-
9351.
0gibine daşşağana sağlık panpa bekliyoruz
-
9352.
0hoşgeldin genaralim
-
9353.
0hoşgeldin reis
-
9354.
0gomutanım hoşgeldin uzun uzun anlat bu gece zati yarın tatildir
-
9355.
0abi astsubaylıgı önerirmisin. ? beyler bu soruyu sadece reyize sormadım bilgisi olan arkadaslar varsa cevap verirseniz sevinirim
-
9356.
0@7793 panpa dayım astsubay bende astsubay olmak istiyorum şu an olmamam için elinden geleni yapıyo
-
9357.
0@7793 karacı olacaksan olma derim
-
9358.
+9başlıyorum beyler.
-
9359.
+48artık kış tamamen çökmüştü güney doğunun üzerine. sanki bir o ekgibmiş gibi dünyanın bütün karı üstümüze yağıyormuş gibiydi,Tümünü Göster
herşeyin en dibini yaşarsınız oralarda demiştim ya. bu dediğimi ispatlarcasına ölümüne yağmış ve yağmaya devam ediyordu beyaz ölüm.
herşeyin dibini yaşamak lafının ne demek olduğunu orada öğreniyor öğrenmesi gereken yaştan çok önce genç bedenler.
mesleği askerlik olanlara lafım yok. ancak gün sayan bizler için (asteğmen, çavuş, er ve erbaşlar).
boş kaldığınız anlarda, pencereden dışarı baktığınızda, bembeyaz bir arazi karşısında, düşünüyorsunuz.
(başka bir tak yaptığınız yok gerçi)
geçmişte kalan sizi, sanki hiç olmadığınız geçmişteki sizi ve hayatınızı,
ileriyi düşünememeye başlıyorsunuz.
hayatınız buradan ibaret gibi işleniyor kafanıza.
sonra cebinizde ki cüzadanınızı çıkarıyorsunuz, içinde geçmişte ki, önce ki hayatınızdan kalma bir kaç kağıt parçası arıyorsunuz,
elinizi atıyorsunuz, sevdiğiniz kızla gittiğiniz bir lokantanın yemek fişi çıkıyor, ya da gitmiş olduğunuz bir sinema bileti,
onu okşuyormuş gibi okşuyorsunuz tek bir parmağınızla bileti, o anı hatırlıyorsunuz yavaş yavaş,
el tırnaklarınıza bakmadan, gözünüzü tırnaklarınızıdan kaçırıyorsunuz, kapkara ve tırnaklarınızı kesmenize rağmen bütün halde pislik içinde,
o görüntüden gözlerinizi kaçırarak bilete bakakalıyorsunuz.
arkasından bir otobüs bileti buluyorsunuz, o dönemlere otobüs biletlerini bileneler bilir, ufacık züt kadar bir saman kağıdı. otobüse atmadan önce yırtılmaması mümkün olmayan bir kağıt.
nereden aldığınızı nereye gitmek için aldığınızı hatırlamaya çalışırsınız. arkasından annenizin babanızın kardeşinizin liseden üniversiteden arkadaşlarınızın olduğu vegibalık resimler bölmesine sıra gelir, tek tek uzun uzun bakarsınız onlara. en önem verdiğinizi en sonra saklarsınız. 1500 defa en önemli olan resme bakmanıza rağmen ona sıra gelene kadar heyecanlanırsınız her seferinde.
en sonunda yağmurun vegibalığına gelirim, uzun uzuun bakardım, kafamda bin bir soru gelir, onları sorar kendim cevaplardım.
orada onun için kendi canımı sakınıyordum, bin bir kere aramama rağmen ulaşmam mümkün olmamıştı.
belki ölmüştür benden saklıyorlar diye düşünüyordum ara sıra. bende burada ölsem ne olur ki diye düşünürdüm,
nasıl olsa ben şehit olursam cennete gideceğim, oda cennete gider, olurda cennete gelmezse, cehenneme sınır ötesi operasyon yapıp alırdık onu yavuz abiyle ve diğer arkadaşlarla, yapmadığımız şey mi?
ama ölmemişte olabilir, anneme soruyordum birşeyi yok oğlum merak etme sen diyordu. çok iyi sağlığı diyordu.
http://www.youtube.com/watch?v=kJU0VG6S_zM (bu kısmı bu şarkıyla devam edelim)
hastane numarasınıda almıştım, ama bir kaç kez arama şansı bulduğumda düşmemişti bir türlü,
resmine bakarken bir kez daha denedim şansımız,
çalmaya başlamıştı,
en ufak bir heyecan yoktu, kalbim bırakın hızlı atmayı, çoktan ölmüşte atmıyormuş gibiydi,
açıldı telefon,
bir hemşirenin sesi,
haydarpaşa numune hastanesi?
ben şırnaktan arıyorum asteğmen barış .. (asker olduğunu subay olduğumu söylersem belki hemen ilgilenirler diye düşündüm, aksi halde vatandaşı gibine taktıkları yoktu o zamanlar, şimdi varmış ama yersen tabii)
buyrun ne istiyorsunuz dedi biraz sesi gidip gidip geliyordu, zaten kar yağıyor tipi halinde hat koptu kopacak,
dedim yağmur ... sizin hastanenizde kanser tedavisi görüyor oda numarası şu şu, ben nişanlısıyım şırnakta askerim hemen bağlarmısınız lüften hat kopabilir(bağlasınlar yakını olduğumu anlasınlar diye dedim, ama içten söyledim henüz nişanlamamıza fırsat olmamasına rağmen)
şırnak ta asker olduğumu telefonda söylemem ne kadar doğruydu bilmiyorum, ama işe yarar diye düşündüm,
biraz bekleticem sizi beyfendi dedi,
allah rızası için bekletme beni hemşire hanım, vaktim yok bağla yalvarırım,
tamam beklemede kalın dedi,
sonra o gibtiğimin bekleme müziği,
1 2 dakika falan geçti, kapatacaktım artık sinirlenmiştim ki o esnada ses geldi avizenin öbür tarafından,
-alooooo (o kadar içten bir aloo sesiydi ki belli ki kimin aradığını söylemişler,
4 5 saniye duraksadım, deli gibi aşık olduğum kızın sesini tanıyamadım, yaşananlardan dolayı bellek geçmişte ki hayatı siliyor kafanızdan demiştim ya, bunun dememde ki en büyük sebep buydu,
tanımamıştım yağmurun sesini, başka birisi sandım, annesi sandım, hemşire sandım, tereddütte kaldım, acaba yağmur mu diye?
-alo (diyebildin sadece)
-barış, sen misin?
şaşkın ve sanki hafızanı kaybetmiş gibi sesiyle yavaş yavaş geçmişte ki hayatım canlanıyordu, ama öyle kolay değil elbette kıvrana kıvrana yavaş yavaş,
dolayısıyla barış sen misin? sorusuna sadece,
-evet,
diyebildim,
hala sesini anlamaya tanımlamaya çalışıyordum beyler, deli gibi sevdiğim insanın sesini tanıyamamak nasıl bişeydir? anlatmam kelimeler için yetersiz kalır.
sonra sessizlik oldu, koptu hat sandım, ama o can alıcı lafıyla kendime geldim?
-aloooo asteğmen öldün mü ses versene yağmur beeen alooo (ardından gelen gülücükler)
kendime geldim bu laflarından sonra bende gülmeye başladım beyler gözlerim dolarak,
-yağmur sen misin?
-heralde benim yoksa yanlışlıkla mı aradın beni, başka birisini mi arıyacaktın eşek
kendime geliyordum, o askerden önce ki eski halime,
bende gülerek ve gözlerimden yaşlar akarak konuşuyordum beyler, vay amk o anı yaşıyor gibiyim.
- yok bee seni aradım sesin kegib kegib geldi alamadım da sesini,
-hee ona göre yani bilelimde, seni çok özledim ben ya ne zaman geliceksin artık,
karşımda kini teselli edemiyordum artık, net ve kısa cevaplar verebiliyordum artık,
-var biraz daha ya, ama merak etme gelicem, sen nasısın asıl onu söyle bana,
aşkım sevgilim bitanem lafları etmek geride kalmıştı farkındaysanız, diyemiyordum öyle şeyler, çok uzaktı benim için o yaşam tarzı,
- iyiyim ben aşkım, merak etme, hastanede kalıyorum ama iyiye gidiyor herşey (saçlarını kesmişler dökülüyormuş kesilmesini istemiş, bana söylemiyor tabii)
asıl sen nasısın aşkım durumun nası, bir şeyin var mı?
- yooo çok iyiyim bende, birşey olduğu yok, çok soğuk dışarı bile çıkmıyorum sıkıldım oturmaktan,
- yalancı, doğru söyle, yalan söyleme bana.
- yok ya ne yalanı niye yalan söyliyim?
- yalancısın işte, hep yalan söylüyosun bana, gideceğin yeri bile yalan söyledin,
tek diyebildiğim şey şuydu, biraz sessiz bir şekilde,
- söylemedim..
- barışşş söyledin, sen niye sessiz konuşuyosun, yanında birilerimi var?
- yoo kimse yook.
- seni seviyorum de o zaman (bu kızlar ölüm döşeğinde bile adamı cileden çıkartır beyler=) )
- ya şimdi ne alakası var?
- sen beni sevmiyorsun, al işte öliyim de kurtılıyım,
bu lafına çok sinirlenmiştim beyler, kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu, çok kızmıştım,
- salak salak konuşma yağmur, sinir etme beni, bak valla öle deme,
- hemen suyun üstüne çıkma asteğmen, ben emir verdiğin askerlere benzemem yolarım seni koparırım o dilini,
- ama sende öle şeyler deme,
- dicem, sen demezsen dicem, öliyim öliyim öliyim öliyim öliyim,
- tamam tamam seni seviyorum,
- ne? anlamadım? ne dedin?
- seni seviyorum..
- duyamıyorum? sesli söyle.
- yağmur !!!
- ölüyoruuuuuuuuuuuum öldüüüüüüüüüümm.
- ya tamam be söylüyorum, ( o kadar içten söyledim ki anlatamam size) seni seviyorum yağmur.
- bende seni seviyorum aşkım, yani asteğmenim..
(karşılıklı gülücükler) benim gözler yaşlar içinde ama,
biraz daha konuştuk, durumu iyiye gidiyormuş öyle dedi, asıl yalancı o beyler asıl başından beri bana yalan söyleyen o,
konuşmamızın sonunda çok açık ve sert konuştuk, ona şu soruyum sordum,
- sen şimdi ölecekmisin yağmur?
cevabı daha fena,
- sen?
- ben ölmeyecem,
- söz mü asteğmen efendi?
- söz valla.
- o zaman bende ölmem, hem ben ölürsem başkasını bulucaksın dimi asteğmen efendi kırarım kafanı, ölmiyecem merak etme. sen ölmeden ben ölmem.
- söz mü? (dedim bende)
- söz aşkım söz, sen gelince beni buradan çıkartıcaksın, senin gelip beni almanı bekliyorum,
- dedim dayan söz gelip çıkarıcam seni.
yetişemedim, çıkaramadım onu, ömür yetmedi, yenik düştü.. yenik düştük.. ömrümüz yetmedi... bu onunla son konuşmamız oldu,
http://www.youtube.com/watch?v=ZfWinAbYFn8 -
9360.
+29 -1http://www.youtube.com/watch?v=21zzxxLHaxQTümünü Göster
günler geçiyordu, bir tak olduğu yoktu, kar öyle bir çökmüş ki bölgenin üzerine, öyle bir tipi vardı ki dışarıda, canlı hiç bir şey iki adım atamazdı.
biz hariç tabii ki. yollar açıyor, erzak sıkıntısı çeken köylere erzak yetiştirmeye çalışıyorduk, köy ayırt etmeden.
sıcak havalarda, terörist ile uğraşıyor, bu tip havalarda doğayla. doğa ana çetin, terörist kim ki onun yanında?
o istemedi mi aş bakalım dağları aşabiliyormusun, geç bakalım geçitlerden geçebiliyormusun.
geçmek zorundaydık ancak.
orada yanlızsınızdır. siz ve halk. halkın yanında olduğunu söyleyen şerefsizler havalardan ötürü yoktu ortalıkta. bize küfür eden taş atan çocukların evlerine erzak zütürüyorduk, ısınmak için malzeme hatta soba bile. sobalarını bile kurduğumuzu bilirim. tabi sobaları olmayan ya da sızıntı yapan sobaları olan evlere.
yollarını açıyorduk. ama nafile, biz açıyorduk doğa ana bir gün içerisinde gene kapatıyordu.
biz halk ve doğa başbaşaydık. başka da bir tak yoktu.
bir gün kötü bir haber geldi. hakkaride çığ düşmüştü köye erzak zütüren timlerin üzerine. ölümler bitmiyordu ki. asker için ölüm çok çeşitlidir orada derlerdi. hakikaten doğruydu.
çığ düşmüş timin yardımına gitmişti helikopterlerle askerler.
9 askerimizi alıp zütürmüştü kör olasıca kar.
şehitlerimizi o tipide 13 saatte varan bir çalışma sonucu çıkarabilmişlerdi. ardından 9 şehidimizi taşımak üzere helikopter geldi ve bizim oraya cizre ye zütürdü. tekrar dönmek zorundaydı, bölgede çalışan timleri almak için helikopter.
döndü o hava şartlarına rağmen. dönerken askere yardıma gelen köylüye erzaklar getirdi. o helikopter pilotu orada ki askeri aldı geri zütürmek için o şartlarda havalandı. vertigoya yakalanan helikopter bir daha düştü.
7 şehit.
doğa ana bizden o gün 16 şehit aldı. kimden soracaksınız hesabını?
kime isyan edeceksiniz?
cizreye getiriyordu o askerleride. şırnak ta düştü cudi nin hakkariye bakan sırtlarına.
şerefsizler gelip helikopterde ki şehitlerimizi alıp zütürebilirdi. yaralılarımız vardı. onlara acil yardım gerekiyordu.
hemen hazırlandık, helikopterimizin düştüğü yeri tespit ettik, ardından harekete geçtik. bir helikopterin uçması imkansızdı o hava şartlarında.
yürüyerek bölgeye gitmek zorundaydık. en ufak mırın kırın eden yoktu. şehitlerimizi almaya gidecektik, yaralı arkadaşlarımızı alacaktık. timimden kimse mırın kırın etmedi. eden olursa orada azını yüzünü giberdim orada zaten. kimsenin de aklından geçmediğine eminim. hepsi anadolu çocuğu, şehit nedir hepimizden daha iyi biliyorlar. -
9361.
0@7794 dayının komutanlıgı nereye baglı panpa (kara-hava-deniz... dan bahsediyorum)
@7795 eğer olacaksa deniz olcak panpa. -
9362.
0abi bugün soru cevap yapmasan çünkü bayağı merak ediyoruz
-
9363.
+30şehidimiz varTümünü Göster
şehidimizi almaya gidiyoruz
dedin mi, iş biter. tek bir itiraz duymazsınız. değil -20 -200 dahi olsa, öleceklerinden emin dahi olsalar. çıkarlar yola.
çıktık bizde,
yolun belli bir kısmını araçlarla aldık, 3 tim, 40 50 kişi kadardık.
ardından indik araçlardan. tırmanmaya başladık, akşam üstü 5 i geçiyor saat. kim bilir kaç saat sürecek yürüyüş. zaten normal hava koşullarında 6 7 saat süren yol o hava koşullarında 20 saate kadar çıkabilir. bize 3 günlük kumanya vermelerinden anladık zaten.
http://www.youtube.com/watch?v=wQ2AMM0PxkA
gözlerimiz hariç her yerimizi sardık. her yerde kar var. baktığınız her yer bembeyaz. yön duygunuzu kaybedip yuvarlanmanız an meselesi.
bol bol silahlarımıza ayaklarımıza, bakmalarını söyledim time, farklı bir renk bir nebzede olsa yön duygumuzu geri getirebilirdi.
yürdükçe yürüdük, etrafımızda karların aralarından çıkmış kayaların sivri uçlarından başka bir şey yoktu. bütün dağ karla kaplanmış.
karlı dağ geçit vermiyordu. ama şehidlerimize ulaşmamızı kimse engelleyemez beyler. o motivasyonu size anlatamam.
bu bir operasyon değil, bir arama tarama faaliyeti değil, bir kurtarma operasyonuda değil, şehitlerimizi almaya gidiyoruz. daha öte birşey var mı? orada bırakacak değiliz. bırakacağımıza öldürün bizi daha iyi.
başka bir bölgeden de piyade komandolar tırmanıyordu bölgeye doğru.
üstümüze inanılmaz bir tipi yağıyordu.
olur ya dağa çıkarken bir kayanın üstüne tırmanmak zorunda kalırız diye, iplerimiz vardı.
emir verdim ipleri belimize bağlayın diye.
bu tipiden dolayı göz gözü görmüyordu. hava kararacaktı. daha kötü olacaktı görüş açısı
belimize bağlayarak birbirimizi bağladık askerlerimle. ve bütün bir kol şeklinde.
olur ya kayboluruz. görüş açımızı yitiririz. biri bir yerden yuvarlanıp düşer. bunları engellemek için.
manevra kabiliyetimiz sıfır.
biri çıksa bizi bixiyle tarasa. hiç bir şansımız yok.
gerçi onu yapabilecek kimsede yok o havada.
hava karardı. iyice karanlık başladı. allahtan kamufulajlarımız kış kamufulajı. üşümüyor değiliz üşüyoruz ama. donmamızı engelliyor.
karda yürürken 2 kat daha fazla yoruluyorsunuz. nefes alıp vermeniz zorlaşıyor.
akşam 10 a kadar yürüdük.
mecburen dinlenmemiz gerekti.
her yer bembeyaz birşey görmek mümkün değil.
belki bir adım önünüz uçurum.
iple bağlanmış vaziyette gidiyoruz.
dinlenicez ama uyumıyacaz yanlış anlamayın.
uyku tulumuna girip matı açıp uyuduğunuz anda. uyanıp tulumdan çıkar çıkmaz ölürsünüz. mat sizi ısıtır ama o denli hava değişikliği kan pompalamasında sıkıntı yaratır ve kalbiniz durur.
öbür türlü de uykuya izin yok. donarsınız.
o karanlıkta biraz olsun ısınmak için sigara yaktırdım askere. tabi izin alarak komutanımdan.
sigara içmeyen asker 1 ya da 2 tane zaten. onlarda o gece mecburen başladı.
azda olsa ısınalım diye.
su içeceksiniz su donmuş.
her timde bir asker termos taşıyor.
sıcak çay ve su var içinde.
çay içiyoruz.
kaynamış çay amk. elimiz dahi hissetmiyor sıcağı. o kaynar çayı fondip yapsanız yanmazsınız. zaten 2. yudumda soğuyor gibtiğimin şeyi. -
9364.
+11@atgibenkovboyugibenadam
ben soru cevap yapmıyorum arkadaşlar konuşuyor kendi aralarında. -
9365.
+1abi yine gibtin bizi
-
9366.
0reyiz naptın öyle icimi parcaladın seytan diyo ara kızıı seni seviyorum de diyo ama seytan diyo iste
-
9367.
+28çayımızı içiyoruz. kaynamış suyu içiyoruz.
ama çok içmek yok. yasak. kaç gün kalacağız bilmiyoruz. mahsur bile kalabiliriz. o kumanya bize yetmek zorunda. 3 günlü kumanyamız var biz 6 gün yetecek şekilde kullanma konusunda eğitim almışız. ama askerede izin vermemiz söz konusu değil. hayır birşey değil açlıktan ölürüz.
susuyoruz su içecez su donmuş beyler. susuzluğunuzu sıcak suyla gidermeyi denediniz mi? allah bu durumu göstermesin.
sussuzluğunuz daha da artıyor.
bilenler bilecektir.
intikal esnasında istesiğiniz zaman osuramazsınız. onun bile bir zamanı vardır.
bu intikalde herşey serbestti. tek yasak uyumak.
uyumak ve kumanyadan günlük istikakından fazla yemek.
fazla dinlenmenizde söz konusu değil. 1 saat oturursunuz. o soğukta. bir daha hareket ettirecek bir bacağınız olmayabilir. donar.
her zaman hareket ve kanın damarda hareketi.
önemli olan bu.
tekrar kalktık yürümeye başladık.
durmadan sigara yakıyorum.
yakarken çakmağımızdan çıkan ateş azıcıkta olsa elimin küçük bir yerini ısıtması için.
kıyafetlerimiz çok iyi. üşüyoruz ama donmuyoruz. önemli olan bu.
yürüyoruz devamlı.
beyaz.
ölüm beyazı.
ayaklarınızı her attığınızda boşluğa gelmesin diye dua ediyorsunuz.
asıl en büyük korku çığ düşmesi üzerimize.
sırf bir şerefsiz çıkıp ateş edebilir, tepemize çığ düşsün diye.
allah korusun bir çatışma çıksa ateş edilse tepemize inecek çığ.
ses bile çıkaramıyoruz. hızlı yürüyemiyoruz,
sadece yürüyoruz.
her yer bembeyaz beyler. boşlukta hissediyormusunuz diye soruyorum arada çocuklara.
hisseden varsa. direk durduruyorum timi, yanına gidiyoruz, kendine gelmesini sağlıyoruz.
uçuyormuşum gibi oluyor komutanım diyor çocuk.
sanki boşlukta yürüyormuş gibi.
1 dakika içinde kendine getiriyoruz.
geniş bir yürüyüş kolunda hiç askerinin elinden tutup intikal yapan komutanlar duydunuz mu?
ben çok duydum. bizzat sedat ın elinden tutup yürüttüm. kış ayında intikal yapan timlerde bir çok komutan da bunu yaptı.
elinden tuttum koluna girdim sedatın kendine gelene kadar öyle yürüdük. keza duracak onun kendine gelmesini bekleyecek kadar vaktimiz yoktu.
akşam üstü 5 5 buçuk gibi başlayan intikalimiz yarın sabah öğlen 11 12 ye kadar sürdü.
20 den fazla 5 er dakikalık istirahatker vererek. - 9368.
-
9369.
+31hava aydınlanmıştı, kar durmuştu. akşama nazaran daha rahat bir yürüyüş yapıyorduk.Tümünü Göster
helikopterin düştüğü bölgeye geldiğimizde, ortada helikopter diye birşey yoktu.
bizden bir 20 dakika sonra diğer bölgeden gelen piyade komandolarda bölgeye ulaştı.
gruptaki dedektörler yardımıyla etrafı aramaya başladık.
10 15 dakika içerisinde dedektörlerin yardımıyla helikopteri bulduk,
helikopterin düştüğü bölgeyi mevzi kazmak için kullandığımız küreklerle kazmaya başladık,
http://www.youtube.com/watch?v=WpNE1hj_f7U
önce kuyruğu çıkmaya başladı ortaya,
heyecanlandık,
rütbe farketmeksizin, hepimiz bir olmuş şehit kardeşlerimizi çıkartmaya çalışıyorduk, sonra kuyruktaki türk bayrağı çıktı donmuş, piyade komandolardan biri üzerinde ki donmuş parçayı silmeye başladığını gördüm arkasından bayrağa bir öpücük kondurduğunu.
kara kuvvetleri yazısıyla arkasından jandarma yazısı çıktı,
bir şehidimize ulaştık,
arkasından bir tanesine daha,
bir tanesine daha, gözlerinin bir tanesi açık, şehit olmuşlar ardından bedenleri donmuş.
bir tane daha,
bir tane daha,
bir tane daha,
bir tane daha çıkardık,
ilk etapta 7 şehitdimiz ve bir o kadar yaralımız vardı.
yaralı askerimizde şehadet şerbetinden içmişti. 13 şehit çıkardık.
hava güzeldi bir helikopter gelmek zorundaydı. gelecekti. bu herhangi bir operasyon değil, bir kurtarla olayı değil, arama tarama değil. şehit bu şehit başka bir şeye benzemez.
gelecekti helikopter.
gelene kadar dua ettik başında. daha çok dua bilen asker durmadan dua ediyordu.
helikopterler geldi 2 tane. arkadan bütün şehitlerimizi çok dikkat ederek helikopterlere koyduk. çok dikkat ederek canları yanmasın diye.
gönderdik şehitlerimizi.
bizi almaya gelecek helikopteri beklerken şu haber aldık. helikopter enkazı için başka bir yerden nato dan bir helikopter gelecekmiş.
o gelip enkazı kaldıracakmış. bizde bulunmuyormuş.
bu yüzden orada beklememiz gerekiyormuş.
2 gün bekledik. enkazın kaldırılması için. 2 gün sonunda kaldırıldı enkaz. olur ya bu süreç içerisinde gelip zarar vermesinler diye.
kim gelecekse amk o havada.
sırtlarlara 2 tim daha getirilikdi, 3 günlük artı kumanya daha verildi. 2 gün denildi 6 gün bekledik, nato helikopterini getirecek ispanyol pilot bir türlü inemedi oraya.
hava biraz düzelince geldiler enkazı kaldırıp gittiler. arkasından bizide aldırlar. bizde geriye döndük.
beyler bundan sonra anlatılacak 2 şey kaldı. yani en fazla 4 part falan. bu gece burada bitiriyim. onlarıda yarın anlatıp konuyu tamamlarız. -
9370.
0Bitmesin reis ya
-
gran torino adlı yazar 1 hafta içinde
-
aptal mısınız lan gerizekalılar
-
niyet ettim sakin ol
-
boş konuşuyorsunuz boşa konuşuyorsunuz
-
karılarla alakalı bir şey söyleyince
-
buradaki insanlar takıntılı alt form insanlar
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 16 02 2025
-
aranızda aile baskısı görmeyen var mı
-
ördek kardeşinizin beyni gitti
-
artık zorla duruyorum
-
geceye bir orrrr evladı bırak
-
mentalcelde bütün kötülükleri görüyorum
-
endonezya vatandaşı olmak istiyorum
-
bir insanın kıça dinamit lokumu sokup
-
sosyopatcel
-
ya aklımdan defol git
-
hem geri zekalı hem gey olduğum için
-
gerçek kayra benim
-
beyler bu video gercek mi adam
-
olum 2020 sonrası hic entry bile yok
-
thevikings renklensin gecelerimiz
-
eheheehe ben gözlüklü şirin
-
ülkeyi teknokratlar yönetseydi
-
esra soylu
- / 1