtir dedim beni kovacaklar. işsiz kalıcam. Başka nerede call of duty oynayıp para kazanırım diye düşünmeye başladım bile. it bütçesini tartışmaya başladık. Bütçeyi aşmamış 2 departmandan biri it.

“Helal olsun haremim var. Server sorunlarını da çok iyi çözmüşsün. iyi bir çalışansın!”

Toplantının bitiminde 35 yaşında bir hatun. Evdeki bilgisayarları tamir ediyor musun diye sordu. “pek değil” dedim.

“ off bilgisayarım bozuldu benim. Gelip tamir edemez misin?” dedi. Ben de” adresini ver işten sonra geleyim” dedim. işte bu panpalar sex vakti. Gittim prezervatif aldım. Çok güzel bir hatun da değil. Ama 2 aydır abazanım. Çalıya çırpıya sürtüyorum.

Kadının evine geldim kapıyı çaldım. Kapıyı kocası açtı. Bana bilgisayarı gösterdi. Ben de adobe reader yükledim. 20 lira verdi adam. Evime geri döndüm.

it pişmanlıktır.

okuyacak şey arayan bunları okusun

(bkz: ben robot x6)

(bkz: sevgilimin kedisini öldürdüm)

(bkz: ne zaman yalnız olsam kapı tıklıyorlar)

(bkz: sevgilimle kendimizi nasıl patlattık)