/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 426.
    +7
    Yemek yerken aynı zamanda muhabbet ettik.
    Konumuz sürekli değişiyor futboldan girip memleketlerimizin
    meşhur yemeklerini ve yerlerini anlatıyorduk.

    Benim içim iyi olmuştu çünkü askeri şeylerden bunalmıştım.
    Konular hep aynı olurdu;
    -Kaç tane çatışmaya girdin?
    -Hangi operasyonlarda görev aldın?
    -Şu dönem bende ordaydım sen hangi taburdanydın
    gibi sürekli askeri muhabbetler vardı.

    Bu son yemekte güzel muhabbet
    bana çok iyi gelmişti hatta kim bilir belki
    sohbet ettiğim komutanlarım ve astlarıma da iyi gelmişti.

    Ardından her zaman ki gibi çayımı içmek
    için kafetaryaya gittim.8kafetarya gib bir yer o yüzden böyle söylüyorum)

    Bu arada sohbette 3-4 tane yeni arkadaş edindim.
    3 tanesi normal Jandarma(tugayda görev alıyorlar)
    1 tanesi ise benim devrem çıktı...

    Beyler devren olduğunu bilmiyormuydun derseniz
    yaklaşık 800 kişi var harp okulunda ve herkes
    taburlara ve kısımlara ayrılmış.

    Ben belki bu arkadaımı harp okulunda
    görmüş olabilirim fakat sohbet etmediğimiz aşikârdı..

    O gece ilk defa yanlız değildim ve bundan dolayı
    kendimi garip hissetmiştim.
    Güzel bir muhabbet döndü.
    Sadece yeni tanıştığım devre arkadaşımın
    ismini hatırlıyorum hemde çok net..
    Alihan Teğmen(sonradan operasyon sırasında mayına basarak bir ayağını kaybetti)

    Sohbet 2 saatten fazla sürdü sonra ben ile Alihan kaldık.
    Alihan'da normal Jandarma sınıfındaydı.
    Kendisine Murat'ı tanıyıp tanımadığını sordum.
    "ismini duydum fakat hiç görüşmedim en son Allah Rahmet eylesin
    2-3 ay önce çatışmada şehit olmuştu" dedi.

    Biz 1 saat gibi bir süre boyunca harbiye anılarımızı ve
    şunu tanıyormusun bunu tanıyormusun muhabbeti ettik.
    Ardından kalkarak geceyi uykuyla sonlandırmak için
    odalarımıza doğru gittik.
    ···
  2. 427.
    +7
    Yeni çıkmış bir parça olsada bana göre çok mükemmel bir parça;
    https://www.youtube.com/w...gZzyZ2Q&nohtml5=False

    Saat sabah 4 gibi, bir ses ile uyandım.
    Kapıyı birisi sert değil fakat çokta hafif olmayan
    bir şekilde vuruyordu.

    Hemen yorganın altında çıktıktan sonra
    kapıyı açtım... Bir tane asker vardı.
    "Komutanım bi durum var hemen bölük komutanının yanına
    gidermisizin" dedi.

    Beni tabi biraz korku ve merak sardı.
    Hemen kıyafetimi giyip bölük komutanına tahsis edilen
    odanın bulunduğu binaya doğru hızlı adımlarla yürüdüm.

    Kapıyı tıklattım ve içeri girdim.
    Bölükte bulunan bütün timlerin komutanları odadaydı.
    O zaman büyük bir olay olduğunu anladım.

    Bölük komutanımızın anlattığına göre;
    Şenoba Jandarma Karakolu baskın yemiş ve
    çatışma devam ediyormuş.

    Bu karakolun önemli olmasının bir nedeni ise Gülyazı'na giderken
    askeri konvoyun bu karakolda mola vermesi...
    Diğer nedeni ise karakoldaki asker sayısının fazla olması.
    Yani zayiat fazla olabilir.

    Biz hemen hazırlandık... Tim ile aynı zaman diliminde
    uyandırılmıştım fakat ben bölük komutanının odasında iken
    askerler çoktan hazırlanmıştı...

    Şenoba,Şırnak'tan tam 25 km uzaklıktaydı.(şimdi mesafe azalmış olabilir yol yapılınca)
    Karayoluyla gitmeyecektik ki bunun iki sebebi vardı;
    -Hem zamanımızı alır
    -Hemde yolda pusu olabilir

    Bu sebeple Jandarma'dan iki helikopter gelmişti.
    Bizleri sırayla çatışma bölgesinden bir kaç km geriye bırakıp
    tekrar adam almaya gelecekti.
    ···
  3. 428.
    +8
    https://www.youtube.com/w...YaPPqmY&nohtml5=False

    ilk önce Serhan Üsteğmenimizin timi gitti.(Daha önce bahsetmemiş olabilirim.Bölükteki en kıdemli tim komutanıydı)

    20 dk sonra helikopterler tekrardan geldi.
    Başka bir tim bindi ve gitti.

    Ardından en fazla 25 dk sonra falan
    yine geldi ve sıra bizdeydi.

    ilk gelen helikoptere ben dahil benim timden 13 asker bindi.
    Diğer helikopterede 13 asker binip gelecekti.
    Sonra helikopter yavaşça kalktı.

    En azından havanın aydınlanması 15-2 saat gibi vardı.
    Yemin ediyorum helikoptere bindikten sonra
    beni bir heyecan tuttu.Sanki ilk gün ne hissettiysem
    ondan daha fazla hissettim.

    ilk önce dua ettim Allah'a.Ardından aklımdan film şeridi gibi
    gördüklerim geçti.
    Murat,Yağız ve gördüğüm diğer şehit naaşları geldi
    gözümün önüne.

    Bugün, bu gece benim günüm diye düşündüm.
    Yoksa birazdan ŞEHiT mi olacaktım? dedim kendi kendime.
    Mutluluk,üzüntü,özlem ve korku duydum bir anda...
    Sonuçta ölüm nasıl gelirse gelsin herkes korkar.

    Helikopter fazla hızlı değildi çünkü
    hem fazla yakıt harcamak istemiyordu hemde
    aşırı hızlanırsa hızını yavaşlatmak için havada manevralar
    yapması gerekli olacaktı buda tehlikeli olabilirdi.

    Etraf karanlık olduğu için camdan aşağı bakma
    ihtiyacı duymadım..
    Beni en çok etkileyen şey ise pilot kabininin gece
    ayrı bir güzel olmasıydı.
    ···
  4. 429.
    +7
    Bunu dinleyerek okursanız güzel olur diye düşünüyorum;
    MUSA EROĞLU'ndan;
    https://www.youtube.com/w...Ox8j1n0&nohtml5=False

    Yavaş yavaş pilot kabini yukarıya doğru kalkıyordu.
    Demek ki iniş yapıyorduk daha doğrusu inme vaktimiz
    yaklaşıyordu..

    Ardından teknisyen bize işaret yaptı...
    Bu işaret ile helikopterdeki askerler
    atlamaya hazırlandı...

    Kapı açılmıştı fakat helikopterin sesinden
    başka pek bir ses yoktu veya biz duyamıyorduk.
    ilk önce ben atladım ve fazla sert olmayan
    zemine uygun bir pozisyonda düştüm.

    Ardından diğer askerler atladı...
    Tepemizde ki Kara Şahin çıkardığı ses muhteşemdi.
    Yavaş yavaş yukarıya doğru çıktı ve ardından geri dönüş
    yaparak tugaydaki diğer elemanları almaya gitti.

    Biz ikinci helikopteri bekliyorduk..
    Bizden 15-20 metre arası bir noktaya iniş
    yapacaklardı... Farklı konum olmasının sebebi ise
    iki şekilde açıklayayım;
    -Eğer bütün askerler aynı noktaya iniş yaparsa
    gelecek herhangi bir RPG veya atış fazla zaiyata
    sebep olabilir.
    -Helikopterlerin izlediği konum kesişmesin diye.

    10 dk sonra falan ikinci helikopterin sesini çok rahat duyduk.

    Tam 20 dk sonra diğer askerler bizim bulunduğumuz noktaya geldi.
    Herkes emniyeti açmış ve hızlı adımlarla karakola doğru yol almaya başlamıştı..

    Hatırladığm kadarıyla bizden önce gelen Serhan Ütgm ve timi
    çoktan çatışmaya girmişti.

    Biz telsiz ile Serhan Ütgm'in telsizine "PAKET HAZIR" diyerek karakola doğru geldiğimizi
    belirtik.Çünkü bizi terörist sanıp ateş edebilirlerdi.

    Beyler hafiften silah sesleri geliyordu fakat her adımda
    silah sesleri şiddetleniyordu.

    indiğimiz noktayla karakol arasında çok fazla yüksek olmayan bir
    tepe var...

    Tepeyi geçtikten sonra bir noktada ateş vardı.
    O zaman çatışmada sırf silahların değil tanksavar olan RPG'nin de
    kullanıldığını anladık...

    Ayriyetten arada bir izli mermilerin bir noktadan çıkıp başka bir noktaya
    gitmesini görüyorduk...
    Birde izli merminin sekip başka bir yete gitmesini...
    ···
  5. 430.
    +8
    YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR Bu saatte çok iyi gider diye düşünüyorum;
    https://www.youtube.com/w...unnrM8M&nohtml5=False

    Karakola yaklaştıkça kalbim çok hızlı atıyordu,
    sanki yerinden çıkıp patlayacaktı.

    Size şöyle bir şekil çizdim ki anlatmak daha kolay olsun diye.
    - http://www.imgim.com/pkkbaskın.png

    Serhan Ütgm ve timi bir pkk grubunun arkasından sızma yaparak
    neredeyse çoğunu öldürüyor.

    Böylece karakolun atış aldığı yerlerden bir tanesi yok oluyor.
    Biz karakolun içerisine girip asıl takviye yacapak olan timiz.

    Neden içeriye doğru giriyorsunuz diyorsanız,diğer teröristlerin
    mevzilenmiş olduğu yerler biraz zaman alabilir ve yükseltisi fazla
    olduğu için açık hedef olabiliriz.

    Telsizle ilk önce Serhan sonra Karakol komutanına
    geleceğimizi haber verdik tekrar.

    Dediğim gibi bizi terör grubu sanıp
    ateş edebilirlerdi.Ardından Serhan Ütgm'in ele geçirdiği
    mevziye yöneldik.

    Rahat bi 20 leş vardı hatta fazla olabilirdi.
    Biz orada oyalanmadan hemen karakolun içerisine
    girdik ve gördüğümüz manzara karşısında dehşete düştük.

    Yerde 10 dan fazla asker yatıyordu.
    Biz hemen mevzi aldık ve atış edilen tepelere doğru
    yoğun bir atış yaptık.

    Telsiz ile merkezden bir anons geçti;
    "Kobralar yolda"...

    Bunu duyduktan sonra bizim timdeki askerler ve yanı başımızda
    bulunan 10'a yakın Jandarma askerler sevindi.

    Ben karakol komutanını bulmaya çalışıyordum fakat
    etraf aydınlık olmadığı için net göremiyordum.

    Ardından Nöbet mevzisinin çaprazından bir RPG mermisini
    gördüm... Karanlık havada çok rahat seçilebilirdi.

    Karakolun bahçesine isabet etti.
    Daha sonra RPG gelen yerden büyük ihtimal şaşırtma atışı yapıldı.
    ilk önce şaşırtma atışı olduğunu farketmedik ve tamamen o noktaya doğru
    bilinçsiz ama yoğun bir atış yaptık.
    ···
  6. 431.
    +7
    https://www.youtube.com/w...i0KPzmk&nohtml5=False

    Ardından daha demin rpg atılan yerin yaklaşık
    100 metre sağında veya solunda hatırlamıyorum
    beklemediğimiz bir atış aldık.

    Yine o bölgeden RPG atıldı...
    RPG yine bahçeye isabet etti fakat
    karakol binasını az çok tahrip etmişti.

    Çatışma sürerken,büyük ihtimal diğer gruplar
    yavaştan paçayı sıvıyordu.
    Öncü bir grup bırakmışlardı ki bunların amacı tamamen
    bizi oyalamak ve çatışmaya devam süsü vermekti.
    Asıl amaçları bilinçsiz bir şekilde atış yapıp kaçan gruplara
    zaman kazandırmaktı.

    Çatışma şiddetini kaybettirirken tam 25-30 dk sonra kobraların sesini
    rahat bir biçimde duyduk. Hatırladığım sayı 2 tane kobranın
    karakolun üstünden geçerek yalancı pkk grubunun bulunduğu mevziye
    ilk önce m197(20 mm lik top) ile güzel bir taradı ardından
    geri dönüş manevrasıyla roket gönderdi.

    Çatışma sona ermişti fakat kara birimleri içindi bu.
    Hava birimleri yani 2 kobra'yı telsiz ile yönlendirerek
    kaçış bölgelerinin konumunu verdik...

    Serhan Ütgm çatışmanın bitişiyle hemen
    karakolun içine girdi geri kalan
    tim ise karakolun uzak emniyetini sağladı.

    Kobraların atış sesleri az çok duyulabiliyordu
    fakat net bir şekilde hedefe isabet edip etmediğini bilmiyorduk.

    Biz ise karakolun içinde hem güvenliği sağladık
    hemde yaralı olan ve şoka girmiş askerlere yardım ettik.

    Şehit sayısı azdı gerçi az çok farketmez ama 2-3 tane şehit vardı galiba.
    12 mi? 13 mü? ne yaralımız vardı hatırladığım kadarıyla.

    Karakola hemen bir helikopter çağrıldı...
    O zaman aralığında gönderilen timlerin sıhhıiyecilerini karakola
    gelmesini tim komutanlarına söyledik.
    ···
  7. 432.
    +11
    Geceyi Kıraç ile sonlandıralım... Bu akşam benimle birlikte olmul,olan ve olacak olanlara selam olsun.
    Hayırlı akşamlar ve verdiğiniz ilgiden dolayı hepinize teker teker teşekkür ediyorum;

    https://www.youtube.com/w...gQ-cymk&nohtml5=False

    Biz sadece Serhan Ütgm'nin ele geçirdiği mevzide ki
    leş sayısını saymıştık.
    Hatırladığım kadarıyla 24 ya da 26 leş saymıştık.

    Fakat diper mevzilerde ve kobraların takip ettiği
    grubun zayiatını bilmiyorduk fakat ağır darbe almışlardı.

    Güneş açmadan önceki mavilik vardı havada.
    Uzaktan helikopterin yanıp sönen kırmızı ve beyaz ışıklarını
    gördüm.Serhan Ütgm hemen yaralı askerlerin helikoptere
    bindirilmesi için hazırlandırılmasını emir verdi.

    Helikopter pistin biraz dışına iniş yaptıktan sonra
    içeriden kapı açıldı ve teknisyen gelin işareti
    yaptı.Yaralılar helikoptere bindirildikten sonra
    havalandı.

    Serin hava bizi biraz güvende hissettirdi.
    Karakol komutanı geldi ve teşekkür etti.
    Üsteğmendi kendisi ve gerçekten ilk şark görevine
    gelmişti.

    Ona bakınca Murat'ı düşündüm... ilk şark görevinde
    ölüm ile burun buruna gelmişti.

    Karakolda ki tahrip ise fazlaydı;
    -Yemekhane binasının duvarı büyük hasar görmüştü.
    -Etrafı çevreleyen duvarların bir kısmı yıkılmıştı.
    -Karakolun bahçe kısmında yangın çıkmıştı(sonradan söndürüldü)
    Bunlar hatırladığım hasarlar

    Ardından bizi alacak olan helikopteri beklerken karakol komutanı
    ile durum değerlendirmesi yaptık... Karakol komutanı rapor yazarken
    aynı zamanda Uludere ilçe Jandarma ile Şırnak il Jandarma'yla telsiz ile
    iletişim kurup güncel bilgiler veriyordu.

    Fakat benim dikkatimi çeken(hiç unutmam)
    Karakol Komutanının elindeki titremeydi...
    ···
  8. 433.
    +8
    11 NiSAN TARiHiNDE ŞEHiT OLAN YiĞiTLERiMiZiN iSiMLERi;

    J.Er.Hiyasettin Aras 11.04.1985/Buzlupınar-Bitlis
    J.Çvş. Hasan Baş 11.04.1987/Kozlu
    J.Asb.Çvş. Naif Karakuş 11.04.1990/Digor-Kars
    J.Er.Selami Akça 11.04.1991/Yayladağ-Hatay
    J.Er.Nihat Çelebi 11.04.1991/Bingöl
    J.Er.Mehmet Tekelioğlu 11.04.1991/Bingöl
    J.Onb. Mehmet Özbek 11.04.1991/Bingöl
    J.Er.Mustafa Kocaog 11.04.1991/Yayladere-Bingöl
    J.Er.Cumali Ayçiçek 11.04.1991/Yayladere-Bingöl
    J.Er.Remzi Gezgin 11.04.1991/Yayladere-Bingöl
    J.Er.Sinan Çilingir 11.04.1991/Yayladere-Bingöl
    J.Er..Halil Avcı 11.04.1991/Yayladere-Bingöl
    P.Er.Ali Gergin 11.04.1994/Ağrı
    J.Er.Barış Doğan 11.04.1995/Dereli-Giresun
    P.Er.Burhan Ataklı 11.04.1996/Kağızman-Kars
    J.Onb. Mehmet Korkmaz 11.04.1996/Mutki-Bitlis
    J.Onb. Mehmet Oruç 11.04.1996/Mutki-Bitlis
    J.Onb. Haydar Gozel 11.04.1996 /Mutki-Bitlis
    J.Er.Ümit Semerci 11.04.1996/Mutki-Bitlis
    J.Çvş. Yılmaz Kobak 11.04.1996/Mutki-Bitlis
    J.Er.Ümit Semerci 11.04.1996/Mutki-Bitlis
    J.Çvş. Yılmaz Kobak 11.04.1996/Mutki-Bitlis
    P.Er.Ömer Çınar 11.04.1996/izmir
    Ord.Asb.Çvş. Ramazan Kara 11.04.1997/Akdizgin-Şırnak
    P.Er.Ferhat Altın 11.04.1998/Van
    J.Asb.Kd.Bçvş. Rıza Çelik 11.04.1998/Şırnak
    J.Asb.Kd.Çvş. Rıza Kaplan 11.04.1998/Şırnak
    P.Er.Yaşar Yıldırım 11.04.1998/Besta-Şırnak

    Ruhlarınız Şad olsun...

    Hayırlı Geceler Paşalar
    ···
  9. 434.
    +6 -1
    Paşalar bu akşam ne yazık ki yazamayacağım kusuruma bakmayın, yarın saat 22.00 da görüşmek üzere hayırlı akşamlar...
    ···
  10. 435.
    +4
    Herkese başlamadan önce bir parça hediye olsun;

    https://www.youtube.com/w...DCryCfk&nohtml5=False
    ···
  11. 436.
    +11
    Hayırlı akşamlar paşalar dün yoktum bugün varım... Bu arada herkesten dün olmadığım için
    tekrar özür diliyorum.Paşalar burada olmuş,olacak ve olmayan herkese teşekkürü borç bilir
    ve "HEPiNiZE TEŞEKKÜR EDERiM" diyerek başlamak istiyorum;

    Şöyle güzel bir parça ile başlamak iyi gelir diye düşünüyorum;
    https://www.youtube.com/w...LBNOG6M&nohtml5=False

    Karakol bahçesinde toparlanma yapılıyor iken
    tim komutanlarının ağızlarında sigara...

    "Ne gündü be" dedi Serhan Komutanımız.
    Karakol komutanının el titremesi geçmiş gibiydi
    veya azalmış olduğu için ben öyle düşünüyordum.

    Sigaradan pek anlamam fakat o gün
    galiba nikotin oranının fazla olmasından dolayı
    başım ağrıyor veya dönüyordu.

    Sigaralar söndükten sonra tekrar
    merkeze durumu bildirdik.
    Jandarma Karakolu olduğu için baskından sonra
    4-5 unimog dolusu Jandarma Komando geldi.

    Biz yerimizi onlara bırakıp,helikopter ile değil de
    karayoluyla Çakırsöğüt'e geçtik.

    2-3 hafta sonra tabur değişimi olacak ve bizde
    Şırnak'tan Kayseri'ye geçecektik.

    Ardından 1-2 hafta bekledikten sonra tekrar
    başka bir tabur ile değişim yapacaktık.

    Araç ile ilerlerken arkadaki sessizliğin sebebini
    çok iy biliyorum. Bizim bu yaramazlar arkada
    uyuyor.Sonuçta çatışmadan çıkmışlar ve gecenin bir saati
    uyandırılmışlar bende UYKU HELAL OLSUN dedim.

    Beyler fakat kamyon çok sarsıldığı için midem bulandı
    zaten başımda ağrıyor.
    Yol bana 1 saat değil 1000 saat sürdü.
    ···
  12. 437.
    +9
    Şöyle Esat Kabaklı'nın ağzından başka bir güzel oluyor;
    https://www.youtube.com/w...XYbwCe0&nohtml5=False

    Tugay'ın kapısından içeri girdik.Ben tabi şükürler olsun kafsındayım.
    Askerlerin arasında uyumayanlar,uyuyanları uyandırmış.

    Beyler aslında kamyonun arkasında uyumuyorlardı,
    sadece gözlerini kapatıp dinlenmek istiyorlardı.

    Bazen daha ileri gidip uykuya dalabilirsiniz.
    Çoğu abartıp uykuya dalmıştı fakat uyumlarına
    üç farklı sebep ile izin verdim;
    1.sebebim; Askerlerin uykusuz ve yorgun olmaları.
    2.Sebebim;Konvoya ZPT(OTOKAR AKREP) eşlik ettiği için
    kendimizi güvende hissetmemizdi.
    3.Sebebim ise: Pusu olayı olursa 5-10 dk içinde kobralar gelip
    ortalığın dıbına koyabilirdi.

    Tabur binasının oraya geçtik araç ile.
    Ardından bizi tabur ve bölük komutanları karşıladı.
    işte tebrik ettiler falan filan.

    Ardından aldığımız en güzel ödülü aldık.
    Bütün gün izinli olacaktık.(bizlik bir olay olmaz ise)

    ilk önce nedense tabur içtiması alındı.
    içtimanın ardından askerler tahmin
    edebileceğiniz gibi koğuşlarına hareketlendiler.
    Bu arada Mahmut'un şafak git gide azalıyordu.

    Şimdi şöyle bir durum var doğu birliklerinde
    yapılan içtimalar batı birliklerinden çok daha azdır.

    ilk defa o gün yemek içtiması alındı.
    Herkes kendi bölüğünün bulunduğu masalarda
    yemek yiyecekti.

    Buda çok ilginçti fakat diğer yandan askerler
    ile sohbet etmek kulağa çok hoş geliyordu.
    Hep subay,astsubay muhabbeti beni sıkmıştı.

    Akşam yemeğinde bölük komutanı ile Serhan Ütgm.
    sohbet ederken diğer tim komutanları kendi aralarında muhabbet
    ediyordu.

    Arada sırada bende sohbete katılıyor ve fikrimi beyan ediyordum.
    Fakat daha çok askerler ile muhabbet ettim ve hayatlarını dinledim.

    Yemek sonu kalktıktan sonra çay içmek için bölüğümüzde ki
    tim komutanları ile birlikte kafetaryaya gittik.

    O gün çok güzel bir muhabbet döndü.
    Serhan Ütgm,ben ve diğer iki tim komutanı ile
    çaylarımızı yudumlarken ASKERi KARiYER değilde SOSYAL HAYAT hakkında
    konuştuk,dinledik ve dinlettik.
    ···
  13. 438.
    +11
    ESAT KABAKLI MiHRiBAN(en sevdiğim türkülerdendir)sizlere armağan olsun YiĞiDOLAR;
    https://www.youtube.com/w...5QbVoBw&nohtml5=False

    Sohbet ilerledikçe ilerliyor... Serhan Üsteğmenimizin
    nişanlı olduğunu öğrendim.
    Gerçekten yakışıklı ve boylu babayiğit bir adamdı.

    Diğer timdeki teğmenlerden bir tanesi benden kıdemli idi.
    diğer teğmenimiz ise benden kıdemsiz idi.

    Serhan Üsteğmen bana dönerek beni şok eden daha doğrusu
    beyin felci geçirten soruyu sordu;
    S:Serhan Ütgm. B:Ben Beyler konuşmanın hepsi böyle geçti diyemem bi zahmet kaç yıl geçmiş aradan bir kaç cümleyi hem daha güzel olsun hem de samimi olsun diye ekledim.

    S: EEE ASLANIM SENDE TIK VAR MI?
    B: Tık derken komutanım.
    S: Lan anladın işte!
    B: komutanım vallahi anlamadım.
    S: Yenge diyorum aslanım...

    Lan ilk defa bu yaşta böyle bir soru sorulmuştu bana.Hiç çalışmadığım mı desem yoksa
    bilmediğim bir cevabın sorusu mu diyeyim?
    inanın ortam ki seslerin hepsi kesilmiş gibi oldu... Masada ki 3 kişi bana
    bakıp ağzımdan çıkacak cevabı bekliyordu.

    Ben ise içimde ki sesin cevabını bekliyordum...
    Sanki Hatice'ye bir şeyler hissediyormuşum gibi geliyordu...
    Fakat ortada öyle ciddi bir şey yoktu...
    içimde özlem ve aşk vardı veya ben öyle düşünüyordum.
    Ardından kendimden emin olmayarak;

    B: Yook komutanım.
    S: Olur aslanım olur.Komandoya kız mı yok?
    B: Haklısınız komutanım
    dedikten sonra konunun bir an içinde kapanması için başka bir soru sordum
    ve muhabbet akşam 11 e kadar devam etti.

    Saat 11'de ilk defa başımı rahat yaslayacaktım belki de.
    Aklımda Hatice vardı sanki... Aklımı meşgul eden birisi olması
    ilk defa bana güzel geldi.

    Çatışmayı düşünmüyor,operasyonları düşünmüyordum çünkü
    aklımı kurcalayan birisi vardı...

    Odamda yatağıma uzanırken kalbim uçup gidecek
    gibi hissettim nedense...
    Ulan harbi AŞK buysa ne güzel bir şeymiş dedim kendi kendime.
    ···
  14. 439.
    +10
    Beğendiğim bir sanatçıdır kendisi ve 1993'ün güzel bir parçasıdır.
    https://www.youtube.com/w...QBU9pBM&nohtml5=False

    "Bir şafaktan bir şafağa
    Bir akşamdan bir akşama
    Merhaba demeden daha
    Bu gitmeler gitmek değil "

    Yatakta sırtüstü uzanmış,ellerimi bağlayıp
    enseme koymuş vaziyette karanlık odada
    tavana bakıyordum.

    Gözlerim açık,aklım meşgul ve kalbim bir değişik
    vaziyetteyiz...
    Herşeyi düşünüyor insan ölüm ile beraber olunca.

    Bizim sonumuz olur mu? olmaz mı? sorusuyla başladı
    akşam düşüncesi...
    Olacaksa nasıl olacaktı sonumuz?

    inşallah VATAN UĞRUNA olur da en azından
    istediğim ve şerefli bir sonla göçüp giderim dedim.

    Sonra aklıma Hatice,annem ve babam geldi.
    Onlarıda bırakmak istemezdim açıkcası.
    iki seçenek arasında kaldım ve durumun vahim olduğunu
    çözdüm.

    Neyse ki zorlanmadım uyurken...
    Gözlerim yavaş yavaşş kapandı...

    Uyumadan önce son kez kendi kendime isyan ettim
    "LAN MEHMET MEMLEKETi ARAYAMIYORSUN TAMAM DA MEHTUP YAZ"

    Sabah ilk işim unutmassam yazmak olur diye düşündüm ve
    uykuya daldım.

    Sabah saat 5.20-5.40 arası bir vakitte güne merhaba dedik.
    Yüzümü yıkayıp,odamda hafif bir spor yapayım dedim.

    Belli bir sayıya kadar şınav ve mekik çektim.
    Ardından 7.15'e kadar tugay etrafında
    tempolu koşu yaptım.

    Ardından duş aldıktan sonra kıyafetleri giyip
    kahvaltı için yemekhaneye geçtim.

    Bölüğümüzde bulunan tim komutanları ile
    tekrar aynı masada oturup hem yemek hem de muhabbet
    keyfini yaşadık...
    ···
  15. 440.
    +10
    Zülfü Livaneli'den bir parça daha;
    https://www.youtube.com/watch?v=zTc5v0ypizQ

    Beyler fazla hatırlamadığım için Çakırsöğüt Tugay'ından
    ayrılmamıza 1 hafta kalan zamanda ki belli başlı
    hafif olayları anlatmak istiyorum..

    Ondan önce ki Şenoba Jandarma Karakolu baskınından
    sonra pkk Şırnak bölgesinde toparlanmak için sınır dışına
    çıkmıştı.

    Bu sebeple tugayda full eğitim ve tugay içinde
    küçük tatbikat yapıyorduk...

    Son 1 hafta kala çok mühim olaylara gitmiyorduk
    çünkü 1 hafta sonra değişim olacaktı.
    Büyük bir olaya müdahale amaçlı gidersek
    değişim tarihi uzayabilir ve taburdan kayıplar verip
    moralsiz bir şekilde dönebilirdik.

    En fazla merkeze bağlı köylerden duyum alınca
    bölgeye intikal ediyorduk...

    Hatta bizim ile beraber Jandarma komandodan
    iki vea üç tim geliyordu.

    Eğer teröristlerin nereye gittiği biliniyorsa biz sadece
    belli bir saat köyün emniyetini alıyor uzak veya yakın
    takibi Jandarma Komando'ya bırakıyorduk.

    Zaten eğer duyum gerçeğe dönüşüp,teröristlerin
    konumunu az çok teyit edersek bölge helikopter ile
    takviye alıyordu.
    ···
  16. 441.
    +8
    https://www.youtube.com/w...IDTdEdw&nohtml5=False

    Beyler dediğim gibi son haftalar Tugay'a sıkışmış kalmıştık.
    Beni heyecan sarmıştı.

    Kaç ay sonra tekrar modern bir kente gidiyoruk.
    1 Haftalık izin sürem vardı.

    Kayseri'ye ayak basacağım ilk gün büyük ihtimal
    "MANTI ve NEVZiNE GÜNÜ" olacaktı. Nevzine'yi GAYSERiLi kardeşelrim bilir ; )
    bilmeyenlere çok muhteşem bir Kayseri Yöresine ait tatlıdır.

    Konuyu fazla dağıtmadan son 4 veya 2 gün kala mı ne?
    yemekhanede Jandarma ve Kayseri Komando personeli
    güzel bir ziyafet çekti.

    Yemek duası okundu ardından yemeklerin tatları bizim
    moralimizi baya yükselti.

    Her bir Kayseri Komd. yanına Jandarma Komd. oturdu.
    Yemekler yenildi,tatlılar yenildi ve şükür duasından sonra
    askerler koğuşa ve subay ile astsubay personel ise
    serbest takılmaya gitti.

    Gitmeden bir kaç gün önce Çakırsöğüt Çayını içelim dedik.
    Taburda ki bölüklerde bulunan yaklaşık ben dahil 16 tane tim
    komutanı masaları birleştirerek muazzam bir
    sohbet havası oluşturduk...

    isteyen yanındakiyle konuşuyor veya 16 kişi arasından
    birisi bir şey anlatırken herkes pürdikkat dinleyip
    yorum yapıyordu.

    Diğer gün otomatik olarak bütün tabur izinli sayılacaktı.
    Akşam üzeri yola çıkacak ve karayoluyla
    belli noktalarda dura dura Kayseri'ye gidecektik.

    Yaklaşık 900 kmlik bir mesafe ve dura dura gidecektik.
    Tugayın son gecesinde biraz daha geç yattık çünük
    izinliydik yarın.

    istediğimiz saat kalkabilirdik fakat kimse kahvaltıyı
    kaçırmak istemezdi.

    işin güzel tarafı, Malatya'ya kadar bize 4-5 tane ZPT
    ve 2 tane Kobra eşlik edecekti.
    5-6 otobüs gidecektik...

    Alper Teğmen ve etrafa dağıtılan diğer birimler
    sabah Tugay'a gelecekti.
    ···
  17. 442.
    +7
    https://www.youtube.com/w...MrAHWZ4&nohtml5=False

    Beyler akşam muhabbetten sonra tekrar odama gelip
    yatağıma uzandım ve uyudum fazla anlatılacak bir şey yok.

    Beyler sabah 7 gibi uyandım...
    Tugayı az çok dolaşmak istedim.Hem temiz hava hem de
    küçük bir spor maksadıyla.

    Etrafa baktım,binaları son kez kestim.
    Belki bir daha gelecektim buraya.

    Bu arada 2 haftalık izinden sonra
    nereye gideceğimizi merak ediyordum.

    7.15 gibi yemekhaneye geçtim ve kahvaltıya
    başladım.

    15 dk sonra falan bütün Kayseri Komd.Tug. Taburu geldi.
    Öğleye doğru tamamen tugay ile ilişkimiz kesildii.

    Vakit öğleyi geçmiş ve tugaydan sivil otobüsler
    giriş yapmıştı.

    Otobüsler ile birlikte Malatya 2.Ordu'ya kadar bize
    eşlik edecek ZPT'lerde tugay içerisinde bulunmuştu.

    ikindi vaktine doğru yavaş yavaş
    toparlanmaya başladık...

    Güneş batmadan bi 30 dk önce Tabur iştiması oldu
    ardından herkes kendi timiyle birlikte
    otobüslere geçti...

    Güneş batmadan 15 dk önce falan otobüsler çalıştırıldı
    ardından ilk ZPT'nin hareketiyle yavaş yavaş
    tugayın nizamiyesinden çıkış belgesini almak için
    hareket ettik.

    Bu arada Tugay komutanı ,tabur ev bölük komutanları ile
    birlikte bir kaç bölük asker bizi askeri selam ile yolladı.
    ···
  18. 443.
    +5
    Beyler kusura bakmayın bugün 7 bölüm attım fakat bugünlük böyle olsun hayırlı akşamlar...
    Bu arada soru sorabilirsiniz ister buradan ister mesajlardan : )
    ···
    1. 1.
      0
      Dert degil reyis bugun dokturmissun
      ···
  19. 444.
    +11
    Burada olmuş,olan ve olacak olanlara selam olsun
    "ŞAMPiYON KARAKARTAL" demek istiyorum : )

    merkezkoc kadeşimden gelen güzel bir parça;

    https://www.youtube.com/w...sEh9zO7AE&app=desktop

    Şırnak'tan yaklaşık 30-35 km arası uzaklıkta bulunan Cizre'ye geçtik
    ardından Cizre'den Nusaybin'e geçtik.Nusaybin'den Şanlıurfa'ya geçtik.

    Şanlıurfa'dan yolu saparak Adıyaman'a ardından Malatya'ya geçtik.
    Orada bir gece kalıp gündüz vakti korumasız bir şekilde
    devam edecekti.

    Neden Mardin'den Diyarbakır'a oradan'da direk Malatya'ya geçmediniz
    diye sorarsanız cevap çok NET;
    -Teröristlerin aktif olduğu yerler olan bu bölgede pusu atma olabilir.

    Malatya o zaman 650.000'den fazla nüfusu vardı.
    Malatya içine doğru ilerleyip 2.Ordu'ya ait olan kışlaya giriş
    yapmıştık.

    Gecenin bir vakti.Zaten herkes otobüste uyumuştu
    fakat otobüste uyumak ile yatakta uyumak arasında
    dağlar hatta dünyalar kadar fark vardır.

    Malatya'ya kadar gelirken pek fazla
    etrafı izleyemedim...

    ilk önce kalacağımız odalara gittik.
    Herkes kendi timiyle kalacaktık çünkü
    2-3 gün kalmıyorduk bu sebeple askerlerim ile
    uyuyup sabah birlikte kalkacaktık.

    Başım zonguluyordu zaten ya uykusuzluktan ya da yorgunluktan
    bilmem ama hemen 13 kişilik odaya geçip yattım.
    Herkes yattı zaten kimsenin yatmama gibi bir dedi yoktu ki olamazdı da.
    ···
    1. 1.
      +2
      ŞAMPiYON KARAKARTAL!!
      Hoşgeldin abimm (:
      ···
      1. 1.
        +2
        Sen hoşgeldin sefa verdin kartal : )
        ···
  20. 445.
    +9
    https://www.youtube.com/w...Z-h0dho&nohtml5=False

    Sabah saat 06.00 gibi uyandırıldı bütün tabur.
    ilk önce kahvaltı yapmak için yemekhaneye gittik.
    Gerçekten güzel bir kahvaltı yaptık

    Saat 8-9 gibi otobüslere bindik ve Zincirdere'ye doğru
    yol almaya başladık fakat bu sefer konvoya ZPT veya Kobra
    eşlik etmiyordu.

    Artık batı başlıyordu adeta,terör bitiyor,savaş pgibolojisi bitiyordu.
    Malatya ile Kayseri Zincirdere 330 km vardı galiba.

    Yolculuk başlamıştı artık.
    Evimize dönüyordu acısıyla tatlısıyla.
    Otobüslermizde ekgibler vardı..

    Bu ekgiblikler yeri doldurulmayacak kadar önemliydi.
    Şehitlerimizdi bu ekgiblikler.
    Gazilerimizdi bu ekgibliklerimiz.

    O gün baktım maziye de Şırnak'a gelirken
    Yağız diye bir Yiğit vardı artık yok.

    Ne kadar değişik bir şeydi bu duygu.
    Tarifi yapılamazdı gerçekten.
    Dünya gerçekten çok anii olduğunu
    inanın annenizden,babanızdan veya yengelerimden
    daha iyi tanıyorsunuz...

    O zaman gerçekten ölüm ile yatıp kalkmak artık
    alışkanlık haline gelmiş ve çok rahat bir insan olmamıza
    sebep olmuştu.

    Yemin ediyorum,kafamı cama koydum fakat
    rahatsız olsamda kafamı çekmedim.

    Gözlerim açık olmasına rağmen çatışmada Yağız'ın vurulup
    mevziye tekrar düşmesi geldi gözümün önüne.

    Sırf Yağız değil Şahin 3'ün tim komutanının tek başına
    kalmış naaşı geldi gözümün önüme.
    Kulaklarım ise "YARDIM EDiN"feryatları ile çınlıyordu.
    ···