1buçuk senede hayatımı nasıl mahvettiler

ve beyler baskın anı.. zeliha doğum gününe gelen esra'ya telefonda yeri tarif etti. esra da hülya'yla birlikte geliyo. ama hülya, utku'nun geleceğini bilmiyodu. zeliha'nın planı tıkır tıkır işledi ve hülya utku ve zeliha'yı sarmaş dolaş gördü orda amk. hülya ağlayarak dışarı çıktı. bu arada ben daha gitmemiştim oraya, sonradan anlattıkları bunlar. ben gittiğimde hülya doğum günü sahiplerine ayıp olmasın diye bastığı kişilerle aynı masaya oturdu lan. müthiş bi davranış bence, sonradan duyunca helal olsun demiştim. biraz oturup kalktılar sonra. ben de mevzuyu bilmiyorum o sırada basılmışlar falan haberim yok, hülya esra falan "biz kalkalım artık" diyince "otursaydınız ya" falan diyorum mallığa bak dıbına koyim.

o doğum gününde ilk kez derya'yla konuştum. samimi geldi bana ilk kez bi kız. yani ben bu kızı çatır çutur giberim aga diye düşünmedim direkt ama güzel göründü gözüme anlayın işte. gerçi o mal asosyal halimden tam kurtulamadığım için doğum gününden sonra pek giblemedim bunu. ama derya okuldakilere beni soruyomuş, ne zaman gelicek falan diye meraklı meraklı. 2 hafta falan sormuş böyle. ama ben bunu çok sonradan öğrendim amk kadir bini de derya'ya yazıyodu ve bana söylememişti.. neyse bu arada hülya bi köşede hüzünlenirken utku ve zeliha basıldıktan sonra tekrar çıkmaya başladılar. emel çok sinirlendi utku'ya, çünkü hülya'yla arasını o yapmıştı çok iyi çocuk vs. demişti ve çocuk hülya'yı yüz üstü bıraktı. üstelik normal ayrılma falan olsa neyse lan basılma falan rezalet amk. emel, esra, hülya üçlüsü utku ve zeliha'ya gibtir çekip görüşmeme kararı aldılar. fakat beyler, herkes zeliha'nın utku'yu yine terk edeceğini söylüyodu. hatta ben tarih vermiştim 2 ayda ayrılırlar demiştim tam 2 ay sonra bir daha barışmamak üzere kıçına tekmeyi vurdu utku'nun..

ben bu arada derya'ya yanaştım beyler. msn facebook falan konuşmaya başladık. yine mi doğum günü amk diyceksiniz ama derya'yla doğum günlerimiz bir gün araylaydı. kutlayalım dedim tamam dedi. ilk kez bi kıza bunu söylüyodum amk. ama vizeler falan kaynadı kutlama konusu. "e hani kutluyoduk doğum günlerimizi" dedi, ben niyeti hafiften bozmuşum ya, "baya zaman geçti üstünden ama artık kimse gelmez bizim doğum günleri geçti" dedim. hani birlikte kutlayalım demeye getiriyorum. "o zaman ikimiz kutlarız" dedi. az daha ayakta boşalıyodum amk. içimden "aha dedim baş başa buluşcaz galiba." beyler gelin görün ki şimdi farkına vardığım ama o zaman anlamadığım kızlardaki gibko bi durum, yan çizdi lan. bi süre hiç sesi çıkmadı, "noldu doğum günleri" dedim çaresizce. topluca kutlayalım'a çevirdi amk. ben hafif geri çekildim, ama kafama koymuştum üniversitede hoşlandığım ilk kıza ne yapıp edip açılacaktım amk.

@60 panpa şu ana kadar anlattıklarımda etkisiz elemanım ama dikkat edersen o zaman asosyal malın biriyim diyorum hep. gerçi şimdi bakınca ne kazandım amk, yine elde var sıfır. neyse devam ediyim takipte kal

beyler okulda şenlikler vardı. derya'yı birkaç kez konserlere çağırdım. moralim bozuk hastayım falan dedi inanmadım bak noldu şimdi dıbına koyim derya. sinirlendim lan şimdi. neyse çağırıyodum ama hep bi bahane bulup gelmiyodu amk sanki gelse yatırıp gibicem. üstelik başlarda bana yavşayan, okulda falan durmadan ona buna soran bu lan. ama kızlar hep böyle amk erkekleri kandırırlar, iş ciddiye binince de cızz sıvışırlar hemen sadri alışık'ın da dediği gibi. neyse bu konserlere falan gelmiyodu ya, son konsere geldi. utku'yla zeliha ayrılmış ama, onlar dahil tüm okul birlikte takılıyoruz. ben herkesi örgütledim amk, dedim ben bu gece bu kıza açılıcam tam yeri zamanı. ortam şartları ayarlandı çimlere uzanmışız konser güzel alkol var. gerçi alkolü okula sokarken de duvardan atladım güvenlik artı polis falan kovaladı amk. neyse tüm badireleri atlatıp yanına oturdum derya'nın. açılacaktım kesin kafaya koymuştum. konser ilerledikçe biz derya'yla birlikte şarkılara eşlik ediyoduk, ben kulağına falan fısıldıyodum şarkı sözlerini lan baktım onun da hoşuna gidiyo gaza gelmiştim.

diğer arkadaşlar arkamızda oldu bu iş diye kutlama yapıcaklardı nerdeyse o kadar yakındık. benim oturuş şeklim falan utanmasam kıza dayıycam. içimden "şu an çok yakınız baya da eğleniyo rahatsız değil galiba kabul edicek" derken kız aniden "gitmem lazım geç oldu" dedi amk. ben kalmasını istedim. hayır gitmem lazım falan diye diretince "sence kalmanı neden bu kadar çok istiyorum" dedim. ve konuya bodoslama daldım beyler. ilk kez bi kıza açılıyodum ama dünya varmış lan nasıl rahatladım. "hoşlanıyorum senden bi süredir, ama yapıcak bişeyim yok bu kadar güzel, karakterli, iyi biri olmasaydın suç senin" falan dedim. bence o kulağına fısıldadığım zaman falan her şeyi biliyodu ama hoşlandığımı söyleyince şaşırdı baya ve ağlamaya başladı lan. kalktı gitti sonra. (önemsiz bi detay olabilir ama ben bu kız için kızın kuzenleriyle o akşam horon teptim amk hiç bilmiyodum oynamayı üstelik, kız izmirli ama annesi karadenizliydi). neyse kız kalktı gitti. o gece babayı aldım yani. utku geldi yanıma, "sen doğrusunu yaptın abi" dedi. o da zeliha'dan ayrılmış, hülya'ya yaptığı yanlış yüzünden emel esra herkesle arası bozulmuş dertliydi. ben de gibtiri yemişim tabi. "okulda sabahlayalım ya şarap da alalım dertleşiriz" dedi. şenliklerin son gecesi. ben o anki moralle kim ne dese yapardım. sabaha kadar dertleştik utku'yla. okuldaki binalara da giremedik it gibi titredik sabaha kadar amk. ve utku o sözü söyledi beyler: "abi bak.. şimdi derya'yla ben yakın arkadaşım, zeliha'yla da sen yakın arkadaşsın. şimdi biz ayrıldık ve sizin iş de olmadı ya, arkadaş grupları da ayrılır ve ben derya'ya sen de zeliha'yla çıkarsan.. öyle bi durum olmasın ya.." ben yok lan dedim ne alaka. zeliha'ya utku'ya yaptıklarından sonra "sen sevgili olacak son kızsın" demiştim.. ama kazın ayağı öyle olmadı tabii. utku'nun bu sözü ve sonrasında yaptıklarına dikkat edin hikaye ilerledikçe.

derya bana gibtir çekince ben de onu sallamama kararı aldım. kaçan kovalanır mantığı yine işe yaradı ve derya mesaj atmaya başladı. ilk aşamada arkadaş kalalım dedi ama ben buna duygusal mesajlar atıp aklını bulandırdım, en son "sen benim için tünelin sonundaki ışıksın, en yakın zamanda görüşmek istiyorum senle, haber vericem ben sana" dedi. kızdan 10 gün ses çıkmadı amk. ben de en başta gibtir yemişim ya, geri planda durmak istedim. mesaj falan atmadım, sonuçta haber vericem demişti. derya bi gün aradı ve aramızda şu diyalog geçti:

u:uğur(ben)
d:derya

d: arayamadım seni..
u: neden aramadın?
d: hayatımda bambaşka durumlar oldu
u: ne oldu açık konuş
d: hayatımda biri var
u: kim?
d: tanıdığın biri..
u: kim olduğunu söyle
d: utku..

beynimden vurulmuşa döndüm amk.

zeliha utku ve derya'ya da sinirlendi. bunu hem bana, hem de kendisin atılmış bi kazık olarak görüyodu. ve beyler, 2011 yazı.. öyle bir dönemdi ki, bütün arkadaşlarım ya tatilde, ya ailesinden biri ölmüş yasta, yani hep sorunlarla boğuşuyolardı. yaz boyunca görüşecek pek kimsem olmadığı için, ve utku-derya olayından dolayı ikimiz de züte geldiğimiz için ortak noktamız oldu ve yaz boyunca biz zeliha'yla daha çok görüşmeye başladık. lan en son öyle bi hal aldı ki millet "siz sevgilisiniz ama farkında değilsiniz" diyodu nerdeyse her gün görüşüyoduk. ama ben inanılmaz eğleniyodum kızla. hani o "sevgili olucak son kızsın" dediğim kız bu zeliha. insanlara o kadar kötülük yapan kız zamanla gözümde meleğe dönüştü. ve ilginç olarak, zeliha'nın etrafına bi sürü erkek olurdu dedim ya. kız 2011 yazında benle o kadar iyi vakit geçiriyodu ki hepsini ekiyodu ve hepsiyle arası bozuldu lan. onları giblemeyip benle görüştüğü için arkadaşı kalmadı kızın. ve beyler ben zamanla aşık olduğumu fark ettim. derya'yı zaten buluşmaya getiremiyodum, hoşlanıyodum ama zeliha'ya direkt aşık oldum lan bi de süper vakit geçirince aha dedim aradığım kız bu. zaten bana baya yakın da davranıyodu. duygularımı zeliha'dan önce kimseye söyleyemedim, söyleyemezdim de amk kıza orda burda laf ediyodum millete neler yaptı diye. birine gidip "ben zeliha'yı seviyorum" desem "lan gerizekalı mısın kızın nasıl biri olduğu ortada hayatını giber ebenin dıbını tersten görürsün" derdi biliyodum. ama gönül bu amk söz geçiremiyosun..

@70 panpa o telefon konuşmasından sonra ne derya'yla ne de utku'yla hiç konuşmadım görüşmedim. çünkü derya utku'yu sevdiğini söylüyodu. elden ne gelir amk zorla onu sevme beni sev diyemezdim ya. hem ben zeliha'ya fena halde kapıldım dünyayı gözüm görmüyodu sürekli sırıtıyodum amk

beyler zeliha beni kıskanıyodu. açıkça da söylüyodu yani. arkadaştık ama, "eğer bi sevgilin olursa vaktini daha çok onla geçiricen ve ben deli gibi kıskanıcam" diyodu. sevgilim olsun istemiyodu kız biz arkadaşken. derken biz zeliha'yla çok yakınken görüşürken buluşurken falan bi gün beni aradı zeliha. "hayatımda biri var" dedi. "lan yeter amk hep aynı terane" dedim içimden. dışımdan sinirlendiğimi belli ettim ama, "ne demek biri kim o biri" falan dedim ve zeliha'ya ona ilgi duyduğumu ayan beyan belli ettim. sonra "şakaydı, hayatımda biri yok" dedi. nasıl şakaysa amk. bildiğin beni denemiş ve ben sazan gibi her şeyi belli ettim o gün

zaten anlamıştı, zeliha'ya duygularımı anlattım beyler. arkadaş kalalım'a bağladı, yine babayı alıyodum. "seni çok seviyorum, her gün görüp sana dokunamamaya sarılamamaya dayanamam. madem benle bi birliktelik istemiyosun, o zaman görüşmeyelim eskisi kadar. sadece okulda merabalaşan arkadaşlar olalım" dedim. "ben arkadaşıma sevgilim diyemem, sana karşı bişey hissetmiyorum" dedi. "beni sevmeni istiyorum" dedim. lafa bak amk. aşk adamı harbiden mallaştırıyo.

ama beyler haksız mıyım, kız hayvan gibi yavşıyodu bana öyle böyle değil. iş ciddiye binince yine cızz diye sıvışan bi kız daha..

çok üzülüyodum lan. derya'ya hiç üzülmemiştim nerdeyse, zeliha'ya baya aşıktım. zeliha için ağlıyodum sürekli lan. topluluk içinde ağlayıp rezil olmamak için metrobüste normalde ineceğim duraktan bi durak önce inip ağladığımı bilirim. az çektirmemiş bana. bi de bi süre "utku derya'yı senin elinden aldı, sen de utku'nun bir zamanlar büyük aşkı olan bana yanaşarak ona misilleme yapmak istiyosun, aslında beni sevmiyosun" dedi. lan o zaman sen niye bana yavşıyodun herkes bizi sevgili sanıyodu amk. neyse ben bunu onu sevdiğime inandırmak için istiklal'de ne organizasyonlar düşünmüştüm lan, hatta inci'den bi binle şöyle bişey yapıcaktık. zeliha'ya, istiklal'de yürüyeceği 100 metre boyunca tanımadığı insanlar belli aralıklarla çiçek verip onu sevdiğimi söyleyeceklerdi. ama olmadı beyler, bunu gerçekleştirmeye fırsat bulamadan olaylar iyice karmaşıklaşmaya başladı ve zeliha'nın da benim de başta bahsettiğim bertuğ'un da arkadaş ortamımızın da dıbına koyulmaya başlandı. sanki ben zeliha'ya aşık olunca dünyanın dengesi değişti amk neler neler oldu.

beyler pgibolojik olarak asıl çöküşüm, zeliha'nın bu aşamadan sonra yaptıklarıydı..

bertuğ'u başta anlatmıştım, bizim okuldan bi tip. zeliha onla takılmaya başladı. biz görüşmüyoduk. "sevgilim olmıycaksan görüşmeyelim fazla" demiştim.

zeliha bertuğ'u gerizekalı buluyodu ama, yazın benim sayemde tüm arkadaşlarıyla arası bozulduğu ve benle de görüşmeyi kestiği için yalnız kalmıştı. bertuğ'la takılıyodu hep.

bi gün bertuğ okulda benim telefondan facebook'una girdi. kodumun malı açık unutmuş mesajları. zeliha buna bi mesaj atmış, direkt onu açık unutmuş amk. belki de bilerek yapmıştır ama sanmıyorum o zeka yoktu onda. bu arada zeliha dışında kimsenin haberi yoktu onu sevdiğimden. neyse mesajı açtım, zeliha'nın bertuğ'a mesajı şu: "kötü hissediyorum, unutamayız bu yaşananı. bizi düşünelim, yarınımız nasıl olur vs."

beyler belki dediğiniz gibi eziktim asosyaldim ama mal değildim. bertuğ ve zeliha arasında bişeyler geçtiğini anladım. zeliha'ya mesaj attım. buluştuk, ısrarıma dayanamadı ve anlatmaya başladı: "çok sarhoştuk(cümlenin devamı belli zaten amk) sen beni yapayalnız tek başıma bıraktın, bertuğ da sevgilisinden ayrılmıştı ve biz yattık" dedi. tam cümle böyle değildi ama ne önemi var amk. kendini acındırıyo biraz da ağlıyo baya. "bertuğ senin beni sevdiğini bilse buna cesaret edemezdi" dedi. kendisi sanki cesaret etmiş de iyi bi tak yapmış amk.

beyler siz olsanız sevdiğiniz kız yakın arkadaşınızla yattığını söylediğinde ne yapardınız?.. ben o düşündüğünüz şeylerin hiçbirini yapmadım işte..

hikayenin devamı yarın beyler. zaten yavaş yazıyorum diye pek takip eden de yok ve saat de geç oldu. ben yarın önce word'de yazar sonra buraya kopyalarım.

yarısı bitti anlatacaklarımın. okuyan, rezervleyen, vakit ayıranlar olayların 2. yarısını kaçırmasınlar en bomba olaylar orda. anlattığım bölümü okuyun sonrası için lazım, aklınızda bulunsun. yarın gece liseliler yatınca burdayım, görüşmek üzere.

sevdiğim kız benim en yakın arkadaşımla yattığını söylediğinde ben gözlerine bakarak ellerini tutarak ona şunu söylüyodum beyler: "hala çok mutlu olabiliriz, birlikte olalım zeliha.."

zeliha ise "bağır çağır kız küfret ama böyle yapınca daha kötü hissediyorum" diyodu ağlayarak. ben normalde bunu yapan kişi başkası olsa "gibtir git hayatımdan kodumun kaşarı" diyceğimi, ama zeliha olunca onu çok sevdiğim için hala kaybetmemek için savaşıcağımı söylüyodum zeliha'ya.

bu arada şu ana kadar çizdiğim ezik profil sebebiyle size kaçırılmış önemli fırsat olarak gelebilir ama o sıralarda bana 2 kız yazıyodu ama gözüm zeliha'dan başkasını görmüyodu amk.

zeliha sürekli ağlıyor, bense ellerini avuçlarıma alıp "hala mutlu olabiliriz" diyodum. kendimi "metres gibi hissediyorum" dedi. daha fazla ağlamaya başladı. gitmek için ayağa kalktı, kulağıma eğilip "ben senin hayallerine yakışmıyorum" dedi. dediğini ilk seferde anladım ama "duymadım tekrar söyle" dedim. tekrar kulağıma eğildi. "ben senin hayal.." dediği anda dudaklarına yapıştım..

öptüm ve ters tepti beyler. lan aslında çok romantik bi andı, şu an yazarken bile etkilendim. düşünsenize, arkadaşımla birlikte olduğunu söylediği an ben hala ona mutlu olabiliriz diyodum, hani ne kadar kötü bişey yaparsan yap ben seni çok seviyorum mutlu olmamıza dair en ufak ihtimal bile denemeye değer diyodum. ama dediğim gibi öpmem ters tepti..

"bertuğ'la yakınlaştığımı duyunca kıskandın, hazır ağlak zavallı bi haldeyim, beni kullanmak istedin" dedi lan. ben ne düşünüyorum o ne düşünüyo amk.

zeliha bertuğ'la sevgili olmayı denemek istedi, çünkü birşeyler hissetmediği biriyle sevişmek onu basit hissettiriyodu. nasıl bi kafa yapısıysa "birlikte oldum, demek ki bişeyler hissediyodum ona karşı" diyodu lan. bertuğ'la olamadı beyler, zaten gerizekalı diyip duruyodu onun için. bertuğ da bu süreçte iyice sıçtı, bi yandan millete iyi davranıyodu diğer yandan arkalarından sövüyodu. onun da pgibolojisi bozuldu epey. birlikte yaptığımız bi ödevden son anda benim adımı silip hocaya öyle teslim etmesiyle sağlam gibtir çektim amk ilkokullusuna. zaten zeliha'yla yaşadıkları yüzünden de kıl oluyodum huur çocuğuna. beyler, övünmek gibi olmasın ama o kadar sağlam karakterim var ki bu ödev mevzusundan önce aramız bozuk olsa da okulda pasta vardı bertuğ'a ayırmıştım lan. herifin yaptığına bak. ödevden silmesi sonrası zeliha dahil tüm arkadaş grubundan gibtiri yedi. burdaki en kötü liseli yapmaz lan ödevden silmek ne amk.

her şeye rağmen zeliha'nın peşinden koşmaya devam ediyodum.

zeliha bana ruh hastası gibi davranıyodu beyler. çok sinirliydi. arkadaş grubuyla birlikteydik ama bana herkesin içinde ya da tekken çok kötü davranıyodu. anlam veremiyodum. lan bana bi şarkı attı dinlemem için. ben şarkıyı sevdim sonra tüm albümü indirdim, albüm hakkında konuşmaya başladım. "alt tarafı bi şarkı attım amma çok saçmaladın tipik saçmalamaların senin" dedi. "sen ne diyon yarraam" dememek için kendimi zor tuttum amk. neyse biz hep böyle kavga ediyoduk. ama çok saçma sebeplerden kavga çıkarıyodu bigün metrobüste bağıra çağıra kavga ettik amk. ki bazen ben şaka yapıyo sanıp gülüyodum o kadar saçma sebeplerden kavga çıkarıyodu. güldüm diye daha da kızıyodu falan. zeliha'nın ruh sağlığı pgibolojisi berbattı beyler.. bigün yine kavga ederken bana "öl" dedi. önce kötü oldum baya, sonra yeter amk dedim araya sömestır girdi falan biz 20 gün görüşmedik. aylardır peşinden koşuyodum ama ne yapsam olmuyodu. hayatım boyunca en çok istediğim kızın peşinden uzun süre koştum ve olmadı diye düşünüp artık soğumaya başladım..

beyler o 20 günlük süreçte nasıl oldu anlamadım ama biz hülya'yla facebook'tan konuşmaya başladık. gönlümün konduğu son isim hülya beyler. ama zeliha yüzünden hissettiğim boşlukta ona tutunmak istedim, yoksa sevdiğim falan söylenemez. zaten vakit geçirmemişim tanımıyorum fazla. fakat bu kez de hülya benim hakkımda önyargılı düşünebilirdi. hatırlarsanız hülya utku'yla flört halindeyken zeliha bunları ayırmıştı, sonra zeliha utku'yla çıkmış, ayrılınca ise utku benim hoşlandığım derya'yla çıkmıştı. yani hülya, o'na zeliha utku vs. herkesten intikam almak için yanaştığımı düşünebilirdi. veya zeliha'nın beni ayartıp hülya'dan ayıracağını ve 2. kez hülya'nın zeliha yüzünden hayal kırıklığı yaşayacağı vs. düşünceleri hülya'yı korkutuyo olabilirdi.

lan amk ilk başta nasıl olduğunu anlamadığım bi şekilde hülya'yla konuşmaya başladım ama, sırf chatten konuşmalarımız sonrası ne iyi kız diyodum. daha yeni konuşmaya başlamışız, ben "tatlı rüyalar" diyorum, o "kendin gibi rüyalar gör" diyo falan. bi keresinde "sen benden daha iyi insansın" dedi bana, sürekli tatlısın, tatlılık rekorları kırma amacında mısın falan diyodu. şimdi farkındayım, daha önce de demiştim kızlar erkekleri böyle kandırıyo beyler. kendine aşık edip egosunu tatmin ediyo, iş ciddiye binince reddediyo. sen "ama önce o bana yavşıyo" desen de kar etmiyo. nem kapmamak lazımdı ama kız bu kadar tatlı konuşunca ben de ilgi duymaya başladım..

hülya'yla buluşmaya çalışıyodum ama emel, esra ve arkadaşları grubunun arasında buluyodum kendimi. hani bi kız sürekli bi kız grubuyla takılır ve onu asla o gruptan ayırıp tek yakalayamazsınız ve yanaşamazsınız ya, aynen öyle bi durum vardı. herkes yaşamıştır bunu amk. kızın okuluna gittim ordalar, hastalanmıştı evinin önüne gittim ordalar, her yerdeler dıbına koduklarım. evinin önüne gittiğimde kadir ve mert de yanımdaydı. hülya emel esra falan aynı apartmandalar, hep birlikte görüşecektik. ben yoldan bi tane papatya kopardım hülya'ya herkesin içinde verdim geçmiş olsun dedim. bi de "aslında daha çok papatya vardı ama kadir yolda gelirken yarısını yedi" diye şaka yaptım. ve bu şakayı talihsiz şekilde 3 kere tekrarladım görüşme boyunca amk.

beyler zeliha o kadar saçma şeyler yapmıştı ki hülya çok iyi bi kız gibi geliyodu bana. çok düzgün karakterliydi. biz bunla çok sık görüşemesek de "şu an şunu yapıyorum, günaydın, iyi geceler" tarzı her gün konuşuyoduk. derken emel'den bi uyarı aldım.. emel "zamanında zeliha için sevgili olucak son kız" diyodun ama onla sevgili olmak istedin. güvenilmezsin bu konularda" dedi. "artık zeliha'yla bişey olmaz ben daha düzgün birini istiyorum" dedim. aslında emel'e "bana hülya'yı yapsana" diyebilirdim, zaten çok yakın arkadaşlar ama liseli gibi olurdu amk. bi de emel güvenilmezsin falan dedi, hülya konusunda destek beklerken köstek olacağı belli olmuştu.. aslında emel'e hak veriyodum. eğer ben hülya'ya yanaşmışken zeliha devreye girip beni ayartır ve hülya'yı 2. kez bu duruma düşürürse hülya bunu kaldıramazdı. zaten epilepsi hastasıydı korkuyodum da amk.