/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 576.
    +6 -1
    Paşalar maalesef bugün de yokum.. Yarın inşallah bugünü telafi ederim hakkınızı helal edin...

    Dinleyen olursa
    https://youtu.be/ATxRhKHVX7k
    ···
  2. 577.
    +11
    Paşalar bugün saat 23.30'da buradayım siz o ara işleriniz varsa onu halledin yoksa
    azıcık araştırma yapın... Bilim, siyaset veya tarih fark etmez okumak çok önemli.
    Kusuruma bakmayın biraz sıkıntı oldu fakat en geç 1 saat sonra atıyorum siz bekleyin : )

    Bu arada sizlere bir kaç abi sözü söyleyeyim;

    Okulda çalışkan öğrenci zeki değildir.Çünkü Çalışkan olmak ile zeki olmak apayrı şeylerdir.
    Anlamak zeka ile alakalı ve çalışkan öğrenci anlar diyenler varsa çalışkan öğrencinin de anlamadığı konular olabilir ; )

    Okul sizi sadece üniversiteye hazırlar ki kesinlikle hayata hazırlamaz.
    Kitap ise sizi hem okula hem de hayata hatta ahirete bile hazırlar(Kuran-ı Kerim)
    Bu sebeple kitap okuyun ki kültür seviyeniz yükseklerde olsun.

    Kitap önerisi isteyen bana özelden mesaj atabilir şimdilik güle güle : )

    NOT: Bu arada bu konuya deyinme sebebim hikayeyi okuyanlar arasında öğrenciler de var. Onlara gerçeği söyleyeyim yani sizin notlarınız kötü ise gerizekalı değilsiniz : )
    ···
  3. 578.
    +10
    Kusuruma bakmayın paşalar biraz geciktim..
    abandonment paşamdan gelen bir parçayı hemen paylaşayım.,
    https://www.youtube.com/watch?v=bWyyJ4WMDjs

    Abdullah astsb. Cengiz'e dönerek
    "Lan Cengiz sizin bir anınız var mış komutan ile"
    "Ya komutanım kim söylüyor"dedi
    bu arada ortamda hafif bir gülme oldu.
    "Saat 00.00 gibi harekete başyacağız tahmini varış
    süremiz 4 saat beyler,ona göre dinlenin şafak vaktinde ziyafet başlayacak"
    Diyerek ortamı hem ciddileştirdim hem de neşelendirdim.

    Gözlerimi havaya dikmiş ve hemen hemen 1 metre yanımda uzanmış
    Abdullah astsb. ile arada sırada konuşuyor fakat çoğunlukla
    hem dinleniyoruz hem de kendimizi dinlendiriyoruz.

    Aklımda bir sürü şey var daha doğrusu özlem.
    Hangi birini saysam bilemezdim fakat
    ana,baba ve şehit tek derdimiz.

    Ana ve baba gelince aklımıza özlem beliriyor hemen
    vücudumuzda fakat en ağır basan şehit olmuş askerleri düşünürken
    bana hatta bize verdiği intikam ile tarifi yapılamayacak bir duygu.

    Tanıdığım bir ses ile birlikte omuzuma hafifçe git gel haretler yapılıyordu.
    "Komutanım kalkın"

    Gözlerimi açtığımda Hüseyin'in bana ;
    "Yarım saate kadar çıkacağız komutanım"demesiyle yerimden
    kalktım.Herkes uyanmış veya uyanıyordu.

    Herkesin bir şeyler atıştırmasını söyledim ardından
    közün üzeride ki demlenmiş çayın olduğu yere gittim.

    Plastik bardaklardan bir tane çıkardım ve
    soğuk havada sıcak çayımı doldurdum.
    Bardağı tutarken,ellerimi ısıtması
    ağzıma zütürdüğümde yüzümün belli bir kısmının ısınması
    ve daha da güzeli bir yudum aldıktan sonra ağzımın ısınması ve
    içimi ısıtması.

    "Herkes tekli sıra halinde daha da ileride kollara ayrılacağız
    o zaman kim kiminle söyleyeceğim o zamana kadar mola vermek yok
    anlaşıldı mı?"

    "Anlaşıldı komutanım"sessiz bir şekilde.
    ···
  4. 579.
    +9
    https://www.youtube.com/watch?v=JvgThaKmkk8

    "Herkes tekli sıra halinde daha da ileride kollara ayrılacağız
    o zaman kim kiminle söyleyeceğim o zamana kadar mola vermek yok
    anlaşıldı mı?"

    "Anlaşıldı komutanım"sessiz bir şekilde.

    Yavaştan yürümeye ve kendimizi hazırlamaya başlamıştık.
    Anı yaşamaya ve etrafımızı karanlıkta olsa da bakmaya başlamıştık.
    Belki son bakışımızda belki diye düşündük.
    Yürümeye devam ederken ise botlarımızın toprak ile temasında ki
    ses ile birlikte kendi içimizde ki sesi dinliyorduk.

    Neydi bu Allah'ım!
    inanın yalnızlık içinde yalnızlık hatta ondan daha yalnızlık
    çekiyorduk.

    Telsiz ise arada sırada bu muazzam sessizliği bozuyordu
    Arkadaşlar işin iyi tarafı dağı çembere almamızdı.

    Çatışmaya gireceğimiz grup daha önce ki yazımda bahsetim mi
    bilmiyorum fakat 50-60 arasıydı.
    Yani oldukça şiddetli bir çatışma bizi bekliyordu.

    Biz temas sağmalaktan daha çok i-N-T-i-K-A-M- almaktan yanaydı.

    Yaklaşık 2.5 saat yürüyüşün getirdiği yorgunluk ve yürüyüşün getirdiği
    sıcaklık bizi hem sinirlendiriyor hem de mutlu ediyordu.

    "Varış saatimiz tahmini olarak 30 dk"
    "Anlaşıldı"

    Bizden önce indirilen ilk bölük 30 dk sonra
    pusuya yatacak ve bizleri bekleyeceklerdi.

    Daha da önemlisi hedefin orada olup-olmayacağını kontrol edeceklerdi.
    ···
  5. 580.
    +8
    https://www.youtube.com/watch?v=FLj93XgDd2I

    "Şuana kadar 5 görüntü aldık"
    "Anlaşıldı"
    "göndermek için diğer birlikleri bekliyoruz"
    "Anlaşıldı"
    "Siz sağ taraftan çembere alın"
    "Unutmayın çemberi 4 bölük saracak,diğer birlikler bölüklerin arkasında çember alacak"
    "Anlaşıldı"

    Konuşmalar böyle devam ediyordu ve bizim duyduğumuz
    en iyi haber ise 5 tane görüntü alınmasıydı.

    Askeler yorulmuş olsada hızını arttırıp,ziyafeti erken yaşamak istiyorlardı.
    Ama varya en garibi ne biliyor musnuz?
    -Belki 2 saat sonra hemen arkamda bulunan Abdullah Astsb. olmayacaktı,belki
    Hüseyin olmayacaktı bu böyle gider.

    Çok değişik bir duygudur ki doğuda hele ki
    bu şartlarda askerlik yapanlar beni
    en iyi anlayan kişilerdir Allah hepsinden razı olsun ve hepimizden razı olsun.

    "38.3.3."
    "Dinlemedeyim"dedim
    "Varış süreniz ne kadar?"
    "Yaklaık 1 saat"
    "Biraz daha acele gelmeye çalışın"
    "Anlaşıldı"

    Hızımız artık x ten 5x olmuştu.

    Yaklaşık 30 dakika sonra elimi havaya kaldırdım ve;
    "13'lü iki gruba ayrılıyoruz" dedim ve devam ettim
    "Sen,sen,sen... Abdullah Astsb.'ın grubundasınız"
    "Geri kalan benim ile beraber gelsin"

    Ardından Abdullah Astsb.'a dönerek;
    "Astsubayım siz kuzeydoğu tarafından gidin ki zaten sizi orada bi grup asker bekliyor olacak"
    "Anlaşıldı komutanım"
    "Orada mevzi alıp ilk atışı bekleyin benden emir beklemeyin fakat çatışma anında
    destek,roket vs atışlarını ben isteyeceğim"
    "Anlaşıldı komutanım"
    "son olarak astsbayım gerek gördüğünde sen de atış isteyebilirsin"
    "Tamam komutanım"

    Ardından takım ikiye ayrılmıştı.
    ···
  6. 581.
    +7
    https://www.youtube.com/watch?v=AW5ovALxFOo

    "Abdullah görüntü var mı?"
    ...
    ...
    ...
    "Komutanım net 8 görüntü aldık"
    "Ziyafet var desene"
    "Hahaha"

    Ardından dieğr frekansa girerek;
    "3.Tim 2.grup 8 görüntü almış"
    "Anlaşıldı."

    10 dakika sonra şafak vakti olacak ve resmi olarak
    TESLiM OL çağrısı yapılacaktı

    Cebimde unutmuş olduğum sigarayı fark edince nedenini bilmem
    fakat beni bir mutluluk tuttu.
    Mevziye sırtımı dayadım ve sigaramı yakıp 10 dk nın geçmesini bekledim.

    Sigaram bitmiş ve yaklaşık 2-3 dakika kalmıştı.
    Yavaştan harekat komutanı eline megafonu aldı ve
    "Etrafınız sarıldı, zarar gelsin istemiyorsanız teslim olun"çağrısı yapıldı.

    Ses ve hareket yoktu.
    1 dakika sonra karşı taraftan ilk atış geldi.
    Bilmem belki bilinçli olarak teslim olmamak için ateş ettiler.
    Belki de panikten doalyı atış yaptılar.

    Bakın daha önce çok söylendi ki tekrar söylüyorum
    pkk kendini savunmakta aciz..
    Sadece pusu kurup kalleşçe saldırırlar ki bu değişmez bir gerçektir.

    ilk atışın gelmesiyle birlikte karşı
    mevziden gelen RPG mermisi
    havayı delerek kısa bir sürede
    mağranın 2-3 cm yanına çarparak infilak etti

    Ardından kıyamet kopartan ortam daha doğrusu
    kulaklarımızı sağır edecek olan atışlara başladık.
    ···
  7. 582.
    +8
    https://www.youtube.com/watch?v=A60IYFq6tvo

    Telsiz konuşmalarını zar zor duyuyorduk.
    Arada sırada bir kaç mermi mevzimizi vuruyor
    fakat etkisiz kalıyordu.

    Bu arada arka tarafta bekleye havancı erler
    kordinatları ayarlayıp atış yapıyorlar
    ve isabet olursa aynı noktaya olmaz ise
    ön mevzide ki komutanların tarifini uyguluyorlardı.

    Teröristlerin kaldığı alçak yerde rahat
    4-5 leş gözüküyordu.
    Hepsi ya mağradan ya da bir kayalığa sığınmış oradan atış yapıyorlardı.

    Beyler dediğim gibi üstün taraf biz olsakta
    arada sırada isabet alıyorduk.

    "Abdullah"
    "Emredin komutanım"
    "Makinalı tüfekçi, sizden 100 metre ileride ki çaprazınızda bulunan
    mağara tarzı küçük sığınağı mermi yağmuruna tutsun"
    "Anlaşıldı komutanım"

    2 dakika içerisin de belirttiğim noktaya, yoğun bir atış başladı.
    Tabi biraz daha aşağıda olan birliklerden bir kaç asker yaralanmış.
    Telsizden sürekli çağrı geçiyorlar.

    30 dakika geçmemişti çatışma şiddetini git gide azaltıyordu.
    Fakat bir ara bir boşluktan yararlanan şerefsiz, rpg ile
    atış yaptı.

    20 saniye gibi kısa sürede Bizim
    kuzeydoğumuz da bulunan mevzi durumunda ki kayanın
    yaklaık 1 metre arkasında patlama oldu.

    Ve bir kaç saniye sonra tekrar bir rpg mermisi
    aynı yönden gidip bu sefer o mevzinin 2 metre gerisine
    düştü.

    Tabi bütün bölük daha doğrusu askerler o bölgeye öyle bir atış
    yaptılar ki adeta mermiler yağmurun yağmuru oldu.
    Zaten seken mermilerden birisi bu şerefsizlerden birisine
    isabet etmiş olmalıydı ki düştü.
    ···
    1. 1.
      0
      Komutanım çatışmalarda mesafe ortalama kaç metre oluyor ?
      ···
    2. 2.
      +1
      Valla pasam genellikle 700 metreyi aşmaz fakat en yakın temas karakol baskınlarında olur. 5 metreye kadar düşür baskınlarda
      ···
  8. 583.
    +7
    https://www.youtube.com/watch?v=7RONbAy7nTE

    Yaklaşık 2 saat sonra mağaradan dışarıya
    yaklaşık 20'ye yakın şerefsiz çıktı.
    30'a yakın leş diğer geri kalanlar yaralanmış.

    Biz tabi leşlerin bulunduğu bölgeye indik.
    Hem zayiat sayımı yapılacak hem de mühimmat
    infilak ettirilecek.
    Yaklaşık 15-20 dakika içerisinde iniş yaptık.

    Tabi bizden zayiat yok fakat 4-5 tane yaralı var.
    1 tanesinin durumu ağır.
    Duyduğumu ve hatırladığımı yazıyorum
    askerin sağ omuzu ile sağ göğsüne toplam iki tane mermi
    isabet etmiş.

    Hemen helikopter istettik.
    Zaten 30 dakikaya geldi.
    Biz yaralı askerleri gönderdik ardından
    Bu 20 tane şerefsizi de göndermek için helikopteri çağırttık.

    Yaklaşık 3 saatte toparlandık ve helikopter ile Tugay'a döndük.
    1997 yılına 5-6 gün kalmıştı.

    Biz tabi çatışmanın bize vermiş olduğu yorgunluk
    ile birkikte pgibolojik çöküntüyü atlatmaya çalışıyoruz.

    Bu sefer tugaya geri dönüşte en son giden bölükten başladılar.
    Biz ikinci gidenlerdik.
    Yaklaşık öğlen vakti gibi bir sürede tugaya geçmiş bulunuyorduk.

    Ben tabi şükür ediyorum kazasız belasız atlattık diye.
    ···
  9. 584.
    +8
    https://www.youtube.com/watch?v=VeXoLrKHSHE

    Tugayın pistine indikten hemen sonra herkes yataklara değilde
    duşlara akın etti.
    Duştan sonra herkes istiharete çekiliyor.

    Biz tabi biliyoruz 1-2 gün sonra tekrar operasyona çıkacağız.
    Hakkari-Şırnak-Diyarbakır-Tunceli dörtlüsünde
    daha çok karakol güvenliği sağlanırken
    geri kalan bölgelerde ise kırsal alanın güvenliği sağlanıyordu.

    Güzel bir duş hem de ılık.
    Ardından yatak gel keyfim gel.

    Akşama kadar uyumak ardından
    günler sonra sıcak yemek için sıraya gırmek.

    Akşam vakti rahat bir şekilde giyinip
    yemek sırasına girdim.
    Ardından yemek ile beraber sohbet...
    Tabi yemekten önce tugay ve tabur komutanı bizi tebrik etti.

    Sonra ise askerler kendi bölgesinde ki koğuşa ve kantine dağıldı.
    Bizler ise çay bahçesinde oturup arkadaşlarla günün yorgunluğunu ve anısını
    atmaya çalışıyoruz.

    Tabi bu arada bizim 2-3 gün sonra gönderileceğimiz tahmini yerler
    herkesin ağzında dolaşıyor.
    -Genç
    -Kığı

    Ben ise neresi olursa olsun şuan anı yaşamaya odaklanmış ve kendimi
    toparlamak için kafamı sivil işler ile meşgul ediyorum.
    ···
  10. 585.
    +7
    J.ER MEHMET ALi TOSUN 06.05.1994/ÇUKURCA-HAKKARi
    P. ER. ABDULKADIR KOÇ 06.05.1995/ÇUKURCA-HAKKARi
    J.ER GÜVEN KÖSE 06.05.1998/ DÖRTYOL-HATAY
    J.ER MEHMET ARAS 06.05.1998/PERTEK-TUNCELi
    UZ.ÇVS. SAiT KORKMAZ 06.05.1998/HAKKARi
    J.ER. ÜMiT AVCI 06.05.1998/NAZiMiYE-TUNCELi
    ···
  11. 586.
    +5
    Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
    Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
    Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
    Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

    Sana benim gözümle bakmayanın
    Mezarını kazacağım.
    Seni selâmlamadan uçan kuşun
    Yuvasını bozacağım.

    Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
    Gölgende bana da, bana da yer ver.
    Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
    Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

    Savaş bizi karlı dağlara zütürdüğü gün
    Kızıllığında ısındık;
    Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
    Gölgene sığındık.

    Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
    Barışın güvercini, savaşın kartalı
    Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
    Senin altında doğdum.
    Senin altında öleceğim.

    Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
    Yer yüzünde yer beğen!
    Nereye dikilmek istersen,
    Söyle, seni oraya dikeyim!

    Bayrak uğruna giden canlar ruhlarınız şad mekanınız cennet olsun.

    Hayırlı Cumalar

    https://www.youtube.com/watch?v=N68SS8yjo4k
    ···
  12. 587.
    +9
    Paşalar hayırlı akşamlar herkese
    GECiKTiM KUSURUMA BAKMAYIN

    Herkese benden gelsin bu arada Hayırlı Cumalar : )
    https://www.youtube.com/watch?v=wlEYT2F2_R4

    Odamda yatağa kıvrılmış ve gecenin sessizliğinde uyumaya
    çalışıyorum.
    Tavana bakıyorum düşünüyorum acaba
    şuan annem,babam veya insanlar ne yapıyor
    ne sıkıntılarla uğraşıyorlar.

    Ne garip şu dünya demi?
    Her insanın apayrı bir hikayesi var.
    Şuan düşünün dünyanın toplam nüfusu 7 milyardan fazla.
    7 MiLYAR farkı hikaye...

    Bizim hikayemiz de bu beyler.
    Tahminimce hepimiz "VATAN UĞRUNA CANINI FEDA ETMEK iSTiYOR"
    işte bizim hikayemiz olsun isteyen Faşist isteyen Milliyetçi desin.

    Allah ülkemizde ki sıkıntılardan bizi arındırsın
    müslüman olan her bireye akıl fikir versin.

    Neyse konuyu fazla dağıtmadan
    inanın değişik şeyler düşündüm veya hissettim.

    Düşünsenize 2-3 ay önce karşında duran
    yiğitler gün geliyor kahpe bir kurşunla
    yıkılıyor ve şehadet uykusuna yatıyor.

    Beyler size benim düşüncemi yazayım;
    "VATAN UĞRUNA ÖLMEK DEĞiLDE,VATAN UĞRUNA HAYATTA KALMAK"

    Ne demiş yazar;
    "Vatan için ölmek de var, fakat borcun yaşamaktır."
    Yani siz ne kadar yaşarsanız,vatana o kadar hizmet etmiş olursunuz.

    işte aklımı meşgul eden düşüncelerden bazılarıydı.
    Gece yarısını geçmiş olmalıydı ki ayın ışığı pencereden
    çok güzel geliyordu.

    Hafiftende uykum gelmişti ne yalan söyleyeyim
    fakat gözümü kapatınca belki aklımda çok takıldığı için
    Yağız geliyordu.
    Yağızın mevziden kalkıp tekrar mevziye düşmesi geliyordu.

    Çatışmadan sonra akan kanı duruyordu mevzide
    yüzünde gurur ve özlem vardı sanki.
    Şu dağların dili olsa neler anlatırlardı
    nelere tanık oldular bi bilseniz.

    Ölmemek için yaşamak yanlış bir cüme.
    Ölmek için yaşamak olacak doğrusu.
    Zaten herkes bunu ister kabullensin/kabullenmesin öyle.
    Herkes ölmek için yaşıyor çünkü ölüm elinde sonunda gelecek.

    Herkes ölüm ile yatıp ölüm ile kalkıyor bu da bir gerçek fakat
    kimse ölümü her saat düşünmüyor.

    Fakat, doğu ve güneydoğu askerleri tam olarak bunu yapıyor.
    ÖLÜMÜ HER 60 SANiYE DE BiR DÜŞÜNÜYOR.
    ···
  13. 588.
    +9
    https://www.youtube.com/watch?v=KeEvEZWGxiA

    ilk önce gözlerim açıldı ardından hafif bir esneme.Saat 6 gibi işte...

    Kalksam mı?
    Kalkmasam mı?

    Karar veremedim ilk önce ardından
    "Erken kalk ve işlerin hallet geri kalan zaman sana ait olacak"
    Kalktım ve yüzümü koridorda bulunan lavoboda yıkadım.

    Operasyonda olduğum süre boyunca yüzüme
    tek bir tıraş jileti bile deymemişti.
    Tabi hemen halledeyim de kurtulayım diye düşündüm.
    Yüzümü yıkadıktan sonra tıraş oldum
    ardından spora yani şınav,mekik,barfiks ve koşu ya çıktım.

    Öğle vaktine 1-2 saat kala izinli olmamıza rağmen
    muhakkak atış eğitimine çıkarttım.

    1 saat sonra ise serbest bıraktım askerleri.
    Ben,oturmak için bahçeye geçtim.

    Biraz düşünceliydim gerçi her zaman ki halim
    alışsanız iyi olur.

    Öğle yemeği vaktinde yemekhaneye giderek
    hem sohbet hem de yemek yeme vaktimi geçirmek istiyordum.

    Yazdığım gibi de oldu.
    Yemek yerken sohbet ettik ki varolun hepsi.

    Hepimiz birbirimizin moralini düzetlmeye ve motivasyon
    vermeye çalışıyor.

    Yemekten sonra çay bahçesine geçtik.
    Büyük bir masada hem çay hem yemekten sonra muhabbet..

    Hemen yamı başımda bulunan Abdullah ile ikili muhabbete girdik.
    Sohbet 1-2 saat uzadı fakat birbirimizle dertleşiyor ve moral veriyorduk.

    Gidip annemi ve babamı arama ihtiyacı duydum nedense.
    ···
  14. 589.
    +8
    https://www.youtube.com/watch?v=400kWVn3UOk

    Akşam yemeği vakti tekrar emek yedikten sonra
    hiç muhabbet etmeden odama geçtim.

    Annem ve babamı aramıştım.
    Bu sebeple harap olmuştum ve özlemim artmıştı.

    Herkes yavaştan odalarına çekiliyordu.
    Saat 8-9 gibi.
    Ben odada tek başına yatağa uzanmış hafiften gözlerimi kapatmıştım.

    Aniden kapı çaldı.
    Ben odada kalan komutanlarımdır dedim ve
    kapıyı açmak için kalktım.

    Kapıyı açtığımda bir er karşımda dikiliydi.
    Buyur aslanım dedim.
    "Komutanım tabur komutanı sizi çağırıyor"
    Ben ALLAH ALLAH ne oldu ki şimdi? diyorum içimden.

    Hemen askeri kıyafetimi giyip, tabur binasına doğru gittim.
    Binadan içeri girdikten sonra hemen hemen koridorun hemen karşısında
    bulunan tabur komutanın odası vardı.

    Kapıyı tıklattım ve "içeri gel" sesiyle kapıyı açtım.

    içeride bölük komutanımız ve bölükte bulunan tim komutanları vardı.

    "Geç otur"dedi tabur komutanı
    Ben oturduktan sonra başladı söze
    "Hiç vaktimiz yok hemen timlerinizi toplayın çıkmanız lazım"
    önünde bulunan bardaktan bir yudum aldıktan sonra devam etti;
    "Söğütlü köyü civarında arama-tarama faaliyeti yapan askeri grup temas sağlamış
    hemen bölgeye intikal edin"

    "Anlaşıldı komutanım"dedi bölük komutanımız ardından
    odadan hızlıca çıktık ve biz konuşurken haberi alan bölük hazırlanmıştı.

    Ben kendi timimin başına geçtim.
    Piste doğru gitmiş ve pilotları bekliyorduk.
    Piste 2 helikopter bulunuyordu.
    Bu sayı bazen 1 bazen 5 olabiliyordu.
    Çevre bölgelerde ihtiyaç olunca giderlerdi.

    Aldığmız bilgiye göre çatışmaya giren asker sayısı 30 civarı
    saldıran grup ise tahmini olarak 60-70 arası.

    Hamit Ütğm yanıma geldi ve ;
    H:"Öncü tim sensin aman dikkat et"
    B:"Emredersiniz komutanım merak etmeyin"

    1 dakikalık suskunluktan sonra
    ···
  15. 590.
    +7
    https://www.youtube.com/watch?v=sgxJpIn17EY

    1 dakikalık suskunluktan sonra

    B:"Şimdi Söğütlü köyünün 5 km ilerisinde Gem dere civarında
    arama-tarama faaliyeti yapan yarısı piyade yarısı jandarma
    birliğine dönüş sırasında saldırmışlar komutanım"
    H:"Ne zaman başlamış biliyormusun?"
    B:Galiba 30 dakika yı geçmiş komutanım
    H:Niye erkenden haber gelmedi
    B:Bilmiyorum komutanım

    Bu arada pilotlar gelmiş fakat biz görmemiştik
    Bu sebeple bize en yakın olan helikopterin ilk çalışmasıyla
    biz şaşırdık.

    Ardından ilk grup olan biz iki helikoptere bindik
    ilk helikoptere mürettabat hariç 20 kişi bindik
    diğer helikoptere ise bizden 6,Hamit Ütğm.'in timinden
    14 asker bindi.Sırayla gelip-gidecekti helikopter ta ki
    intikal olana kadar.

    Karanlığın sessizliğini bir bıçak gibi deldi geçti
    helikopterler.Pilot ışıkları yakmadı ki helikoptere
    atış olmasın.

    5 Dakika sonra usülce kalktığımızı hissettim.
    2-3 dakikaya burnunu intikal bölgesine kırdı.
    Yaklaşık 15-20 dakikalık yolculuğun ardından çatışma bölgesinden
    yaklaşık 700 metre geriye bırakıldık.

    Bizi bırakan helikopter kalkarken
    diğer helikopter ise iniyordu.
    içinde ki 6 tane askerimi aldıktan sonra
    direk çatışma noktasına hareket ettik.

    Hamit Ütğm. diğer askerleri bekleyecekti.
    Bu böyle diğer 2 tim içinde geçerli olacaktı.

    Zaten sesler hafifte olsa geliyordu
    her adımda kalaşnikof ve g3 sesi
    daha keskin duyuluyordu.

    10 dk sonra 200 metre kalmıştı tahmini olarak
    G3 VE AK-47 sesleri çok net ayırt edilebiliyordu.
    Telsiz ile bana verilen iki timin frekans notlarından ilk önce
    piyade timinin komutanıyla irtibat kurdum.

    "38.1 lideri "
    "Şükürler olsun. "
    "Adem Teğmenim arkanızdan yanaşacağız aman askerler panik olmasın"
    "Anlaşıldı"

    Ardından diğer frekansı girip jandarma timiyle bağlantı kurdum
    "38.1 lideri Mehmet"
    "Hoş geldiniz aslanlar"
    "Hoş bulduk komutanım arkanızdan geleceğiz askerleri uyarırsanız dost kaybı olmaz"
    "Anlaşıldı"
    ···
  16. 591.
    +6
    https://www.youtube.com/watch?v=MA-u512q9J0

    "Abdullah?"
    "Buyrun komutanım"
    "Siz Piyade mevzisine gidin biz jandarma timinin mevzisindeyiz"
    "Anlaşıldı komutanım"

    Ardından yerde sürüne sürüne mevziye doğru girdik.
    Herkes Jandarma timinde mevzi almış bir veya iki askerin yanına
    sığabilecek şekilde egçiyor ve hem onlara moral veriyor hem de şoku atlatmaya çalışıyorlardı.

    Silah sesleri ile birlikte mevziye vuran mermilerin çıkardığı
    sesin yanında bir de üstümüzden vız diye geçen mermiler.

    Zar zor tim komutanının mevzi aldığı kayaya atladım.
    "Komutanım"
    "Hoş geldiniz aslanlar"
    "Hoş bulduk komutanım"

    Ardından bende silahımı kullanmaya başladım
    aynı zamanda da direktif veriyordum Abdullah'a.

    "Astsubayım"
    "Buyrun komutanım"
    "Sizin yaklaşık olarak 100 metre sağ çaprazınızda görebiliyorsun ağaç var.
    Bir tane rpg ve iki tane havan istiyorum"
    "Anlaşıldı komutanım"

    Bu arada yazmayı unutmuşum ayın ışıkları bizi hem eleveriyor
    hem de bize yol gösteriyor.

    3 dakika sonra rpg mermisi karanlığı yarıp verdiğim
    konuma ıskalamadan isabet etti.
    Gürültü ve ışık etrafı hem aydınlattı hem de rahatsız etti

    hemen 5 dakika sonra ise art arda gelen havan mermisi
    orayı dövmüş ve büyük ihtimal mevzi almış kişileri
    yok etmişti.

    Çok şiddetli bir çatışmaydı.
    Arama-tarama faaliyeti yapan timler ilk şoku atlatmış
    ve ilk dakikalarda ki bilinçsiz atış yerini bilinçli atışa bırakmıştı.
    ···
  17. 592.
    +5
    7 MAYIS ŞEHiTLERiMiZ;

    P.ER. MÜMiN KURU 1989/ERUH-SiiRT
    J.ASB.KD.ÇVŞ. YILMAZ ZEREN 07.05.1992/HANi-DiYARBAKIR
    J.ONB. OSMAN GÖĞEBAKAN 07.05.1992/KAVAKLI
    J.ER.SELÇUK GÖKDAĞ 07.05.1994/ÇUKURCA-HAKKARi
    P.ONB. MURAT SOLAK 07.05.1994/PÜLÜMÜR-TUNCELi
    P.ONB. M.NACi KUBAY 07.05.1994/PÜLÜMÜR-TUNCELi
    P.UZM.ONB. MEHMET SELÇUK KANDiLTAŞ 07.05.1994/PÜLÜMÜR-TUNCELi
    J.ATĞM.METiN KÜÇÜR 07.05.1996/HOZAT-TUNCELi
    J.ÇVŞ VURAL GÜL. 07.05.1996/HOZAT-TUNCELi
    J.ONB. ERDAL PiŞGEN 07.05.1996/HOZAT-TUNCELi
    J.ER.CENGiZ DURAK 07.05.1996/HOZAT-TUNCELi
    P.ER.ABDULLAH ORAN 07.05.1996/HOZAT-TUNCELi
    P.ER. YAŞAR MERTER 07.05.1997/ŞIRNAK
    J.ER. HAKAN GAZiER 07.05.1997/BiNGÖL
    P.UZM.ÇVŞ.METiN CENGiZOĞLU 07.05.2010/YÜKSEKOVA-HAKKARi
    P.UZM.ONB. ABiDiN TANRIKULU 07.05.2010/YÜKSEKOVA-HAKKARi
    Polis Memuru Mehmet Öter 07.05.2016/Gaziantep
    Özel Harekat Polisi Ergin Şara 07.05.2016/Şırnak
    Astsb. Kıd.Bçvş. Zafer Çalışkan 07.05.2016/Çaldağ-Giresun
    ···
  18. 593.
    +5
    Paşalar kusuruma bakmayın bugün kısa kestim fakat yarın 10 bölüm ile birlikte fotoğraf atacağımı şimdiden söylüyorum... Hayırlı akşamlar
    ···
  19. 594.
    +4
    Paşalar geç olacak galiba fakat saat 23.30 gibi başlayacağım
    ···
    1. 1.
      0
      Canin sağolsun
      ···
  20. 595.
    +9
    Şöyle ilk parçamızla birlikte hem dinleyin hem okuyun
    http://video.uludagsozluk.com/v/crypto-3272/

    Buyrun fırından daha yeni çıkmış iki fotoğraf;
    - http://www.imgim.com/img-20160507-wasd2020.jpg
    - http://www.imgim.com/img-20asd507-za0022311.jpg

    Çok şiddetli bir çatışmaydı.
    Arama-tarama faaliyeti yapan timler ilk şoku atlatmış
    ve ilk dakikalarda ki bilinçsiz atış yerini bilinçli atışa bırakmıştı.

    Abdullah astsubayın bulunduğu mevzinin hemen
    karşısında bulunan mevzilerde atış yoğundu.
    Telsizden geride ki timlere çağrı yapıyorduk.

    Kulağım silah seslerinden başka her şeyi unutmuştu
    adeta.
    Barut kokusu çok rahat alınıyordu.
    gecenin tek kötü tarafı ne biliyormusunuz?
    -Nişan alırken adamı değil de namlu ucundan çıkan ışığı dikkate alıyorduk.

    Jandarma timinin komutanı bana dönerek
    "Teğmenim şurada bir yoğunluk var"dedi tarif ederek
    "Bakıyorum komutanım"

    Gerçekten de sanki karşı taraf oraya yığılmıştı.
    En çok namlu ışığı oradan geliyordu.
    Elimee hemen telsizi aldım ve
    "Astsubayım"
    "Emredin komutanım"
    "Hemen havancılara söyle sizin hemen sağ tarafınızda bulunan ve
    4-5 tane kayanın olduğu noktaya 1 metre aralıkla yatay olarak 5 kez vursunlar"
    "Anlaşıldı komutanım"

    Biz tabi o bölgeye daha fazla atış yapıyoruz.
    Bu arada ne olduğunu anlamadım bir bağırma sesiyle arka
    taraflara baktık.

    Orada bulunan bir jandarma eri bağırarak
    "Komutanım Hamza vuruldu"diye bağırdı. (Vurulan askerin ismi Hamza olsun)
    "Durumu nasıl" dedi jandarma Tim komutanı endişeli bir şekilde
    "komutanım çenesinin 5 cm aşağısından vuruldu"
    ...

    "Sıhhıye"diye bağırdım ben
    "Emredin komutanım"dedi sağ tarafımda bulunan mevziden
    "Vurulan bir asker var hemen bak. Arkamızda ki ilk kayaların orda"
    "Anlaşıldı komutanım"
    "Koruma atışı yapacağız sen o ara hiç durmadan koş"
    "tamam komutanım"

    Ardından yanım başımda bulunan askerler dahil
    Abdullah astsubaya
    "Astsubayım koruma atışı yapın.Sıralamasına kurşun atın"
    "Anlaşıldı komutanım"

    "Ş-i-M-D-i-i-i"diye bağırdım ardından
    çatışmanın şiddetini ve sesini 5 kat arttıran atış başladı.
    Karşı taraf ise neye uğradığını şaşırdı.
    ···